Dink suikastında Ergenekon izi
Ergenekon terör örgütüyle Dink cinayeti bağlantısı deşifre oldu. Ergenekon tutuklusu Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Kemal Kerinçsiz, Mustafa Levent Göktaş, Erbay Çolakoğlu'nun, Dink...
Ergenekon terör örgütüyle Dink cinayeti bağlantısı deşifre oldu. Ergenekon tutuklusu Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Kemal Kerinçsiz, Mustafa Levent Göktaş, Erbay Çolakoğlu'nun, Dink davasının sanıklarıyla irtibatlı oldukları ortaya çıktı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden mahkemeye gönderilen yazıda, şahısların telefon irtibatlarının tespit edildiği aktarılıyor.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin 5'i tutuklu 20 sanık hakkında açılan davanın 13. duruşması dün İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya, tutuklu sanıklardan tetikçi Ogün Samast, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ahmet İskender ve Ersin Yolcu ile bazı tutuksuz sanıklar katıldı. Dink ailesi üyelerinin yanı sıra, BDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras ile Paris Barosu'ndan temsilciler de duruşmayı izlemek üzere salonda hazır bulundu.
Mahkeme heyeti, 8 Şubat'ta görülen duruşmada, 'Ergenekon davasında yargılanan kişilerle, bu davanın sanıkları arasında herhangi bir bağlantı olup olmadığının tespiti açısından iletişim bilgilerinin karşılaştırılması ve bu sanıkların telefonla birbirleriyle bağlantı kurup kurmadıklarının, telefon rehberlerine kayıtlı olup olmadıklarının tespit edilmesi için İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne yazı gönderilmesine' karar vermişti. Mahkeme Başkanı ilk olarak gelen evrakları okudu. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün gönderdiği yazıda, davanın sanıklarının Ergenekon davası sanıklarından 6'sıyla telefon irtibatlarının bulunduğu bildirildi. Bu kişilerin emekli Tuğgeneral Veli Küçük, avukat Kemal Kerinçsiz, emekli Albay Mustafa Levent Göktaş, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ve Erbay Çolakoğlu olduğu belirtildi. Yazıda, ayrıca, söz konusu şahıslar arasındaki ilişkinin tam tespit edilebilmesi için HTS kayıtlarının geçmişe dönük detaylı incelemesinin yapılması gerektiği ifade edildi.
Duruşmada Gizli Tanık 1 de dinlendi. Başka bir odadan sesi ve görüntüsü değiştirilerek tercüman eşliğinde soruları cevapladı. Tanık, Akbank'tan çıkıp Agos Gazetesi yönüne giderken cinayete şahit olduğunu söyledi. Hrant Dink'i, yanına gelen bir kişinin birkaç saniye durdurup konuştuğunu belirten tanık, "O kişi konuştuktan sonra iki kişi Dink'e yaklaştı. Biri zayıf, uzun boylu, kot pantolon ve montluydu. Diğeri ise çizgili kazaklı, kalın montlu, şişman ve kıvırcık saçlıydı." diye konuştu. Saldırganlardan birinin Şişli istikametine diğerinin ise yukarı doğru kaçtığını söyledi. "Olaydan sonra kaçanlardan biri Yasin Hayal'in kardeşiydi (Osman Hayal)." dedi. Sanıkların hiçbirisi gizli tanığın ifadelerini kabul etmedi. Gizli Tanık 1'in dinlenmesinin ardından sanıklar teşhis ettirildi. 'Kafes Operasyonu Eylem Planı'nda Dink cinayetinden 'operasyon' olarak bahsediliyordu. Ermeni asıllı gazeteci Hrant Dink, 19 Ocak 2007'de, genel yayın yönetmeni olduğu Agos Gazetesi'nin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmüştü.
Sanıklar JİTEM'e çalışıyor
Davada ifade veren tanık Erhan Özen, sanıklardan Erhan Tuncel, Osman Hayal ve Yasin Hayal'in JİTEM'e çalıştığını savundu. İzleyiciler ve basın mensupları salondan çıkarıldıktan sonra konuşan Özen, kendisinin de 1997 ve 2005 yılları arasında JİTEM için çalıştığını, parayı da İstanbul Merkez Komutanlığı'ndan düzenli olarak elden aldığını anlattı.
1997 yılında askerliğini bitirdiğini anlatan Özen, askerde tanıştığı komutanları aracılığıyla para karşılığı JİTEM'e bilgi verdiğini söyledi. Kendisi de başka bir suçtan tutuklu bulunan tanık, Karadeniz Bölgesi'nin 2000'li yıllardan sonra bilinçli olarak seçildiğini anlattı. 2005 yılı ve öncesinde Agos Gazetesi çevresinde fotoğraflama çalışması yapıldığını ve kendisinin de bu ekipte yer aldığını anlatan Özen, Tuncel ve Hayal kardeşlerin JİTEM'e çalıştığını ileri sürdü. Erhan Tuncel'i komutanları aracılığıyla ismen tanıdığını ancak yüz yüze gelmediklerini söyledi. Kendisinin bağlı olduğu komutanın şu an Ergenekon'da sanık olduğunu vurguladı. Ancak, emekli tuğgeneral olduğunu belirttiği komutanının ismini açıklamadı. Müdahil avukatların, gizli tanık programından yararlanabileceğini söylemesi üzerine Özen, "Bu devlet Mustafa Duyar'ı koruyamadı." karşılığını verdi.
Zaman