Siyasi dayatmalarla hareket edemeyiz

İstanbul'da özel bir hastane açılışında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, siyasi dayatmalarla hareket edemeyeceklerini söyledi.

Başbakan Erdoğan şunları söyledi;

Bugün Tuzla'da bir tören yaptık. Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız, Savunma Sanayi'mizin gözbebeği olan kendi imarımız olan bir karakol botunu suya indirdik. 3 Mayıs 2008'de yine Tuzla'da yaptığımız bir törenle yine yapmıştık. Bugün ilkini tamamladık ve 16 taneye tamamlayacağız.

Gemi inşaa sanayimiz bununla birlikte son dönemde gerçekten büyük bir gelişme performansı gösterdi. Sektörün toplam ihracatı 9 kattan fazla artarak 2 milyar dolara ulaştı. Ağır küresel finansal krize rağmen sektör 1,8 milyar dolar ihracat yapmayı başardı. 1995 2004 yılları arasında gemi ve yat inşaasında yerli katkı oranı yüzde 10-15 oranındaydı bu oran 2008'de yüzde 40'a kadar yükseldi. 

 YİĞİT DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKAR

İhracat 813 milyon dolar düştü. 2009 Yılı pek parlak geçmedi. Ancak 3 çeyrekten itibaren bir toparlanma başladı. İnşallah bu toparlanma gemi inşaa sanayinde de kendisini gösterecektir. 2009 Yılının son çeyreğinde Türkiye ekonomisi yüzde 6 oranında büyümüştür. Türkiye ekonomisi yüzde 6 oranında büyürken Kore ile birlikte en hızlı büyüyen ekonomi oldu. İhracatta artış devam ediyor.

İMKB tarihinin en yüksek seviyesini gördü. Yeni bir rekor kırdı bugün. Şubat ayı sanayi rakamları açıklandı geçen yıla göre yüzde 18 oranında artış gösterdi. Ben teğet geçecek dediğimde dalga geçenlere soruyorum şimdi ne diyeceksiniz? Allah'ın izniyle yanılmadık. Biz milletimize inanıyoruz. Biz suistimal yapmadan, mali disiplin ile ayağımızı yere sağlam basarak bu yola çıktık böyle devam ediyoruz. Yeni yeni rakamlar açıklıyoruz ve 2050'nin rakamlarını açıklamaya başladılar. Türkiye'yi 2050'de Almanya'nın önünde gösteriyorlar. Dün açıklandı. İyi yoldayız. Bu millet bunu başaracak. Bu milletin tarihinde bu var. Yiğit düştüğü yerden kalkar.

Türkiye'nin bu krizi en hızlı şekilde geri bırakacağına ve krizin etkilerini en hızlı şekilde telafi edeceğine inanıyorum. Kötümser yorumlara kulak asmayın diyorum. Türkiye'ye inanın, gücüne potansiyeline inanın diyorum.

TÜRKİYE'NİN ATAĞI DIŞARDAN DAHA NET GÖRÜNÜYOR

Fransa'da son derece coşkulu bir salon toplantısı gerçekleştirdim. Belçika'dan Hollanda'dan gelen vatandaşlarımızla buluştum. Salon almadığı için bin, bin 500 kadar vatandaşımız dışarda kaldı. Oradaki vatandaşlarımızın her birinin yüreklerindeki heyecanı gözlerindeki parıltıyı anlatmak mümkün değil. Türkiye'nin gücü, ağırlığı oralarda daha somut hissediliyor. Şimdi ne diyorlar biliyor musunuz siz bizim yüzümüzü ağarttınız, siz bizim başımızı önümüze eğmediniz diyorlar.

Bizler ecdadımızın izinden yürüyerek, yeni gönül köprüleri inşa ediyoruz. Saraybosna Üniversitesi bugün bizim girişimcilerimizin yapmış olduğu bir kurum. Gayet güzel bir proje inşa ediliyor. İnşallah proje tamamen bittiğinde balkanların örnek bir üniversitesi ortaya çıkacak. Yunus Emre kültür merkezlerinin ilkini Saray Bosna'da kurduk. Bu merkezimizde çok güzel çalışmalara imza atıldı. Fransa'da aynı şekilde tam 9 aydır bir Türkiye mevsimi yaşanıyordu. Paris'te de Yunus Emre Vakfı'nın bir merkezini kuruyoruz. Burada İstanbul'da TRT'nin açılışını yaptık. 350 milyon Arap dünyasına kendi dilleri ile Türkiye'yi tanıtacağız. Ne işimiz var biz kendi dilimizde konuşalım yok böyle birşey. Biz kendi dört duvarının içerisine kapanan bir Türkiye değil dünyaya açılan bir Türkiye inşaa ediyoruz. Büyük bir ülkeye, güçlü bir Türkiye'ye yakışan ne ise biz onu yapıyoruz. Tüm bu çalışmalarımız çabalarımız ekonomide de karşılığını buluyor.

SİYASİ DAYATMALARLA HAREKET ETMEYİZ

Biz doğu ve güneyimizdeki 29 ülke ile ihracatımızı arttırdık. Afganistan'a ihracatımız yüzde 73 arttı. Maldiv adalarına ihracatımız yüzde 294 arttı. Yemen, Pakistan, Lübnan ihracatımızın arttığı ülkeler. Aktif bir dış politikanın ardından aktif bir ihracat geliyor.
Dünyanın bir çok gelişmiş ülkesi pazar kaybederken biz pazarımızı genişletiyoruz. Afrikanın bütün ülkelerine yayılıyoruz. Bu yılın sonuna kadar 12 olan büyükelçilik sayısını 30'a çıkartacağız. Tabi bu birşeyler getiriyor. İşte bu finans hareketlerinde canlılık getiriyor. Bunu finans kuruluşları da aynen bizimle paylaşıyor. IMF ile bir çok anlaşma yapıldı ve herkes bir çok değişik şeyler söylediler. Yapın, neden gecikiyorsunuz biz ne dedik şartlarımızda anlaşırsak yaparız dedik ne oldu anlaşamadık. 2 Yıl sonra dedik ki iki yıl aradan sonra kusura bakmayın biz bunu imzalayamayız. İşimize gelmiyordu. Bize siyasi dayatma işimize gelmez. Siz Para fonusunuz, parayı konuşun. Gelip bizim sistemimizle uğraşmaya kalkarsanız kusura bakmayın biz ona müsade etmeyiz. Biz kendimize güveniyoruz. Biz şu kriz esnasında bir yerlerden yardım dilenmedik, para almadık. Avrupa'da neler oluyor, komşuda neler oluyor görüyorsunuz. O zamanın iktidarını düşünün 2001'de 21 banka fona devredildi.

Biz küçük meselelere takılıp kalmayacağız. Türkiye'nin yıllarca küçük meselelerle nasıl vaktini kaybettiğini biliyoruz. Bugün Türkiye enerjisini gayet tasarruflu bir şekilde kullanarak yarınlara yürüyor. Yarınların Türkiye'sinde benim vatandaşımın imkanları çok daha farklı olacak. Biz şuandaki gücü yeterli bulmuyoruz. Benim halkıma vatandaşıma layık olan bu değil. Gece gündüz demeden uzak yakın demeden eser ve hizmet üretmenin mücadelesi içerisindeyiz. Yarın esnaf ve sanatkarlarımızla ilgili yol haritamızı açıklayacağım. Yarın yapılacak geniş kapsamlı bir basın toplantısı ile İstanbul'da yapacağım ve açıklayacağım. birlik ve beraberlik içinde Türkiye'nin her meselesini aşacak büyük Türkiye'yi hep birlikte inşaa edeceğiz.

143 BİN DERSLİK İNŞAA ETTİK

Artık kıskanılan bir Türkiye var. Herşey yolunda hiçbir endişemiz yok. İktidara geldiğimizde dedik ki 4 alanda hedef koyduk. Bunlar bir ülkenin temel taşıdır. Eğitim, sağlık, adalet ve emniyet. Bu 4 temel taş olmaz ise bir ülkeyi inşaa edemezsiniz. Cahil bir toplum ile bir yere varabilir misiniz?

Ülkemde üniversiteler belli illere dağıtılmıştı. Biz ne dedik biz söz verirsek yaparız dedik ve ne dedik 81 vilayetin tamamına da üniversite kuracağız dedik. 63 Yeni üniversite kurmak suretiyle şuan 81 vilayetin tamamında üniversite var. Hep örnek veriyorum Hakkari üniversitesi kuruldu herkes buraya rektör bulunur mu diyordu Oxford'dan bir kardeşimiz çıktı ben varım dedi ve rektör olarak oraya gitti. Giderken ben orayı Oxford yapacağım dedi. Tarihinde bunu yapmış bu millet şimdi neden yapmasın.

Sağlıkta bakın neler oldu. Hep önümüzü kesmek gayretinde olanlar var bu da benim derdim. Bu ülkede ne yapıldığına bakılmıyor. Ne yapıldığı önemli değil. İster hastane, üniversite yollar, otoyollar, otobanlar kim yapıyor AK Parti iktidarı hemen buna bir bariyer oluşturalım. Ayıptır ya yazıktır günahtır ya. Zaman kaybıdır ya. İstanbul turizmde patladı. Daha da ileri gidecek. Bir Galataport yaşadık, bir Haydarpaşa Port olayı yaşadık. Hemen önünü kestiler. Önü kesilmeseydi Galataport önü kesilmeseydi dünyanın müstesna yerlerinden biri olacaktı. Buraya dünya devi o gemiler gelcek yanaşacak onlar hem alışverişlerini yaparken hemde İstanbul'u tanıma fırsatını yakalayacaktı. Bütün bunlara rağmen 13 milyon gelen turist sayısı 27 milyona çıktı. Geçen yıl turizmde herkes negatif ile devam ederken biz artarak devam ettik.

Doktor sayısı yeter noktada değil bunu arttırmamız lazım. Biri Kartal'da biri Çağlayan'da yapılıyor. Biz buyuz eşşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Tabi bunun yanında emniyet çok önemli. 79 Senede 6 bin km duble yol yapıldı. Burada 7,5 yılda 11 bin km duble yol yaptık. Raylı sistemde Atatürk'ün ölümü ile bitti herşey. Biz hızla bunu devam ettiriyoruz. Hafif metro, hızlı tren ve ilk hızlı treni yapmak bize nasip oldu. İnşallah 2013'te İstanbul Eskişehir'i de bitiriyoruz. 280 Km hızla gidiyor.