Antalya'da Ulusal İletişim Kongresi

Anayasa değişikliğine ilişkin paket hakkında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kanadoğlu, "110 milletvekili gerekiyor

  Anayasa değişikliğine ilişkin paket hakkında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kanadoğlu , " 110 milletvekili gerekiyor . Teklif olarak gelmesi lazım . Türkiye ' de bunun adına ' teklif ' diyorlar ama bunun adı bal gibi tasarıdır " dedi .
Ankara Gazeteciler Cemiyeti ' nin Antalya ' da düzenlediği Ulusal İletişim Kongresi ' ne katılan Anayasa Profesörü Mümtaz Soysal ve Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu , hükümetin gündemindeki Anayasa değişikliğine ilişkin paket hakkında gazetecilerin sorularını yanıtladı . Anayasa Mahkemesi ' ne gitme konusunda yaşanan imza sıkıntısına değinen Kanadoğlu , " 110 gerekiyor . Teklif olarak gelmesi lazım . Türkiye ' de bunun adına ' teklif ' diyorlar ama bunun adı bal gibi tasarıdır " dedi .

" DİKENLER GÜZEL ÇİÇEKLERLE GİZLENİYOR "
Söz konusu paketin çok yüceltildiğini ve çok demokratik bilindiğini ancak müthiş oyunlara da alet olabileceğini ve yanlışlara yol açabileceğini belirten Mümtaz Soysal , " Sonucu referanduma bırakmak yerine daha geniş , daha sağlam bir temelde insanlarla tartışarak Anayasa oluşturulmalı . Mecliste tartışılır ama meclis de rastgele bir meclis olmamalı . Bu konuda daha önce tartışılmış , paketin içinde bazı dikenli sabit noktalar var . Bunları kamufule eden düzensizliklerde var . Onun için dikenler , güzel
çiçeklerle engelleniyor . Bu yüzden de toplum yanıltılıyorsa yanlışlar var demektir " diye konuştu . Hükümetin Yüce Divan ' a gitme korkusu olduğuna yönelik iddiaları yanıtlayan Soysal , " Onlar bilhassa propaganda . Yargılama raddesinde koyarız , kimin ne olduğuna paşa olduğuna bakmayız , herkesi içeri atacak kadar , bunu biraz propaganda gibi düşünün " dedi . Mümtaz Sosyal , hazırlanan pakete ilişkin hükümetin herhangi bir bireyin de kendisi ile hiçbir görüşme talebi olmadığını da söyledi .

" İKTİDAR KENDİ KENDİNE OYLAYACAK "
Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu , gazetecilerin sorularını yanıtlayarak Anayasa Değişiklik Paketi ' ni değerlendirdi . Kanadoğlu , " Halka sorun . Bu gerçekte halk oylaması olmayacak . Doğrudan doğruya Anayasa ' nın belirli maddeleri için değil , iktidar için yapılacak . Hükümet kendi adına bazı maddeleri mi değiştiriyor . Her halde öyle olacak . Halk oylaması olmayacak . Plabisit ( kendi kendine ) siyasi iktidarın evet , hayır oylaması olacak . Bilinmeyen konu şu ; Resmi Gazete ' de Anayasa değiştiren yasa iki
defa yayımlanır . Birincisi ; yasalaştığı taktirde , ikincisi kabul edildiği taktirde . Bu bilinmediği için sanki , kabul edilmiş bir yasanın yürürlüğe girmesi yapılır gibi oluyor " dedi .

" 10 GÜNLÜK SÜREDE YANLIŞ ANLAŞILMA VAR "
Kanadoğlu , halk oylamasına gidecek olan Anayasa ' nın iki nedenle Resmi Gazete ' de yayımlandığını belirterek açıklamasına şu sözlerle devam etti ;
" Bu ilk yayın halk oylamasında halkın neyin kendisine sunulduğunu öğrenmesi için ikincisi , 148 ' inci maddesinde Anayasaya Mahkemesi ' ne şekil bozukluğundan götürülmesi için . O 10 gün , tanınan başlangıç tarihidir . Bu şekilde yayımlanır , çünkü bu tür Anayasa değişikliği yapan yasanın kabulü başka şeydir , yürürlüğe girişi başka şeydir . Bu 10 günlük süre konusunda yanlış anlaşılma var . "
Anayasa Mahkemesi ' ne gitme konusunda yaşanan imza sıkıntısına da değinen Kanadoğlu , " 110 gerekiyor . Teklif olarak gelmesi lazım . Türkiye ' de bunun adına ' teklif ' diyorlar ama bunun adı bal gibi ' tasarıdır ' . Tasarı haline getirilmiştir . Teklifi yasalaştıran da Türkiye Büyük Millet Meclisi ' dir . Şekil bozukluğu yönünden Anayasa ' ya götürülmesi yine 110 milletvekilinin imzasını gerektirir . Tabi 110 imzayı bulursan gelir " diye konuştu .

" ACELEYE GETİRİLİYOR "
Anayasa Paketi ' nin aceleye getirildiğini ileri süren ve bu durumun sorunlara neden olduğunu vurgulayan Sabih Kanadoğlu , " Aslında böyle aceleye getirilen işlerin sonu hep öyle olur . Onun için bir Anayasa değişikliği yapmak istiyorsanız , her şeyden önce geniş bir hazırlık ister . Bir uzlaşma ister . Uzlaşmanın sağlanması bir koşuldur . Bu uzlaşmayı sağlamazsanız işte bu tür sorunlar ortaya çıkar . Ama bir Anayasa değişikliği daha ilk adımında her adım bir sorun yaratıyorsa o işte biraz durup düşünmek gerekir "
dedi .
Bir gazetecinin Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya ' nın Anayasa paketine ilişkin açıklaması ile ilgili sorusu üzerine Kanadoğlu şöyle yanıt verdi :
" Uyarı olarak almayın . Her hangi bir kapatma değil . Yapılmak istenen kendi yüksek yargının kuşatılmasıdır . Onun yıpratılması , onun bağımlı bir hale getirilmesi yönünde bir girişim varsa , o elbette yüksek yargıda görevli herkesin kendisine değişiklik görüş belirtme hakkı vardır . Bunun siyasetle hiçbir alakası yoktur . "
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ' ın kendisine açtığı davayı da değerlendiren Kanadoğlu , " O ayrı . Ben kimseye herhangi bir şekilde herhangi birini küçültmek , aşağılamak için bilerek isteyerek hareket etmek istemedim . Küçültmek için bilerek isteyerek bir harekette bulunmadım . Aldığım kültür ve meslek buna izin vermez . Onun için herhangi bir yanlış anlama olmuşsa üzgünüm . Kesinlikle o niyetle hareket yok " dedi .