Ceyhun'dan Ak Parti İktidarına Ab Teşekkürü
Avrupa Parlamentosu eski Milletvekili, Almanya Sosyal Demokrat Partisi SPD Üyesi ve Adana Büyükşehir Belediyesi Fahri AB Danışmanı Ozan Ceyhun, AB ve Türkiye İlişkileri konusunda önemli işlere imza atan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AK Parti Adana Milletvekili Ömer Çelik, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı Mevlüt Çavuş
Ceyhun, 2010 yılında Ankara Hükümeti'nin ve özellikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın attığı adımların AB nezdinde Türkiye'nin imajını çok olumlu etkilediğini belirterek, "Sadece Türkiye'nin "12 Eylül 1980 cuntacıları tarafından zorla kabul ettirilmiş anti-demokratik Anayasa'sının değiştirilmesi tek bir örnek olarak nelere bedel kanlı ve demokrasinin ayaklar altına alındığı ve de işkencenin insanlık onurunu yok etmeyi amaçladığı bir dönemin cuntacılarının düzeninin dayanağı demokrasiden nasibini almamış Anayasası'nı değiştirdi Türkiye 2010 yılında. AB'nin neredeyse tüm raporlarında" Türkiye'nin ayıplarının temel dayanağı olarak eleştirilen o Anayasa yok artık" dedi.
AB ve Türkiye arası ilişkilerin ele alındığında Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın yoğun çabalarının göze çarptığını ifade eden Ceyhun, "Egemen Bağış 2010 yılında AB ülkelerinde neredeyse ziyaret etmedik tek başkent bırakmadı. 2010 yılında sadece ben üyesi olduğum Almanya Sosyal Demokrat Partisi SPD temsilcileri ile Egemen Bağış arasında gündeme gelen ve benim de katıldığım toplantıların sayısının onun üzerinde olduğunu biliyorum. Avrupa Parlamentosu, Avrupa Komisyonu ve AB Başkentleri'nde muhatapları tarafından çok takdir edildiğini bizzat ben dinlemekteyim. Bu takdir çok iyi İngilizce konuştuğu için değil elbette. İşini çok iyi yapmakta. Çok başarılı bir ekibin başında. O ekip elbette durup dururken oluşmadı. Bu da bir yönetici özelliği. Egemen Bağış'ın bir sevdiğim yanı da herkesin alkışladığı işlerin arkasına saklanmaması. İstese hükümetin en sempatik bakanı dedirtebilir kendine. O bunu tercih etmiyor. Gerektiğinde çıkıyor dobra, dobra konuşuyor. O zaman elbette AB alanında onu alkışlayan bazıları hemen eleştirmeye başlıyorlar. En çok tartışılan Anayasa tartışması'nda, Mavi Marmara olayında, Kıbrıs Konusu'nda ya da yumurta atmaya meraklı stalinist-milliyetçi öğrenciler üzerine o da aslında tam AB'den sorumlu bakan olarak örnek bir şekilde düşünce özgürlüğünü kullanarak konuşuyor" diye konuştu.
Ozan Ceyhun, Ömer Çelik ile ilgili olarak da şöyle dedi:
"Her ne kadar seçim bölgesi Adana'da belli çevrelerin en fazla hedefi olsa da Ömer Çelik, AB ve Türkiye arası ilişkiler alanında 2010 yılında takımın bu açıdan göze batmayan ama en çok pas atan oyuncusu. Anayasa Referandumu ve Demokratik Açılım alanında tam bir oyun kurucu olduğunu gösterdi. Orta saha da mükemmel başlatıyor akınları. Adana'da onu yerel yönetimlerin sorumlu olduğu bozuk yollar ya da yağmayan yağmurdan dolayı eleştirenler aslında bir Adanalının Türkiye'nin 2010 yılında dünya çapında ses getiren adımlarında ve Dış Politikası'nda oynadığı rolünden dolayı gurur duymalılar. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın tüm önemli yurtdışı gezilerinde yanında olan isim Adanalı Ömer Çelik. Bir Adanalı olarak ben gurur duyuyorum hemşerimin başarısıyla."
Türkler'in bazen bazı başarıları şişirmeye çok meraklı olduğunu belirten Ceyhun, "Ancak bazen de müthiş başarılı olduğumuz alanlarda nedense susarız. İşte 2010 yılının biz Türkler açısında en başarılı öykülerinden birine imza atan isim: Mevlüt Cavuşoğlu. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı olmak kendi başına dev bir başarı. Kimse Mevlüt Çavuşoğlu'na hediye etmedi bu görevi. O gerçekten tırnakları ile kazıdı ve çok alın teri döktü ve başardı. Geçmişte Türkiye hakkında en çok kızdığımız kararları çıkaran meclisin Başkanı olarak Mevlüt Çavuşoğlu'nun sadece Kıbrıs Cumhuriyeti ziyareti'ni hatırlatmam yeterli. AKPM Başkanı KKTC'ye geçtiğinde Rumlar bozuldu ama yapabilecekleri hiç bir şey yoktu. 2010 AB ve Türkiye İlişkileri'nde çok şey değiştirdi AKPM Başkanımız" diye konuştu.
Ceyhun, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Evet bir futbol takımından bahsediyor olsaydık, orta sahada Ömer Çelik, sağ açık Mevlüt Çavuşoğlu ve santrafor Egemen Bağış dersek, liberoyu unutmamız gerekir: Ertuğrul Günay. Kültür ve Turizm Bakanı olarak AB ve Türkiye arasındaki ilişkiler açısından en hassas konularda hep doğru anda topu onun ayağında gördük 2010'da. İşte tüm Türkiye için büyük utanç kaynağı Madımak Kebapçısı. Ertuğrul Günay sözünü tuttu. Sivas'ta her yıl önünde toplanılıp haklı olarak protesto edilen o malum kebap salonu yok artık. Eminim bundan sonraki adımlar da gerçekleşecektir. İşte Ahmet Kaya'nın anısına gerçekleşen dev gecede en önde oturan yine o. Kültür ve Turizm alanında gündeme gelen bir idari yanlışlık olduğunda da hızır gibi yetişiyor ve gerekirse oturduğu makamın sorumluluğunun bilincinde bir devlet adamı olarak özür dilemeyi de ihmal etmeyen Ertuğrul Günay'ın rolünü unutmamak gerekiyor AB ve Türkiye İlişkisi'ni ele aldığımızda."
Türkiye'nin iç politikası söz konusu olduğunda farklı, farklı partileri destekleyeceklerini vurgulayan Ceyhun sözlerini şöyle tamamladı:
"Ancak "önce ülkem sonra partim" diyorsak bizi uluslararası alanda başarıyla temsil edenleri desteklemek ülkesini sevenler için zor olmasa gerek. İşte böyle Türkiye ve KKTC'yi ve de AB ile olan ilişkileri ele aldığımda 2010 yılındaki performansları nedeniyle teşekkürler demek istiyorum Egemen Bağış'a, Ömer Çelik'e, Mevlüt Çavuşoğlu'na ve Ertuğrul Günay'a."