Gurbetçilerin 'bu yiyecek helal mi?' endişesi ortadan kalkacak
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) tarafından geçtiğimiz yıl kurulan Köln'de Din ve Toplum Araştırmalar Merkezi (FOREGE), Avrupa'da yaşayan Müs
Konuyla ilgili bir açıklama yapan FOREGE basın ve halkla ilişkiler sorumlusu Carolin Konermann, DİTİB'in kendi 'Helal Sertifikası'nı çıkaracağı söylentilerine de açıklık getirdi. Konermann, Müslümanlar arasında helal sertifikaları konusunda bir güvensizlik, bir kafa karışıklığı yaşandığını belirterek, FOREGE olarak bir araştırma için düğmeye bastıklarını duyurdu. Almanya'da 14 Eylül'de 1. Avrupa Helal Konferansı yapıldığını hatırlatan Konermann, "En azından o tarihten itibaren medya ve kamuoyunun dikkati 'Helal' konusuna daha güçlü bir şekilde dönmüştür. Bu arada sürekli olarak DİTİB'in kendi 'Helal Sertifikası'nı piyasaya çıkaracağı söylentileri dolaşmaktadır. FEREGE bu konuda şu tespiti yapmaktadır: DİTİB tarafından FOREGE'ye, 'Helal' konusunda teolojik ve biyolojik soruların cevaplandırılacağı bir araştırma yapması sipariş edilmiştir. Araştırmamızın gerekçesi ise, bir çok Müslüman tarafından DİTİB'e yöneltilen sorular, 'Helal ürünler ve Helal sertifikaları' konusundaki güvensizlik ve belirsizliktir." dedi.
Almanya'da gıda sektöründe ve sertifika söktöründeki aktörlerin büyük çoğunluğunun neyi nasıl ürettiği, neleri ölçü alarak sertifika verdiğinin tüketici tarafından bilinmediğini hatırlatan FOREGE yetkilisi, tüketicinin bunları takip etmesi veya araştırmasının zorluğuna dikkat çekti. Farklı standartlar arasında büyük farklılıklar olduğunu, sertifika sürecinde ise aynı kriterlerin söz konusu olmadığını hatırlatan Konermann, "Bütün bunlar özellikle de güven açısından kritiktir. Ki bunlar 'helal'lik konusunda büyük rol oynar" dedi. Araştırmanın 2011 yılı başında sonuçlandırılmasının hedeflendiğini kaydeden Konermann, "DİTİB, bu şekilde, üyesi olan ve olmayan tüm Müslümanların sorularını cevaplandırabilmek için bir enstrümana sahip olacağını umudunu taşıyor." dedi.
Araştırmadaki kriterler konusunda da bilgiler veren Konermann, "Araştırmada öncelik teolojik sorular, konulardır. Örnek olarak hayvanlar kesilmeden önce uygulanan uyuşturma yöntemi. İzin verilen uyuşturma yöntemi nedir? Aynı zamanda biyolojik açıdan konunun değerlendirilmesi. Ki bunlar hayvanların korunması açısından önemlidir. Diğer yandan mevcut sertifika yöntemleri üzerine bilgiler. Aranan standartlar nelerdir? Aktörler kimlerdir? Bu şekilde Müslümanlar aydınlatılmış olacak." şeklinde konuştu.
DİTİB'in kurum olarak sertifika veren bir kurum olmayı, bu şekilde piyasaya girmeyi planlamadığını da açıklayan Koremann, "Aynı şekilde, her hangi bir sertifika kurumunun desteklenmesi de planlanmamaktadır. Bu konuda, bir sertifika kurumunun Müslümanlara mı, yoksa Müslüman olmayanlara mı ait olduğuna da bakılmayacaktır. Bu soru, gerçekleştirilen Helal Konferansı'nda da görüş ayrılıklarına neden olmuştur. FOREGE, helal konusunda dini ve etik açıya öncelikle değer vermektedir, ekonomik bakış açısına değil. FOREGE Müdürü Hasan Karaca'da Helal Konferansı'nda bu yönde açıklamalarda bulunmuştur." ifadelerini kullandı.