Zarfın içinden 'soğuk savaş' çıkabilir

"Soğuk savaş sonrası çok kutuplu dünyada zor bir sürece giren ABD'nin Cumhuriyetçi kanadının soğuk savaş denkl...

"Soğuk savaş sonrası çok kutuplu dünyada zor bir sürece giren ABD'nin Cumhuriyetçi kanadının soğuk savaş denklemini yeniden kurma çabasında olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor."

TRT Haber'de yayımlanan AÇI programında bir NATO projesi olarak Türkiye'nin önüne getirilen Füze kalkanı sistemini ABD'nin neden istediği tartışıldı. Uzmanlar, Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada barış kurucu güçlü bir merkez olma yolunda adımlar attığı bu süreçte İran'ı hedef alan Füze Kalkanı Sistemi'nin ülkeyi açmaza sürükleyebileceğini ifade ettiler.

Programın konuklarından İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya bu projeden dolayı Türkiye'nin yeni dış politikasının tersyüz olabilme ihtimali konusunda şu şekilde bir yorum yaptı: " Türkiye açısından bir çıkmaza doğru gittiğimiz görülüyor. İran meselesi bizim yeni dış politikanın yumuşak karnıydı. Bu yumuşak karın belliki daha da ağrıyacak. Türkiye "soğuk savaş dönemindeki gibi sınır bir karakol ülke olmayı bırakıp tarihsel, stratejik imkanlarımla bölgesel ve küresel bir güç olabilirim. Çevremde etkili ve kurucu bir aktör olabilirim" diyordu. Halen diyor. Ama şimdi bağlı olduğu NATO diyor ki, ben Dünyada yeni bir şey başlatıyorum, sınır Türkiye'den başlayacak. Tekrar cepheleşme dönemi ve sen tekrar uç ülke haline geleceksin. Öte yandan Türkiye'nin de bir savunma sistemine de ihtiyacı var. O yüzden zannediyorum Dışişleri Bakanı'nın yaklaşımıyla Savunma Bakanı'nın yaklaşımında bir söylem ayrışması oldu."

"İran trafik lambalarını bile zor çalıştırıyor!"

Sovyetler dönemindeki hikayenin bir benzerinin İran versiyonunun sahneye konulduğuna dikkat çeken Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Başkanı Doç Dr. Sedat Laçiner, hedefinin İran olduğu ABD'li makamlarca da açıkça söylenen projenin bir mantığa oturtulması için İran'ın gücünün haddinden fazla abartıldığı kanaatinde. Laçiner, Füze sistemleri hakkında da ayrıntılı bilgi verdiği konuşmasında şunları söyledi:

"Şahap füzelerini öne sürüyorlar. Bence Şahap füzeleri abartılıyor. Çünkü İran'da trafik lambalarını çalıştırmakta dahi zorluk çeken bir altyapı var. Burada İran şeytanlaştırılmaya çalışılıyor ve İranlıların da bu hoşuna gidiyor. Sovyetler dönemindeki hikayenin bir benzerinin İran versiyonunu izliyoruz. Türkiye ise dünyanın en zorlu coğrafyasında Ortadoğu bölgesinde barışı inşaa etmeye çalışıyor. Fakat dünyanın en güçlü devleti de değil. Nato'nun da üyesi. Batı'daki dostlarınızla Doğu'daki dostlarınız arasındaki makas da açılıyor. İran'ın şeytanlaştırılmaktan hoşlandığı bu denklemde Türkiye'nin İran'a da dur demesinin Batı'ya da dur demesinin bir sınırı var."

"Korkunç ve çirkin bir oyun"

"Oyunlar içinde oyunlar var. Yeni bir soğuk savaş benzeri birşey oluşturuluyor aslında ama bunu Rusya'yı karşıya alarak değilde çok uzaklaştırmadan yanına alarak yapma gayretleri var. Bu kritik süreçte Batı'da da bir merkez şu anda Türkiye'nin imajını Hamas, Hizbullah ve El-Kaide üzerinden dinci Türkiye, terörist Türkiye imajı vererek bozmaya çalışıyor. South Park çizgi filminde El Kaide'nin yaptığı kamikaze saldırılarında Türk bayrakları gösteriliyor. 11 Eylül'le ilgili kitap çıkarıyolar, üzerinde yine Türk bayrakları var. Operasyon yapılıyor Afganistan'da diyorlarki Türk F-16 pilotu yakaladık. Bu korkunç ve çirkin bir oyun."

"Türkiye "evet" derse hedef olur."

Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, sistemin kendi ülkesine kurulmasını kabul eden ülkenin hedefe oturacağına dikkat çekti. AB'nin NATO ve ABD'nin içinde sıkışmasını, birlikte davranmasını teşvik etmeye yönelik bir baskı oluşturulmaya çalışıldığını öne süren Dedeoğlu, Amerika'nın AB'yi yanına almadan NATO'yu yeniden bir dünya gücü haline getiremeyeceğine dikkat çekti.

Gazi Üniversitesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Vedat Bilgin ise bölgesel barışı kuran bir ülke konumunda olan Türkiye'nin böyle bir sürecin içerisine yönelmesinin ciddi sorunlara yol açacağını, bölgede İran'la bir ihtilafa girmemizin Türkiye'nin diğer halklarla kurduğu ilişkilerde de bir güven krizine dönüşebileceğine dikkat çekti. Bilgin sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Biz İran'ı karşımıza alamayız. Çünkü bölgede savaş çağrısı yapan herhangi bir adım atıldığı zaman Türkiye'yi de istikrarsızlığın içine iter. Çünkü ABD'nin Irak işgalinin en büyük bedellerini ödeyen ülkelerden birisi de biziz. Soğuk savaş sonrası dönem bu bölgenin yeniden barış içerisinde toparlanması için bir fırsattır. Tüm bunlara rağmen kalkan sistemi kurulacaksa, sistemin yönetimi ABD'ye bırakılamaz. Bu NATO sistemi içinde paylaşılmalı, katılımlı bir şekilde denetlenmelidir. Yoksa Bush'un projesine geri dönülmüş olur."