Devlet Bakanı Aydın Bolu'da
Devlet Bakanı Mehmet Aydın, en pahalı projelerin savunma alanında olduğunu belirterek, "Kendi savunmamızı başka ellere emanet edemeyiz" dedi.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Karadeniz Bölgesi'nde yapacağı Ar- Ge ve yenilik çalışmalarını belirlemek için Büyük Abant Otel'de toplantı düzenledi. Toplantıya Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Bolu Valisi İbrahim Özçimen, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nüket Yetiş ve TÜBİTAK yetkilileri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Devlet Bakanı Aydın, Suriye ile yaptıkları anlaşmalarla bölgenin kalkınmaya başladığını belirterek, "Teknoloji insanlığın en hızlı şekilde ürettiği bir
alan. Takibi bile zor. Arzu ettiğimiz hızla gelişemedik çok çeşitli sebeplerden dolayı. Ekonominiz ne kadar güçlü olursa ve siyasetiniz istikrarlı olursa karar verme mekanizmanız o kadar güçlü oluyor. Bilim ve teknolojide hala uzun ve ince bir yolda yürüyoruz. Almamız gereken çok büyük mesafe var. Dünya teknolojide önemli bir yarış içerisinde. Türkiye son yıllarda önemli bir mesafe aldı. Komşularımızla da ilişkilerimiz iyileşti. Suriye ile önemli anlaşmalar yaptık. Suriye'nin kalkınması bizim de kalkınmamız
anlamına gelir. Nasıl ki ticari ilişkileriniz komşularınızla geliştiği zaman ekonomik krizi daha rahat atlatmaya yardımcı oluyorsa, çünkü ticari ilişkiler Suriye ile Irak ile yükseliyor, öteki komşularla yükseliyor. İran'la önümüzdeki yıllarda 35 milyar doları bulacak bir ticaret hacminden bahsediyoruz. O bölgede bir açılma olduğu zaman ortak iş yapacağız. Çok geniş iş alanları var. Bölgenin bütünüyle kalkındığını düşünürsek bölgede zenginleşme var demektir, istihdam var demektir. İstihdamın olduğu yer
terörün ve aşırının hemen aşağıya çekilmesi demektir. İnsanları istihdam ettiğiniz zaman deli mi terörist olsun. Dağa neden çıksın? Güzel bir hayat varken neden zoru seçsin? Maceraperestler olur ama devletler onlarla da baş eder" diye konuştu.
Savunma sanayinin bizzat Başbakan'ın himayesinde olduğunu ve kendi savunmalarını başkalarına emanet etmeyeceklerini söyleyen Bakan Aydın, "En pahalı projelerimiz aslında savunma alanındadır. Kritik teknolojiyi üretme safhasındadır. Şu noktaya gelindi deme imkanımız yok. Çünkü savunma konuları mahremiyeti olan konulardır. İnsansız araçtan tutun Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılayacak her proje hükümetin programında var. Savunma alanında hükümet çok büyük katkılar sağlıyor. Öyle bir dünya da yaşıyoruz ki
başkasının atına binerek yarışa giremezsiniz. Başkasının ürettiği teknolojiden yararlanabilirsiniz ama nihai tahlili de, kendi kritik teknolojinizi kendiniz üretmek zorundasınız. Bu bir kuraldır. Size bilgi ve belge sunmak için ürettiğiniz bir araç yoksa onu dışarıdan alıyorsanız, size sunduğu bütün hizmeti dünyaya da sunuyor demektir. O zaman onun çok da güvenliği olduğu iddia edilemez. İnsanlık çok kritik bir noktaya gidiyor. O yüzden çok çalışmak zorundasınız. Her ülke bu konuda çok titiz. Amerika'da
çok sayıda malzeme mühimmat kategorisindedir. Onun hattında bilgi verilmesi yasaktır. Her ülkenin böyle bir kuralı var. Türkiye'de de savunma sanayi bizzat Başbakan'ın himayesi altında. Çalışmalarımız devam ediyor. Hala Türkiye belli ölçüde daha hızlı çalışmak ve üretmek durumundadır. Türkiye biraz da acı tecrübelerden geçerek öğrendi. Zamanında bize demişler ki, 'Siz bunları üretmeyin, biz size verelim. Çok daha ucuza mal olur'. Gerçekten ucuz. Bugün ürettiğiniz malzemeyi dışardan alırsanız çok ucuz.
Ama ondan sonra başka şeyleri de ucuzlatıyor. Ambargo konunca uçaklarımızla Kıbrıs'ta yapmamız gereken şeyleri yapamadık. Acı tecrübelerden geçerek kazandık. Kendi savunmamızı başka ellere emanet edemeyiz. Başkalarının ürettiği bilgilere ve teknolojilere emanet edemeyiz. İstifade ederiz ama emanet edemeyiz. Pek çok şey güven meselesidir. Bunların hepsi güven meselesidir" ifadelerini kullandı.
TÜBİTAK Başkanı Nüket Yetiş de toplantıda çalışmalar hakkında bilgi verdi.
(BV-İÇ-CC-Y)
alan. Takibi bile zor. Arzu ettiğimiz hızla gelişemedik çok çeşitli sebeplerden dolayı. Ekonominiz ne kadar güçlü olursa ve siyasetiniz istikrarlı olursa karar verme mekanizmanız o kadar güçlü oluyor. Bilim ve teknolojide hala uzun ve ince bir yolda yürüyoruz. Almamız gereken çok büyük mesafe var. Dünya teknolojide önemli bir yarış içerisinde. Türkiye son yıllarda önemli bir mesafe aldı. Komşularımızla da ilişkilerimiz iyileşti. Suriye ile önemli anlaşmalar yaptık. Suriye'nin kalkınması bizim de kalkınmamız
anlamına gelir. Nasıl ki ticari ilişkileriniz komşularınızla geliştiği zaman ekonomik krizi daha rahat atlatmaya yardımcı oluyorsa, çünkü ticari ilişkiler Suriye ile Irak ile yükseliyor, öteki komşularla yükseliyor. İran'la önümüzdeki yıllarda 35 milyar doları bulacak bir ticaret hacminden bahsediyoruz. O bölgede bir açılma olduğu zaman ortak iş yapacağız. Çok geniş iş alanları var. Bölgenin bütünüyle kalkındığını düşünürsek bölgede zenginleşme var demektir, istihdam var demektir. İstihdamın olduğu yer
terörün ve aşırının hemen aşağıya çekilmesi demektir. İnsanları istihdam ettiğiniz zaman deli mi terörist olsun. Dağa neden çıksın? Güzel bir hayat varken neden zoru seçsin? Maceraperestler olur ama devletler onlarla da baş eder" diye konuştu.
Savunma sanayinin bizzat Başbakan'ın himayesinde olduğunu ve kendi savunmalarını başkalarına emanet etmeyeceklerini söyleyen Bakan Aydın, "En pahalı projelerimiz aslında savunma alanındadır. Kritik teknolojiyi üretme safhasındadır. Şu noktaya gelindi deme imkanımız yok. Çünkü savunma konuları mahremiyeti olan konulardır. İnsansız araçtan tutun Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılayacak her proje hükümetin programında var. Savunma alanında hükümet çok büyük katkılar sağlıyor. Öyle bir dünya da yaşıyoruz ki
başkasının atına binerek yarışa giremezsiniz. Başkasının ürettiği teknolojiden yararlanabilirsiniz ama nihai tahlili de, kendi kritik teknolojinizi kendiniz üretmek zorundasınız. Bu bir kuraldır. Size bilgi ve belge sunmak için ürettiğiniz bir araç yoksa onu dışarıdan alıyorsanız, size sunduğu bütün hizmeti dünyaya da sunuyor demektir. O zaman onun çok da güvenliği olduğu iddia edilemez. İnsanlık çok kritik bir noktaya gidiyor. O yüzden çok çalışmak zorundasınız. Her ülke bu konuda çok titiz. Amerika'da
çok sayıda malzeme mühimmat kategorisindedir. Onun hattında bilgi verilmesi yasaktır. Her ülkenin böyle bir kuralı var. Türkiye'de de savunma sanayi bizzat Başbakan'ın himayesi altında. Çalışmalarımız devam ediyor. Hala Türkiye belli ölçüde daha hızlı çalışmak ve üretmek durumundadır. Türkiye biraz da acı tecrübelerden geçerek öğrendi. Zamanında bize demişler ki, 'Siz bunları üretmeyin, biz size verelim. Çok daha ucuza mal olur'. Gerçekten ucuz. Bugün ürettiğiniz malzemeyi dışardan alırsanız çok ucuz.
Ama ondan sonra başka şeyleri de ucuzlatıyor. Ambargo konunca uçaklarımızla Kıbrıs'ta yapmamız gereken şeyleri yapamadık. Acı tecrübelerden geçerek kazandık. Kendi savunmamızı başka ellere emanet edemeyiz. Başkalarının ürettiği bilgilere ve teknolojilere emanet edemeyiz. İstifade ederiz ama emanet edemeyiz. Pek çok şey güven meselesidir. Bunların hepsi güven meselesidir" ifadelerini kullandı.
TÜBİTAK Başkanı Nüket Yetiş de toplantıda çalışmalar hakkında bilgi verdi.
(BV-İÇ-CC-Y)