Çatışmaların çaresi 'Veda Hutbesi'

Son günlerde ülkede kaos ortamı oluşturmak için yapılan provokasyonları değerlendiren kanaat önderleri, siyasiler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, “Bin yıldır İslam kardeşliği ile bir arada yaşadık. Birlikteliğimizin reçetesi yine oradadır. Peygamberimiz'in Veda Hutbesi'ndeki uyarılar bu sıkıntıların reçetesidir” dediler.

Muş'un Bulanık ilçesinde 2 kişinin ölümü; haftalar öncesinden dikkat çekilen kaos planları ve karanlık odakların, “Türk-Kürt çatışması” çıkarma maksatlı provokasyonlarını açıkça gün yüzüne çıkardı. Vakit'e konuşan kanaat önderleri, siyasiler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, geçmişte, sağ-sol, Alevi-Sünni, laik -antilaik çatışmasını vizyona koyanların, bugün de yeni bir kardeş kavgasından medet umduklarını dile getirerek, “Bin yıldır İslam kardeşliği ile bir arada yaşadık. Birlikteliğimizin reçetesi yine oradadır. Peygamberimiz'in Veda Hutbesi'ndeki uyarıları rehberimiz olsun” dediler.

AKTAŞ: “MÜSLÜMANA YAKIŞIR DAVRANALIM”
Vahdet Vakfı Başkanı Hüsnü Aktaş, hangi siyasi görüşten olursa olsun herkese Müslüman olduğu bilinci ile hareket ederek otokontrol çağrısında bulundu. Aktaş, “Eğer herkes kendi heva ve hevesinin doğrultusunda hareket edecek olursa, bu ülkede kan gövdeyi götürür. İnsanlar bir iş yapacakları zaman, Müslüman olduğunu hatırlayarak, ‘Bu yaptığım bir Müslüman'a yakışır mı' diye kendisine sorsun” dedi.

MİRZAOĞLU: “AYNI CAMİDE İBADET EDİYOR, AYNI MEZARLIKTA GÖMÜLÜYORUZ”
Eski Devlet bakanlarından Ramazan Mirzaoğlu da, provokasyonlarla amaçlananın, bin yıldır bir arada yaşayan bir milletin parçalanması olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Sosyologlar ‘millet nedir' sorusuna cevap ararken şu üç mekan birlikteliğine dikkat çekiyorlar: Birincisi; dinsel mekanı, yani mabedi aynı mı? İkincisi; evlendiği mekan yani nikah mekanı aynı mı? Üçüncüsü ise mezarlıkları aynı mı? Biz bin yıldır aynı dinin müntesipleri olarak aynı camide ibadet ediyoruz. Birbirimizden kız alıp veriyoruz ve aynı mezarlıklarda gömülüyoruz. Tüm bunlar bizim tek bir millet olduğumuzun ifadesidir.”

YAZICI: “IRKÇILIK ŞEYTANIN İŞİDİR”
Tüm İlahiyat Fakülteleri ve Yüksek İslam Enstitüleri Mezunları Derneği (TİYEMDER) Genel Başkanı Selahattin Yazıcı, yaşanan sorunların büyük oranda İslam'dan yoksun kalanların bilinçsiz davranışlarından kaynaklandığını söyledi. Yazıcı, “Irkçılık, kendisini başkasından üstün görme şeytanın işidir. Bilindiği gibi şeytan, kendisini Adem'den üstün görerek, ‘Ben ateşten yaratıldım, o topraktan. Ateş topraktan üstündür' demiş ve Allah'a asi olmuştur. Bu kendisini üstün görme, insanoğlunun başına çok belalar açmıştır. Osmanlı Devleti bu yüzden yıkıldı. Hz. Peygamber Efendimiz bu belayı bildiği için Veda Hutbesi'nde ırkçılığı lanetlemiş, üstünlüğün sadece takvada, Allah'a yaklaştıracak davranışlar konusunda sorumluluk bilincinde olduğunu bildirmiştir. İslam böylece bir zamanlar köle olan siyahi Bilal Habeşi ile İranlı Selman-ı Farisi'yi bir araya getirmiş, kardeş yapmıştır” diye konuştu.

TOPÇU: “BİN YILDIR AYNI KIBLEDE SAF TUTTUK”

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Yalçın Topçu, yaşananların adeta bir “iç savaş provası” olduğunu dile getirerek, “Biz bu oyunu daha önce sağ-sol çatışmaları ile gördük ve yaşadık” dedi. Emperyalizmin Kürt-Türk, Alevi-Sünni ayrışmasıyla çatışma alanlarını çoğaltmaya çalıştığını ifade eden Topçu, “Hızla eritilmeye çalışılan insani, milli ve manevi değerimizin üzerine yıkıcı, kırıcı, yok edici bir saltanat inşa edilmeye çalışılmaktadır... Bin yıldır bu coğrafyada etle tırnak olmuş, aynı kıblede saf tutmuş, komşu, dost ve akraba olmuş tüm farklı kimliklerle aramızdaki barışa kimse zeval veremeyecektir” diye konuştu.

BEDİRHANOĞLU: “SOKAĞI ÖRGÜTLERE BIRAKMAYIN”
GÜNSİAD Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu ise, DTP'nin Meclis'i terk etme kararının yanlış olacağına dikkat çekerek DTP'lilere, “Sokağı örgütlere bırakmayın” çağrısında bulundu. Bedirhanoğlu, bölgenin zaten ekonomik olarak sıkıntıda olduğunu ifade ederek, esnafın kepenk kapatma eylemlerine zorlanmasıyla durumunun daha da kötüleştirildiğini, bu tür eylemlerin terk edilmesi gerektiğini söyledi.

ÖZBEY: “SORUNLARIMIZI TARTIŞARAK ÇÖZELİM”
Eski Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Abdullah Özbey de Kur'an'ın sorunların istişare yolu ile çözülmesini emrettiğini dile getirerek şöyle konuştu: “Allah Kur'an'da, ‘Sizleri tanışasınız diye farklı milletler halinde yarattık' der. Medeniyet, kalkınma, ilerleme; karşılıklı tanışma ve anlaşma ile olur. Her millet, ortak medeniyete kendi katkısını sunar. Eğer bu terk edilirse farklılıklar tam tersine ilerleme yerine bozgunculuğa, dağılmaya sebebiyet verir ki, bu kimsenin menfaatine değildir.”

İKBAL: “MANEVİ DİNAMİKLER YOK SAYILIRSA, KARDEŞLİK DE KALMAZ”
Şanlıurfa'da Kürtçe yayınlanan Nevbihar Dergisi Kurucusu Abdulkadir İkbal ise Kürt sorununun tartışılması sürecinde İslam birliği düşüncesinin gözardı edildiğini söyledi. İkbal, “Biz yüzlerce yıllık birlikteliğimizi İslam ortak paydamıza borçluyken, sanki İslam bu konulardan söz etmiyormuş gibi davranılıyor. Allah ne diyor, Peygamber ne diyor bunlar yokmuş gibi. Oysa bu toprakların dinamikleri bellidir ve en başında da İslami değerlerimiz gelir. Bunu gözardı ederseniz, elbette kardeşlik kalmaz” dedi. Toplumların somut değerler sistemiyle ayakta durduğunu hatırlatan İkbal, “Elbette hepimiz insanız, bu çok soyut kalıyor. Toplumların bir arada yaşamak için medeniyet değerlerine ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.

KURTULMUŞ: “MİLLET BU OYUNU DA BOZACAK”
Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, siyasilerin 25 yıllık terör ve fitne sokma çabalarına rağmen milletin birliğini koruduğunu ifade ederek, “Bir yandan terör örgütü, bir yandan derin çetelerin bozguncu çabaları dünyanın başka bir yerinde olsaydı çoktan iç savaş çıkmıştı. Ancak Allah'a şükürler olsun ki aynı dinin, aynı medeniyetin, aynı kültürün insanları olarak Türk-Kürt kardeşliği buna fırsat vermemiştir. Ben milletin bu son oyunları da bozacağına inanıyorum. Siyasilerin topluma çağrıda bulunabilmeleri için öncelikle kendilerinin provokatif üslubu terk etmeleri gerekir” dedi.