Mus Ve Çevresi Için Stres Analiz Haritasi Çikarildi

Mus Alparslan Üniversitesi jeofizik ekibi, 6 Subat Kahramanmaras merkezli depremlerden sonra Mus ve çevresindeki faylarin stres birikimini inceledi.

Mus Ve Çevresi Için Stres Analiz Haritasi Çikarildi
Coulomb stres analizi ile deprem ve fay iliskisi kurularak bölgedeki deprem tehlikesini hesaplayan Mus Alparslan Üniversitesi jeofizik ekibi, ilerde meydana gelebilecek depremlerin tahmini yerlerini belirledi. Deprem öncesinde, sonrasinda ve sirasinda çalisilan alandaki gerilme bölgelerinin belirlemesinde coulomb stres analizin daha önce yapilan çalismalarla elde edilen verilerin son meydana gelen depremlerle teyit edildigini ifade eden Mus Alparslan Üniversitesi (MAUN) Afet Yönetim Uygulama ve Arastirma Merkezi Müdürü Dr. Ögretim Üyesi Iskender Dölek, Mus Ovasi’nin alüvyon dolgudan meydana gelmis olmasinin sivilasma ile ilgili tehlikeyi ve tedirginligi artirdigini belirterek, “6 Subat Kahramanmaras merkezli meydana gelen depremlerde bütün ülke tedirgin oldugu gibi Mus ilinde de deprem korkusu ve panik havasi hâkim olmaya basladi.

Üniversite olarak biz jeofizik ekibi ile birlikte çalisma yaparak 6 Subat Kahramanmaras merkezli depremlerinden sonra Mus ve çevresindeki faylarin stres birikimini inceledik. Buna bagli olarak da Mus’a ait bir deprem tehlikesi senaryosu olusturduk. Bu senaryo sonrasinda özelikle Varto’nun kuzey batisi, Malazgirt, Bulanik ve Korkut civarinda ciddi anlamda bir stres birikimi var. Bu çalismalar çerçevesinde Mus merkezli bir deprem beklentisi içerisinde degiliz. Mus’ta temel sikinti, çevrede meydana gelen depremlerin Mus’u etkiliyor olmasidir. Mus Ovasi’nin alüvyon dolgudan meydana gelmis olmasi, sivilasma ile ilgili tehlikeyi ve tedirginligi artiriyor. Depremler ülkemizin bir gerçegi, bu sadece bugünlere özgü degil gelecekte de bu tür depremlerin meydana gelme ihtimali oldukça yüksek. Anadolu’da 70 milyon yil önce baslayan hikâyenin 11 milyon yil önce meydana gelen bir versiyonudur. Bu levhalarin hareketlerinin devam ettigi sürece ülkemizde bu depremler meydana gelecek. Yapmamiz gereken en önemli sey depremlerle yasamayi ögrenmek. Maras depremleri ile ögrendigimiz en büyük özellik dogru binalari dogru zeminlere insa edecegiz ve dogru bina ve dogru zemin uyumunu yakalayacagiz. Bunu yakalayamadigimiz sürece depremler her zaman bizim için bir tehdit olmaya devam edecektir. Daha önce yaptigimiz çalismalarla elde edilen verilerin son meydana gelen depremlerle teyit edilmesi ilginç bir durum. Bilim size öngörü olusturur. Bu tür çalismalarda bilimi ve bilimsel çalismalari kullanarak olusturacaginiz öngörülerle hareket etmek en azindan deprem tehlikesinin giderilmesi adina veya depremin verdigi zararlari minimize edilmesi önemli” dedi.

Kaynak: İHA