Diyarbakir Surlari Kayalik Zemin Üzerine Insa Edilmis
Diyarbakir’in 5 bin yillik surlarinin sirri arastirildikça yeni gelismeler ortaya çikiyor. Amida Höyük’te Dicle Üniversitesi Sanat ve Tasarim Fakültesi Dekani Prof. Dr. Irfan Yildiz baskanliginda yürütülen kazilarda surlarin üzerine insa edildigi kayalik zemine ulasildi. Prof. Dr. Yildiz, ulastiklari bilgilere göre surlarda kullanilan taslarin insa edildigi alanlardan elde edildigini ve surlarin kalkan baligi seklinde ifade edilmesinin tamamiyla bir efsane oldugunu söyledi.

“Eksi 3.30 santimetreye kadar indik ve kayalik zemine ulastik”
Son iki yildir Artuklu Sarayi’nin kazisi yaninda diger müstemilatlari olan yerlerde, saraya çikan yolda, geçen yil sur dibinde kazi yaptiklarini anlatan Prof. Dr. Irfan Yildiz, bu yil da Alay Meydani’nda bir sondaj çalismasi yaptiklarini ifade etti.
“Yaptigimiz kazi çalismalarinda çok enteresan verilerle karsilasiyoruz” diyen Prof. Dr. Yildiz, “Aslinda eski ezberler degismeye basliyor. Geçen yil belli bölgelerde 2 metre 80 santime kadar sur dibinde topraklari almistik. Surun zeminine, surun temel seviyesine belli yerlerde ulasmaya çalismistik. Bu yil da Alay Meydani olarak adlandirdigimiz alanda yaptigimiz sondaj çalismalarinda eksi 3.30 santimetreye kadar indik ve kayalik zemine ulastik. Kayalik zemine ulasana kadar da degisik verilerle karsilastik. Anladik ki aslinda Diyarbakir surlarinin temelleri dogrudan kayalik zemine oturtulmus” dedi.
“Kayaliklarin aslinda birer antik tas ocagi oldugunu görüyoruz”
Kayalik zemine ulasilana kadar surun temellerinin kazilmaya devam edildigini belirten Prof. Dr. Yildiz, sözlerini söyle sürdürdü:
“Surlarin temelleri yaklasik 2 ile 2,5 metre arasinda degisiyor. Enteresan olan bilgilerden biri de o kayalik zeminde surun oturdugu alan disindaki alanlarda hem geçen yilki kazilarda, hem bu yilki kazilarda bu netlesmis oldu. Oradan da kayalardan tas kesilip, surlarda kullanilmistir. Gerek Içkale’de Hz. Süleyman Camii’nin bulundugu alanin karsisindaki kayaliklarda, gerek Fiskaya’daki kayaliklara baktigimiz zaman, gerek ise Ben-u Sen’daki kayaliklara baktigimiz zaman bu kayaliklarin aslinda birer antik tas ocagi oldugunu görüyoruz.”
“Bize hep su anlatilirdi. Diyarbakir surlarinin taslari Karacadag’dan getirildigi ve kullanildigi” sözlerine deginen Yildiz, “Biz de hep sunu düsünürdük. O günkü sartlarda bu kadar tas nasil oradan buraya getirilir. Ayni zamanda çok masrafliydi. Hem kazilarda çikan veriler, hem çevrede çiplak gözle gördügümüz verilerden Diyarbakir surlarinin taslarinin tamamiyla surlarin insa edildigi alanlardan kesilerek, kayaliklardan elde edilerek yapildigi anlasiliyor” seklinde konustu.
Son zamanlarda Diyarbakir surlariyla ilgili efsanelerin artmaya basladigini kaydeden Yildiz, “Bunlar da bilgi kirliligine yol açiyor. Tarihçilerin bu konuda efsanelere dayanarak bilgi kirliligi vermesi çok üzücü bir seydir. Kazilarda da çikan verilerde net bir sekilde anlasiliyor ki, Diyarbakir surlari kayalik zemin takip edilerek insa
edilmis. Fiziksel kosullar, savunma göz önünde bulundurularak surlar insa edilmis ve bu plan ortaya çikmistir. Biz, sadece bugünkü ön görülerimizden yola çikarak kalkan baligina benzetiyoruz. Surlarin kalkan baligi seklinde ifade edilmesi tamamiyla bir efsanedir. Böyle bir sey yoktur” dedi.
Sondaj çukuru, gerekli çalismalarin ilk etapta tamamlanmasiyla kapatildi.
