ÖNLEMI HAYAT KURTARAN AFET Açiklamasi DEPREM - Uzun Zamandir Deprem Olmayan Bazi Faylarda Deprem Bekleniyor
ITÜ Jeoloji Mühendisligi Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Ziyadin Çakir: 'Marmara'da uzun zamandir deprem olmayan bazi fay hatlari var. Bu fayin bazi bölümlerinde deprem olmasini bekliyoruz. Su anda Türkiye'nin her yerinde 6,5 büyüklügüne ulasabilecek deprem her zaman olabilir' 'Depremin zamanini, deprem biliminin en gelismis oldugu ülkedeki bilim insanlari da bilmiyor. Bazi kisiler '5 sene içinde deprem olacak' veya '2047 yilina kadar deprem olmayacak' gibi beyanlarda bulunuyorlar. Bu söylemlerin hiçbirisi maalesef bilimsel verilere veya evrensel olarak kabul görmüs bilimsel yöntemlere dayanmiyor' 'Depremden sonra da sesli görüsmeden uzak duralim. Çünkü telefonla aramaya baslaninca sistem kaldirmiyor ve kilitleniyor. Onun yerine internet veya SMS yoluyla mesajlasma yapilirsa insanlarin yakinlariyla bu sekilde iletisimi kopmamis olur'
HIKMET FARUK BASER - Istanbul Teknik Üniversitesi (ITÜ) Jeoloji Mühendisligi Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Ziyadin Çakir, depremin ne zaman olacagini tahmin etmek yerine hazir olunmasi gerektigini, Marmara'da uzun süredir kirilmanin yasanmadigi fayin bazi bölümlerinde deprem beklediklerini söyledi.
Çakir, 17 Agustos 1999'daki Marmara Depremi'nin 22. yili nedeniyle AA muhabirine yaptigi açiklamada, insanlarin büyük ve yikici oldugunda depremin ciddiyetini ve önemini anladigini belirtti.
Devlet tarafindan deprem sonrasinda yapilacak acil mücadele ve arama kurtarma gibi konulardaki senaryo çalismalarinin önemli olduguna dikkati çeken Çakir, devletin bilim camiasindaki deprem çalismalarina TÜBITAK ve AFAD kanaliyla destek verdigini kaydetti.
Çakir, Marmara'daki depremin üzerinden 22 yil geçtigini, bu sürede büyük bir deprem olmamasinin sans oldugunu ifade ederek, "Bu sürede Istanbul'un yapi stokunda ciddi miktarda yenilenmeler meydana geldi. Basta okullar, hastaneler olmak üzere birçok kamu binalari yenilendi ve yenileniyor. Ancak bu istenilen seviyede degil. Bu nedenle Istanbul'da kentsel dönüsümün hizlandirilmasi gerekiyor. Bu nedenle, Istanbul için özel bir yasa da çikartilabilir." dedi.
- "Istanbul'da kötü zemindeki 2000 yili öncesi binalar riskli"
Istanbul'da 2000 yili öncesi yüz binlerce bina oldugunu aktaran Çakir, bunlarin bir kisminin kötü zeminde oldugunu belirtti.
Çakir, binalarin özelikle 4-5 kattan yüksek olanlarinin oldukça riskli oldugunu, bunlarin yasam için tercih edilmemesi gerektigi kaydederek, söyle devam etti:
"Eski yapi stokunun daha hizli sekilde eritilmesi lazim. Istanbul'da kentsel dönüsüm noktasinda müthis bir degisim var. Her yer yenileniyor, yeni evler çogaliyor. Umarim bir 20 yil daha deprem olmaz ve eski binalar tamamiyla dönüstürülür. Eger bir 20 yil daha geçerse Istanbul'da depremde çok büyük sorun olacagini düsünmüyorum. Çünkü Istanbul direkt faylarin üzerinde degil. Faylara en yakin uzaklik 15-20 kilometre mesafede. Bu uzakliktaki depremlerde yikimlarin nedeni binalarin depreme dayanikli yapilmamasindan kaynaklaniyor. Su anda yapi stokumuz eski gibi degil. Yeni yapilan binalarin deprem yönetmeligine göre yapilip denetleniyor olmasi çok önemli. Insanlara, ev satin alacagi zaman 2000 yilindan önce yapilmis binalardan kesinlikle ev almamasini tavsiye ediyorum. Çünkü bu binalarin çogu deprem için gerekli mühendislik hizmeti almamis, depreme karsi dayanikliligi düsünülmemis yapilar. Vatandaslarimiz eski binalardan uzak dursunlar."
- "Her geçen gün deprem bir gün daha bize yaklasiyor"
Prof. Dr. Ziyadin Çakir, beklenen Istanbul depremine her geçen gün daha da yaklasildigini ancak bunun önceden tahmin edilmesinin mümkün olmadigini bildirdi.
Bazi kimselerin hiçbir bilimsel arastirma ve hesap yapmadan çesitli tahminlerde bulundugunu, bunlarin insanin kafasini karistirdigini belirten Çakir, sunlari kaydetti:
"Bu nedenle depremi tahmin etmek yerine deprem için hazir olmamiz ve 'Ne zaman deprem olacak?' sorusunu artik sormamak gerekiyor. Çünkü kimse bilmiyor. Depremin zamanini, deprem biliminin en gelismis oldugu ülkedeki bilim insanlari da bilmiyor. Bazi kisiler '5 sene içinde deprem olacak' veya '2047 yilina kadar deprem olmayacak' gibi beyanlarda bulunuyorlar. Bu söylemlerin hiçbirisi maalesef bilimsel verilere veya evrensel olarak kabul görmüs bilimsel yöntemlere dayanmiyor. Bir deprem oldugunda yanindaki fayin ne zaman kirilacagi noktasinda da bize bir sey söylemek pek mümkün degil. Bu, 1 ay da 1 yil da 32 yil da olabilir. Ama sunu biliyoruz ki her geçen gün deprem bir gün daha bize yaklasiyor. Marmara'da uzun zamandir deprem olmayan bazi fay hatlari var. Bu fayin bazi bölümlerinde deprem olmasini bekliyoruz. Su anda Türkiye'nin her yerinde 6,5 büyüklügüne ulasabilecek deprem her zaman olabilir."
- "Depremden sonra sesli görüsmeden uzak duralim"
Çakir, Marmara Depremi'ni gençlerin hiç bilmedigini, bu nedenle deprem gerçeginin onlara medyanin yardimi ve egitimle aktarilmasi gerektigini anlatti.
Deprem aninda vatandaslarin binadan çikmamasi ve merdivenlere yönelmemesi gerektiginin altini çizen Çakir, "Büyük depremlerde bu sans pek olmuyor. Deprem ilk hissedildiginde tavan yikilma ihtimaline karsi bir ara bosluk olusturabilecek yerlere siginalim. Hayatimizi kurtarabilecek buzdolabi kenari, mutfak tezgahi, yatagin kenari gibi yerlere yasam üçgenini yapalim. Depremden sonra da sesli görüsmeden uzak duralim. Çünkü telefonla aramaya baslaninca sistem kaldirmiyor ve kilitleniyor. Onun yerine internet veya SMS yoluyla mesajlasma yapilirsa insanlarin yakinlariyla bu sekilde iletisimi kopmamis olur." degerlendirmesinde bulundu.
Çakir, bazi insanlarin deprem tedirginligi yasadigini, bunlar arasinda depremden çok korkmalari nedeniyle kendisini çok sik arayanlarin oldugunu dile getirdi.
Türkiye'nin herhangi bir yerinde deprem oldugun zaman "Bu deprem Istanbul'u etkiler mi?" diye arandigini aktaran Çakir, "Onlarin hepsine, deprem haberlerini veya sitelerini takip etmemelerini tavsiye ediyorum. Bu tarz tedirginligi olanlar deprem haberlerinden uzak dursunlar. Bir endiseleri varsa bu, bulunduklari evin depreme dayanikli olup olmadigi olmali." seklinde konustu.
Kaynak: AA
Çakir, 17 Agustos 1999'daki Marmara Depremi'nin 22. yili nedeniyle AA muhabirine yaptigi açiklamada, insanlarin büyük ve yikici oldugunda depremin ciddiyetini ve önemini anladigini belirtti.
Devlet tarafindan deprem sonrasinda yapilacak acil mücadele ve arama kurtarma gibi konulardaki senaryo çalismalarinin önemli olduguna dikkati çeken Çakir, devletin bilim camiasindaki deprem çalismalarina TÜBITAK ve AFAD kanaliyla destek verdigini kaydetti.
Çakir, Marmara'daki depremin üzerinden 22 yil geçtigini, bu sürede büyük bir deprem olmamasinin sans oldugunu ifade ederek, "Bu sürede Istanbul'un yapi stokunda ciddi miktarda yenilenmeler meydana geldi. Basta okullar, hastaneler olmak üzere birçok kamu binalari yenilendi ve yenileniyor. Ancak bu istenilen seviyede degil. Bu nedenle Istanbul'da kentsel dönüsümün hizlandirilmasi gerekiyor. Bu nedenle, Istanbul için özel bir yasa da çikartilabilir." dedi.
- "Istanbul'da kötü zemindeki 2000 yili öncesi binalar riskli"
Istanbul'da 2000 yili öncesi yüz binlerce bina oldugunu aktaran Çakir, bunlarin bir kisminin kötü zeminde oldugunu belirtti.
Çakir, binalarin özelikle 4-5 kattan yüksek olanlarinin oldukça riskli oldugunu, bunlarin yasam için tercih edilmemesi gerektigi kaydederek, söyle devam etti:
"Eski yapi stokunun daha hizli sekilde eritilmesi lazim. Istanbul'da kentsel dönüsüm noktasinda müthis bir degisim var. Her yer yenileniyor, yeni evler çogaliyor. Umarim bir 20 yil daha deprem olmaz ve eski binalar tamamiyla dönüstürülür. Eger bir 20 yil daha geçerse Istanbul'da depremde çok büyük sorun olacagini düsünmüyorum. Çünkü Istanbul direkt faylarin üzerinde degil. Faylara en yakin uzaklik 15-20 kilometre mesafede. Bu uzakliktaki depremlerde yikimlarin nedeni binalarin depreme dayanikli yapilmamasindan kaynaklaniyor. Su anda yapi stokumuz eski gibi degil. Yeni yapilan binalarin deprem yönetmeligine göre yapilip denetleniyor olmasi çok önemli. Insanlara, ev satin alacagi zaman 2000 yilindan önce yapilmis binalardan kesinlikle ev almamasini tavsiye ediyorum. Çünkü bu binalarin çogu deprem için gerekli mühendislik hizmeti almamis, depreme karsi dayanikliligi düsünülmemis yapilar. Vatandaslarimiz eski binalardan uzak dursunlar."
- "Her geçen gün deprem bir gün daha bize yaklasiyor"
Prof. Dr. Ziyadin Çakir, beklenen Istanbul depremine her geçen gün daha da yaklasildigini ancak bunun önceden tahmin edilmesinin mümkün olmadigini bildirdi.
Bazi kimselerin hiçbir bilimsel arastirma ve hesap yapmadan çesitli tahminlerde bulundugunu, bunlarin insanin kafasini karistirdigini belirten Çakir, sunlari kaydetti:
"Bu nedenle depremi tahmin etmek yerine deprem için hazir olmamiz ve 'Ne zaman deprem olacak?' sorusunu artik sormamak gerekiyor. Çünkü kimse bilmiyor. Depremin zamanini, deprem biliminin en gelismis oldugu ülkedeki bilim insanlari da bilmiyor. Bazi kisiler '5 sene içinde deprem olacak' veya '2047 yilina kadar deprem olmayacak' gibi beyanlarda bulunuyorlar. Bu söylemlerin hiçbirisi maalesef bilimsel verilere veya evrensel olarak kabul görmüs bilimsel yöntemlere dayanmiyor. Bir deprem oldugunda yanindaki fayin ne zaman kirilacagi noktasinda da bize bir sey söylemek pek mümkün degil. Bu, 1 ay da 1 yil da 32 yil da olabilir. Ama sunu biliyoruz ki her geçen gün deprem bir gün daha bize yaklasiyor. Marmara'da uzun zamandir deprem olmayan bazi fay hatlari var. Bu fayin bazi bölümlerinde deprem olmasini bekliyoruz. Su anda Türkiye'nin her yerinde 6,5 büyüklügüne ulasabilecek deprem her zaman olabilir."
- "Depremden sonra sesli görüsmeden uzak duralim"
Çakir, Marmara Depremi'ni gençlerin hiç bilmedigini, bu nedenle deprem gerçeginin onlara medyanin yardimi ve egitimle aktarilmasi gerektigini anlatti.
Deprem aninda vatandaslarin binadan çikmamasi ve merdivenlere yönelmemesi gerektiginin altini çizen Çakir, "Büyük depremlerde bu sans pek olmuyor. Deprem ilk hissedildiginde tavan yikilma ihtimaline karsi bir ara bosluk olusturabilecek yerlere siginalim. Hayatimizi kurtarabilecek buzdolabi kenari, mutfak tezgahi, yatagin kenari gibi yerlere yasam üçgenini yapalim. Depremden sonra da sesli görüsmeden uzak duralim. Çünkü telefonla aramaya baslaninca sistem kaldirmiyor ve kilitleniyor. Onun yerine internet veya SMS yoluyla mesajlasma yapilirsa insanlarin yakinlariyla bu sekilde iletisimi kopmamis olur." degerlendirmesinde bulundu.
Çakir, bazi insanlarin deprem tedirginligi yasadigini, bunlar arasinda depremden çok korkmalari nedeniyle kendisini çok sik arayanlarin oldugunu dile getirdi.
Türkiye'nin herhangi bir yerinde deprem oldugun zaman "Bu deprem Istanbul'u etkiler mi?" diye arandigini aktaran Çakir, "Onlarin hepsine, deprem haberlerini veya sitelerini takip etmemelerini tavsiye ediyorum. Bu tarz tedirginligi olanlar deprem haberlerinden uzak dursunlar. Bir endiseleri varsa bu, bulunduklari evin depreme dayanikli olup olmadigi olmali." seklinde konustu.