Rus müzisyen Müslümanlığı seçti... Fransa'da İslam karşıtlığına böyle kafa tuttu!
Rus asıllı bir ailenin kızı. Dört sene önce Müslüman oldu. Leonida Timuş önce Fransa’nın İslam karşıtlığına bir ilahiyi Fransızcaya çevirip tepki gösterdi. Şimdi de özel harekat polisimize bir şarkı yaptı
Leonida Timuş, Rus asıllı anne ve Gagavuz Türkü bir babanın kızı... 1998 doğumlu...
Fransa'da yükselen İslamofobiye, Tale'al Bedru Aleyna adlı ilahiyi Fransızcaya çevirerek tepkisini gösterdi. Yakın dönemde bir de özel harekat polisi için şarkı yazdı.
SORU-CEVAP
- Önce biraz hikayenizi anlatır mısınız? Nasıl bir ailede büyüdünüz?
- Moldova Kişinev'de 1998 yılında dünyaya geldim. Hayatımın merkezinde hep sanat oldu diyebilirim. Zira hem anne hem de baba tarafımda sanatın farklı dallarıyla ilgilenen akrabalarım vardı. O yüzden daha çocuk yaşlarda ilk önce dans, sonrasında keman dersi almaya başladım.
- Müzik yeteneğinizi kim keşfetti?
- Üç yaşımda anaokulundayken söylediğim şarkılarla öğretmenlerimin dikkatini çektim. Altı yaşıma geldiğimde ailem bu konuda eğitim almam gerektiğini düşünerek beni sanat okuluna gönderdi.
Öğrencilik hayatımda birçok okul etkinliklerinde ve yarışmalarda yer alarak ödüller aldım. Şimdilerde ise bir taraftan müzik eğitimlerim diğer taraftan konserler devam ediyor. Türkiye'de de Yılın En İyi Türk Dünyası Kadın Sanatçısı gibi ödüller aldım.
SÖZLERİ BİRE BİR ÇEVİRDİM
- Fransa'nın İslam karşıtlığına karşı Tale'al Bedru Aleyna ilahisini Fransızca söylediniz. Neden?
- Charlie Hebdo dergisindeki Peygamber Efendimiz'e yapılan çirkin saldırılar beni derinden etkiledi. Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Fransız yetkililerin, İslam Peygamberi Hz. Muhammed'e yönelik hakaretlere destek veren söylemlerini de üzüntüyle karşıladım. Ne yapabilirim diye düşünürken aklıma Peygamber Efendimiz'i büyük bir sevgi seli ile karşılayan Medineli müminlerin Veda Tepesi'nde okuduğu Tale'al Bedru Aleyna (Ay Doğdu Üzerimize) ilahisini anladıkları dilde Fransızcaya çevirerek bir cevap vermek istedim. Çektiğimiz klipte de bilinçli olarak Fransa'da özgürlük, eşitlik, kardeşliği temsil eden sarı yeleği giyerek çekimleri gerçekleştirdim. Sözleri neredeyse bire bir çevirdim diyebiliriz.
- Müslümanlığı seçmeniz nasıl oldu? Müslüman olmak size ne hissettiriyor?
- Annemin yakın arkadaşı, bir aile dostumuz bana Kur'an-ı Kerim'in Romence basılmış halini hediye etti ve ben de okumaya başladım. Hristiyanlık ile kıyasladım ve her kiliseye gittiğimde resimleri öpmemin hiçbir değerinin olmadığını anladım. Üstelik tarihi açıdan bakıldığında Hristiyanlıkta Hz. İsa var ve sonrası yok. Ama İslam'a bakıldığında Hz. Adem'den Hz. Muhammed'e kadar sürüp giden daha büyük bir kültür ve din ile karşılaşıyorsunuz. Hristiyanlıkta hep söylüyorlar, Hz. İsa'dan sonra bir peygamber gelecek ama ne zaman gelecek, bu olay çok tartışılıyor. Dediğim gibi ben dört yıl önce Müslüman oldum ama bu süre içerisinde kesinlikle araştırmaya ve öğrenmeye devam ettim. Hz. Muhammed'in hayatını okudum ve gördüm ki hiçbir şey bize anlatıldığı gibi değilmiş. Moldovya'dayken bize İslam ve Müslümanlık kafa kesen, insanların canına kıyan bir topluluk olarak anlatılıyordu. Türkler böyle güzel bir milletken arkadaşlarımın sadece dinlediklerine dayanarak bu ülkeyi ve İslam'ı kötü görmeleri beni açıkçası çok üzüyor.
- Müslüman olmanız çevrenizden tepki çekti mi?
- Din değiştirmek bizim için çok ciddi bir olaydır. Düşünün Hristiyan olarak doğuyorsunuz, vaftiz ediliyorsunuz, herkes kiliseye gitmediği halde siz sürekli olarak kiliseye gidiyorsunuz, küçüklüğünüzden beridir orada yer almayı seçiyorsunuz ve sonra bir ailenin kendi dilinizde basılan Kur'an-ı Kerim'i size hediye etmesiyle tüm dünyanız değişiyor. Bazı şeyleri aileme hâlâ anlatamıyorum.
- Özel harekat polisleri için bir şarkı yaptınız... Onun hikayesi nedir?
- Emniyet müdürü olan ve sanatçı kimliğinin daha çok öne çıktığı çok kıymetli bir hocam var. Ömrüm boyunca onun hayatıma kattıkları ve katabilecekleri için çok minnettarım. Türkiye'de ikamet eden yabancı biri olarak Türk polisinin çok kibar ve vicdanlı olduğuna defalarca şahit oldum. Onları gördüğüm her yerde kendimi hep güvende hissettim. Prodüktörüm ve menajerim stüdyoda özel harekat polislerinin 38. yıldönümü için bir marş yapacaklarını konuşurken, ben de söz yazıp bir beste yapmak istediğimi söyledim. Emniyet Müdürlüğü'nün ve prodüktörümün takdirleri doğrultusunda bu çalışmam da yayınlandı.
19 DİLDE ESER SESLENDİRİYOR
- Pek çok dil biliyorsunuz... Dil yeteneğiniz müzikle birleşince neler yapabilirsiniz?
- Altı dili (Rusça, Romence, İngilizce, Türkçe, Fransızca ve İtalyanca) iyi derecede biliyorum. Sahnede eserleri Arapça, Kürtçe, Lazca, İspanyolca gibi 19 dilde seslendiriyorum. Türkiye ve tarihi müthiş zenginlikler ve değerlerle dolu. Lakin bu değerlerin yeterince tanıtılamadığını bir yabancı olarak kendimden biliyorum. Yunus Emre'nin Sevelim Sevilelim şiarını, insanlığın en çok ihtiyacı olduğu şu dönemde farklı dillerde seslendirerek anlatmak gibi bir dert üstlendim. Tüm insanlığa evrensel ve olumlu mesajlar veren Mevlana, Hacı Bayram Veli, Şeyh Edebali gibi şahsiyetlerin söylemlerini birçok dilde seslendirerek insanlığın hizmetine sunmak istiyorum.
Fransa'da yükselen İslamofobiye, Tale'al Bedru Aleyna adlı ilahiyi Fransızcaya çevirerek tepkisini gösterdi. Yakın dönemde bir de özel harekat polisi için şarkı yazdı.
SORU-CEVAP
- Önce biraz hikayenizi anlatır mısınız? Nasıl bir ailede büyüdünüz?
- Moldova Kişinev'de 1998 yılında dünyaya geldim. Hayatımın merkezinde hep sanat oldu diyebilirim. Zira hem anne hem de baba tarafımda sanatın farklı dallarıyla ilgilenen akrabalarım vardı. O yüzden daha çocuk yaşlarda ilk önce dans, sonrasında keman dersi almaya başladım.
- Müzik yeteneğinizi kim keşfetti?
- Üç yaşımda anaokulundayken söylediğim şarkılarla öğretmenlerimin dikkatini çektim. Altı yaşıma geldiğimde ailem bu konuda eğitim almam gerektiğini düşünerek beni sanat okuluna gönderdi.
Öğrencilik hayatımda birçok okul etkinliklerinde ve yarışmalarda yer alarak ödüller aldım. Şimdilerde ise bir taraftan müzik eğitimlerim diğer taraftan konserler devam ediyor. Türkiye'de de Yılın En İyi Türk Dünyası Kadın Sanatçısı gibi ödüller aldım.
SÖZLERİ BİRE BİR ÇEVİRDİM
- Fransa'nın İslam karşıtlığına karşı Tale'al Bedru Aleyna ilahisini Fransızca söylediniz. Neden?
- Charlie Hebdo dergisindeki Peygamber Efendimiz'e yapılan çirkin saldırılar beni derinden etkiledi. Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Fransız yetkililerin, İslam Peygamberi Hz. Muhammed'e yönelik hakaretlere destek veren söylemlerini de üzüntüyle karşıladım. Ne yapabilirim diye düşünürken aklıma Peygamber Efendimiz'i büyük bir sevgi seli ile karşılayan Medineli müminlerin Veda Tepesi'nde okuduğu Tale'al Bedru Aleyna (Ay Doğdu Üzerimize) ilahisini anladıkları dilde Fransızcaya çevirerek bir cevap vermek istedim. Çektiğimiz klipte de bilinçli olarak Fransa'da özgürlük, eşitlik, kardeşliği temsil eden sarı yeleği giyerek çekimleri gerçekleştirdim. Sözleri neredeyse bire bir çevirdim diyebiliriz.
- Müslümanlığı seçmeniz nasıl oldu? Müslüman olmak size ne hissettiriyor?
- Annemin yakın arkadaşı, bir aile dostumuz bana Kur'an-ı Kerim'in Romence basılmış halini hediye etti ve ben de okumaya başladım. Hristiyanlık ile kıyasladım ve her kiliseye gittiğimde resimleri öpmemin hiçbir değerinin olmadığını anladım. Üstelik tarihi açıdan bakıldığında Hristiyanlıkta Hz. İsa var ve sonrası yok. Ama İslam'a bakıldığında Hz. Adem'den Hz. Muhammed'e kadar sürüp giden daha büyük bir kültür ve din ile karşılaşıyorsunuz. Hristiyanlıkta hep söylüyorlar, Hz. İsa'dan sonra bir peygamber gelecek ama ne zaman gelecek, bu olay çok tartışılıyor. Dediğim gibi ben dört yıl önce Müslüman oldum ama bu süre içerisinde kesinlikle araştırmaya ve öğrenmeye devam ettim. Hz. Muhammed'in hayatını okudum ve gördüm ki hiçbir şey bize anlatıldığı gibi değilmiş. Moldovya'dayken bize İslam ve Müslümanlık kafa kesen, insanların canına kıyan bir topluluk olarak anlatılıyordu. Türkler böyle güzel bir milletken arkadaşlarımın sadece dinlediklerine dayanarak bu ülkeyi ve İslam'ı kötü görmeleri beni açıkçası çok üzüyor.
- Müslüman olmanız çevrenizden tepki çekti mi?
- Din değiştirmek bizim için çok ciddi bir olaydır. Düşünün Hristiyan olarak doğuyorsunuz, vaftiz ediliyorsunuz, herkes kiliseye gitmediği halde siz sürekli olarak kiliseye gidiyorsunuz, küçüklüğünüzden beridir orada yer almayı seçiyorsunuz ve sonra bir ailenin kendi dilinizde basılan Kur'an-ı Kerim'i size hediye etmesiyle tüm dünyanız değişiyor. Bazı şeyleri aileme hâlâ anlatamıyorum.
- Özel harekat polisleri için bir şarkı yaptınız... Onun hikayesi nedir?
- Emniyet müdürü olan ve sanatçı kimliğinin daha çok öne çıktığı çok kıymetli bir hocam var. Ömrüm boyunca onun hayatıma kattıkları ve katabilecekleri için çok minnettarım. Türkiye'de ikamet eden yabancı biri olarak Türk polisinin çok kibar ve vicdanlı olduğuna defalarca şahit oldum. Onları gördüğüm her yerde kendimi hep güvende hissettim. Prodüktörüm ve menajerim stüdyoda özel harekat polislerinin 38. yıldönümü için bir marş yapacaklarını konuşurken, ben de söz yazıp bir beste yapmak istediğimi söyledim. Emniyet Müdürlüğü'nün ve prodüktörümün takdirleri doğrultusunda bu çalışmam da yayınlandı.
19 DİLDE ESER SESLENDİRİYOR
- Pek çok dil biliyorsunuz... Dil yeteneğiniz müzikle birleşince neler yapabilirsiniz?
- Altı dili (Rusça, Romence, İngilizce, Türkçe, Fransızca ve İtalyanca) iyi derecede biliyorum. Sahnede eserleri Arapça, Kürtçe, Lazca, İspanyolca gibi 19 dilde seslendiriyorum. Türkiye ve tarihi müthiş zenginlikler ve değerlerle dolu. Lakin bu değerlerin yeterince tanıtılamadığını bir yabancı olarak kendimden biliyorum. Yunus Emre'nin Sevelim Sevilelim şiarını, insanlığın en çok ihtiyacı olduğu şu dönemde farklı dillerde seslendirerek anlatmak gibi bir dert üstlendim. Tüm insanlığa evrensel ve olumlu mesajlar veren Mevlana, Hacı Bayram Veli, Şeyh Edebali gibi şahsiyetlerin söylemlerini birçok dilde seslendirerek insanlığın hizmetine sunmak istiyorum.