Başkan Erdoğan: Şehadete yürümek için bir an bile tereddüt etmeyecektim

Başkan Recep Tayyip Erdoğan 15 Temmuz hain darbe girişiminin 5'inci yıl dönümü programı kapsamında Külliye'de bulunan anıta çelenk bıraktı. Eroğan buradaki programının ardından şehit yakınları ve gazilere seslendi. Açıklamalarında önemli mesajlara yer veren Başkan Erdoğan, "Allah şahittir, milletim de emin olsun ki o gece darbeciler Marmaris'te veya İstanbul'da karşımıza dikilselerdi şehadete yürümek için bir an bile tereddüt etmeyecektim." dedi.

Başkan Erdoğan: Şehadete yürümek için bir an bile tereddüt etmeyecektim
Başkan Erdoğan: Şehadete yürümek için bir an bile tereddüt etmeyecektim
Başkan Recep Tayyip Erdoğan 15 Temmuz hain darbe gişiminin beşinci yıl dönümü programı kapsamında az önce Külliye'de bulunan anıta çelenk bıraktı. Başkan Erdoğan ve Emine Erdoğan çelenki bıraktıktan sonra dua okudu. Daha sonra anıttan ayrılan ikili ve beraberindekiler Külliye'deki törenin gerçekleştirileceği yere gitti.

Burada 1 dakikalık saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu. İstiklal Marşı'nın ardından ise şehitlerin anısına dualar okundu. Erdoğan sonrasında ise Külliye'de şehit yakınlarına gazilere seslenmek için kameraların karşısına geçti.

Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Aziz milletim, değerli şehit yakınlarımız, kıymetli gazilerimiz, kıymetli misafirler sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü hainlerin kurşun ve bombaları altında can veren şehitlerimize Allah'tan rahmet ve başsağlığı diliyorum.

'15 TEMMUZ ŞEHİTLERİNE BORCUMUZU NE YAPSAK ÖDEYEMEYİZ'

Bin yıldır Anadolu'yu ebedi vatanımız kılmak için bu toprakları kanlarıyla yoğuran kahramanlar silsilesine katılan 15 Temmuz şehitlerine borcumuzu ne yapsak ödeyemeyiz.

'TÜM DÜNYAYA GÖSTERMEK İSTEDİK'

Biraz gecikmeyle de olsa bu müzeyi milletimizin hizmetine sunarak demokrasi, hak, özgürlük, adalet mücadelesinin öyle kolay kazanılmadığını tüm dünyaya göstermek istedik. Müzemizde 15 Temmuz, Türkiye ve dünyada darbeler, en uzun gece, izin bırakanlar, şehitlere saygı, demokrasi nöbetleri başlıkları altında 8 farklı temayla, 8 ayrı salonda anlatılıyor.

''TOPUNUZ BİRDEN GELİN' DİYEREK MEYDAN OKUDUĞUMUZ BİR BAŞKA DESTEN OLMUŞTUR'

Bu nöbetler ülkemizin istiklal, istikbaline göz dikenlere 'topunuz birden gelin' diyerek meydan okuduğumuz bir başka destan olmuştur. İhanet nöbetini FETÖ'nün bırakıp, PKK'nın devraldığı, onun bırakıp DEAŞ'ın devreye girdiği, başkalarının sahne aldığı Türkiye'ye diz çöktürmek, Türk milletini esir etmektir.Her şeyi planlayanlar tek bir şeyi hesaba katmamışlardır; Türk milletinin ülkesini, devletini canı pahasına koruyacağını, göğsünü siper ederek ezanına, bayrağına, meclisine, Cumhurbaşkanına sahip çıkacağını hesap etmemişlerdir. Bir şeyi daha hesap etmemişlerdi, o da 'hesapların üstünde Allah'ın da bir hesabı vardır'. İşte Allah'ın hesabı bütün hesapların üstündeydi. O hesabı bunlar hiç düşünmemişlerdi.

'TÜRKİYE'NİN GEÇİLMEZ OLDUĞU BİR KEZ DAHA GÖRÜLMÜŞTÜR'

TSK'nın, FETÖ'nün veya kendini onların sahibi zannedenlerin Türk Milletinin ordusu olduğunu düşünememişlerdi. Bizim milletimiz her şey bitti denildiği anda adeta küllerinden yeniden doğarak çok daha büyük atılımlar içerisine girmiş millettir. O gece şehitler tepesini boş bırakmamak için sokaklara çıkan, yolları dolduran, darbecileri kovalayanların sayesinde Türkiye'nin geçilmez olduğu bir kez daha görülmüştür. FETÖ'cü alçaklar tarafından şehit edilen 251 kardeşimizin her birinin hikayesi vardır. Bunlardan bir tanesi Ömer Halisdemir kardeşimizdir. Yakın çalışma arkadaşlarımdan Erol Olçok, Prof. Dr. İlhan Varank bunlardan bir tanesiydi.

'ŞEHADETE YÜRÜMEK İÇİN BİR AN BİLE TEREDDÜT ETMEYECEKTİM'

Bizzat tanıştığımız, görüştüğümüz kardeşlerimizden şehitlik makamına uğradıklarımız var. Tek bir damlası bile boşa akmayan bu kanları vatan topraklarına vurduğumuz yeni istiklal mühürleri olarak görüyoruz. Allah şahittir. Milletim de emin olsun ki, eğer o gece darbeciler Marmaris'te veya İstanbul'da karşımıza dikilseydi, şehadete yürümek için bir an bile tereddüt etmeyecektim. Hava alanındaki on binler oraya şehadet için gelmişlerdi. Nasıl o gece TBMM'ye ulaşabilen milletvekillerimiz 'öleceğiz ama burayı terk etmeyeceğiz' demişlerse. Nasıl Genelkurmay, Meclis, Külliye, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde, Üsküdar'da, Saraçhane'de vatandaşlarımız şehadet kuyruğuna girmişse, bir millet topyekün kıyama kalkmışsa işte biz de aynı hissiyat içindeydik.

Şehitler ölmez bizim için kuru bir slogan değil inanç akidesidir. Herşey gibi şehitlik de nasip işidir. Bu şerefe nail olan kardeşlerimize gıptayla bakıyoruz. Ne mutlu size, ne mutlu eşlerinize, annelerinize, babalarınıza, evlatlarınıza. Sevgililer sevgilisine komşu oldunuz. Onları her hatırlayışımızda geride bıraktıkları emanetleriyle her karşılaşmamızda, gazilerimizle her bir araya gelişimizde aynı duyguyu tekrar tekrar yaşıyoruz.

'BU ÜLKE HAİNLERİ, HAİNLERİN ARKASINDA DURANLARI AFFETMEZ'

Önümüze çıkartılan engelleri birer birer aşarak, tuzakları birer birer bozarak hedeflerimize yürüyoruz. Şimdi önümüzde 2023 hedefine Cumhur İttifakı olarak son bir hedefimiz var. Onu da aştığımızda ülke ve millet olarak yeni bir döneme giriyoruz. Türkiye, tarihi boyunca pek çok saldıraya, pek çok tuzağa maruz kalmıştır. Milletimiz için vatanımızı korumak mücadele etmek, adeta bu uğurda şehitler vermek, ekmek yemek su içmek gibi tabi şeylerdir. Bu milletin affetmeyeceği tek bir şey varsa, o da kendi içlerinden çıkan hainlerin ihanetidir. Bu ülke hainleri, hainlerin arkasında duranları da affetmez. Devleti karanlık vampirlerin emirlerine sunmak için çalışanların affı da olmaz müsadesi de olmaz.