Kovid-19 Salgınında Fiziksel İnaktiviteye Bağlı İnme Riski Arttı

Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi İnme Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Erdem Gürkaş: 'İnme hastalarının gerekli koruyucu önlemleri aldıktan sonra günlük düzenli fizik aktiviteye ve beslenmelerine dikkat etmeleri, tansiyon, şeker ölçümlerini düzenli aralıklarla yapmaları ve doktorun önerdiği aralıklarla takiplerine giderek takip ve tedavilerini aksatmamaya dikkat etmeleri çok önemli'

Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi İnme Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Erdem Gürkaş, Kovid-19 salgınında fiziksel inaktivite ve gerekli kontrollerin aksatılmasına bağlı olarak inme riskinin arttığını belirtti.

Gürkaş, 10 Mayıs İnme Önleme Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, inmenin Türkiye'de iskemik kalp hastalıklarından sonra ikinci sıklıkta ölüm nedeni olduğuna değinirken, yaklaşık 1,5 milyon kişinin inme ile yaşamına devam ettiğini ve her yıl yaklaşık 200 bin yeni inme vakası olduğunu anlattı.

İnmedeki iki grup risk faktörünü "değiştirilebilir" ve "değiştirilemeyen" şeklinde sıralayan Gürkaş, değiştirilemez risk faktörleri arasında yaş, cinsiyet, ırk, kalıtım, geçirilmiş inme ve kalp krizinin; değiştirilebilir risk faktörleri arasında hipertansiyon, kalp hastalığı, atriyal fibrilasyon, şeker hastalığı, kan yağlarında yükselme, boyun damar kireçlenmesi, obezite, sigara, fiziksel inaktivitenin yer aldığını aktardı.

Gürkaş, inmenin "kişide hafif fonksiyon kaybından ciddi engelliliğe, hatta yatağa bağımlılığa ve ölüme kadar değişen çeşitlilikte seyredebildiği" uyarısında bulunurken, şöyle devam etti:

"İnme geçiren bir hasta, inme sonrasında geçici veya kalıcı fonksiyon kayıplarıyla yaşantısına devam etmek zorunda kalabilir. Eskiden yaptığı birçok aktiviteyi kendi başına artık yapamayabilir ve sürekli bir bakıcının yardımına muhtaç olabilir. Sadece fonksiyon kaybı değil aynı zamanda hastanın ve çevresindekilerin psikolojik olarak çöküntüsüne neden olabilir. Beyin damar tıkanıklığına bağlı gelişen inmelerin yüzde 20'si kalp hastalıklarına bağlı gelişir ve kalp hastalıkları arasında da en sık neden atriyal fibrilasyondur. Atriyal fibrilasyon, kalp ritminde sürekli veya aralıklı bozulmalarla gider ve sonucunda kalpte pıhtı birikmesine neden olarak başta beyin olmak üzere vücuttaki organlara bu pıhtıların giderek buradaki damarların ani tıkanmasına neden olur. Atriyal fibrilasyonun tespit edilmesi ve tedavisinin sağlanması hastaları gelişebilecek inmelere karşı korumak açısından çok önemlidir."

- "İnme önlenebilir bir hastalık"

Tıkayıcı tipte inmede ilk 4,5 saatte damardan verilen damar açıcı tedaviler ve ilk 6 saatte yapılan nöroanjiografik müdahalelerle, beyinde kalıcı hasar oluşmadan beyin akımını sağlayarak, oluşan felcin geriye döndürülebileceğine işaret eden Gürkaş, inme belirtilerinin erken dönemde fark edilmesi ve 112 Acil Çağrı Merkezi'nin aranarak hastanın müdahale yapılacak merkeze yönlendirilmesinin kritik olduğunun altını çizdi.

Gürkaş, inmenin önlenebilir bir hastalık olduğunu belirterek, "Tüm kalp damar hastalıklarında olduğu gibi inmede de en önemli nedenler arasında hipertansiyon, şeker hastalığı, kan yağlarında yüksekliği bulunur. Bu açılardan dikkatli olunmalı ve periyodik doktor kontrollerini aksatmamak gerekir. Değiştirilebilir risk faktörleri arasında bulunan fiziksel inaktivite, sigara kullanımı, obeziteye dikkat edilmeli, sağlıklı beslenme, düzenli fizik aktivite, stresten uzak olmanın önemli olduğu akılda tutulmalıdır. Özellikle birinci derece yakınında inme, kalp krizi olanlar genç yaşlardan itibaren kalp damar sağlığı için gerekli kontrollerini yaptırmaları önemlidir." ifadelerini kullandı.

- "İnme geçirmiş bir hastanın aşılanmasında sakınca yok"

Doç. Dr. Erdem Gürkaş, Kovid-19 salgınının bir yılı aşkın süredir devam ettiğini hatırlatarak, şu bilgileri verdi:

"Özellikle ileri yaşlar için alınan Kovid-19 tedbirleri nedeniyle ev içerisinde kalmak durumunda kalan hastalar, maalesef bu dönemde fiziksel inaktiviteye veya gerekli kontrollerin aksatılmasına bağlı olarak inme açısından artmış risk altında olabilir. İnme hastalarının gerekli koruyucu önlemleri aldıktan sonra günlük düzenli fizik aktiviteye ve beslenmelerine dikkat etmeleri, tansiyon, şeker ölçümlerini düzenli aralıklarla yapmaları ve doktorun önerdiği aralıklarla takiplerine giderek takip ve tedavilerini aksatmamaya dikkat etmeleri çok önemlidir. Kovid-19 geçiren hastaların bir kısmında pıhtılaşmaya yatkınlık olabilir. Yapılan tetkiklerde pıhtılaşma açısından riskli bulunursa diğer tedavilerin yanında kan sulandırıcı tedavi başlanabilir. Bu tedavilerin doktor tarafından öngörülen sürelerde kullanılması inmeden korunma açısından önemlidir. İnme geçirmiş bir hastanın Kovid-19 açısından aşılanmasında herhangi bir sakınca yoktur ve zaten ağır bir hastalık olan inmenin üzerine Kovid-19 geçirilmesi hastanın mevcut durumunu kötüleştirebilir. Bu nedenle bu hastaların aşılarını yaptırması önerilir."

Kaynak: AA