Sinovac'da 3'Üncü Ay Sonuçlari Açiklamasi Antikor Düsse De Hastalanan Kisi Sayisi Yüzde 2'Lerde Kaldi

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tip Fakültesi Enfeksiyon Hastaliklari, Halk Sagligi ve Tibbi Mikrobiyoloji Anabilim Dali ögretim elemanlari tarafindan yürütülen “Sinovac Asisinin Bagisiklik Yaniti 3. Ay Izlem Sonuçlari” konusundaki bilimsel çalisma tamamlandi. Uygulanan bilimsel çalismanin sonuçlari kamuoyuyla paylasildi. Yapilan açiklamada “Baslangiçta Covid-19 antikoru negatif olan, bir ay arayla iki doz Sinovac asisi olmus 1053 saglik çalisaninin 26’si (yüzde 2.4) ikinci asiyi izleyen 28. gün 3 aylik süre içinde Covid-19 hastaligina yakalanmislardir. Bu dönemde PCR testi yapilmamis olmakla birlikte üçüncü ayda bakilan Covid-19 antikor düzeylerinde azalma beklenirken asiri düzeyde yükselmis olan dört kisinin de, semptomsuz (belirtisiz) Covid-19 geçirdigi hesaba katilarak 2 doz Sinovac asisi sonrasi hastalanan saglik çalisani sayisi toplamda 30 (yüzde 2.8) olarak saptanmistir. Bu kisilerden hastanede yatarak tedavi alan olmamistir. Ikinci asidan sonraki 28. gün 3 aylik süre içinde 151 saglik çalisaninin, yakin temasta oldugu yakin arkadas ya da aile bireyi Covid-19 tanisi almistir. Yakinlari Covid-19 tanisi almis olan bu 151 saglik çalisanindan 18’i (yüzde 12) Covid-19 hastaligini geçirmistir. Ikinci asidan üç ay sonra saglik çalisanlarinin yüzde 95.2’sinde antikor düzeyleri düsüs göstermistir. Iki doz asiyi izleyen üçüncü ay sonunda saglik çalisanlarinin yüzde 77’sinde SARS-CoV-2 antikorlari (1.0) tespit edilmistir (Daha önce kamuoyu ile paylasildigi gibi, 2. asidan 28 gün sonra bu oran yüzde 97 idi). Yani asidan sonraki 3. ayda, çalisma grubunun yüzde 23’ü ya hasta olmus ya da bu kisilerin antikoru negatiflesmistir” denildi.

Arastirmayi yapan akademisyenler sonuçlari degerlendirdi

Arastirma ekibinin basinda yer alan Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tip Fakültesi Tibbi Mikrobiyoloji Anabilim Dali Baskani Prof. Dr. Sinem Akçali, “Ocak ayi itibariyle saglik çalisanlarinin asilanmasini basladiktan sonra biz de üniversitemiz hastanesinde çalisanlarinda bir antikor takibi çalismasi baslattik. Bu çalismada hem asi olan saglik çalisanlarinin antikor düzeylerini hem de asidan sonra hastalanip hastalanmadiklarini izlemeyi amaçlamistik. Çalismamizda ocak ayindan itibaren asilanan 1053 saglik çalisanini 3. ay sonrasinda kanlarini vermek üzere yeniden davet ettik. Bu 1053 saglik çalisanindan 820 tanesi bize geri dönüs yaparak kanlarini verdiler. Bu 1053 saglik çalisanini Covid-19 hastaligi geçirip geçirmeme durumlari açisindan da takip ettik. Bütün sonuçlari hep beraber analiz ettik. 1053 saglik çalisaninin 820’si kanini verdi. Biz bu 820 kanda Covid-19’a karsi olusmus antikorlari sayisal deger olarak belirledigimiz kantitatif dedigimiz bir testle analiz ettik. Daha sonra da sonuçlarini degerlendirdik. Buldugumuz sonuçlar ilk çalisma sonuçlarina göre antikor düzeylerinin saglik çalisanlarinda 3. ay sonunda düsmüs oldugunu fark ettik. Saglik çalisanlarinin yüzde 97’si antikor pozitif iken 3. ay sonuçlarinda bu oranin yüzde 77’ye düstügünü gördük. Ayrica tüm çalisma grubunun genel olarak yüzde 95.2’sinde antikor düzeylerinde bir düsme oldugunu saptadik. Ancak çalismanin güzel bulgularindan bir tanesi izledigimiz grupta hastalanan kisilerin sayisinin çok az olmasiydi. Bu 3 aylik süre içinde asilanan 1053 saglik çalisanin yüzde 2.8’inin Covid-19’a yakalandigini tespit ettik. Her ne kadar antikor düzeylerimiz düsse de saglik çalisanlarinin bu asilama sonrasinda Covid-19’a karsi iyi bir sekilde korunmus oldugunu gördük. Bu da bizim için sevindirici bir sonuçtu. Çalisma grubumuzun yüzde 23’ünün bu 3 aylik süre içerisinde antikorlarinin negatiflestigini ya da Covid-19 hastaligina yakalandigini söyleyebiliriz. Ama yüzde 77’si de antikor pozitif diyebilecegimiz antikor düzeyleriyle hayatlarini idame ettiriyorlar” dedi.



“Hastalik geçiren 30 kisiden 29’unun antikor orani yüksek”

Arastirma ekibinde yer alan Halk Sagligi Ana Bilim Dali Baskani Prof. Dr. Erhan Eser de aldiklari sonuçlari su sözlerle degerlendirdi:

“Biz asilanma olmadan önce herkesin antikorunu taradik. Antikoru negatif olan, antikoru olmayan, yani daha önce hastalanmamis olan kisileri çalismaya aldik. Dolayisi ile bu sonuçlarda gördügümüz, gerek etkinlik, gerek etkinlik, gerekse de antikor oranlarini asiya baglidir. Türkiye’de arastirmamizin böyle bir gücü var. Bu çalismamizin kritik noktalarindan birisi, bu 3 aylik dönemin Türkiye’nin yüksek bir salgin dönemine denk gelmesiydi. Eger bu 3 aylik periyod örnegin bu yaz dönemine denk gelseydi, bu etkinligi daha konservatif karsilayabilirdik. Bu asinin gücü testi bakimindan iyi oldu. Bu açidan asi olmus 1053 kisiden 30 kisinin hastalanmasi son derece iyi bir rakam yani 2.8’e denk geliyor. Baska bir rakamimiz daha var. 151 saglik çalisaninin ayni hane içerisinde yasayan yakini, esi, çocugu bu 3 aylik dönem içerisinde hastalanmis. Yakinlari hastalanan bu 151 saglik çalisaninin sadece 18’i hastaliga yakalanmis. Dolayisiyla bu oraninda yüzde 12 oldugunu düsünüyoruz. Demek ki biz çok yakin temasta olsak da riskli temasta bulunsak da asi bizi yüzde 88 oraninda koruyor. Bu da önemli bir veri. Yani asilanalim. Asilanirsak çok büyük riskler altinda olsak da, maskeden vazgeçmemek kosuluyla bu bizi koruyacak. Hastalik geçiren 30 kisinin antikorunda ilginç bir sonuç var. 29’unun antikoru yüksek. Yani dolayisiyla sadece antikora bakarak, basari degerlendirmesi dogru degil. Hücresel bagisiklik gibi veya dolayli hücresel bagisikligi etkileyen faktörlerin muhtemelen koruyucu oldugunu ortaya çikariyor. Daha çok saglik hizmet personeli yani hemsirelerin hastaliga yakalandigini görüyoruz. Yine daha çok erkeklerin, yaslilarin ve alt gelir grubuna sahip olan saglik çalisanlarinin antikorlarinin düstügünü tespit ettik. Bütün bunlardan ne çikar dersek, bu gidisat böyle devam eder, antikor oranlari Agustos ayi sonuçlarimizda yüzde 77’den, yüzde 50’lere düserse artik simdiden devletimizin en azindan saglik personelini 3’üncü doz asi için hazirlamalari gerekir diye düsünüyorum. Sonbahara güçlü bir saglik ekibiyle girebilmemiz için 3’üncü doz asilarinin simdiden yapilmasi gerektigini öneriyoruz”

Arastirma MCBÜ Tip Fakültesi Tibbi Mikrobiyoloji, Halk Sagligi ve Enfeksiyon Hastaliklari AD ögretim elemanlari tarafindan yürütüldü. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tip Fakültesi Tibbi Mikrobiyoloji Anabilim Dali Baskani Prof. Dr. Sinem Akçali baskanligindaki arastirma ekibinde Prof. Dr. Erhan Eser, Prof. Dr. Pinar Erbay Dündar, Prof. Dr. Beyhan C. Özyurt, Dr. Ögr Üyesi Sebnem Senol Akar, Dr. Ögr. Gör. Deniz Özer, Dr. Yunus Özkaya, Dr. Kübra Çiçek, Dr. Zeynep Öykü Öztürk Arikan, Dr. Zeynep Ceyda Buran, Dr. Merve Gezginci, Uz. Hem. Ferya Karadag Yalçin yer aldi.