Kiliçdaroglu, CHP TBMM Grup Toplantisi'nda Konustu Açiklamasi (2)
'Siyasi partileri kapatmak, onlari farkli sekillerde topluma tanitmak veya onlari terör örgütleriyle baglantilandirmak asla dogru degil' 'Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu'nu satmaya kalkacaklar' 'Iktidar oldugumuzda ilk yapacagimiz islerden biri Suriyelileri Suriye'ye kardesçe göndermek olacak'.
CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu, "Siyasi partileri kapatmak, onlari farkli sekillerde topluma tanitmak veya onlari terör örgütleriyle baglantilandirmak asla dogru degil." dedi.
Kiliçdaroglu, partisinin TBMM Grup Toplantisi'nda yaptigi konusmada, siyasi partilerin, Anayasa'da demokrasinin vazgeçilmez unsurlari olarak tanimlandigini söyleyerek, "Siyasi partileri kapatmak, onlari farkli sekillerde topluma tanitmak veya onlari terör örgütleriyle baglantilandirmak asla dogru degil." diye konustu.
Böyle bir durumda devletin savcisinin devreye girecegini, hakimlerin gerekli karari verecegini belirten Kiliçdaroglu, "Ama bu is bir siyasi talimatla yapilirsa o dogru degil. Haksizlik kime yapilirsa yapilsin, kimin için olursa olsun, haksizliga karsi çikmak insan olarak bizim temel görevimiz. Haksizlik karsisinda susan dilsiz seytansa biz seytan degil, insan olmak, haksizliga karsi durmak istiyoruz." ifadesini kullandi.
Demokrasilerde en büyük hakemin halk oldugunu dile getiren Kiliçdaroglu, "Gidersiniz, o veriyorsa mesele yok, vermiyorsa zaten tarihin çöp sepetine atilirsiniz. Böyle pek çok siyasi parti var. Demokrasi konusunda hepimizin duyarli olmasi lazim. Demokrasiyi yalnizca kendimiz için degil bizim gibi düsünmeyenler için de istemeliyiz." degerlendirmesinde bulundu.
Kemal Kiliçdaroglu, CHP'li belediye baskanlarina, "Provokasyonlara hazirlikli olun. Izmir benzeri provokasyonlar her yerde olabilir. Sizden en büyük istegim, kentin seçimle gelen belediye baskani olarak halki sükunete davet etmenizdir. Kimse provokasyonlara pabuç birakmasin." talimati verdigini aktardi.
Kiliçdaroglu, "Izmir'de cinayeti isleyen kisi silahli saldiri yapiyor. Bir kisinin silah ruhsati almasi için önce tam tesekküllü bir hastanede psikiyatri, ortopedi, nöroloji, göz, kulak burun bogaz ve dahiliye bölümlerinden 'saglam' raporu almasi lazim. Bu kisi 2016'dan beri psikiyatride tedavi görüyor. Peki buna 'saglam' raporunu kim verdi? Psikolojik sorunlari olan bir kisinin eline silah nasil veriyorsunuz, nasil tutusturuyorsunuz? Savcilar herhalde bunu da inceleyeceklerdir." görüsünü paylasti.
Polislerin, ciddi zorluklar içinde görev yaptigini vurgulayan Kiliçdaroglu, 2021'de yaklasik 40 polisin intihar ettigini hatirlatti. Kiliçdaroglu, "Neden? Bir devlet memuru normalde haftada 160 saat çalisiyor. Polis memuru en az 240 saat çalisiyor. Yeri geldiginde 400 saat çalisan polis memurlari var. Bunun kim farkinda? Grup baskanvekili arkadaslarima söylüyorum, bu konuyu da parlamentoya getirin." dedi.
Anayasaya göre angaryanin yasak oldugunu animsatan Kiliçdaroglu, "Polis eksiginiz varsa dünya kadar issizimiz var, açarsiniz sinavi, yeni polisleri alirsiniz. 240 saat, 400 saat çalismak ne demek? Bunlarin da aileleri var, bunlar da çoluk çocuk sahibi. Üstelik bu kadar çalisiyorlar, hak ettikleri ücret bu kadar degil. Birileri söz vermisti '3600 ek gösterge' diye. Onu da unuttular. Haksizlik nereden ve kimden gelirse gelsin haksizliga karsi çikacagiz." ifadesini kullandi.
- "En büyük dert mutfak"
Kemal Kiliçdaroglu, Türkiye'de ne olursa olsun siradan vatandasin derdinin mutfak ve ekonomi oldugunu dile getirerek, "Günün sonunda her aksam eve dönüyor; sofraya, buzdolabina bakiyor, aldigi ayliga, pazara gidince fiyatlara, alisverise gidince etiketlere bakiyor. Fiyatlarin nasil yükseldiginin tanigi oluyor. Sonuçta en büyük dert mutfak. Tencere kaynamiyor. Binlerce çocugun yataga aç girdigi, 10 milyonun üzerinde issizin oldugu bir Türkiye'den söz ediyorum. Ülkeyi 19 yildir yönetiyorlar, Türkiye'yi bu noktaya getirdiler." sözlerini sarf etti.
Gaziantep'te bazi vatandaslarin Suriyelilerden sikayetçi oldugunu, kentte ev kiralarinin bu yüzden yükseldigini dile getirdiklerini aktaran Kiliçdaroglu, Gaziantep'te 700 bin Suriyeli'nin bulunduguna isaret ederek, "Bütün vatandaslarima sesleniyorum, Allah'in izni, milletin takdiriyle iktidar oldugumuzda ilk yapacagimiz islerden biri Suriyelileri Suriye'ye kardesçe göndermek olacaktir." diye konustu.
Irkçilik yapmadigini ifade eden Kiliçdaroglu, sunlari kaydetti:
"Onlarin evlerini, yollarini, köprülerini, hastanelerini her seyini yapacagiz. Bizim müteahhitler yapacaklar. Kim finanse edecek? Avrupa Birliginden alacagiz. O zaman 'Kardesim, güle güle.' diyecegiz, davulla zurnayla kendi ülkelerine gönderecegiz ve Suriye'de barisi saglayacagiz. Kavga, savas alani, kan dökülen alan degil, bütün Ortadogu'yu baris havzasina dönüstürecegiz. Sözümdür bu. Herkes bir yere not yazsin. Görecekler bunu."
Kiliçdaroglu, 2019'da artan borç stokunun 261 milyar lira oldugunu hatirlatarak, "Bunun 197 milyar lirasi dolar karsiligi yeniden borçlanma. Kur artisindan milletin sirtina gelen yük 67 milyar lira yani yüzde 26'si. 67 milyar lirayi durup dururken vatandasin sirtina yikiyorsunuz. 2020'de 205 milyar liraya çikiyor. 2021'in ilk üç ayinda 24 milyar lira yeni borçlanma yapiyorlar ama kur artisinin getirdigi maliyet 113 milyar lira. Sormak istiyorum, bu ülkede Türk Lirasi yok mu? Kendi vatandasindan niye dolar üzerinden borçlaniyorsun? Çünkü vatandas sana güvenmiyor." degerlendirmesinde bulundu.
- "Silah fabrikalarini da birilerine pazarlamak istiyorlar"
Iktidarin, her seyi satarak bugüne kadar idare ettigini savunan Kiliçdaroglu, sözlerini söyle sürdürdü:
"Fabrikalari, arazileri, Türk Telekom'u sattilar. Her seyi satarak bugüne geldiler. Satacak çok az sey kaldi. Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu'nu (MKEK) satmaya kalkacaklar. Tank Palet, Milli Savunma Bakanligina bagliydi, dolayisiyla bir kamu kurulusuydu. Içinde çalisanlar da kamu elemaniydi ama bir düzenleme yaptilar, burayi birilerine peskes çekecekler. Saglik Bakanligini, Maliye Bakanligini çekemiyorsunuz, çünkü anonim sirket degil. 'O zaman biz bunu anonim sirkete dönüstürürsek istedigimiz gibi satariz.' Tank Paleti yaptilar ve Katar Ordusu'na peskes çektiler. 'Simdi MKEK'yi de anonim sirkete dönüstürelim, yeri zamani gelince, Hazine'de para kalmadi, o zaman bunu da birilerine pazarlayalim.' Bu arayis içindeler."
Silah ve mühimmat üreten MKEK'nin, Anadolu'nun ortasinda kurulan ilk entegre silah sanayisi oldugunu belirten Kiliçdaroglu, söyle devam etti:
"MKEK, Cumhuriyetin ilk yillarinda kurulan ve bugüne kadar gelismesini saglayan bir kurum. MKEK'yi hangi gerekçeyle anonim sirkete dönüstürüyorsun? Bana bir tek mantikli gerekçe söylesinler, biz de 'Hakli, bunlar da anonim sirkete dönüssün.' diyelim. Bu tayfa, bu Erdogan tayfasi Cumhuriyetten intikam almak istiyor. Silah fabrikalarini da birilerine pazarlamak istiyorlar. Paraya, dolarlara doymadiniz mi? Kirikkalelilere de seslenmek istiyorum; her seçimde gittiniz, oylarinizi verdiniz. Taseron isçilere kadro verilecekti, vermediler, sözlerinde durmadilar ama yine oy verdiniz. 10 bin kisi çalisiyordu; çogunu isten attilar, emekli ettiler, yerine yeni isçi almadilar. Yine oy verdiniz. O fabrikayi alacaklar, satacaklar, simdi diyorsunuz ki 'anonim sirkete dönmesin.' Kirikkaleli kardesime sesleniyorum, eger 'dönmesin' istiyorsan bir tek adresi var, o da CHP. Gideceksin, oyunu vereceksin. Sadece onu yapacagiz? Hayir. MKEK'nin Ankara'daki Genel Müdürlügünü de Kirikkale'ye tasiyacagiz. Fabrika orada. Bunu da Kirikkaleliler bir yere not etsinler. 'Kiliçdaroglu bu sözü verdi' desinler. Iktidar oldugumuzda bu sözlerin bir bir nasil yerine getirildigini görecekler."
Kemal Kiliçdaroglu, Ocak-Nisan döneminde 195 bin 904 kisinin bankalara olan tüketici kredisini, 148 bin 629 kisinin ise kredi karti borcunu ödeyemedigini kaydederek, "Bankalar bunlarin tamamini icraya verdiler. Icra dairelerine 1 Ocak-11 Haziran arasinda gelen yeni dosya sayisi 3 milyon 264 bin. 'Kredi karti borcunu ödemedi' diye sahin kesilip icraya veriyorlar. 'Çiftçi borcunu ödemedi' diye traktörüne, tarladaki ürününe haciz koyup geregini yapiyorlar. 'Borcunu niye ödemedin' diye esnafa da çöküyorlar. Devletin bankasindan 750 milyon dolar kredi çekeceksin, yeri gelince ödemeyeceksin, saraylarda agirlanacaksin, bir tek icra memuru bile etrafinda gezemeyecek. Böyle bir adaletsizlik dünyanin neresinde görülmüs?" dedi.
- "Gazeteciler 84 milyonun merak ettigi soruyu soramiyor"
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in yurt disi gezilerine davet edilen gazetecilerin, 84 milyonun merak ettigi soruyu soramadigini söyleyen Kiliçdaroglu, su degerlendirmede bulundu:
"Gazetecilik yapamiyorlar. Kalemini, düsüncesini satan adamdan gazeteci olmaz. Ayni soruyu sorabilirlerdi. Siz gitmeden önce '24 Nisan'i soracagim' dediniz, neden sormadiniz ve neden böyle bir cevap verdiniz, 'Hamdolsun, hiç gündeme gelmedi' diye? Simdi ben soruyorum, 10 bin dolari da soruyorum; çik, adam gibi cevap ver. Adam gibi cevap vermezsen adam degilsin. Biliyorum feministler kizacaklar ama ne yapayim? Bulundugu pozisyon itibariyla yolsuzluklarla mücadele etmesi, Türkiye'nin çikarlarini savunmasi lazim. Bulundugu makam itibariyla yolsuzluklarla mücadele etmiyor ve üstünü örtüyorsa, yolsuzluklardan besleniyorsa ve Türkiye'nin çikarlarini savunmuyorsa oradan ayrilmasi lazim."
(Sürecek)
Kaynak: AA
Kiliçdaroglu, partisinin TBMM Grup Toplantisi'nda yaptigi konusmada, siyasi partilerin, Anayasa'da demokrasinin vazgeçilmez unsurlari olarak tanimlandigini söyleyerek, "Siyasi partileri kapatmak, onlari farkli sekillerde topluma tanitmak veya onlari terör örgütleriyle baglantilandirmak asla dogru degil." diye konustu.
Böyle bir durumda devletin savcisinin devreye girecegini, hakimlerin gerekli karari verecegini belirten Kiliçdaroglu, "Ama bu is bir siyasi talimatla yapilirsa o dogru degil. Haksizlik kime yapilirsa yapilsin, kimin için olursa olsun, haksizliga karsi çikmak insan olarak bizim temel görevimiz. Haksizlik karsisinda susan dilsiz seytansa biz seytan degil, insan olmak, haksizliga karsi durmak istiyoruz." ifadesini kullandi.
Demokrasilerde en büyük hakemin halk oldugunu dile getiren Kiliçdaroglu, "Gidersiniz, o veriyorsa mesele yok, vermiyorsa zaten tarihin çöp sepetine atilirsiniz. Böyle pek çok siyasi parti var. Demokrasi konusunda hepimizin duyarli olmasi lazim. Demokrasiyi yalnizca kendimiz için degil bizim gibi düsünmeyenler için de istemeliyiz." degerlendirmesinde bulundu.
Kemal Kiliçdaroglu, CHP'li belediye baskanlarina, "Provokasyonlara hazirlikli olun. Izmir benzeri provokasyonlar her yerde olabilir. Sizden en büyük istegim, kentin seçimle gelen belediye baskani olarak halki sükunete davet etmenizdir. Kimse provokasyonlara pabuç birakmasin." talimati verdigini aktardi.
Kiliçdaroglu, "Izmir'de cinayeti isleyen kisi silahli saldiri yapiyor. Bir kisinin silah ruhsati almasi için önce tam tesekküllü bir hastanede psikiyatri, ortopedi, nöroloji, göz, kulak burun bogaz ve dahiliye bölümlerinden 'saglam' raporu almasi lazim. Bu kisi 2016'dan beri psikiyatride tedavi görüyor. Peki buna 'saglam' raporunu kim verdi? Psikolojik sorunlari olan bir kisinin eline silah nasil veriyorsunuz, nasil tutusturuyorsunuz? Savcilar herhalde bunu da inceleyeceklerdir." görüsünü paylasti.
Polislerin, ciddi zorluklar içinde görev yaptigini vurgulayan Kiliçdaroglu, 2021'de yaklasik 40 polisin intihar ettigini hatirlatti. Kiliçdaroglu, "Neden? Bir devlet memuru normalde haftada 160 saat çalisiyor. Polis memuru en az 240 saat çalisiyor. Yeri geldiginde 400 saat çalisan polis memurlari var. Bunun kim farkinda? Grup baskanvekili arkadaslarima söylüyorum, bu konuyu da parlamentoya getirin." dedi.
Anayasaya göre angaryanin yasak oldugunu animsatan Kiliçdaroglu, "Polis eksiginiz varsa dünya kadar issizimiz var, açarsiniz sinavi, yeni polisleri alirsiniz. 240 saat, 400 saat çalismak ne demek? Bunlarin da aileleri var, bunlar da çoluk çocuk sahibi. Üstelik bu kadar çalisiyorlar, hak ettikleri ücret bu kadar degil. Birileri söz vermisti '3600 ek gösterge' diye. Onu da unuttular. Haksizlik nereden ve kimden gelirse gelsin haksizliga karsi çikacagiz." ifadesini kullandi.
- "En büyük dert mutfak"
Kemal Kiliçdaroglu, Türkiye'de ne olursa olsun siradan vatandasin derdinin mutfak ve ekonomi oldugunu dile getirerek, "Günün sonunda her aksam eve dönüyor; sofraya, buzdolabina bakiyor, aldigi ayliga, pazara gidince fiyatlara, alisverise gidince etiketlere bakiyor. Fiyatlarin nasil yükseldiginin tanigi oluyor. Sonuçta en büyük dert mutfak. Tencere kaynamiyor. Binlerce çocugun yataga aç girdigi, 10 milyonun üzerinde issizin oldugu bir Türkiye'den söz ediyorum. Ülkeyi 19 yildir yönetiyorlar, Türkiye'yi bu noktaya getirdiler." sözlerini sarf etti.
Gaziantep'te bazi vatandaslarin Suriyelilerden sikayetçi oldugunu, kentte ev kiralarinin bu yüzden yükseldigini dile getirdiklerini aktaran Kiliçdaroglu, Gaziantep'te 700 bin Suriyeli'nin bulunduguna isaret ederek, "Bütün vatandaslarima sesleniyorum, Allah'in izni, milletin takdiriyle iktidar oldugumuzda ilk yapacagimiz islerden biri Suriyelileri Suriye'ye kardesçe göndermek olacaktir." diye konustu.
Irkçilik yapmadigini ifade eden Kiliçdaroglu, sunlari kaydetti:
"Onlarin evlerini, yollarini, köprülerini, hastanelerini her seyini yapacagiz. Bizim müteahhitler yapacaklar. Kim finanse edecek? Avrupa Birliginden alacagiz. O zaman 'Kardesim, güle güle.' diyecegiz, davulla zurnayla kendi ülkelerine gönderecegiz ve Suriye'de barisi saglayacagiz. Kavga, savas alani, kan dökülen alan degil, bütün Ortadogu'yu baris havzasina dönüstürecegiz. Sözümdür bu. Herkes bir yere not yazsin. Görecekler bunu."
Kiliçdaroglu, 2019'da artan borç stokunun 261 milyar lira oldugunu hatirlatarak, "Bunun 197 milyar lirasi dolar karsiligi yeniden borçlanma. Kur artisindan milletin sirtina gelen yük 67 milyar lira yani yüzde 26'si. 67 milyar lirayi durup dururken vatandasin sirtina yikiyorsunuz. 2020'de 205 milyar liraya çikiyor. 2021'in ilk üç ayinda 24 milyar lira yeni borçlanma yapiyorlar ama kur artisinin getirdigi maliyet 113 milyar lira. Sormak istiyorum, bu ülkede Türk Lirasi yok mu? Kendi vatandasindan niye dolar üzerinden borçlaniyorsun? Çünkü vatandas sana güvenmiyor." degerlendirmesinde bulundu.
- "Silah fabrikalarini da birilerine pazarlamak istiyorlar"
Iktidarin, her seyi satarak bugüne kadar idare ettigini savunan Kiliçdaroglu, sözlerini söyle sürdürdü:
"Fabrikalari, arazileri, Türk Telekom'u sattilar. Her seyi satarak bugüne geldiler. Satacak çok az sey kaldi. Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu'nu (MKEK) satmaya kalkacaklar. Tank Palet, Milli Savunma Bakanligina bagliydi, dolayisiyla bir kamu kurulusuydu. Içinde çalisanlar da kamu elemaniydi ama bir düzenleme yaptilar, burayi birilerine peskes çekecekler. Saglik Bakanligini, Maliye Bakanligini çekemiyorsunuz, çünkü anonim sirket degil. 'O zaman biz bunu anonim sirkete dönüstürürsek istedigimiz gibi satariz.' Tank Paleti yaptilar ve Katar Ordusu'na peskes çektiler. 'Simdi MKEK'yi de anonim sirkete dönüstürelim, yeri zamani gelince, Hazine'de para kalmadi, o zaman bunu da birilerine pazarlayalim.' Bu arayis içindeler."
Silah ve mühimmat üreten MKEK'nin, Anadolu'nun ortasinda kurulan ilk entegre silah sanayisi oldugunu belirten Kiliçdaroglu, söyle devam etti:
"MKEK, Cumhuriyetin ilk yillarinda kurulan ve bugüne kadar gelismesini saglayan bir kurum. MKEK'yi hangi gerekçeyle anonim sirkete dönüstürüyorsun? Bana bir tek mantikli gerekçe söylesinler, biz de 'Hakli, bunlar da anonim sirkete dönüssün.' diyelim. Bu tayfa, bu Erdogan tayfasi Cumhuriyetten intikam almak istiyor. Silah fabrikalarini da birilerine pazarlamak istiyorlar. Paraya, dolarlara doymadiniz mi? Kirikkalelilere de seslenmek istiyorum; her seçimde gittiniz, oylarinizi verdiniz. Taseron isçilere kadro verilecekti, vermediler, sözlerinde durmadilar ama yine oy verdiniz. 10 bin kisi çalisiyordu; çogunu isten attilar, emekli ettiler, yerine yeni isçi almadilar. Yine oy verdiniz. O fabrikayi alacaklar, satacaklar, simdi diyorsunuz ki 'anonim sirkete dönmesin.' Kirikkaleli kardesime sesleniyorum, eger 'dönmesin' istiyorsan bir tek adresi var, o da CHP. Gideceksin, oyunu vereceksin. Sadece onu yapacagiz? Hayir. MKEK'nin Ankara'daki Genel Müdürlügünü de Kirikkale'ye tasiyacagiz. Fabrika orada. Bunu da Kirikkaleliler bir yere not etsinler. 'Kiliçdaroglu bu sözü verdi' desinler. Iktidar oldugumuzda bu sözlerin bir bir nasil yerine getirildigini görecekler."
Kemal Kiliçdaroglu, Ocak-Nisan döneminde 195 bin 904 kisinin bankalara olan tüketici kredisini, 148 bin 629 kisinin ise kredi karti borcunu ödeyemedigini kaydederek, "Bankalar bunlarin tamamini icraya verdiler. Icra dairelerine 1 Ocak-11 Haziran arasinda gelen yeni dosya sayisi 3 milyon 264 bin. 'Kredi karti borcunu ödemedi' diye sahin kesilip icraya veriyorlar. 'Çiftçi borcunu ödemedi' diye traktörüne, tarladaki ürününe haciz koyup geregini yapiyorlar. 'Borcunu niye ödemedin' diye esnafa da çöküyorlar. Devletin bankasindan 750 milyon dolar kredi çekeceksin, yeri gelince ödemeyeceksin, saraylarda agirlanacaksin, bir tek icra memuru bile etrafinda gezemeyecek. Böyle bir adaletsizlik dünyanin neresinde görülmüs?" dedi.
- "Gazeteciler 84 milyonun merak ettigi soruyu soramiyor"
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in yurt disi gezilerine davet edilen gazetecilerin, 84 milyonun merak ettigi soruyu soramadigini söyleyen Kiliçdaroglu, su degerlendirmede bulundu:
"Gazetecilik yapamiyorlar. Kalemini, düsüncesini satan adamdan gazeteci olmaz. Ayni soruyu sorabilirlerdi. Siz gitmeden önce '24 Nisan'i soracagim' dediniz, neden sormadiniz ve neden böyle bir cevap verdiniz, 'Hamdolsun, hiç gündeme gelmedi' diye? Simdi ben soruyorum, 10 bin dolari da soruyorum; çik, adam gibi cevap ver. Adam gibi cevap vermezsen adam degilsin. Biliyorum feministler kizacaklar ama ne yapayim? Bulundugu pozisyon itibariyla yolsuzluklarla mücadele etmesi, Türkiye'nin çikarlarini savunmasi lazim. Bulundugu makam itibariyla yolsuzluklarla mücadele etmiyor ve üstünü örtüyorsa, yolsuzluklardan besleniyorsa ve Türkiye'nin çikarlarini savunmuyorsa oradan ayrilmasi lazim."
(Sürecek)