Gençlerden Cumhurbaskani Erdogan'a Babalar Günü Sürprizi

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, “Annemin varligi benim için hem babalikti hem annelikti. Kendisine olan sevgim çok farkliydi. Imkanlarimiz kendi kendimize yetiyordu ama annemin sefkati yasim nereye gelirse gelsin o bir baskaydi” dedi.

Gençlerden Cumhurbaskani Erdogan'a Babalar Günü Sürprizi
AK Parti Gençlik Kollari Baskanligi organizesinde Babalar Günü nedeniyle gençlerle çevrimiçi bir araya gelen Cumhurbaskani Erdogan, gençlerin samimi sorularina samimi cevaplar verdi, onlarin sarkilarina alkislarla eslik etti.

Gençlerle bir araya gelmenin kendisinin yorgunlugunu aldigini belirten Cumhurbaskani Erdogan, gençlerle her bir araya gelmesinde kendi gençliginin heyecanlari ve hatiralarinin gözünde canlandigini, enerjisinin tazelendigini belirtti.

“Bizim neslimiz gençliginde, ülkemizi ve dünyayi degistirme ideali ile yasamis, bu ugurda büyük mücadelelere girismistir” diyen Cumhurbaskani Erdogan, pek çok alanda sadece kendilerinin degil, kendilerinden önceki nesillerin hayallerini hayata geçirmenin serefine nail olduklarini belirtti.

Gençlerden büyük hayaller kurmalarini ve o hayallerin pesinden gitmelerini tavsiye eden Cumhurbaskani Erdogan, “Büyük degisimler, devrimler, çaglar açip çaglar kapatacak büyük fetihler hep bir hayal ile baslar. Eger hayalinizi gerçege dönüstürmekte kararliysaniz, kendinizi hayatin her alaninda en iyi sekilde yetistirmeniz gerekiyor. Ayni kulvarda yürüdügünüz akranlariniza birikiminizle fark atacak bir seviyeye gelmeden hayallerinize de yaklasamazsiniz” diye konustu.

Türkiye’ye son 19 yilda kazandirdiklari güçlü yatirim ve hizmet alt yapisi sayesinde gençlerin zorlu gelecege hazir hale geldiklerini belirten Erdogan, “Bizler cumhuriyet tarihinde yapilanlarin tamamini 3-5-10’a katlayarak ülkemizi 2023 hedeflerinin esigine getirdik. Sizlerden de ülkemizi büyük ve güçlü Türkiye’nin sembolü olarak gördügümüz 2053 vizyonu ile bulusturmanizi bekliyoruz” diye konustu.



Cumhurbaskani Erdogan’dan gençlerin samimi sorularina samimi cevaplar

Konusmasinin ardindan canli baglanti ile gençlerin sorularina cevap veren Cumhurbaskani Erdogan, “Yas ilerledikçe erkek çocuklar babalarina benzer diye bir inanis var, siz buna inaniyor musunuz” seklindeki soruya, “Her insan ayri bir dünyadir. Her çocugun da ayri bir karakteri vardir. Bununla birlikte genlerden dolayi fiziki görüntü, fitrattan dolayi da davranis olarak çocuklarin babalari veya annelerine benzemeleri gayet tabidir. Erkek çocuklarin yas ilerledikçe babaya benzedikleri kanaatinin ise olgunlasmanin getirdigi bir sonuç olduguna inaniyorum. Çogu aile gibi bizde de çocuklarimizi bana veya esime benzetenler hep olmustur. Bir insanin anne veya babasina benzetilmesini de gurur veren bir yaklasim olarak görüyorum” ifadeleriyle cevap verdi.

Erdogan, “Ilk çocugunuzu kucaginiza aldiginizda ne hissetmistiniz” sorusuna “Sedef, çok zor bir soru surdun. Bazi hissiyatlar vardir ki, onlari sözle ifade etmek mümkün degildir. Bizim de yas 67 oldu ama yasli sayilmam. Çocuk sahibi olmak da bu tarifi olmayan hislerden bir tanesidir. Ileride sizler de çocuk sahibi oldugunuzda bunu anlayacaksiniz. Rabbim bu güzelligi her aileye her bireye yasatsin” seklinde konustu.

Kocaeli’nden baglanan 19 yasindaki üniversite ögrencisi bir gencin “Anne-baba olunca anlarsin” sözünü hatirlatarak “Baba olunca ‘anladim’ dediginiz bir hatiraniz var mi” sorusuna cevap veren Erdogan, “Anne ve baba olma vakasi insanin hayatinin daha önceki hiçbir devresinde karsilasmadigi bir sorumluluk. Atalarin her sözü gibi bu ifade de nesillere sari bir tecrübenin süzüp gelen irfanin tezahürüdür. Bizim de kendi dünyamizda bunu hem babamiza hem de evlatlarimiza karsi yasamisligimiz elbette vardir. Ama bunu dua olarak söylüyorum, beddua olarak degil” seklinde cevap verdi.

“Rahmetli babanizi kaybettikten sonra size yol gösteren, babalik yapan ikinci bir isim oldu mu acaba?” seklindeki soruya cevap veren Erdogan, “Sana çok sürpriz bir cevap verecegim. Su anda biz de Antalya’dayiz. Antalya’dan bu cevaplamalari yapiyoruz. Babam rahmetli olduktan sonra sürpriz dedigim cevaba geliyorum. Benim agabeyim yoktu, iki tane, anne ayri baba bir agabeyim vardi ama beraber yasamadik. Benim anam da babam da Allah rahmet etsin, annem oldu. Onun için de annem rahmetli oldugu zaman gerçekten dünyam adeta yikilmisti. Annemin varligi benim için hem babalikti hem annelikti. Kendisine olan sevgim çok farkliydi. Imkanlarimiz kendi kendimize yetiyordu ama annemin sefkati yasim nereye gelirse gelsin o bir baskaydi. Onun için her zaman diyorum ya, annenizin ayaklarinin altini mutlaka öpün diye. Bir yerden kaynaklaniyor, Peygamber Efendimizin hadis-i serifinden kaynaklaniyor, ‘Cennet annelerin ayaklari altindadir.’ Ben de annemin ayaginin altini öpmeye kalktigim zaman annecigim bana ayaginin altini öptürmek istemezdi. Ben de kendisine ‘anne bana cennetin kokusunu çok mu görüyorsun’ derdim. Iste o benim hem annemdi hem babamdi. Allah rahmet etsin. Annelerinizin kiymetini bilin. Aile bir insanin hayatta sahip olabilecegi en büyük zenginlik, en büyük mutluluk kaynagi, en büyük güçtür. Küçük yasta annesini veya babasini kaybetmis insanlarin dünyalarindaki eksikligi tahayyül etmek çok zordur. Biz babamizi erken yasta kaybetmenin sikintisini çok yasadik. Rabbim anneli babali bir sekilde sizlere bir hayati yasamayi nasip etsin” dedi.

Erdogan, Samsun’dan katilan bir ögrencinin “Baba olmanizin Türkiye’nin gelecegine dair hayallerinize etkisi nedir” seklindeki sorusuna su ifadelerle cevap verdi:

“Betül, çok zor sorulari sorup bizi köseye sikistirmayin. Türkiye’nin Cumhurbaskani olarak 84 milyon vatandasimizin tamamina karsi sorumlulugumuz var. Sadece vatandas olarak degil, ayni zamanda 81 vilayetin de sorumlulugunu tasiyorsunuz. Bu vilayetin yollari nasil, bu vilayetin havaalani var mi, bu vilayette hastaneler var mi, bu vilayetin okullari ne durumda? Yola çikarken bir söz verdik. 4 temel direk üzerinde Türkiye’yi insa edecegiz. Egitim, saglik, adalet, emniyet, ulasim, enerji, dis politika vesaire. Bunlar üzerinde yükselen bir Türkiye. Göreve geldigimizde Türkiye’nin genelinde 76 tane üniversite vardi. Simdi 207 tane üniversitemiz var. Dikkat edin üniversitemizin olmadigi il yok. Geldigimizde durum böyle degil. Biz üniversiteye girecegimiz zaman, çok ilginç, üniversite imtihanina giriyorsunuz, 10 ögrenciden bir tanesi üniversiteye girebiliyordu. Biz iktidara geldikten sonra 10’da 10. Bazilari diyor ki, ‘niye bu kadar üniversite.’ Iste bunun için bütün bunlari yaparken diger taraftan akademisyenlerimizi artirdik. Önce yardimci doçentlik vardi, biz onu kaldirdik, yardimci doçentlik yok, doçentlik dedik. Simdi doktora, doçent, profesör. Böylece üniversitelerimiz ögretim üyesi noktasinda sikintiyi asmis vaziyette. Bunlari biz basardik. Hala biz diyoruz ki, bu alt yapi bile yeterli degil. Insallah bunlari da asacagiz. Türkiye genelinde okullarimizin sayisina baktiginiz zaman, hamdolsun anaokulundan aliyorsunuz üniversiteye kadar bir gücümüz var. Saglik hizmetlerinde muhalefetin aklina bile gelmeyen sehir hastanelerini kurduk. Sordugu soruya bakin, ‘sehir hastanelerine ne gerek var?’ Lafa bak. Su salgin döneminde Allah göstermesin sehir hastanelerimiz olmamis olsaydi ne olacakti halimiz. Bizim su anda Türkiye’nin genelinde hastanemizin olmadigi il yok, birak onu ilçeler yok. Su anda dünyada küresel ölçekte baktiginiz zaman bizim sehir hastanelerimizi görenler sasiriyor. Antalya’da egitim arastirma hastanemiz var, simdi bir de sehir hastanesi yapiyoruz. Bittigi zaman sizin de bakisiniz daha da degisecek. Bütün bunlarla beraber Binali Bey ulastirma bakani oldugu zaman havalimani, burayi bizim buraya kazandirmamizi geç, Gazipasa’yi buraya yapmamiz, buraya kazandirmamiz, bütün bunlar Antalya turizmini patlatti. Su anda Antalya turizmde bu konuma gelmisse bunun tek sebebi bütün bu alt yapi yatirimlarini yapmamiz, Antalya’daki attigimiz adimlar. Menderes Bey’in zamaninda rayli sistemin yapilmasi, kendi kendine olmus degil. Süratle attigimiz adimlarla bunlari bitirdik. Suna odaklandik, bir insan ailesi, özellikle de çocuklari için en iyisini isterse biz de Cumhurbaskani olarak en iyisini istiyor ve bu dogrultuda çalisiyoruz. Çocuklarimiz, torunlarimiz, bize hep bu ülke için daha çok çalismamiz, gayret göstermemiz gerektigini hatirlatiyor. Çünkü onlar bunu yasayamadilar, biz de diyoruz ki, gelecek nesiller bizim yasadiklarimizi yasamasin. Onlar daha modern bir dünyada yasasinlar. Biz gençligimizde yurt disina gittigimizde oralari görürdük, ‘bizim ülkemiz niye böyle degil’ derdik. Gelismis ülkeleri söylüyorum. Simdi onlar buraya geldikleri zaman diyorlar ki, ‘bizim ülkemiz niye Türkiye gibi degil.’ Bize imreniyorlar.”

Programa baglanan Abdussamet isimli 19 yasindaki bilek güresi bransi milli sporcusu Cumhurbaskani Erdogan’a pazularini gösterdi. Vali ile birlikte yaptigi bir müsabakayi soran Cumhurbaskani Erdogan, “Vali yenerek mahcup etmeyeyim onu diye yenildin degil mi?” ifadelerince kullaninca, milli sporcu “Öyle yapmak zorunda kaldim” diye cevap vermesi gülüsmelere neden oldu. Abdussamet, Cumhurbaskani Erdogan ile de müsabaka yapmak isteyince Erdogan, “Abdussamet ben öyle kuvvetli degilim geç o isi. Sana biz Mustafa Varank’i... Mustafa Varank’in o tür kabiliyetleri var. Ankara’ya geldiginde seni onunla karsi karsiya getiririz” dedi.

Erdogan’in Abdussamet isimli gençle yaptigi neseli sohbet salondakileri de güldürdü.

Milli sporcu Erdogan’a “Gelecekte birer baba adayi olan bizlere tavsiyeleriniz nelerdir?” sorusunu sordu. Erdogan ise, “Binali Bey diyor ki, ‘bizim gibi ihmal etme’ diyor. Önce kendini ihmal etme, sen de tabi çocuk sahibi olacaksin, çocuklari ihmal etme. Simdi yeni bir moda basladi, 30 yasindan önce ne kizlar ne erkekler evleniyor. Gelecegin baba ve anne adaylarina ilk ve en önemli tavsiyem birbirinizi sevin, birbirinize saygi duyun, birbirinizi sahiplenin. Daima yan yana, omuz omuza olun. Ailesine sahip çikamayan hayatina da sahip çikamaz. Böyle bir insanin da ülkesine ve dünyaya hayirli isler yapabilmesi mümkün degildir. Ben inaniyorum ki, sizin özellikle evlilikte yas sürecini çok fazla ilerletmeden, gecikmeden evlenmek, bunu hem gençlerimiz için hem kizlarimiz için söylüyorum. Bir de tabi en az üç çocuk. Bizim buna ihtiyacimiz var” seklinde cevap verdi.

Rize’den arayan bir genç ile neseli bir sohbet eden Cumhurbaskani Erdogan, “Bu simdi geldi bizim köye, sen biraz daha ilerlersen çikacaksin bizim evin oraya” dedi.

Cumhurbaskani Erdogan’in babasi Kaptan Ahmet Erdogan Anadolu Imam Hatip Lisesi’nde ögrenci oldugunu söyleyen Mahmut isimli genç, “Baba olmak mi daha güzel bir duygu, yoksa dede olmak mi daha güzel bir duygu?” seklinde soru sordu. Erdogan ise, “Bunlarin her ikisi de birbirine göre çok farkli ve güzel. Baba olmak da güzel dede olmak da güzel. Bu aynen meyvenin farkli farkli tatlari vardir ya, burada da babalikta öyle tatlar aliyorsun ki, mesela kizda farkli, erkekte farkli. Her ikisinin tadi farkli. Sayilar arttikça orada da tatlar farkli. Benim 8 tane torunum var, darisi basiniza. Bu 8 tanenin tadi bambaska. Büyügüne bakiyorsun farkli, en küçügüne dogru gittikçe fark daha da degisiyor. Ara segmentler daha da degisik” seklinde cevap verdi.

Cumhurbaskani Erdogan, “Bunlarin gelip sana ‘dedecigim’ diye sarilmasi... Binali sana da sariliyorlar degil mi?” diye sormasi üzerine Binali Yildirim da “Hem de nasil” diye cevap verdi. Erdogan, “Sayi ne kadar artarsa bu isin zevki o kadar artiyor. Hanim hafta sonlarini zor getiriyor. Illa torunlarini görecek, biz de onun yanina siginabilirsek biz de... Parti faaliyetleri, uluslararasi toplantilar, bunlar dolayisiyla zor. Söyle bir sey de var, torunlarin sevgisi bedava. Çünkü daha çok bunlara anneler babalar ilgileniyor. Ben onlardan koparmaya da çalisiyorum, görmemiz lazim, hanim da o sekilde, onun da görmesi lazim. Bu noktada bize sorun yasatmiyorlar. O tadi almak bir baska. Allah bütün su anda annesi, babasi yanlarinda olanlara torunlarinin da çocuklarinin da insallah bu yasamini nasip etsin. Onlarla beraber bir ömür sürdürmeyi nasip etsin. Bazilari bu iste ‘acelesi mi var’ diyorlar. Ben de diyorum ki, bu isin acelesi var. Yeter ki Allah versin” dedi.

Malatyali gençler baglanti esnasinda Cumhurbaskani Erdogan’a bir sürpriz yapti. Bir araya gelen gençler “Pazara kadar degil mezara kadar” isimli sarkiyi seslendirdi. Erdogan ise gençlerin sarkisina el çirparak eslik etti. Erdogan gençlerden Malatya yöresinden bir sarki istedi. Bunun üzerine gençler “Malatya” isimli türküyü seslendirdi.

Erdogan, “Virüs ile savas ne zaman bitecek?” seklindeki soruya su ifadelerle cevap verdi:

Türkiye, salginin basladigi dönemden beri saglik hizmetlerinden kamu güvenligine kadar her konuda diger ülkelerin önünde yer almis vaziyette. Ayni durum asi çalismalarinda da geçerli, Asi tedarikinin güç oldugu bir dönemde vakitlice yaptigimiz baglantilar sayesinde hizli bir asilama takvimi yürütüyoruz. Elbette bir takim aksakliklarimiz var. Ama bu gecikmeleri de asiyoruz. Insallah bu musibetin üstesinden gelecegiz. Yerli asimiz söz konusu. Eylül Ekim gibi kendi asimizi üretebilmek. Biz simdi yasi 30’a çektik. 30 yasa kadar çekmek önemli bir merhaleydi. Önceleri 65 yas üstü konusulurken simdi çok altina indik. Asilama hizlandikça bize güvenli süreci getirecek. Böylece insallah artik kovid var mi yok mu olayini asacagiz. Su anda oran ciddi manada düstü. Bizim bu orana çik daha düsürmemiz lazim. Vaka sayisi 5 bin civarinda, biz bunu bile gazla görüyoruz. Vefat 50 civarinda, bunu da arzu etmiyoruz. Önce vaka sayisini çift haneliye düsürmemiz gerekiyor. Bunun çalismalarini sürdürüyoruz. Temennimiz odur ki, vaka sayisinda çift haneliye inelim, vefatta tek haneliye inmis olalim. Bunda da en büyük müjde olarak asiyi görüyoruz. Asi konusunda ithal noktasinda iyiyiz.”

Malatya’dan baglanan bir gencin, asi olmayanlari hatirlatmasi üzerine Erdogan, “Su anda bizim rakam 40 milyona ulasiyor. 30 yas siniri ile alakali oldugu için bundan sonra bu daha da artacak. Biz çalisiyoruz, siz de çalisacaksiniz, bu orani artirmamiz lazim. Asi sürecinde elde edilecek basari bu tür olumsuz kampanyalari ortadan kaldirsin. Milletimizin her bir ferdi asiya erisim konusunda dünyada milyarlarca insanin pesinde kosup da ulasamadigi bir imkana sahip oldugunu bilmelidir. Asinin gelistirilmesi ve insana uygulanabilir hale getirilmesi bilim insanlarinin sorumlulugudur. Bize düsen bilime saygi duyarak her biri kendi alanlarinin en iyi uzmanlarinin gelistirdigi asiyi kullanmaktir. Kendimizi dünya nüfusunun tamamini kapsayan bir sürecin disinda tutamayiz. Bilimi inkar etmek mümkün degil. Bütün mesele bu ilmi irfanla bütünlestirmektir. Su anda zaman zaman bilim insanlarimiz da bu tür açiklama yapiyorlar. Ben inaniyorum ki, yerli, milli üretimimizi yaptigimiz anda halkimizin bu noktadaki güveni daha da artacaktir. Sandaki gelismeler de olumlu. Ben Cumhurbaskani olarak ilk anda asimi oldum. Hedef 18, 18’e kadar bunu yapacagiz. Çünkü çok bela bir hastalik. Hastaligi atlatanlardan dinlediklerimiz bunun nasil bela bir hastalik oldugunu ifade ediyorlar” ifadelerini kullandi.

Zehra Çelik isimli gencin “Yogun is temposuna ragmen vakit ayirabildiginiz aile WhatsApp grubunuz var mi, torunlariniza mesaj attiginiz oluyor mu?” seklindeki sorusuna cevap veren Erdogan, “Ben cep telefonunu aktif olarak kullaniyorum. Aile fertlerimizle mesajlar yoluyla haberlestigimiz oluyor. Çesitli mesaj gruplari telefonda mevcut, WhatsApp ile aram yok. Bunlari kullanmaya zaman itibariyle firsatim yok. Bizim neslimiz için hala en güzel iletisim yolu yüz yüze görüsme. En azindan sesli konusma yöntemlerini seçiyorum, onu daha çok garanti buluyorum. Bu vesile ile siz gençlerimizi ve tüm vatandaslarimizi, yabanci uygulamalari yerine yerli mesajlasma uygulamalarini kullanmaya davet ediyorum. Ama en güzeli yüz yüze görüsme” seklinde konustu.

Bursa’dan programa katilan bir genç, güftesi ve bestesi kendisine ait olan ve Cumhurbaskani Erdogan için yazdigi “Koca yürekli adam” isimli sarkisini seslendirdi. Erdogan, “Emre, bu kisa olmadi mi, bunu biraz daha çogaltarak, gelistirerek CD’sini bize gönder, arabamizda dinleriz, seçim kampanyasina da ona göre hazirligimizi yapariz. Bu yetmez, hem çesitlendirmen lazim hem çogaltman lazim. Bizi seçime sen hazirlaman lazim” dedi.

Kaynak: İHA