TBMM Küresel Iklim Degisikligi Arastirma Komisyonu Toplandi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardimcisi Seref Kalayci: 'Yeni maden kanunuyla, tahrip edilen maden alanlarinin rehabilite edilmesi zorunlu hale gelecek'.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardimcisi Seref Kalayci, yeni maden kanunuyla, tahrip edilen maden alanlarinin rehabilite edilmesinin zorunlu hale gelecegini bildirdi.
TBMM Küresel Iklim Degisikligi Arastirma Komisyonu, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroglu baskanliginda toplandi.
Bakan Yardimcisi Seref Kalayci, AFAD Baskan Vekili Hamza Tasdelen, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Elif Çolakoglu, komisyon üyelerine sunum yapti.
Kalayci, Türkiye'de topraklarin ancak binde birinin madencilik için kullanildigini, 2021 yilinda 5 bin 60'i arama, 9 bin 914'ü isletme olmak üzere yaklasik 15 bin maden ruhsatinin verildigini vurguladi.
Dünyada ticareti yapilan 90 madenden 70'inin Türkiye'de bulundugunun altini çizen Kalayci, "Türkiye maden çesitliligi açisindan dünyada 168 ülke arasinda 7'ncidir. Türkiye maden üretiminde miktar bazinda ise dünyada 21’inci, deger bazinda ise dünyada 31'inci siradadir." ifadelerini kullandi.
Altin madenciliginin ülke ekonomisine katkisina deginen Kalayci, sektörün 2005 yilindan itibaren gidererek büyüdügünü belirtti. Kalayci, "Ülkemizde 2020 yilinda tarihi altin üretim rekoru kirilarak 42 ton üretim yapildi. Bu rakam cari açigin azalmasina 2,4 milyar dolar katki saglamistir." diye konustu.
Maden alanlarinda ister istemez dogaya zarar verildigini dile getiren Kalayci, madenler çikartildiktan sonra tahrip edilen alanlarin rehabilite edilmesi gerektigini kaydetti.
Bazi maden alanlarinin rehabilite edilmedigine dikkati çeken Kalayci, "Yeni maden kanununun en önemli ayagi rehabilitasyon olacak. Yeni maden kanunuyla, tahrip edilen maden alanlarinin rehabilite edilmesi zorunlu hale gelecek." seklinde konustu.
AFAD Baskan Vekili Hamza Tasdelen de dünyada sicaklik artisinin devam ettigini, bu durumun da dogal kaynakli afetleri beraberinde getirdigini aktardi.
AFAD olarak il risk planlarini hazirladiklarina isaret eden Tasdelen, afet türlerinin illerin durumuna göre belirlendigini anlatti.
Tasdelen, iklim degisikliginin neden olabilecegi afet risklerinin belirlenmesine yönelik kurumsal kapasitenin artirilmasina iliskin projelerin devam ettigini kaydetti.
Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Elif Çolakoglu da iklim degisikliginin kentlerin yasamsal öneme sahip kritik altyapilarini olumsuz etkiledigini söyledi.
Yerlesim birimlerinin karbon emisyonlarinin azaltilmasina iliskin önlemlerin ve politikalarin belirlenmesinin önemine deginen Çolakoglu, "Verilecek bu mücadelede bir ülkenin sahip oldugu kararlilik, yerel yönetimlerin basarili olmalarini genis ölçüde etkilemektedir. Bu nedenle yerelin yani sira bölgesel ve ulusal düzeyde de uyum stratejilerinin gelistirilmesi gerekmektedir." degerlendirmesinde bulundu.
Komisyon Baskani Eroglu ise Türkiye'de madenciligin sart oldugunu ancak bunun çevreci madencilik anlayisiyla yapilmasi gerektigini vurguladi. Altin madeni isletmeciligine deginen Eroglu, "Bazi devletlerin istihbarat örgütleri, Türkiye'de altin çikarilmasini istemiyor. Bizim altinlari çikarmamiz lazim. Türkiye'de altinin çikarilmasi sarttir. Altin alanlarimiz da küçüktür. On binde bes gibi bir rakamdir." dedi.
Kaynak: AA
TBMM Küresel Iklim Degisikligi Arastirma Komisyonu, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroglu baskanliginda toplandi.
Bakan Yardimcisi Seref Kalayci, AFAD Baskan Vekili Hamza Tasdelen, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Elif Çolakoglu, komisyon üyelerine sunum yapti.
Kalayci, Türkiye'de topraklarin ancak binde birinin madencilik için kullanildigini, 2021 yilinda 5 bin 60'i arama, 9 bin 914'ü isletme olmak üzere yaklasik 15 bin maden ruhsatinin verildigini vurguladi.
Dünyada ticareti yapilan 90 madenden 70'inin Türkiye'de bulundugunun altini çizen Kalayci, "Türkiye maden çesitliligi açisindan dünyada 168 ülke arasinda 7'ncidir. Türkiye maden üretiminde miktar bazinda ise dünyada 21’inci, deger bazinda ise dünyada 31'inci siradadir." ifadelerini kullandi.
Altin madenciliginin ülke ekonomisine katkisina deginen Kalayci, sektörün 2005 yilindan itibaren gidererek büyüdügünü belirtti. Kalayci, "Ülkemizde 2020 yilinda tarihi altin üretim rekoru kirilarak 42 ton üretim yapildi. Bu rakam cari açigin azalmasina 2,4 milyar dolar katki saglamistir." diye konustu.
Maden alanlarinda ister istemez dogaya zarar verildigini dile getiren Kalayci, madenler çikartildiktan sonra tahrip edilen alanlarin rehabilite edilmesi gerektigini kaydetti.
Bazi maden alanlarinin rehabilite edilmedigine dikkati çeken Kalayci, "Yeni maden kanununun en önemli ayagi rehabilitasyon olacak. Yeni maden kanunuyla, tahrip edilen maden alanlarinin rehabilite edilmesi zorunlu hale gelecek." seklinde konustu.
AFAD Baskan Vekili Hamza Tasdelen de dünyada sicaklik artisinin devam ettigini, bu durumun da dogal kaynakli afetleri beraberinde getirdigini aktardi.
AFAD olarak il risk planlarini hazirladiklarina isaret eden Tasdelen, afet türlerinin illerin durumuna göre belirlendigini anlatti.
Tasdelen, iklim degisikliginin neden olabilecegi afet risklerinin belirlenmesine yönelik kurumsal kapasitenin artirilmasina iliskin projelerin devam ettigini kaydetti.
Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Elif Çolakoglu da iklim degisikliginin kentlerin yasamsal öneme sahip kritik altyapilarini olumsuz etkiledigini söyledi.
Yerlesim birimlerinin karbon emisyonlarinin azaltilmasina iliskin önlemlerin ve politikalarin belirlenmesinin önemine deginen Çolakoglu, "Verilecek bu mücadelede bir ülkenin sahip oldugu kararlilik, yerel yönetimlerin basarili olmalarini genis ölçüde etkilemektedir. Bu nedenle yerelin yani sira bölgesel ve ulusal düzeyde de uyum stratejilerinin gelistirilmesi gerekmektedir." degerlendirmesinde bulundu.
Komisyon Baskani Eroglu ise Türkiye'de madenciligin sart oldugunu ancak bunun çevreci madencilik anlayisiyla yapilmasi gerektigini vurguladi. Altin madeni isletmeciligine deginen Eroglu, "Bazi devletlerin istihbarat örgütleri, Türkiye'de altin çikarilmasini istemiyor. Bizim altinlari çikarmamiz lazim. Türkiye'de altinin çikarilmasi sarttir. Altin alanlarimiz da küçüktür. On binde bes gibi bir rakamdir." dedi.