Arastirmaci Ugur Akkafa Açiklamasi 'Anne Babanin Çocugun Karakterinde Etkisi Büyük'

Arastirmaci Ugur Akkafa, çocuk gelisimi ve ebeveynlerin çocuklarla kurduklari iletisim, süphesiz hemen her anne babanin en çok dikkat etmesi gereken unsulardan biri oldugunu belirterek, ergenlik döneminde anne ve babalarin çocuklarina en iyi sekilde ulasabilmeleri ve onlari anlayabilmeleri için dogru degerlendirmeler yapmasi gerektigini kaydetti.

Arastirmaci Ugur Akkafa Açiklamasi 'Anne Babanin Çocugun Karakterinde Etkisi Büyük'
Ugur Akkafa bebeklikten ergenlige kadar çocugun verdigi tüm tepkilerde anne ve babalarinin etkisinin oldugunu belirterek uyarilarda bulundu. Akkafa, "Özellikle ergen yaslarindaki çocuklari ile iletisim problemi yasayan anne babalar bana yazdiklarinda, ilk fark ettigim konu, o anne babalarin sürekli olarak “Benim çocugum çok dik basli, benim oglum çok inatçi, benim evladimin kötü aliskanliklari var, benim çocugum çok sorumsuz vb.” ifadelerle çocuklarini suçlamalari. Sanki o anne babalar üzerlerine düsen evlat yetistirme isini mükemmel yapmislarda evlatlarinin da mükemmel olmasi istiyorlar" dedi.

“Anne ve baba ilk önce geriye dönecek ve Kendini sorgulayacak”

Anne ve babalarin çocugun gelisim dönemindeki her davranisinda oldukça önemli etkileri oldugunu belirten basarili arastirmaci Akkafa, “Konuya baslamadan bunu bastan belirtmeliyim ki, "Önce anne ve babalar düzelmeli ki yetistirdikleri evlatlar, nesiller düzgün olsun’. Bir anne babanin, bebekliginden ergenlik yasina kadar yaninda bulunan, neredeyse her ani beraber yasadiklari evladinin karakterinin sekillenmesinde etkisi olmadigini düsünmek hayli ilimden, mantiktan uzak bir düsüncedir"” seklinde ifadeler kullandi. Çocuklarin ergenlik dönemindeki ailelerin davranaslarinin sorgulanmasi gerektigini anlatan Akkafa, “Yani ergenlik çagina gelmis evladiyla problemler yasan o anne baba ilk önce geriye dönecek ve kendini sorgulayacak. “Biz çocugumuzun bu yasina kadar evde nasil bir anne babalik sergiledik. Bizdeki hangi yanlis davranislar, hangi olumsuz sözler ve kaygilar onu bu duruma getirdi” diye. Çünkü her insan ruhsal yönden saglikli bir biçimde büyüyebilmek için huzurlu ve güven dolu bir ev ortaminda büyümeye muhtaçtir. Her anne baba da muhakkak çocugunu kavga ve gürültüden uzak huzur ve güven dolu bir ortamda büyütmek zorundadir" ifadelerine yer verdi.

"Ergenlikte ruhsal sorunlar ortaya çikabilir"

Çocuklarin gelisim dönemini huzursuz ve kendilerini güvende hissetmedikleri bir ortamda geçirmeleri halinde çesitli ruhsal sorunlarla karsi karsiya kalabilecegini belirten Ugur Akkafa, "Yasadigi ev içinde Anne babasinin sürekli kavgasina taniklik eden çocuklarda ergenlige ilerleyen dönemlerde ruhsal korku hali ve mutsuzluk, duygu durum bozuklugu, depresyon, intihar, kisilerarasi iliskilerde problemler, daha da ilerleyen yaslarda evlilik problemleri, esine karsi siddet egilimi, madde bagimliligi ve suç isleme, kavgaci bir ruh haline bürünme gibi davranislar ortaya çikmaktadir” Ifadelerini kullandi.

Özellikle geçim sorunu yasayan ebeveynlere yönelik önerilerden bulunan Akkafa, “Anne babasinin sürekli kavgasina sahit olan çocukta hayata ve insanlara karsi bir güvensizlik olusur. Neden mi? Çünkü bir insan için en önemli figür ailedir. Aile ile iliskiler ne kadar saglikli olursa; çocuk kendini o kadar güvende ve huzur dolu hisseder. Kavga eden ve birbirlerine sürekli hakaret eden, küfreden bir anne babasi olan çocuk, psikolojik olarak yarali olacaktir. Çünkü çok deger verdigi ve hayati deneyimlemesinde ve anlamasinda kendisine rehber olacak rol model olacak olan iki önemli figür olan anne ve baba kendi içlerinde uzlasamiyorlar" seklinde konustu.

"Gençlik damari akildan ziyade hissiyati dinler”

Gençlerin, ergenlerin ve gelisim dönemindeki çocuklarin ebeveynler tarafindan dogru anlasilmasi gerektigini ifade eden Ugur Akkafa açiklamalarinda; “Anne ve baba kendi aralarinda problem yasiyorlar ve bunun çözümünü kavga ederek ariyorlar ve bunu çocuklarinin olumsuz yönde etkilenmesi pahasina yapiyorlar. Böyle bir ev ortaminda büyüyen bir çocugun yetiskin bir birey oldugunda çevresindeki insanlara güven duyma konusunda problem yasamasi çok normaldir. Çiçekler su ile beslenir, çiçege su yerine deterjan dökmeniz durumunda çiçegi kurumasi nasil kaçinilmazsa, sagliksiz bir ev ortaminda büyüyen bir çocugunda ruhsal yönden çökmesi de ayni oranda kaçinilmazdir" dedi.

Ebeveynlerin çocuklarini baskalariyla kiyaslamasinin son derece vahim sonuçlar dogurabilecegine dikkat çeken Ugur Akkafa, “Anne baba kavgalari içinde büyüyen bir çocuk, yetiskin bireylerin problemlerini uzlasarak çözemediklerini, problemlerin kavga ile çözülebilecegini ve insanlarin kavga edilerek caninin acitilabilecegi fikrini gelistirecektir. Çünkü, gençlik damari akildan ziyade hissiyati dinler. His ve heves ise kördür, âkibeti görmez. Bu satirlari okuyunca “eyvah artik yapacak bir sey yok” demeyin ümitsiz olmayin. Madem evladinizin iyi bir insan olmasini istiyorsunuz. Bugünden itibaren kendinizi degistirmeye baslayacaksiniz. Ilk basta evladinizi suçlamayi, özellikle de onun yaninda onu baskasina kötülemeyi birakacaksiniz. Evladinizin güzel hasletlerini ön plana çikararak onu takdir edeceksiniz. Evdeki gerginligi ortadan kaldirmak için iliskilerde en önemli tedavi araci olan sevginizi kullanacaksiniz. Evladiniza sarilacak onu öpecek koklayacaksiniz" ifadelerini kullandi.

"Evladinizin ruhunda tesir edecek cümleler kurmaya alisacaksiniz"

Ebeveynlerin çocuklarina nasil yaklasmasi gerektigine dair önerilerde de bulunan Akkafa, söyle devam etti:

"Onunla onun sevdigi hoslanacagi ve sizinle iletisim kurmasina vesile olacak sosyal ortamlarda beraber olacaksiniz. Onun fikirlerine önem verecek saçma sapan bir fikir bile beyan etse sinirlenmeyip sabirla dinleyecek konu üzerinde hos bir sohbet ortami olmasini saglayacaksiniz. Ondan bir is yapmasini istediginizde emir seklinde “bunu yap, sunu yapma” diye hitap etmeyip, “canim yaparsan çok sevinirim, çok mutlu olurum” gibi içinde sevgi barindiran ve evladinizin ruhunda tesir edecek cümleler kurmaya alisacaksiniz. Çocuklar sürekli ögrenmeye aç bir varliktir ve her duydugu, her gördügü seyden etkilenir. Mesela anne babasini sürekli Televizyon basinda ve telefonla mesgul gören bir çocuk sizin gibi davranmaya baslayacaktir. Siz de bu aliskanliklarinizi artik azaltmali ve ona ev içinde yön verecek eylemler sergilemeniz gerekmektedir. Sizin içinde geç degil, kitap okuyan anne ve baba olmak. Unutmayin, lisan-i hâl, lisan-i kalden daha üstündür. Yani halimizin dili, konusmamizdan daha tesirlidir."

Ebeveynlerin en çok empati yapmayi aliskanlik haline getirmesi gerektigini belirten basarili arastirmaci, ayni zamanda anne ve babanin çocuklarina açiklama yapmaktan kaçinmamasi gerektigine vurgu yapti. Akkafa degerlendirmelerini; “En önemli kisimda çocuklarinizdan bir sey yapmasini istediginizde hiç üsenmeden o istediginiz seyi neden yapmasi gerektigini, yaparsa ne gibi faydalari olacagini, yapmazsa ne gibi zararlari olacagini mutlaka anlatin. Bir empati yapin, sizden birileri size hiçbir açiklama yapmadan bazi seyler yapmanizi istese nedenini bilmeden yapmak hosunuza gider mi? Elbette gitmez “neden?” diye sorarsiniz. Unutmayin! çocuklariniz artik bir birey ve onlara da açiklama yapmak zorundasiniz. Her ne kadar sizin gözünüzde onlar hala çocuk olsalar da" diye konustu.

Kaynak: İHA