Hakkari'de Doktor Agabeyin Basarisi 7 Kardesinin Hayatini Degistirdi
Yüksekova ilçesinde anne ve babalarinin zor sartlarda okuttugu agabeylerinin doktor olmasindan etkilenen kardeslerinden biri doktor, 3'ü ögretmen, biri hemsire oldu, biri dis hekimligi, biri de beden egitimi ögretmenligi bölümünü kazandi 10 çocuk babasi Emin Yagan: 'Yüksekova en çok kar yagan yerlerden biri. Eskiden ulasim konusunda büyük zorluklar yasiyorduk. Elektrikler günlerce olmuyordu. Çocuklar lüks, el fenerleri ve mum isiginda ders çalisarak bu basarilari elde etti. Hepsiyle gurur duyuyorum' Hemsire Gülsen Yagan: 'Evde sadece bir odaya soba kurulurdu. Biz de diger odalarda üzerimize yorgan ve battaniye alarak ders çalisirdik' Rehberlik Ögretmeni Erdi Yagan: 'Agabeyimden, ablamdan verimli ders çalismayi ögrendik. Hedef koymayi belirledik. Agabeyim ve ablam üniversiteyi kazandiktan sonra biz daha çok motive olduk'
SAYIM HARMANCI - Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde, agabeylerinin doktor olmasindan etkilenen kardesleri, anne ve babalarinin destegiyle azmedip daha çok çalisarak tip, egitim, dis hekimligi, hemsirelik gibi bölümleri kazanmayi basardi.
Ilçenin Akalin Mahallesi'nde yaklasik 40 yil lokanta isleten Emin Yagan, esi Fatma Yagan'in da destegiyle her türlü zorluga gögüs gererek çocuklarinin okumasini sagladi.
Imkanlarinin kisitli olmasina ragmen çocuklarinin egitimlerini sürdürmesi için ellerinden geleni yapan anne ve babanin gayretleri sonucu ailenin en büyük çocugu Adem Yagan, tip fakültesini kazanarak doktor oldu.
Agabeylerinin basarisindan etkilenerek derslerine daha çok çalisan 7 kardesten biri tip, biri hemsirelik, 3'ü egitim fakültesinden mezun olarak göreve basladi. Kardeslerden biri dis hekimligi, digeri de beden egitimi ögretmenligi bölümünde egitimini sürdürüyor.
Gösterdikleri gayret ve elde ettikleri basariyla anne ve babalarinin gögsünü kabartan kardesler, akrabalarinin ve çevrelerindeki insanlarin da takdirini kazandi.
- "Mum isiginda ders çalisiyorlardi"
Baba Emin Yagan, AA muhabirine, yaklasik 40 yil lokanta sektöründe çalisarak çocuklarini okutmaya çalistigini söyledi.
Çocuklarinin da derslerinde basarili olarak emeklerini bosa çikarmadigini anlatan Yagan, söyle konustu:
"Daha önce hayvanlarimiz vardi. Çocuklarim bakimlarini yaparken bana yardimci oluyordu. Bu süreçte çok zorluk yasadim. 7-8 çocugu okutmak kolay degildi. Yüksekova en çok kar yagan yerlerden biri. Eskiden ulasim konusunda büyük zorluklar yasiyorduk. Elektrikler günlerce olmuyordu. Çocuklar, el fenerleri ve mum isiginda ders çalisarak bu basarilari elde etti. Hepsiyle gurur duyuyorum. Simdi arabalar, servisler var. Kitaplar ücretsiz dagitiliyor. Eskiden sartlar zordu. Çocuklarin okudugunu görünce seviniyorum. Çünkü ben çok zorluk yasadim. Çocuklarin ayni zorluklari yasamasini istemiyorum."
Anne Fatma Yagan ise zorluklarla okuttuklari çocuklarinin okul ve hastanelerde insanlara hizmet vermesinin kendilerini gururlandirdigini dile getirdi.
- "Üzerimize yorgan ve battaniye alarak ders çalisirdik"
Hemsire Gülsen Yagan ise agabeyinin kendilerine öncülük ettigini, onun tip fakültesini kazanmasinin ardindan gözlerin kendilerine çevrildigini belirtti.
Yasadiklari evin okula uzak olmasi nedeniyle kisin çok zorlandiklarini aktaran Yagan, "Evde sadece bir odaya soba kurulurdu. Biz de diger odalarda üzerimize yorgan ve battaniye alarak ders çalisirdik. Agabeyim doktor, kardeslerimden biri doktor, ögretmen olan kardeslerimden biri de ayni zamanda doktora yapiyor. Dis hekimimiz, 3 ögretmenimiz var. 10 kardesiz, 8'i meslek sahibi. Iki ablam ne yazik ki okuyamadi. Annem, babam bize hiç baski yapmadi. Sadece okumamizi istediler. Babam 'baska çareniz yok' derdi. Biz de onlarin fedakarligini bosa çikarmamak için elimizden geleni yaptik." ifadelerini kullandi.
- "Anne ve babamizla gurur duyuyoruz"
Psikolojik Danismanlik ve Rehberlik Ögretmeni Erdi Yagan, babasindan lokantada çalismayi, annesinden köyde tarimla ugrasmayi da ögrendiklerini kaydetti.
Hayatlari boyunca ögrenmeyi amaç edindiklerini ifade eden Yagan, "Agabeyimden, ablamdan verimli ders çalismayi ögrendik. Hedef koymayi belirledik. Agabeyim ve ablam üniversiteyi kazandiktan sonra biz daha çok motive olduk. Daha fazla çalismamiz gerektigini biliyorduk. Tek katli müstakil bir evde büyüdük. Ortamimiz çok güzeldi. Birbirimizden etkilenip basariya ulastik. Çevrede takdir edilmek güzel bir duygu. Anne ve babamiza çok tesekkür ediyoruz, onlarla gurur duyuyoruz." diye konustu.
Kaynak: AA
Ilçenin Akalin Mahallesi'nde yaklasik 40 yil lokanta isleten Emin Yagan, esi Fatma Yagan'in da destegiyle her türlü zorluga gögüs gererek çocuklarinin okumasini sagladi.
Imkanlarinin kisitli olmasina ragmen çocuklarinin egitimlerini sürdürmesi için ellerinden geleni yapan anne ve babanin gayretleri sonucu ailenin en büyük çocugu Adem Yagan, tip fakültesini kazanarak doktor oldu.
Agabeylerinin basarisindan etkilenerek derslerine daha çok çalisan 7 kardesten biri tip, biri hemsirelik, 3'ü egitim fakültesinden mezun olarak göreve basladi. Kardeslerden biri dis hekimligi, digeri de beden egitimi ögretmenligi bölümünde egitimini sürdürüyor.
Gösterdikleri gayret ve elde ettikleri basariyla anne ve babalarinin gögsünü kabartan kardesler, akrabalarinin ve çevrelerindeki insanlarin da takdirini kazandi.
- "Mum isiginda ders çalisiyorlardi"
Baba Emin Yagan, AA muhabirine, yaklasik 40 yil lokanta sektöründe çalisarak çocuklarini okutmaya çalistigini söyledi.
Çocuklarinin da derslerinde basarili olarak emeklerini bosa çikarmadigini anlatan Yagan, söyle konustu:
"Daha önce hayvanlarimiz vardi. Çocuklarim bakimlarini yaparken bana yardimci oluyordu. Bu süreçte çok zorluk yasadim. 7-8 çocugu okutmak kolay degildi. Yüksekova en çok kar yagan yerlerden biri. Eskiden ulasim konusunda büyük zorluklar yasiyorduk. Elektrikler günlerce olmuyordu. Çocuklar, el fenerleri ve mum isiginda ders çalisarak bu basarilari elde etti. Hepsiyle gurur duyuyorum. Simdi arabalar, servisler var. Kitaplar ücretsiz dagitiliyor. Eskiden sartlar zordu. Çocuklarin okudugunu görünce seviniyorum. Çünkü ben çok zorluk yasadim. Çocuklarin ayni zorluklari yasamasini istemiyorum."
Anne Fatma Yagan ise zorluklarla okuttuklari çocuklarinin okul ve hastanelerde insanlara hizmet vermesinin kendilerini gururlandirdigini dile getirdi.
- "Üzerimize yorgan ve battaniye alarak ders çalisirdik"
Hemsire Gülsen Yagan ise agabeyinin kendilerine öncülük ettigini, onun tip fakültesini kazanmasinin ardindan gözlerin kendilerine çevrildigini belirtti.
Yasadiklari evin okula uzak olmasi nedeniyle kisin çok zorlandiklarini aktaran Yagan, "Evde sadece bir odaya soba kurulurdu. Biz de diger odalarda üzerimize yorgan ve battaniye alarak ders çalisirdik. Agabeyim doktor, kardeslerimden biri doktor, ögretmen olan kardeslerimden biri de ayni zamanda doktora yapiyor. Dis hekimimiz, 3 ögretmenimiz var. 10 kardesiz, 8'i meslek sahibi. Iki ablam ne yazik ki okuyamadi. Annem, babam bize hiç baski yapmadi. Sadece okumamizi istediler. Babam 'baska çareniz yok' derdi. Biz de onlarin fedakarligini bosa çikarmamak için elimizden geleni yaptik." ifadelerini kullandi.
- "Anne ve babamizla gurur duyuyoruz"
Psikolojik Danismanlik ve Rehberlik Ögretmeni Erdi Yagan, babasindan lokantada çalismayi, annesinden köyde tarimla ugrasmayi da ögrendiklerini kaydetti.
Hayatlari boyunca ögrenmeyi amaç edindiklerini ifade eden Yagan, "Agabeyimden, ablamdan verimli ders çalismayi ögrendik. Hedef koymayi belirledik. Agabeyim ve ablam üniversiteyi kazandiktan sonra biz daha çok motive olduk. Daha fazla çalismamiz gerektigini biliyorduk. Tek katli müstakil bir evde büyüdük. Ortamimiz çok güzeldi. Birbirimizden etkilenip basariya ulastik. Çevrede takdir edilmek güzel bir duygu. Anne ve babamiza çok tesekkür ediyoruz, onlarla gurur duyuyoruz." diye konustu.