'Boncuklu Tarla'da 12 Bin Yillik Oldugu Tahmin Edilen Tapinak Bulundu
Kazi baskani Doç. Dr. Ergül Kodas: 'Bulunan yapi hem Göbeklitepe ile hem de bölgede bu döneme ait yapilarla benzer özellikler tasiyor. Yapinin kendine özgü bir mimari üslubu, sekli ve iç düzenlemesi var. Bu özellikleriyle benzeri baska bir yerde var diyemeyiz'
HALIL IBRAHIM SINCAR - Mardin'in Dargeçit ilçesinin Ilisu Mahallesi'ndeki Boncuklu Tarla'da 12 bin yillik oldugu düsünülen tapinak ortaya çikarildi.
Tarih boyunca Sümer, Akad, Babil, Hitit, Asur, Urartu, Roma, Abbasi, Selçuklu ve Osmanli'nin da aralarinda yer aldigi 25 medeniyete ev sahipligi yapan alanda, "Ilisu Baraji ve HES Projesi Etkilesim Alaninda Kalan Kültür Varliklarinin Belgelenmesi ve Kurtarilmasina Yönelik Çalismalar" kapsaminda Mardin Müze Müdürlügünce 2012 yilinda baslatilan arkeolojik kazilarin dördüncü sezonu tamamlandi.
Yaklasik 2,5 hektar alana sahip höyükte Epipaleolitik dönemden Geç Çanak Çömlek Öncesi Neolitik dönem B evresine kadar geçen sürece ait çok sayida buluntu gün isigina çikarildi.
12 bin yillik geçmisiyle insanlik tarihine isik tutan alanda yürütülen kazilarda bugüne kadar, mimari kalinti, ev, özel yapi, kamu binalari ile mezarlarda 130 bireye ait iskeletler, 100 bini askin boncuk ve Neolitik döneme ait 11 bin 300 yila tarihlendigi düsünülen tapinak gün yüzüne çikarildi.
Boncuklu Tarla'da son olarak 12 bin yillik oldugu tahmin edilen tapinagin gün yüzüne çikarilmasi heyecan yaratti.
- "Göbeklitepe ile benzer özellikler tasiyor"
Kazi baskani ve Mardin Artuklu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Ögretim Üyesi Doç. Dr. Ergül Kodas, AA muhabirine, 2020 yilina kadar kurtarma kazilari olarak devam eden çalismalarin bu yil itibariyla "Cumhurbaskanligi Kazisi" statüsünde yürütüldügünü söyledi.
Boncuklu Tarla'nin Çanak Çömleksiz Neolitik döneme tarihlenen bir yerlesim yeri oldugunu, bu dönemin bütün evrelerini kapsadigini ifade eden Kodas, "Söz konusu sürece ait çok sayida mimari kalinti, evler, özel yapilar, kamu binalari, çok sayida iskelet kalintisi, arkeobotanik kalintilar ve ayni zamanda isminden de bilinecegi gibi çok sayida süs esyasi bulundu. Bunlar arasinda boncuklar yogunlukta. Su ana kadar yapilan kazilarda yaklasik 130 bireye ait iskelet açiga çikarildi. Bu mezarlar içerisinde de 100 binden fazla boncuk bulundu." dedi.
Kodas, bu yil Boncuklu Tarla'nin güney dogusundaki alana daha yogunluk verildigini dile getirerek, bu bölümde iki bina ortaya çikarildigini aktardi.
Ortaya çikarilan kamu binasi formunda yapilardan birinin bir tapinak olduguna isaret eden Kodas, sunlari kaydetti:
"Bu sene ortaya çikarilan bina hem mimari özellikleri hem de içindeki buluntular nedeniyle inançla iliskili oldugunu düsündügümüz özellikler tasiyor. Içerisinde hem steller var. Hem kolanlar var tas örgü, hem payandalar var. Tabani yer yer ana kayaya oyulmus kireç tasi, yer yer terazi kullanilmis. Içerisinde ocaklari ve sunaklari var. Ayrica bazi sunaklar içerisinde de boga baslarinin bilinçli olarak birakilmis oldugunu görebiliyoruz. O yüzden bu yil ki yapilan çalismalarda bu ve benzeri binalarin boncukla tarlada inanç kapsamiyla ilgili olabilecegini daha yogun olarak düsünmeye basladik."
"Bulunan yapi hem Göbeklitepe ile hem de bölgede bu döneme ait yapilarla benzer özellikler tasiyor. Yapinin kendine özgü bir mimari üslubu, sekli ve iç düzenlemesi var. Bu özellikleriyle benzeri baska bir yerde var diyemeyiz. 12 bin yila tarihlenen bir tapinak oldugunu söyleyebiliriz." diyen Kodas, bölgede çalismalarin sürecegini ifade etti.
- "Bütün köy buranin etrafinda sekilleniyor"
Kazi baskan yardimcisi arkeolog Dr. Yunus Çiftçi de bu sene yeni bir alanda çalismalara basladiklarini ve farkli mimari özelliklere sahip yeni bir tapinagin ortaya çikarildigini belirtti.
Yapinin yaklasik 10 metre çapinda, 2,5 metre derinliginde, topragin içine açilmis ve topragin çevresinde taslarla bir duvar olarak yükseltildigini anlatan Çiftçi, duvarin özellikle bati taraftan payandalarla desteklendigini aktardi.
Payandalarin Çanak Çömleksiz A evresine ait yapilar içerisinde su an için tek örnek olduguna dikkati çeken Çiftçi, bunun Boncuklu Tarla'ya ait bir özellik olarak görüldügünü ifade etti.
Çiftçi, payandalarin karsisinda simetrik olarak kolonlar yükseltildigini belirterek, "Yapida ayni zamanda Göbeklitepe ya da diger merkezlerden bildigimiz stellerin benzerleri çikarildi. Ancak onlardan farkli olarak bu stellerin, çati yapisini tasimaktan çok bina içinde inançsal bir vazifede kullanildigini tespit ettik." diye konustu.
Yapinin kendi döneminde çok özel bir kullanima ait oldugunu düsündüklerini dile getiren Çiftçi, "Bu yüzden inançsal bir merkezle birlikte aslinda yerlesimin ortak noktasi. Bir nevi bütün köy buranin etrafinda sekilleniyor." ifadelerini kullandi.
Çiftçi, yapida ortaya çikarilan yuvarlak tas pencerenin bilinen en eski pencere olduguna isaret ederek, su bilgileri paylasti:
"Özellikle dogu duvarinin üzerinde görünen 3 nis çok ilginç bir buluntu olarak gözümüze çarpti. Bu, Göbeklitepe, Hasankeyf ve diger yerlesimlerde çogu kez bulunan ancak genellikle dam yapisiyla alakali yukardan girisli. Ancak biz bu binayla birlikte bunun tam tersi duvarin içine gömülüp bir pencere olarak kullanildigini ortaya çikarmis olduk. Ortaya çikardigimiz yuvarlik tasli pencere su an için bilinen tek eser olarak görülüyor."
Kaynak: AA
Tarih boyunca Sümer, Akad, Babil, Hitit, Asur, Urartu, Roma, Abbasi, Selçuklu ve Osmanli'nin da aralarinda yer aldigi 25 medeniyete ev sahipligi yapan alanda, "Ilisu Baraji ve HES Projesi Etkilesim Alaninda Kalan Kültür Varliklarinin Belgelenmesi ve Kurtarilmasina Yönelik Çalismalar" kapsaminda Mardin Müze Müdürlügünce 2012 yilinda baslatilan arkeolojik kazilarin dördüncü sezonu tamamlandi.
Yaklasik 2,5 hektar alana sahip höyükte Epipaleolitik dönemden Geç Çanak Çömlek Öncesi Neolitik dönem B evresine kadar geçen sürece ait çok sayida buluntu gün isigina çikarildi.
12 bin yillik geçmisiyle insanlik tarihine isik tutan alanda yürütülen kazilarda bugüne kadar, mimari kalinti, ev, özel yapi, kamu binalari ile mezarlarda 130 bireye ait iskeletler, 100 bini askin boncuk ve Neolitik döneme ait 11 bin 300 yila tarihlendigi düsünülen tapinak gün yüzüne çikarildi.
Boncuklu Tarla'da son olarak 12 bin yillik oldugu tahmin edilen tapinagin gün yüzüne çikarilmasi heyecan yaratti.
- "Göbeklitepe ile benzer özellikler tasiyor"
Kazi baskani ve Mardin Artuklu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Ögretim Üyesi Doç. Dr. Ergül Kodas, AA muhabirine, 2020 yilina kadar kurtarma kazilari olarak devam eden çalismalarin bu yil itibariyla "Cumhurbaskanligi Kazisi" statüsünde yürütüldügünü söyledi.
Boncuklu Tarla'nin Çanak Çömleksiz Neolitik döneme tarihlenen bir yerlesim yeri oldugunu, bu dönemin bütün evrelerini kapsadigini ifade eden Kodas, "Söz konusu sürece ait çok sayida mimari kalinti, evler, özel yapilar, kamu binalari, çok sayida iskelet kalintisi, arkeobotanik kalintilar ve ayni zamanda isminden de bilinecegi gibi çok sayida süs esyasi bulundu. Bunlar arasinda boncuklar yogunlukta. Su ana kadar yapilan kazilarda yaklasik 130 bireye ait iskelet açiga çikarildi. Bu mezarlar içerisinde de 100 binden fazla boncuk bulundu." dedi.
Kodas, bu yil Boncuklu Tarla'nin güney dogusundaki alana daha yogunluk verildigini dile getirerek, bu bölümde iki bina ortaya çikarildigini aktardi.
Ortaya çikarilan kamu binasi formunda yapilardan birinin bir tapinak olduguna isaret eden Kodas, sunlari kaydetti:
"Bu sene ortaya çikarilan bina hem mimari özellikleri hem de içindeki buluntular nedeniyle inançla iliskili oldugunu düsündügümüz özellikler tasiyor. Içerisinde hem steller var. Hem kolanlar var tas örgü, hem payandalar var. Tabani yer yer ana kayaya oyulmus kireç tasi, yer yer terazi kullanilmis. Içerisinde ocaklari ve sunaklari var. Ayrica bazi sunaklar içerisinde de boga baslarinin bilinçli olarak birakilmis oldugunu görebiliyoruz. O yüzden bu yil ki yapilan çalismalarda bu ve benzeri binalarin boncukla tarlada inanç kapsamiyla ilgili olabilecegini daha yogun olarak düsünmeye basladik."
"Bulunan yapi hem Göbeklitepe ile hem de bölgede bu döneme ait yapilarla benzer özellikler tasiyor. Yapinin kendine özgü bir mimari üslubu, sekli ve iç düzenlemesi var. Bu özellikleriyle benzeri baska bir yerde var diyemeyiz. 12 bin yila tarihlenen bir tapinak oldugunu söyleyebiliriz." diyen Kodas, bölgede çalismalarin sürecegini ifade etti.
- "Bütün köy buranin etrafinda sekilleniyor"
Kazi baskan yardimcisi arkeolog Dr. Yunus Çiftçi de bu sene yeni bir alanda çalismalara basladiklarini ve farkli mimari özelliklere sahip yeni bir tapinagin ortaya çikarildigini belirtti.
Yapinin yaklasik 10 metre çapinda, 2,5 metre derinliginde, topragin içine açilmis ve topragin çevresinde taslarla bir duvar olarak yükseltildigini anlatan Çiftçi, duvarin özellikle bati taraftan payandalarla desteklendigini aktardi.
Payandalarin Çanak Çömleksiz A evresine ait yapilar içerisinde su an için tek örnek olduguna dikkati çeken Çiftçi, bunun Boncuklu Tarla'ya ait bir özellik olarak görüldügünü ifade etti.
Çiftçi, payandalarin karsisinda simetrik olarak kolonlar yükseltildigini belirterek, "Yapida ayni zamanda Göbeklitepe ya da diger merkezlerden bildigimiz stellerin benzerleri çikarildi. Ancak onlardan farkli olarak bu stellerin, çati yapisini tasimaktan çok bina içinde inançsal bir vazifede kullanildigini tespit ettik." diye konustu.
Yapinin kendi döneminde çok özel bir kullanima ait oldugunu düsündüklerini dile getiren Çiftçi, "Bu yüzden inançsal bir merkezle birlikte aslinda yerlesimin ortak noktasi. Bir nevi bütün köy buranin etrafinda sekilleniyor." ifadelerini kullandi.
Çiftçi, yapida ortaya çikarilan yuvarlak tas pencerenin bilinen en eski pencere olduguna isaret ederek, su bilgileri paylasti:
"Özellikle dogu duvarinin üzerinde görünen 3 nis çok ilginç bir buluntu olarak gözümüze çarpti. Bu, Göbeklitepe, Hasankeyf ve diger yerlesimlerde çogu kez bulunan ancak genellikle dam yapisiyla alakali yukardan girisli. Ancak biz bu binayla birlikte bunun tam tersi duvarin içine gömülüp bir pencere olarak kullanildigini ortaya çikarmis olduk. Ortaya çikardigimiz yuvarlik tasli pencere su an için bilinen tek eser olarak görülüyor."