Antik Çağdan Günümüze Tekstil Kenti; Denizli
Loadikya Antik Kentinde yapılan kazılarda ortaya çıkartılan materyaller, kentin antik dönemlerden bu yana tekstil kenti olduğunu ortaya çıkardı. Fransa’da çıkan bir mezar taşına yazan yazı ise tekstil alanında gelişmişliğini ön plana çıkartıyor.
Denizli’de bulunan ve 2002 yılında kazı çalışmalarının başlandığı Loadikya Antik Kentinde ortaya çıkarılan materyaller kentin tekstil alanında gelişmişliğini gözler önüne serdi.
Loadikya’da devam eden kazıların başında Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, Strabon ve Plinius gibi antik kaynakların Loadikya’nın tekstil kenti olduğundan söz ettiğini söyledi.
İhlas Haber Ajansı muhabirlerine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Şimşek, Diocletian’ın M.S. 301 yılında Loadikya kumaşları ile ilgili fiyat tarifnamesi çok önemlidir. Ayrıca burada 3-4 tekstile fiyat konması tekstilin çok önemli olduğunu bize göstermektedir. Gerçektende Loadikya Antik Kentinin özellikle binlerce yıl öncesinde çok zengin olmasının en önemli nedenlerinden biriside buradaki dokuma ürünleridir. Bizim özellikle buradaki dokuma ürünlerini Lykos vadisinde, Pamukkale’de Loadikya’da insanlar, gemileri ile dünyaya ihraç etmişler” dedi.
“Loadikya kumaşlarını satmasıyla övünüyor”
Loadikya kumaşları satan kişilerin bununla övündüğünü dile getiren Prof. Dr. Şimşek, “Fransa’nın Lyon kentinde M.S. 3. yüzyıla ait çıkan bir mezar taşında ‘Burada Loadikya kumaşlarını satan tüccar Julius Verecundus yatmaktadır’ yazıyor. Fransa’nın Lyon kentinde yaşayan bir kişi mezar taşında Fransız olması ile değil, Loadikya kumaşlarını satmasıyla övünüyor. Buda tekstilin ne kadar önemli olduğunu göstermesi bakımından önemli” ifadelerini kullandı.
Loadikya’dan sal yardımıyla çıkan kumaşlar antik dünyaya dağılıyor
Menderes üzerinde sal taşımacılığı yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Şimşek, “Biz kazılarımız da hem boyahaneyi bulduk, hem de diğer taraftan değişik şekilde boyalar bulduk. Özellikle tekstil üretimi ile ilgili kumaş parçaları bulduk. Buda binlerce yıl öncesinden günümüze kadar bu coğrafyada tekstil üretiminin ne kadar önemli olduğunu göstermekte. Lykos vadisinde ovanın ortasında ki göl ve Sarayköy yakınlarında Çürüksu’nun menderes ile birleşmesi, menderes nehrinin antik dönemde sal taşımacılığında kullanılması ile ilgili antik dünyaya bu ürünleri sattıklarını biz biliyoruz. Bu yönüyle de antik kaynakların verilerine bağlı somut materyalleri biz buradaki kazı çalışmalarımızda ortaya çıkardık” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Loadikya’da devam eden kazıların başında Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, Strabon ve Plinius gibi antik kaynakların Loadikya’nın tekstil kenti olduğundan söz ettiğini söyledi.
İhlas Haber Ajansı muhabirlerine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Şimşek, Diocletian’ın M.S. 301 yılında Loadikya kumaşları ile ilgili fiyat tarifnamesi çok önemlidir. Ayrıca burada 3-4 tekstile fiyat konması tekstilin çok önemli olduğunu bize göstermektedir. Gerçektende Loadikya Antik Kentinin özellikle binlerce yıl öncesinde çok zengin olmasının en önemli nedenlerinden biriside buradaki dokuma ürünleridir. Bizim özellikle buradaki dokuma ürünlerini Lykos vadisinde, Pamukkale’de Loadikya’da insanlar, gemileri ile dünyaya ihraç etmişler” dedi.
“Loadikya kumaşlarını satmasıyla övünüyor”
Loadikya kumaşları satan kişilerin bununla övündüğünü dile getiren Prof. Dr. Şimşek, “Fransa’nın Lyon kentinde M.S. 3. yüzyıla ait çıkan bir mezar taşında ‘Burada Loadikya kumaşlarını satan tüccar Julius Verecundus yatmaktadır’ yazıyor. Fransa’nın Lyon kentinde yaşayan bir kişi mezar taşında Fransız olması ile değil, Loadikya kumaşlarını satmasıyla övünüyor. Buda tekstilin ne kadar önemli olduğunu göstermesi bakımından önemli” ifadelerini kullandı.
Loadikya’dan sal yardımıyla çıkan kumaşlar antik dünyaya dağılıyor
Menderes üzerinde sal taşımacılığı yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Şimşek, “Biz kazılarımız da hem boyahaneyi bulduk, hem de diğer taraftan değişik şekilde boyalar bulduk. Özellikle tekstil üretimi ile ilgili kumaş parçaları bulduk. Buda binlerce yıl öncesinden günümüze kadar bu coğrafyada tekstil üretiminin ne kadar önemli olduğunu göstermekte. Lykos vadisinde ovanın ortasında ki göl ve Sarayköy yakınlarında Çürüksu’nun menderes ile birleşmesi, menderes nehrinin antik dönemde sal taşımacılığında kullanılması ile ilgili antik dünyaya bu ürünleri sattıklarını biz biliyoruz. Bu yönüyle de antik kaynakların verilerine bağlı somut materyalleri biz buradaki kazı çalışmalarımızda ortaya çıkardık” diye konuştu.