Suriye ile ticaret yolu açılıyor: Orta Doğu pazarı böyle canlanacak!
Suriye'deki ticaret hayatı yeniden yapılanıyor. Sınır şehirlerdeki nakliye sektörünü canlandıracak ticaret yolları açılacak. Bakan Bolat, "Türkiye ile Suriye ekonomik açıdan önemli bir bütünleşmeyi birlikte gerçekleştirecek" dedi.
Suriye'deki siyasi normalleşme adımları, Türkiye'nin sınır hattında duran nakliye sektörüne yeniden umut oldu. Yıllardır sadece sınır bölgesindeki tampon bölgeler üzerinden yürütülen taşımacılıkta, 10 gün içinde ikili ve transit geçişlerin başlaması bekleniyor. Lojistik sektöründe faaliyet gösteren şirketler, yeni döneme yönelik hazırlıklarını hızlandırmış durumda.
İlk etapta yaklaşık 400 TIR'ın sınırdan geçiş yapacağı, kısa sürede bu sayının günlük 1000 seferin üzerine çıkabileceği belirtiliyor. Bu durum, Orta Doğu pazarına yönelik ihracatta ciddi bir maliyet ve zaman avantajı sağlayacak. 2011 yılında Suriye'de başlayan iç savaş, Türkiye-Suriye arasındaki ticareti büyük ölçüde sekteye uğratmıştı. O tarihten bu yana taşımacılık, sınır kapıları yakınındaki tampon bölgelerde yük aktarmak suretiyle gerçekleştiriliyordu. Ancak lojistik çevrelerinden gelen bilgilere göre, Suriye'nin kapılarını transit geçişlere açması durumunda tampon bölge modeli yerini kesintisiz karayolu taşımacılığına bırakacak.
Ticaret Bakanlığı'ndan SABAH'a konuşan bir yetkili, "2025'e girmeden ticaret başlayabilir. Suriye üzerinden yeni pazarlara da erişim sağlanacak. Yıllardır taşımacılık sınırda yarıda kalıyordu. Bu, hem maliyetleri artırdı hem de lojistik süreyi uzattı. İki ülke arasında siyasi normalleşmenin sağlanması, özellikle gıda ve hızlı tüketim ürünlerinde büyük bir avantaj yaratacak. Transit taşımaların başlamasıyla Türkiye'den Lübnan, Ürdün ve Körfez ülkelerine erişim yeniden hız kazanacak" dedi.
ORTADOĞU PAZARI CANLANACAK
Suriye güzergâhının yeniden devreye girmesi, Türkiye'nin Orta Doğu ihracatında kritik bir rol oynayacak. Sektör temsilcileri, özellikle Lübnan, Ürdün, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi pazarların bu gelişmeden olumlu etkileneceğini vurguluyor. Nakliyeciler Kızıldeniz'deki krizlerin de bu süreçte önemli bir itici güç olduğunu belirterek, şunları söylüyor: "Kızıldeniz'de yaşanan krizler nedeniyle taşımacılık maliyetleri ciddi oranda artmıştı. Alternatif olarak deniz yoluna yönelmek zorunda kalmıştık, ancak bu süreleri 7-10 gün uzatıyordu. Karayolunun yeniden açılması, taşımacılığı hızlandıracağı gibi maliyetleri de büyük oranda düşürecek."
DEPREM BÖLGESİNE CAN SUYU
Sabah'ın haberin göre; Suriye hattının açılması, özellikle depremden etkilenen illerde faaliyet gösteren nakliyecilere de büyük bir nefes aldıracak. Hatay, Gaziantep ve Kilis gibi bölgelerde faaliyet gösteren taşımacılar, Suriye savaşı ve 6 Şubat depremleri sonrası büyük zorluklar yaşıyor. Bölgedeki nakliye şirketi sahibi Mehmet Tuncel, yeniden başlayacak olan transit taşımaların önemini şu sözlerle dile getirdi: "Hataylı nakliyeciler olarak en büyük müşterimiz Suriye'ydi. Savaş sonrası işlerimiz durma noktasına geldi. Avrupa'ya yöneldik ama rekabet çok yoğun ve karlılık düşük. Suriye güzergâhının yeniden açılması, bölgemiz için büyük bir fırsat."
BOLAT: YAKIN ZAMANDA HIZLANACAK
Gaziantep Gümrük Laboratuvar Müdürlüğü'nün açılışında konuşan Ticaret Bakanı Ömer Bolat da Suriye'de ticaret, yatırım ve imarın yeniden hızlanacağını belirterek, "İki ülke arasında 2011-2024 yıllarında oldukça sınırlı düzeyde devam eden ihracat-ithalat işlemleri bazındaki ticaret, bundan sonra yakın zamanda çok daha hızlanacak. Suriye'de ticaret, yatırım, imar yeniden hızlanacak ve bu şekilde Türkiye ile Suriye ekonomik açıdan inşallah önemli bir bütünleşmeyi birlikte gerçekleştirecek. Zaten Gaziantep'in kardeş şehri Halep, Hatay'ın İdlib. Bütün Suriye bizim için kardeş ülke konumunda" dedi.
MALİYET VE SÜRE AVANTAJI VAR
Savaş öncesi Suriye üzerinden yapılan transit taşımalar, Türkiye'den Körfez ülkelerine ürün sevkiyatında 3-4 günlük bir avantaj sağlıyordu. Uzun süredir deniz yoluna kaydırılan yüklerin karayolu taşımacılığına dönmesiyle lojistik süreler önemli ölçüde kısalacak. Nakliye maliyetleri düşecek. Gıda ve hızlı tüketim ürünleri için daha hızlı sevkiyat sağlanacak. Yeni ihracat fırsatları doğacak.
İlk etapta yaklaşık 400 TIR'ın sınırdan geçiş yapacağı, kısa sürede bu sayının günlük 1000 seferin üzerine çıkabileceği belirtiliyor. Bu durum, Orta Doğu pazarına yönelik ihracatta ciddi bir maliyet ve zaman avantajı sağlayacak. 2011 yılında Suriye'de başlayan iç savaş, Türkiye-Suriye arasındaki ticareti büyük ölçüde sekteye uğratmıştı. O tarihten bu yana taşımacılık, sınır kapıları yakınındaki tampon bölgelerde yük aktarmak suretiyle gerçekleştiriliyordu. Ancak lojistik çevrelerinden gelen bilgilere göre, Suriye'nin kapılarını transit geçişlere açması durumunda tampon bölge modeli yerini kesintisiz karayolu taşımacılığına bırakacak.
Ticaret Bakanlığı'ndan SABAH'a konuşan bir yetkili, "2025'e girmeden ticaret başlayabilir. Suriye üzerinden yeni pazarlara da erişim sağlanacak. Yıllardır taşımacılık sınırda yarıda kalıyordu. Bu, hem maliyetleri artırdı hem de lojistik süreyi uzattı. İki ülke arasında siyasi normalleşmenin sağlanması, özellikle gıda ve hızlı tüketim ürünlerinde büyük bir avantaj yaratacak. Transit taşımaların başlamasıyla Türkiye'den Lübnan, Ürdün ve Körfez ülkelerine erişim yeniden hız kazanacak" dedi.
ORTADOĞU PAZARI CANLANACAK
Suriye güzergâhının yeniden devreye girmesi, Türkiye'nin Orta Doğu ihracatında kritik bir rol oynayacak. Sektör temsilcileri, özellikle Lübnan, Ürdün, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi pazarların bu gelişmeden olumlu etkileneceğini vurguluyor. Nakliyeciler Kızıldeniz'deki krizlerin de bu süreçte önemli bir itici güç olduğunu belirterek, şunları söylüyor: "Kızıldeniz'de yaşanan krizler nedeniyle taşımacılık maliyetleri ciddi oranda artmıştı. Alternatif olarak deniz yoluna yönelmek zorunda kalmıştık, ancak bu süreleri 7-10 gün uzatıyordu. Karayolunun yeniden açılması, taşımacılığı hızlandıracağı gibi maliyetleri de büyük oranda düşürecek."
DEPREM BÖLGESİNE CAN SUYU
Sabah'ın haberin göre; Suriye hattının açılması, özellikle depremden etkilenen illerde faaliyet gösteren nakliyecilere de büyük bir nefes aldıracak. Hatay, Gaziantep ve Kilis gibi bölgelerde faaliyet gösteren taşımacılar, Suriye savaşı ve 6 Şubat depremleri sonrası büyük zorluklar yaşıyor. Bölgedeki nakliye şirketi sahibi Mehmet Tuncel, yeniden başlayacak olan transit taşımaların önemini şu sözlerle dile getirdi: "Hataylı nakliyeciler olarak en büyük müşterimiz Suriye'ydi. Savaş sonrası işlerimiz durma noktasına geldi. Avrupa'ya yöneldik ama rekabet çok yoğun ve karlılık düşük. Suriye güzergâhının yeniden açılması, bölgemiz için büyük bir fırsat."
BOLAT: YAKIN ZAMANDA HIZLANACAK
Gaziantep Gümrük Laboratuvar Müdürlüğü'nün açılışında konuşan Ticaret Bakanı Ömer Bolat da Suriye'de ticaret, yatırım ve imarın yeniden hızlanacağını belirterek, "İki ülke arasında 2011-2024 yıllarında oldukça sınırlı düzeyde devam eden ihracat-ithalat işlemleri bazındaki ticaret, bundan sonra yakın zamanda çok daha hızlanacak. Suriye'de ticaret, yatırım, imar yeniden hızlanacak ve bu şekilde Türkiye ile Suriye ekonomik açıdan inşallah önemli bir bütünleşmeyi birlikte gerçekleştirecek. Zaten Gaziantep'in kardeş şehri Halep, Hatay'ın İdlib. Bütün Suriye bizim için kardeş ülke konumunda" dedi.
MALİYET VE SÜRE AVANTAJI VAR
Savaş öncesi Suriye üzerinden yapılan transit taşımalar, Türkiye'den Körfez ülkelerine ürün sevkiyatında 3-4 günlük bir avantaj sağlıyordu. Uzun süredir deniz yoluna kaydırılan yüklerin karayolu taşımacılığına dönmesiyle lojistik süreler önemli ölçüde kısalacak. Nakliye maliyetleri düşecek. Gıda ve hızlı tüketim ürünleri için daha hızlı sevkiyat sağlanacak. Yeni ihracat fırsatları doğacak.