'Koronavirüs Salgını Riski Nedeniyle, Genel Af İlan Edilmelidir'

Araştırmacı Yazar Hukukçu Hüseyin Demir, koronavirüs salgınının sıçraması halinde kontrol edilemez sonuçlar doğurabilme riski taşıyan, 233 bin kapasiteli cezaevlerinde 300 bine yakın tutuklu ve hükümlünün hayati koşulları düşünülerek, ivedi olarak af yasası-ceza indirimi bir an önce ele alınmalı ve ceza evlerinin tekrar dolmasında çok büyük etkiye sahip adli sicil kaydında bir seferliğine, adli sicil affı çıkarılmasın toplum yararı açısından önemli olduğunu belirterek önemli değerlendirmelerde bulundu.

'Koronavirüs Salgını Riski Nedeniyle, Genel Af İlan Edilmelidir'


Araştırmacı Yazar Hukukçu Hüseyin Demir, koronavirüs salgını sebebiyle adli sicil affı çıkarılmasın toplum yararı açısından önemli olduğunu belirterek önemli değerlendirmelerde bulundu. Demir,, "Hükümet yaklaşık 300 bin mahkûmun bulunduğu cezaevlerinde koronavirüs salgını riskine karşı, uzun süredir üzerinde çalışılan infaz düzenlemesini gelecek hafta meclise getireceği, taslağın cinsel, uyuşturucu, örgütlü, terör suçlarını işleyenler ile (tekrar suç işleyenler) hariç cezaların infazı 2/3 (yüzde 67) yerine 1/2 (yüzde 50) olarak uygulanacak. Cezaevinde kalınacak sürenin 5’te 1’i denetimli serbestlikte geçirebilecek. Doğum yapan bir kadın, doğumun üzerinden 1.5 yıl geçmeden cezaevine konulamayacak" dedi.

Demir, 70 yaşın üzerindekiler 2 yıl ve altındaki cezalarını, 75 yaşın üzerindekiler ise 4 yıl ve altında kalan cezalarını konutta çekecek bilgisine sahip olduklarını söyledi.



Demir, ceza infaz indiriminden mahrum bırakılan suçların genelleme esasına göre değil, suçlunun durumuna göre yapılmasının daha doğru sonuçlar ortaya koyabileceği ve toplum yararı içerdiğini söyledi.



"Koronavirüs nedeniyle af yasası - ceza indirimi mecburiyet haline dönüşmüştür"

Araştırmacı Yazar Hüseyin Demir, "Toplam kapasitesi 233 bin olan 366 ceza infaz kurumunda 294 bin tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. Ceza infaz kurumlarının doluluk oranı %100’ün çok üzerinde bulunması ebetteki birçok sorunu beraberinde getirmektedir. Bu sorunlar arasında sağlık sorunları, hijyen sorunları, 1 yatakta 3 kişinin 8’ er saat aralıklarla vardiyalı uyumasi,10 kişilik koğuşlara da 30 ar kişi kalmaları gibi birçok sorunu bünyesinde barındırmaktadır. Ceza infaz kurumlarında doluluk oranından dolayı yaşanan hijyen sorunlarının varlığı, Korona virüs salgının ceza evlerine sirayet etmesi durumunda İstenmeyen kötü durumlarla karşı karşıya kalınmaması adına çözüme yönelik adımların ivedilikle atılması toplum yararına bir gelişme olacaktır" dedi.



"55 bin çalışan olan cezaevlerini, Korona virüs salgınından korumak imkansız"

Hüseyin Demir, Adalet Bakanlığı tarafından cezaevlerinde virüsün yayılmamasına ilişkin alınan tedbirler kapsamında açık ve kapalı tüm cezaevlerindeki görüşlerin, aile görüş odalarının kullanımının, nakillerin iki hafta süreyle ertelendiğini ve son dönemde yurtdışına çıkmış olan ziyaretçilerin tutuklu ve hükümlüleri ziyaret etmesine izin verilmeyeceği açıklandığını kaydetti ve alınan tedbirlerin temel amacı ceza infaz kurumlarının dış ortamdan uzak tutulması olduğu net şekilde gözüktüğünü bildirdi.

"Gardiyanlar virüsü ceza infaz kurumlarına taşıyabilir"

Demir, "Salgının tespitinin 14 gün boyunca net olarak ortaya çıkmadığı göz önüne alındığında, 55 bin çalışanı olan ceza infaz kurumlarında 3 vardiya şeklinde çalışan gardiyanların, tedarikçilerin evlerine gittiklerinde toplu taşıma, kalabalık ortamlarda bulunma gibi durumlardan ötürü salgını ceza infaz kurumlarına taşıma riskinin çok yüksek olduğu aşikardır. Ceza infaz kurumlarında koğuş ve hücre bazında kapasitelerinin çok üstünde mahpus tutulduğu, koğuşların ve ortak kullanım alanlarının havasız ve hijyenden yoksun olduğu; sıcak su, temizlik ürünleri ile diğer dezenfektanlara erişimin çok kısıtlı ortama sahip ceza infaz kurumlarına, korona virüs salgınının sirayet etmesi durumunda, tahminlerin üzerinde beklenmedik sonuçlar doğurma riskinden dolayı uzun bir süredir gündemde olan ceza ve infazda indirim düzenlemesinin yada kısmi af yasasının mecliste gündeme gelip yasalaşmasını kaçınılmazdır.".

"Adli sicil affı, cezaevlerinin dolmasına önlem olacaktır"

Araştırmacı Yazar Hukukçu Hüseyin Demir, "Cezaevleri nüfusunun sürekli artmasına zemin hazırlayan sabıkalı damgasına karşı 1 seferliğine olacak şekilde adli sicil affı düzenlemesi toplum yararına bir gelişme olacaktır. Sayıları 8 milyonu bulan adli sicili kaydı bulunan kişilerin topluma adaptasyonu önündeki en büyük engelin sabıkalı damgası olması adli sicil affını toplum yararına bir gelişme yapmaktadır." ifadelerini kullandı.

"Adli sicil 3 yıl, arşiv kaydının silinmesi 5 yıl olmalı"

Demir, sözlerini şöyle tamamladı: "Cezasını tamamlamış kişilerin topluma adaptasyonu açısından ilk önceliğin ekonomik olarak kendi kendine yetmesi ile birlikte bakmakla yükümlü olduğu kişilerin geçimini sağlayacak kazancı sağlamasıdır. Bunun için cezasını tamamlayanların ilk işi, yeni bir iş bulmak için çabalamak olmaktadır. Başvuruda bulunduğu kurumlarda adli sicili bulunması nedeniyle geri çevrilmesinin ,Bu durumun cezasını tamamlamış kişilerin tekrar yasadışı yollara yönelmesine neden olmaktadır. Topluma adaptasyon acısından 1 seferliğine adli sicil affı yapılmalı, adli sicilde düzenleme yapılarak saklanma koşulları ,15 yıl olan adli sicil 3 yıla, 30 yıl olan arşiv kaydı silinmesi 5 yıl gibi makul seviyelere çekilmelidir."
Kaynak: İHA