GYİAD, Türkiye'de Genç İş Piyasası Ve Geleceğine Bakış Raporu'nu Açıkladı
GYİAD Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Arkan: '(Türkiye'de Genç İş Piyasası ve Geleceğine Bakış Raporu) Çalışan katılımcıların yüzde 45'i kendi işlerini kurmak istiyorlar. Öte yandan katılımcılarımızın yüzde 15'i daha önce kendi işlerini kurma girişiminde bulunduğunu söyledi. Girişimde bulunmayanların öncelikli sebebi ise maddi imkansızlıklardı' 'Her 4 katılımcıdan biri iş başvurularında cinsiyetinden dolayı olumsuz bir tavırla karşılaştıklarını ifade ediyor. Kadınlar arasında bu oran yüzde 68. Olumsuz tavırla karşılaşanların yüzde 25'i gördükleri muameleden sonra bir müddet iş arayışını bıraktıklarını ifade ediyor'
Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği (GYİAD) Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Arkan, hazırladıkları "Türkiye'de Genç İş Piyasası ve Geleceğine Bakış Raporu"nun sonuçlarını paylaşarak, "Çalışan katılımcıların yüzde 45'i kendi işlerini kurmak istiyorlar. Öte yandan katılımcılarımızın yüzde 15'i daha önce kendi işlerini kurma girişiminde bulunduğunu söyledi. Girişimde bulunmayanların öncelikli sebebi ise maddi imkansızlıklardı." bilgilerini verdi.
Arkan, GYİAD tarafından online olarak düzenlenen Genç İstihdam ve Teknoloji Zirvesi 2020’de, derneğin hazırladığı "Türkiye'de Genç İş Piyasası ve Geleceğine Bakış Raporu"nun sonuçlarını açıkladı.
Gençlerin potansiyelinin Türkiye'nin potansiyeli olduğunu anlatan Arkan, hazırladıkları raporla 18-30 yaş arasındaki gençlerin istihdam fotoğrafını çektiklerini söyledi.
Rapor için eylül ayında 26 ilde 1.391 gençle, eğitim ve iş arayışları üzerine görüştüklerini aktaran Arkan, gençlerin iş arayışında önce ellerine geçecek paraya sonra da devlet memuru olmaya baktığını söyledi.
Arkan şöyle konuştu:
"Gençler güvence arıyor. Bu çok anlaşılır bir talep ancak araştırmamızın daha sonraki sonuçları bize gösteriyor ki gençlerimizin maaş güvencesinin ötesinde de hayalleri var. Gençlerimizin yaptıkları işin, mesleki ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunmasını ve iş yapış şekillerinin öz değerleriyle bağlantılı olmasını istiyorlar. Dolayısıyla biz de buna önem vermeli ve çalışanlarımıza değer ve ilkelere dayalı adil iş ortamları yaratmalıyız.
'Potansiyeli ortaya çıkartmak' derken aslında gençlerin gelecek kaygısı duymayacağı bir dünya hayal ediyoruz."
- "Liyakat temelli yönetim modeli gençliğin geleceğine yapılan en büyük yatırım olacak"
Ayşe Arkan, rapora göre, halihazırda çalışan gençlerin iş tercihinde paranın birinci neden olduğunu belirterek, işin alınan eğitime uygun olmasının ikinci sebep ve terfi ve yükselme olanaklarının açık olmasının üçüncü sebep olarak öne çıktığını söyledi.
Arkan şunları kaydetti:
"Gençlerin kariyer gelişimine olan katkının daha olacağı bir iş ortamı sağlamamız gerek. Çalışan katılımcılara, şu anda çalıştıkları pozisyonun kariyer gelişimine olan etkisini sorduğumuzda yüzde 40,2 oranında katılımcı sürekli katkıda bulunduğunu ifade ederken, yüzde 30,2 pozisyonlarının kariyer gelişimlerine etkisi olmadığını söylüyor.
Gençleri kaygılandıran iki önemli konu daha var: Ekonomik gidişat ve torpil. Mevcut ekonomik durumun bu kadar yüksek çıkması anlaşılır bir sonuç. Tüm dünya zor bir dönemden geçiyor. Raporumuz için bu anket yapılırken küresel salgının en karanlık günlerine giriliyordu ve aşı henüz bulunmamıştı. Ancak burada esas önemli olan torpil ve haksız rekabet. Gerçekleştireceğimiz atılımlarla eğitimde fırsat eşitliğinin sağlandığı, liyakat temelli yönetim modeli gençliğin geleceğine yapılan en büyük yatırım olacaktır."
- "Uzun süreli maddi ve manevi olumsuz etkileri olacaktır"
Ayşe Arkan, işsizliğin gençler üzerinde çok ciddi baskılar oluşturduğunu ifade ederek, hazırladıkları raporla gençlerin içinde bulunduğu umutsuzluğu ortaya çıkardıklarını söyledi.
Arkan şöyle konuştu:
"Katılımcılarımızın yüzde 82'si işsiz oldukları için ailelerine karşı mahcup hissettiklerini ifade etti. Genç yaşta işsiz kalmanın kariyer yolları ve gelecekteki kazançları açısından uzun süreli maddi ve manevi olumsuz etkileri olacaktır. Uzun süre işsiz kalan gençlerimiz bir süre sonra daha düşük ücret seviyelerindeki kariyer fırsatı olmayan ve mutsuz çalışacakları işleri tercih etmek zorunda kalacaklardır ve nihayetinde hayalleri yitik, beklenti ve motivasyonu kalmamış şekilde, üstelik daha düşük emekli maaşlarıyla karşı karşıya kalacakları olumsuz bir tablo önümüze çıkmaktadır. İşsiz katılımcıların yüzde 63,6'sı yalnızca temel masraflarının karşılandığı fakat maaş almadığı bir işte çalışmayı kabul edeceğini söylüyor."
- "Çalışan katılımcıların yüzde 45'i kendi işlerini kurmak istiyorlar"
Arkan, girişimciliğin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de gelişiminin sürdürdüğünü belirterek, "başımıza icat çıkaran" gençlerin teşvik edildiğini söyledi.
Raporda gençler arasında girişimcilik algısını da ele aldıklarını aktaran Arkan, "Çalışan katılımcıların yüzde 45'i kendi işlerini kurmak istiyorlar. Öte yandan katılımcılarımızın yüzde 15'i daha önce kendi işlerini kurma girişiminde bulunduğunu söyledi. Girişimde bulunmayanların öncelikli sebebi ise maddi imkansızlıklardı. Burada dikkatinizi bir konuya çekmek isterim. Gençlerin girişimci olmak istedikleri sektörlerin başında, yeme-içme, eğlence ve tekstile dönük düşük katma değerli işler geliyor. Gençlerimize bir yandan girişimci olmaları için gerekli ortamı sağlarken diğer yandan onları yenilikçi alanlara yöneltecek bilgi ve yol göstericiliği sağlamalıyız." değerlendirmesini yaptı.
- "Türkiye'de genç kadınların önünü açmak konusunda gösterilen çabanın artırılması gerekiyor"
Ayşe Arkan, Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında kadınların iş gücüne katılımı bakımında 159'uncu sırada olduğunu ifade ederek, kadınların sadece yüzde 34'ünün iş gücüne katıldığını söyledi.
Uluslararası İş Örgütü'nün araştırmalarına göre Türkiye'nin kadın yönetici oranı bakımında dünyada 2'nci sırada olduğunu aktaran Arkan, Türkiye'de üst yöneticilerin (CEO) yüzde 11'inin kadın olduğunu, Türkiye'de kadın istihdamı açısından muhteşem bir potansiyelin bulunduğunu kaydetti.
Arkan, GYİAD olarak hazırladıkları "Türkiye'de Genç İş Piyasası ve Geleceğine Bakış Raporu"nda kadın istihdamıyla ilgili öne çıkan verileri şöyle anlattı:
"Her 4 katılımcıdan biri iş başvurularında cinsiyetinden dolayı olumsuz bir tavırla karşılaştıklarını ifade ediyor. Kadınlar arasında bu oran yüzde 68. Olumsuz tavırla karşılaşanların yüzde 25'i gördükleri muameleden sonra bir müddet iş arayışını bıraktıklarını ifade ediyor. Türkiye'de genç kadınların önünü açmak ve bu görünmeyen bariyeri kaldırmak konusunda gösterilen çabanın artırılması gerekiyor."
Kaynak: AA
Arkan, GYİAD tarafından online olarak düzenlenen Genç İstihdam ve Teknoloji Zirvesi 2020’de, derneğin hazırladığı "Türkiye'de Genç İş Piyasası ve Geleceğine Bakış Raporu"nun sonuçlarını açıkladı.
Gençlerin potansiyelinin Türkiye'nin potansiyeli olduğunu anlatan Arkan, hazırladıkları raporla 18-30 yaş arasındaki gençlerin istihdam fotoğrafını çektiklerini söyledi.
Rapor için eylül ayında 26 ilde 1.391 gençle, eğitim ve iş arayışları üzerine görüştüklerini aktaran Arkan, gençlerin iş arayışında önce ellerine geçecek paraya sonra da devlet memuru olmaya baktığını söyledi.
Arkan şöyle konuştu:
"Gençler güvence arıyor. Bu çok anlaşılır bir talep ancak araştırmamızın daha sonraki sonuçları bize gösteriyor ki gençlerimizin maaş güvencesinin ötesinde de hayalleri var. Gençlerimizin yaptıkları işin, mesleki ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunmasını ve iş yapış şekillerinin öz değerleriyle bağlantılı olmasını istiyorlar. Dolayısıyla biz de buna önem vermeli ve çalışanlarımıza değer ve ilkelere dayalı adil iş ortamları yaratmalıyız.
'Potansiyeli ortaya çıkartmak' derken aslında gençlerin gelecek kaygısı duymayacağı bir dünya hayal ediyoruz."
- "Liyakat temelli yönetim modeli gençliğin geleceğine yapılan en büyük yatırım olacak"
Ayşe Arkan, rapora göre, halihazırda çalışan gençlerin iş tercihinde paranın birinci neden olduğunu belirterek, işin alınan eğitime uygun olmasının ikinci sebep ve terfi ve yükselme olanaklarının açık olmasının üçüncü sebep olarak öne çıktığını söyledi.
Arkan şunları kaydetti:
"Gençlerin kariyer gelişimine olan katkının daha olacağı bir iş ortamı sağlamamız gerek. Çalışan katılımcılara, şu anda çalıştıkları pozisyonun kariyer gelişimine olan etkisini sorduğumuzda yüzde 40,2 oranında katılımcı sürekli katkıda bulunduğunu ifade ederken, yüzde 30,2 pozisyonlarının kariyer gelişimlerine etkisi olmadığını söylüyor.
Gençleri kaygılandıran iki önemli konu daha var: Ekonomik gidişat ve torpil. Mevcut ekonomik durumun bu kadar yüksek çıkması anlaşılır bir sonuç. Tüm dünya zor bir dönemden geçiyor. Raporumuz için bu anket yapılırken küresel salgının en karanlık günlerine giriliyordu ve aşı henüz bulunmamıştı. Ancak burada esas önemli olan torpil ve haksız rekabet. Gerçekleştireceğimiz atılımlarla eğitimde fırsat eşitliğinin sağlandığı, liyakat temelli yönetim modeli gençliğin geleceğine yapılan en büyük yatırım olacaktır."
- "Uzun süreli maddi ve manevi olumsuz etkileri olacaktır"
Ayşe Arkan, işsizliğin gençler üzerinde çok ciddi baskılar oluşturduğunu ifade ederek, hazırladıkları raporla gençlerin içinde bulunduğu umutsuzluğu ortaya çıkardıklarını söyledi.
Arkan şöyle konuştu:
"Katılımcılarımızın yüzde 82'si işsiz oldukları için ailelerine karşı mahcup hissettiklerini ifade etti. Genç yaşta işsiz kalmanın kariyer yolları ve gelecekteki kazançları açısından uzun süreli maddi ve manevi olumsuz etkileri olacaktır. Uzun süre işsiz kalan gençlerimiz bir süre sonra daha düşük ücret seviyelerindeki kariyer fırsatı olmayan ve mutsuz çalışacakları işleri tercih etmek zorunda kalacaklardır ve nihayetinde hayalleri yitik, beklenti ve motivasyonu kalmamış şekilde, üstelik daha düşük emekli maaşlarıyla karşı karşıya kalacakları olumsuz bir tablo önümüze çıkmaktadır. İşsiz katılımcıların yüzde 63,6'sı yalnızca temel masraflarının karşılandığı fakat maaş almadığı bir işte çalışmayı kabul edeceğini söylüyor."
- "Çalışan katılımcıların yüzde 45'i kendi işlerini kurmak istiyorlar"
Arkan, girişimciliğin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de gelişiminin sürdürdüğünü belirterek, "başımıza icat çıkaran" gençlerin teşvik edildiğini söyledi.
Raporda gençler arasında girişimcilik algısını da ele aldıklarını aktaran Arkan, "Çalışan katılımcıların yüzde 45'i kendi işlerini kurmak istiyorlar. Öte yandan katılımcılarımızın yüzde 15'i daha önce kendi işlerini kurma girişiminde bulunduğunu söyledi. Girişimde bulunmayanların öncelikli sebebi ise maddi imkansızlıklardı. Burada dikkatinizi bir konuya çekmek isterim. Gençlerin girişimci olmak istedikleri sektörlerin başında, yeme-içme, eğlence ve tekstile dönük düşük katma değerli işler geliyor. Gençlerimize bir yandan girişimci olmaları için gerekli ortamı sağlarken diğer yandan onları yenilikçi alanlara yöneltecek bilgi ve yol göstericiliği sağlamalıyız." değerlendirmesini yaptı.
- "Türkiye'de genç kadınların önünü açmak konusunda gösterilen çabanın artırılması gerekiyor"
Ayşe Arkan, Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında kadınların iş gücüne katılımı bakımında 159'uncu sırada olduğunu ifade ederek, kadınların sadece yüzde 34'ünün iş gücüne katıldığını söyledi.
Uluslararası İş Örgütü'nün araştırmalarına göre Türkiye'nin kadın yönetici oranı bakımında dünyada 2'nci sırada olduğunu aktaran Arkan, Türkiye'de üst yöneticilerin (CEO) yüzde 11'inin kadın olduğunu, Türkiye'de kadın istihdamı açısından muhteşem bir potansiyelin bulunduğunu kaydetti.
Arkan, GYİAD olarak hazırladıkları "Türkiye'de Genç İş Piyasası ve Geleceğine Bakış Raporu"nda kadın istihdamıyla ilgili öne çıkan verileri şöyle anlattı:
"Her 4 katılımcıdan biri iş başvurularında cinsiyetinden dolayı olumsuz bir tavırla karşılaştıklarını ifade ediyor. Kadınlar arasında bu oran yüzde 68. Olumsuz tavırla karşılaşanların yüzde 25'i gördükleri muameleden sonra bir müddet iş arayışını bıraktıklarını ifade ediyor. Türkiye'de genç kadınların önünü açmak ve bu görünmeyen bariyeri kaldırmak konusunda gösterilen çabanın artırılması gerekiyor."