Cumhurbaşkanı Erdoğan Tekirdağ Şehir Hastanesi'nin açılışında konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Tekirdağ Şehir Hastanesinin açılış töreninde konuştu. Erdoğan konuşmasında sağlık çalışanlarına şiddete çok sert tepki göstererek 'Özellikle sağlık personelimize karşı bazı yerlerde yapılan haysiyetsiz, terbiyesiz bazı saldırılar bunların bir kere kadir kıymet bilmeyişinin bir alameti farikasıdır. Onlarda bedellerini zaten ama bu dünyada ama ebedi alemde ödeyeceklerdir' ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Tekirdağ Şehir Hastanesi'nin açılışında konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan Tekirdağ Şehir Hastanesi'nin açılışında konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Cumhurbaşkanı olarak bu Tekirdağ'a beşinci ziyaretimiz. Yapılan eserleri daha önce de hizmete alıp bunun gururunu hep birlikte yaşadık.

Biz birileri gibi yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı sağa sola değil doğrudan milletimize anlatıyor. Milletimizin icazetini alıyoruz. Seçim meydanlarında ne söz verdiysek onları yapmanın çabası içindeyiz.

Bunlar emek vermek gayret etmek üretmek yerine üretene hizmet götürene çamur atmayı marifet sandılar. Ankara'daki sırça köşklerinden gazete köşelerinden milleti aşağılamayı tercih ettiler. Oyunu bir torba kömüre makarnaya satmayacak bir millet olduğunu idrak edemediler.

Eski Türkiye bakiyesi bu elitist bu kibirli zihniyetin son günlerde yeniden hortladığını görüyoruz. Unvanı kimi zaman gazeteci, sanatçı, akademisyen, siyasetçi olan bu kifayetsiz muhterisleri artık biz de milletimizle çok iyi tanıyoruz.

Muhteşem bir sağlık tesisinin açılış heyecanını sizlerle yaşıyoruz. Bugün İsmail Fehmi Cumalioğlu Tekirdağ Şehir Hastanesi her bakımdan şehrimizin iftihar kaynağı olacak bir eserdir.

Tekirdağ Şehir Hastanesi, Yunanistan ve Bulgaristan dahil bölgenin en gelişmiş entegre sağlık kuruluşudur.

Bu muhteşem eserin tekrardan hayırlı olmasını diliyorum.

Büyük devlet zor zamanlarda vatandaşının yanında olmayı başarabilen bir devlettir. Salgın döneminde dünyadaki tüm devletler gerçek kapasitelerini görmüştür. Salgın sürecinde adeta takke düştü kel göründü misali yüzlerdeki makyajlar akmış gerçekler ortaya dökülmüştür. Dünyada ciddi sıkıntılar yaşandı. Kağıt üzerinde maddi bakımdan zengin görünen ülkelerin ne hastane kapasitelerinin ne sağlık personeli sayışlarının ne sağlık sigortası sistemlerinin böyle bir yükü taşıyamadığı ortaya çıktı.

Biz ise Atatürk Havalimanı'nda bin 6 odalı bir hastaneyi 45 günde bitirdik. Aynı şekilde yine bin 6 yataklı bir hastaneyi Sancaktepe'de Anadolu yakasında onu da bitirdik. Ve bunların içinde 16'şar ameliyathane var.

Maskeden solunum cihazına üretime dayalı her konuda dünyada ciddi sıkıntılar yaşandı.

Çok ciddi bir sağlık ordumuz var. Ve bu sağlık ordumuzla da bu dönemde çok ciddi bir savaş verildi. Sağlık ordumuz içinde de tabi ölenler şehitlerimiz oldu. Bu mücadeleyi bu savaşı açık net verdiler, hala da veriyorlar. Kolay bir iş değil…

Özellikle sağlık personelimize karşı bazı yerlerde yapılan haysiyetsiz terbiyesiz bazı saldırılar bunların bir kere kadru kıymet bilmeyişinin bir alameti farikasıdır. Onlarda bedellerini zaten ama bu dünyada ama ebedi alemde ödeyeceklerdir.

İnsanların dünyada ilgisizlikten öldüğü yaşlı bakım evlerinden hepimizin yüreğini dağlayan görüntülerle karşılaştık. Türkiye 158 ülkeye maske, tulum, ilaç elimizde ne varsa gönderdik.

Türkiye güçlü sağlık altyapısı ile salgın sürecinde dikkatleri üzerinde toplamıştır.

Cumhuriyet tarihimizin en büyük tahliye operasyonunu yine bu süreçte Türkiye olarak gerçekleştirdik. Biz Türkiye olarak 141 ülkeden 100 binden fazla vatandaşımızı aileleri ile buluşturduk. 155 ülkeye ve 9 uluslararası kuruluşa tıbbi malzeme desteğinde bulunduk.

Son haftalarda dünya genelinde vaka sayılarında yaşanan tırmanış bu acı gerçeği hepimize hatırlatmaktadır. Koronavirüsün ilacı veya aşısı bulunana kadar rehavete kapılamadan savaşmaya devam etmeliyiz. Ekranları başındaki milletimize sesleniyorum. Ne olur Allah rızası için yok dışarısıymış, yok kafeteryasıymış yok şurasıymış burasıymış sigara içmeyi lütfen bırakın. Kendi kendimizin katili olmayalım en önemli vurgun noktası akciğer. Akciğerinde en önemli vurgun yeme aracı sigara lütfen artık sizler de bize yardımcı olun.

Şimdi İstanbul ve Ankara'da da yeni bir süreç başlattık. Yapmak zorundayız bunu biz kendi keyfimiz için yapmıyoruz. Bütün bunları milletimiz için yapıyoruz.

Türkiye olarak aşı konusundaki çalışmalarımızı çok kuvvetli bir şekilde sürdürüyoruz. Almanya'da iki Türk kardeşimiz de bu işin içinde biliyorsunuz. Tüm bu ülkelerle ortak çalışmalarımız devam ediyor. Sağlık bakanlığımız diğer ülkelerin aşı çalışmalarını da yakından takip ediyor.

Maalesef zaman zaman spekülasyonlara da şahit oluyoruz. Tüm dünyayı kasıp kavuran milyonlarca insanın hayatını ilgilendiren bir meselede rant ve kar hesabının yapılması utanç vericidir. Daha önce dediğimiz gibi üretilen aşı tüm insanlığın ortak malı olmalıdır. Zengin fakir demeden tüm ülkelerin aşıya erişebilmesi çok önemlidir.