Korona Virüsü Şüphesiyle Tedavi Altına Alınan Çinli Çocuğa İlişkin Açıklama
İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, korona virüsü şüphesiyle tedavi altına alınan 6 yaşındaki Çinli çocuğun sağlık durumu hakkında bilgi verdi. Tükek, “Hastanın genel durumunun iyi olması, ateşinin düşmüş olması ve influenza B virüsünün de çıkmış olması hastanın mevsimsel anlamda bir gribal enfeksiyon geçirdiğini göstermiştir” dedi.
İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesine halsizlik ve ateş şikayetiyle başvuran 6 yaşındaki Çinli çocuk korona virüsü taşıdığı şüphesiyle tedavi altına alınmıştı. İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, çocuğun sağlık durumuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Tükek, “Dün akşam 20.00 sıralarında Çin’den geldiğini tespit ettiğimiz bir Çin vatandaşı 6-7 yaşlarında bir hasta acil çocuk ünitemize başvurdu. Başvuru sırasında ateşi ve halsizliğinin olması nedeniyle tabii Çin’de de bu yaygın viral hastalık nedeniyle arkadaşlarımız hemen gerekli tedbirleri aldılar. Korona virüsü yada mevsimsel virüs olabileceğine yönelik tedbirler alındı. Muayenesi yapıldı. Solunum sıkıntısının olmaması akciğer grafisinin temiz olması ateşinin ilerleyen saatlerde düşmesi nedeniyle korona virüsünden biraz uzaklaşıldı. Ancak hastamızın Çin’den gelmiş olması nedeniyle tedbir amaçlı, kanları ve burun sürüntü örnekleri alındı. Halk sağlığı ve Sağlık müdürlüğü yetkililerimizle gerekli temaslar kuruldu. Sabahleyin halk sağlığından gelen arkadaşlar tarafından alınan boğaz sürüntüleri Ankara’daki bir merkeze yönlendirildi. Henüz oradan bir sonuç çıkmadı. Bu arada kendi laboratuvarlarımızda mevsimler griple ilgili mevsimsel salgın, virüs hastalıklarıyla ilgili panellerimizi yaptırdık. Az önce de sonuçlandı influenza B olarak tespit edildi. Zaten biz de mevcut hastalığın mevsimsel grip olduğunu başından beri düşünüyorduk. Bu şekilde hastamızda influenza B virüsü olduğunu tespit etmiş olduk” ifadelerini kullandı.
Sosyal medyada yapılan paylaşımların üzücü olduğunu belirten Tükek, “Sosyal medyada görmüş olduğumuz bazı üzücü olaylar bizi gerçekten üzmüştür. Bu anlamda halkı panikletecek, halkı galeyana getirecek, sıkıntıya sokacak paylaşımları gerek gazetecilerin gerekse diğer birimlerin yapmaması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü gördük ki “Kesin tanı, korona virüsü tanısı kondu” gibi paylaşımlar yapıldı. Bu paylaşımlar gerçekten bizi üzmüştür. Çünkü hastanın sürüntüleri, örnekleri laboratuvara yeni götürülmüştür. Şunu rahatça söyleyebilirim hastanın genel durumunun iyi olması, ateşinin düşmüş olması ve influenza B virüsünün de çıkmış olması hastanın mevsimsel anlamda bir gribal enfeksiyon geçirdiğini göstermiştir” şeklinde konuştu.
Hasta bilgi giriş formunun “kesin tanı” şeklinde işaretlenmiş olmasına hakkında ise Tükek, “Panik halinde bilgi işlem sistemine kaydederken olası tanı ön tanı kesin tanı diye bölümlerimiz vardır. O bölümlere baktığımız zaman kesin tanı olmadan kesin tanı olarak işaretlenmiş ve bu şekilde sosyal medyaya servis edildiğini görmekteyiz. Bu kişiler tespit edilmiştir. Bu kişiler hakkında gerekli soruşturmayı açacağız. Gerçekten böyle bir kesin tanı olmadan halkımıza veya sosyal medya üzerinden kesin tanıymış gibi göstermenin kime faydası var. Kime hizmet edeceğini anlamakta zorlanmaktayız” dedi.
Tükek sözlerine şöyle devam etti: “Korona virüs damlacık enfeksiyonu yoluyla bulaşıyor. Tabii halkımıza da bunu net bir şekilde söylemek lazım. Damlacık enfeksiyonları özellikle beş mikrondan büyük damlacıklar oldukları için bunlar zaten çok kısa mesafelerde olan kişilere bulaşabilir ve bir maske takılmasıyla bu sorun büyük ölçüde giderilebilir. Dolayısıyla hasta acile geldiği andan itibaren özellikle sağlık personeli açısından maske takılması yeterlidir. Muayene sonrasında ellerinin yıkanması ve bir takım hijyenik önlemleri alınması yeterlidir. Diğer hastalar zaten bu kişiden uzakta oldukları için enfeksiyon riskiyle çok düşük olasılıkla karşı karşıyadırlar ama tedbir amaçlı zaten izolasyon odaları sağlık bakanlığımız tarafından bir çok hastanede oluşturulmuştur. Bizde de bu hastaları izolasyon odalarına tek başına aldığımızda diğer hastalarının bu riski taşımadığını söyleyebiliriz. Biz de zaten diğer hastaları başka birimlere kaydırdık. Yeni hasta kabulünü bir miktar durdurduk ama geçici olarak tabi ki bunlar. Neticelendikten sonra tekrar açtık. Korona virüsle ilgili olan kısmı Ankara’ya yönlendirildi ama hastanın Türkiye’ye on gün önce gelmiş olması on gündür Türkiye’de ailesiyle birlikte 40 kişilik bir grup içerisinde ziyaret etmesi Türkiye’yi ve Türkiye’de 10 gün geçmiş olmasına rağmen hastalığının çok ilerlememiş olması bizim bir günlük müşahademiz sırasında da hastanın kötüye gitmemesi, iyiye gitmesi ateşinin düşmesi bunlar korona virüs enfeksiyonu olmadığı şeklinde görüşümüzü desteklemektedir. Ankara’ya giden sürüntü önemli ama onunda büyük ihtimalle negatif sonuçlanacaktır diye düşünüyorum. Tabii influenza B’nin de pozitif çıkması bize bütün bu klinik tablonun influenza B’ye bağlı olduğunu düşündürmüştür.”
Kaynak: İHA
Sosyal medyada yapılan paylaşımların üzücü olduğunu belirten Tükek, “Sosyal medyada görmüş olduğumuz bazı üzücü olaylar bizi gerçekten üzmüştür. Bu anlamda halkı panikletecek, halkı galeyana getirecek, sıkıntıya sokacak paylaşımları gerek gazetecilerin gerekse diğer birimlerin yapmaması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü gördük ki “Kesin tanı, korona virüsü tanısı kondu” gibi paylaşımlar yapıldı. Bu paylaşımlar gerçekten bizi üzmüştür. Çünkü hastanın sürüntüleri, örnekleri laboratuvara yeni götürülmüştür. Şunu rahatça söyleyebilirim hastanın genel durumunun iyi olması, ateşinin düşmüş olması ve influenza B virüsünün de çıkmış olması hastanın mevsimsel anlamda bir gribal enfeksiyon geçirdiğini göstermiştir” şeklinde konuştu.
Hasta bilgi giriş formunun “kesin tanı” şeklinde işaretlenmiş olmasına hakkında ise Tükek, “Panik halinde bilgi işlem sistemine kaydederken olası tanı ön tanı kesin tanı diye bölümlerimiz vardır. O bölümlere baktığımız zaman kesin tanı olmadan kesin tanı olarak işaretlenmiş ve bu şekilde sosyal medyaya servis edildiğini görmekteyiz. Bu kişiler tespit edilmiştir. Bu kişiler hakkında gerekli soruşturmayı açacağız. Gerçekten böyle bir kesin tanı olmadan halkımıza veya sosyal medya üzerinden kesin tanıymış gibi göstermenin kime faydası var. Kime hizmet edeceğini anlamakta zorlanmaktayız” dedi.
Tükek sözlerine şöyle devam etti: “Korona virüs damlacık enfeksiyonu yoluyla bulaşıyor. Tabii halkımıza da bunu net bir şekilde söylemek lazım. Damlacık enfeksiyonları özellikle beş mikrondan büyük damlacıklar oldukları için bunlar zaten çok kısa mesafelerde olan kişilere bulaşabilir ve bir maske takılmasıyla bu sorun büyük ölçüde giderilebilir. Dolayısıyla hasta acile geldiği andan itibaren özellikle sağlık personeli açısından maske takılması yeterlidir. Muayene sonrasında ellerinin yıkanması ve bir takım hijyenik önlemleri alınması yeterlidir. Diğer hastalar zaten bu kişiden uzakta oldukları için enfeksiyon riskiyle çok düşük olasılıkla karşı karşıyadırlar ama tedbir amaçlı zaten izolasyon odaları sağlık bakanlığımız tarafından bir çok hastanede oluşturulmuştur. Bizde de bu hastaları izolasyon odalarına tek başına aldığımızda diğer hastalarının bu riski taşımadığını söyleyebiliriz. Biz de zaten diğer hastaları başka birimlere kaydırdık. Yeni hasta kabulünü bir miktar durdurduk ama geçici olarak tabi ki bunlar. Neticelendikten sonra tekrar açtık. Korona virüsle ilgili olan kısmı Ankara’ya yönlendirildi ama hastanın Türkiye’ye on gün önce gelmiş olması on gündür Türkiye’de ailesiyle birlikte 40 kişilik bir grup içerisinde ziyaret etmesi Türkiye’yi ve Türkiye’de 10 gün geçmiş olmasına rağmen hastalığının çok ilerlememiş olması bizim bir günlük müşahademiz sırasında da hastanın kötüye gitmemesi, iyiye gitmesi ateşinin düşmesi bunlar korona virüs enfeksiyonu olmadığı şeklinde görüşümüzü desteklemektedir. Ankara’ya giden sürüntü önemli ama onunda büyük ihtimalle negatif sonuçlanacaktır diye düşünüyorum. Tabii influenza B’nin de pozitif çıkması bize bütün bu klinik tablonun influenza B’ye bağlı olduğunu düşündürmüştür.”