Baba Olmak İçin Erkeğin Biyolojik Saati Var Mı?
Doç.Dr. Emre Bakırcıoğlu, erkeklerin de yaşlanmayla birlikte üreme fonksiyonlarında zamanla azalma meydana geldiğini söyledi.
Üroloji ve Androloji Uzmanı Doç.Dr. Emre Bakırcıoğlu, “40 yaşın üzerinde çocuk sahibi olmak ileri yaşta baba olmak demek. Yurtdışında sperm bankaları, sperm donasyonu için 50 yaşın üzerinde erkeklerden kabul etmemeleri de erkeklerin sperm kalitesinin ileri yaşta inişe geçmesinden kaynaklanıyor. Kadınlardaki menapoz gibi olmasa da erkeklerin de yaşlanmayla birlikte üreme fonksiyonlarında zamanla azalma ve sperm kalitesinde bozulmalar olmaktadır” dedi.
Doç.Dr. Bakırcıoğlu, erkeklerde zaman içerisinde yaşlanmalarında fonksiyonel olarak oluşan değişiklikleri şöyle sıraladı:
“Testosteron seviyeleri 40 yaşının üzerinde yılda yüzde 1 azalır (hipogonadizm), sperm üretimi kısmen aynı düzeyde devam edebilir, sperm hareketliliği yıllar içerisinde azalır, ejakülat volümü azalır, sperm DNA hasarı, yaşlanmayla birlikte hızla artış gösterir. Bu değişimlerin dışında sertleşme sorununun yaşla ortaya çıkması, kadın yaşının ilerlemesi ile doğurganlığın azalması cinsel birleşme sıklığının azalması gibi diğer faktörlerinde etkileri nedeniyle erkekte tam olarak yaşlanmanın çocuk sahibi olma üzerindeki etkisini anlamak zorlaşmaktadır. Normal bir erkekte her kalp atışı ile 1000 spermin üretildiği hesaplanmıştır, bu yoğun sperm üretimindeki kalite kontrolü yaşlanmayla birlikte zorlanmaya başlar. Sperm kromozomal anormallikleri artmaya başlar özellikle seks kromozom X ve Y kromozom anomalilerinin artışı görülür (Çocuklarda XXY Klinefelter sendromu veya XYY sendromu görülme sıklığı artar), tek gen hastalıklarında artış görülür. Bu hastalıklar nadir görülen ancak çocuklarda ağır doğumsal hastalıklara yol açabilir.”
Döllenme geçekleştiği durumlarda, erkek yaşı gebelikle ilgili bazı neticelere yol açtığını ifade eden Doç.Dr. Bakırcıoğlu, “50 yaşının altındaki erkeklere göre oranla iki kat fazla düşük oranı, 32 haftanın altında erken doğum olasılığı ve çocuk ölümlerinde genç erkek eşlere göre 2 kat artış, döllenme ve gebeliğin oluşması gerçekleşse bile sağlıklı olarak gebeliğin devamı açısından ileri erkek yaşı gebelikleri olumsuz yönde etkilemektedir. İleri erkek yaşının tek gen hastalıklarının çocuklarda görülme sıklığını arttırması gibi, bazı kompleks genetik bozuklukların ve doğumsal hastalıkların riskinin ileri erkek yaşı ile yüzde 20 oranında arttığı bilinmektedir. Daha önemlisi son yıllarda yapılan çalışmalar ileri yaşta baba olanların çocuklarında büyüme çağında ve ileri yaşlarda bazı kognitif (bilişsel) bozuklukların örneğin şizofreni (5 kat), otizm (4 kat), bipolar bozuklukların (2 kat) ve dikkat eksikliğinin arttığını göstermiştir. Tabi ki 40 yaşına ulaşmadan çocuk sahibi olmak için daha istekli olunmalı. Erkeklerinde biyolojik saatinin olduğunu bilmeli ve 40’lı yaşları beklemeden çocuk sahibi olmayı önermeliyiz. Her ne kadar genel olarak risk çok yüksek değilse de genç erkeklerle kıyaslandığında bu riskin çok arttığı ortadadır. Günümüzde erkeklerde yaşla birlikte sperm kalitesinde bu hastalıklara yol açacak durumları önceden anlayabileceğimiz testler bulunmamaktadır. İleri erkek yaşında gebelik oluşan ve endişeleri olan çiftler için bir tavsiye gebelik takiplerinde riskli gebelik takibi gibi hareket edilerek anne adayının hamilelik taliplerini düzenli yaptırması ve gerektiği durumlarda genetik testlerin yapılması olacaktır” açıklamalarında bulundu.
Kaynak: İHA
Doç.Dr. Bakırcıoğlu, erkeklerde zaman içerisinde yaşlanmalarında fonksiyonel olarak oluşan değişiklikleri şöyle sıraladı:
“Testosteron seviyeleri 40 yaşının üzerinde yılda yüzde 1 azalır (hipogonadizm), sperm üretimi kısmen aynı düzeyde devam edebilir, sperm hareketliliği yıllar içerisinde azalır, ejakülat volümü azalır, sperm DNA hasarı, yaşlanmayla birlikte hızla artış gösterir. Bu değişimlerin dışında sertleşme sorununun yaşla ortaya çıkması, kadın yaşının ilerlemesi ile doğurganlığın azalması cinsel birleşme sıklığının azalması gibi diğer faktörlerinde etkileri nedeniyle erkekte tam olarak yaşlanmanın çocuk sahibi olma üzerindeki etkisini anlamak zorlaşmaktadır. Normal bir erkekte her kalp atışı ile 1000 spermin üretildiği hesaplanmıştır, bu yoğun sperm üretimindeki kalite kontrolü yaşlanmayla birlikte zorlanmaya başlar. Sperm kromozomal anormallikleri artmaya başlar özellikle seks kromozom X ve Y kromozom anomalilerinin artışı görülür (Çocuklarda XXY Klinefelter sendromu veya XYY sendromu görülme sıklığı artar), tek gen hastalıklarında artış görülür. Bu hastalıklar nadir görülen ancak çocuklarda ağır doğumsal hastalıklara yol açabilir.”
Döllenme geçekleştiği durumlarda, erkek yaşı gebelikle ilgili bazı neticelere yol açtığını ifade eden Doç.Dr. Bakırcıoğlu, “50 yaşının altındaki erkeklere göre oranla iki kat fazla düşük oranı, 32 haftanın altında erken doğum olasılığı ve çocuk ölümlerinde genç erkek eşlere göre 2 kat artış, döllenme ve gebeliğin oluşması gerçekleşse bile sağlıklı olarak gebeliğin devamı açısından ileri erkek yaşı gebelikleri olumsuz yönde etkilemektedir. İleri erkek yaşının tek gen hastalıklarının çocuklarda görülme sıklığını arttırması gibi, bazı kompleks genetik bozuklukların ve doğumsal hastalıkların riskinin ileri erkek yaşı ile yüzde 20 oranında arttığı bilinmektedir. Daha önemlisi son yıllarda yapılan çalışmalar ileri yaşta baba olanların çocuklarında büyüme çağında ve ileri yaşlarda bazı kognitif (bilişsel) bozuklukların örneğin şizofreni (5 kat), otizm (4 kat), bipolar bozuklukların (2 kat) ve dikkat eksikliğinin arttığını göstermiştir. Tabi ki 40 yaşına ulaşmadan çocuk sahibi olmak için daha istekli olunmalı. Erkeklerinde biyolojik saatinin olduğunu bilmeli ve 40’lı yaşları beklemeden çocuk sahibi olmayı önermeliyiz. Her ne kadar genel olarak risk çok yüksek değilse de genç erkeklerle kıyaslandığında bu riskin çok arttığı ortadadır. Günümüzde erkeklerde yaşla birlikte sperm kalitesinde bu hastalıklara yol açacak durumları önceden anlayabileceğimiz testler bulunmamaktadır. İleri erkek yaşında gebelik oluşan ve endişeleri olan çiftler için bir tavsiye gebelik takiplerinde riskli gebelik takibi gibi hareket edilerek anne adayının hamilelik taliplerini düzenli yaptırması ve gerektiği durumlarda genetik testlerin yapılması olacaktır” açıklamalarında bulundu.