100 Yaşında Bağışladığı Bedeni Yüzlerce Doktor Yetiştirdi
Trabzon’da 2016 yılında hayatını kaybeden 100 yaşındaki Muzaffer Uzunyoloğlu, yaptığı beden bağışıyla yüzlerce doktorun yetişmesini sağladı. 2018 yılına kadar kadavra olarak kullanılan Uzunyoloğlu’nun ailesine teşekkür plaketi verildi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Anatomi Ana Bilim Dalı ile Türk Anatomi ve Klinik Anatomi Derneği tarafından Prof. Dr. Osman Turan Kongre ve Kültür Merkezi’nde "8. Anatomi Kış Günleri" düzenlendi.
Etkinlikte 2016 yılında hayatını kaybeden 100 yaşındaki Muzaffer Uzunyoloğlu’nun ailesine teşekkür plaketi verildi.
Bağışladığı bedeni ile yüzlerce doktorun yetişmesini sağlayan Uzunyoloğlu, 2018 yılına kadar kadavra olarak kullanıldıktan sonra defnedildi.
KTÜ Tıp Fakültesi Anatomi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haluk Uluutku, KTÜ Tıp Fakültesi’nde bugüne kadar sadece Muzaffer Uzunyoloğlu’nun beden bağışı yaptığını vurgulayarak, "Tıp fakültemizde beden bağışı yapmış Muzaffer Uzunyoloğlu’nun ailesine bir şükran pkaletini verdik. Tıp fakültesinde eğitim gören öğrencilerin gerçek insan bedeni üzerine eğitim görüyor olmaları onların kazanabilecekleri en büyük deneyim. Organ ve beden bağışı gibi konularda toplumun daha duyarlı, daha özverili olması gereken bir dönem yaşıyoruz. Daha iyi hekimler yetişmesi için mutlaka beden bağışının olması gerekiyor. Bölge olarak biz bunda bir parça daha fakiriz. İstanbul, İzmit, Adana, İzmir, İçel Antalya gibi bölgelerde biraz daha ileri boyutlarda. Daha bilinçli bir bağış var. Bizim kuruluşumuzdan beri 1 beden bağışımız var. 2 tane de şuanda yaşayan beden bağışcımız var. Kendilerine bize daha geç gelmelerini, daha uzun yaşamalarını temenni ediyoruz ama bu sayının artmasını umuyoruz" dedi.
Tıp fakültesine bedeni bağışlanan Uzunyoloğlu’nun kızı Nurten Çakmak ise babasının bedenini bağışlamasından memnun olduklarını belirterek, kendisinin de bedenini bağışlayacağını söyledi.
Çakmak, "Babam yarı doktordu. Mahallemizde hasta olan bizim eve gelirdi" şeklinde konuştu.
Uzunyoloğlu’nun torunu Ayşegül Ertunga da, beden bağışının insanların yaşam tercihleriyle ilgili bir durum olduğunu dile getirerek, "Tabi ki güzel bir şey. Dedem 2000 yılında bağışlamıştı. Şaşırmadık, biliyorduk zaten. Sağlığı yerindeyken yapmıştı. Herkesin tercih meselesi. Tıbba hizmet etmek için böyle şeylerin olması gerektiğine inanıyorum. Defin işlemleri dini boyutları göre yapıldı" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Etkinlikte 2016 yılında hayatını kaybeden 100 yaşındaki Muzaffer Uzunyoloğlu’nun ailesine teşekkür plaketi verildi.
Bağışladığı bedeni ile yüzlerce doktorun yetişmesini sağlayan Uzunyoloğlu, 2018 yılına kadar kadavra olarak kullanıldıktan sonra defnedildi.
KTÜ Tıp Fakültesi Anatomi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haluk Uluutku, KTÜ Tıp Fakültesi’nde bugüne kadar sadece Muzaffer Uzunyoloğlu’nun beden bağışı yaptığını vurgulayarak, "Tıp fakültemizde beden bağışı yapmış Muzaffer Uzunyoloğlu’nun ailesine bir şükran pkaletini verdik. Tıp fakültesinde eğitim gören öğrencilerin gerçek insan bedeni üzerine eğitim görüyor olmaları onların kazanabilecekleri en büyük deneyim. Organ ve beden bağışı gibi konularda toplumun daha duyarlı, daha özverili olması gereken bir dönem yaşıyoruz. Daha iyi hekimler yetişmesi için mutlaka beden bağışının olması gerekiyor. Bölge olarak biz bunda bir parça daha fakiriz. İstanbul, İzmit, Adana, İzmir, İçel Antalya gibi bölgelerde biraz daha ileri boyutlarda. Daha bilinçli bir bağış var. Bizim kuruluşumuzdan beri 1 beden bağışımız var. 2 tane de şuanda yaşayan beden bağışcımız var. Kendilerine bize daha geç gelmelerini, daha uzun yaşamalarını temenni ediyoruz ama bu sayının artmasını umuyoruz" dedi.
Tıp fakültesine bedeni bağışlanan Uzunyoloğlu’nun kızı Nurten Çakmak ise babasının bedenini bağışlamasından memnun olduklarını belirterek, kendisinin de bedenini bağışlayacağını söyledi.
Çakmak, "Babam yarı doktordu. Mahallemizde hasta olan bizim eve gelirdi" şeklinde konuştu.
Uzunyoloğlu’nun torunu Ayşegül Ertunga da, beden bağışının insanların yaşam tercihleriyle ilgili bir durum olduğunu dile getirerek, "Tabi ki güzel bir şey. Dedem 2000 yılında bağışlamıştı. Şaşırmadık, biliyorduk zaten. Sağlığı yerindeyken yapmıştı. Herkesin tercih meselesi. Tıbba hizmet etmek için böyle şeylerin olması gerektiğine inanıyorum. Defin işlemleri dini boyutları göre yapıldı" ifadelerini kullandı.