(Özel) 34 Yıldır Ceviz Ağaçlarını Sanat Eserine Dönüştürüyor
Bitlis’in Ahlat ilçesinde ahşap oyma ustası Osman Gülsar, 34 yıldır ceviz ağaçlarını sanat eserine dönüştürüyor.
Marangoz olan dedesinin yanında ahşap oymacılığa merak saldığını belirten Osman Gülsar, hobi olarak başladığı ahşap oymacılığını zamanla sanata dönüştürdüğünü söyledi.
İlçedeki kazılarda ortaya çıkan Selçuklu ve Osmanlı eserlerinde bulunan motifleri, Selçuklu Meydan Mezarlığı’ndaki taşlar ve kümbetlerde bulunan figür ve motifleri ceviz ağacına işleyen Gülsar, 34 yıldır ortaya eşsiz güzellikte sanat eserleri çıkarıyor. İlk zamanlarda hobi olarak başladığı ahşap oymacılığını zamanla sanata dönüştürdüğünü anlatan Gülsar, makine kullanmadan tamamen el işçiliğiyle ceviz ağaçlarından eserler yaptığını söyledi.
“Dedem marangozluk yaparken ben de minyatür oymacılığa başladım”
Eserlerinde Selçuklu ve Osmanlı motiflerinin yanı sıra Kur’an’dan ayetler ve padişah tuğralarını ağırlıklı olarak kullandığını ifade eden Gülsar, “34 yıldır bu işi yapıyorum. Hobi olarak başlamıştım. Son 10 yıldır daha profesyonel olarak ve ticari boyutta yapmaya başladım. Bu işi ceviz ağacından yapıyoruz. Bölgemizde ceviz ağacı yoğunluğu olduğu için ceviz ağacı işliyoruz. Tabii her bölgenin kendine özgü ağaçları olduğu için her bölgede ayrı çalışılıyor, ama biz genelde uzun ömürlü olduğu için ceviz ağacı tercih ediyoruz. Burada çalışırken Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait eski Ahlat şehri kazılarında çıkan motifleri işliyoruz. Selçuklu Meydan Mezarlığı’nda sonsuz bir motifin olduğunu burada herkese söylemek istiyorum. Çok güzel değişik motiflerin olduğunu izah etmek istiyorum. Tabii biz de onlardan faydalanmaya çalışıyoruz. Bir de ilçemizde bulunan kümbetlerin iç tasarımından ve dışarıda bulunan motiflerden kullanıyoruz. Ben bu işe dedemin marangozluğundan faydalanarak başladım. Dedem marangozluk yaparken ben de minyatür oymacılığa başladım. Normal oymacılığın haricinde daha değişik bir çalışma sitili bu. Genelde yaptığım eserlerde Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait motifler ve ayetlerimizi genelde işlemeye çalışıyorum. Özellikle İslamiyet’i ilk kabul eden kabile olan Kufe Kabilesi’nin yazı şeklini işlemeyi çok seviyorum” dedi.
“Bu sanatı gençlere öğretmeye çalışıyoruz”
Ahlat Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğünün açmış olduğu kurslarda bu sanatı gençlere öğretmeye çalıştığını dile getiren Gülsar, “Bu mesleği ileriki zamanlara götürmemiz için kesinlikle gençlerimizi yetiştirmemiz gerekiyor. Eğitim alınmış olsa bile, üniversitesini bitirilmiş olsa bile bir insanın bence kolunda bir altın bileziğinin olması gerekir. Altın bilezikte o insanın öğreneceği sanattır. Sanat insanlar için çok önemlidir. Edep verir, haya verir. Her şeyden çok çok önemlisi sabır verir. Ben kendim çok sabırsız bir insandım. Bu atölyede sabır ganimet oldu bende” diye konuştu.
Kaynak: İHA
İlçedeki kazılarda ortaya çıkan Selçuklu ve Osmanlı eserlerinde bulunan motifleri, Selçuklu Meydan Mezarlığı’ndaki taşlar ve kümbetlerde bulunan figür ve motifleri ceviz ağacına işleyen Gülsar, 34 yıldır ortaya eşsiz güzellikte sanat eserleri çıkarıyor. İlk zamanlarda hobi olarak başladığı ahşap oymacılığını zamanla sanata dönüştürdüğünü anlatan Gülsar, makine kullanmadan tamamen el işçiliğiyle ceviz ağaçlarından eserler yaptığını söyledi.
“Dedem marangozluk yaparken ben de minyatür oymacılığa başladım”
Eserlerinde Selçuklu ve Osmanlı motiflerinin yanı sıra Kur’an’dan ayetler ve padişah tuğralarını ağırlıklı olarak kullandığını ifade eden Gülsar, “34 yıldır bu işi yapıyorum. Hobi olarak başlamıştım. Son 10 yıldır daha profesyonel olarak ve ticari boyutta yapmaya başladım. Bu işi ceviz ağacından yapıyoruz. Bölgemizde ceviz ağacı yoğunluğu olduğu için ceviz ağacı işliyoruz. Tabii her bölgenin kendine özgü ağaçları olduğu için her bölgede ayrı çalışılıyor, ama biz genelde uzun ömürlü olduğu için ceviz ağacı tercih ediyoruz. Burada çalışırken Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait eski Ahlat şehri kazılarında çıkan motifleri işliyoruz. Selçuklu Meydan Mezarlığı’nda sonsuz bir motifin olduğunu burada herkese söylemek istiyorum. Çok güzel değişik motiflerin olduğunu izah etmek istiyorum. Tabii biz de onlardan faydalanmaya çalışıyoruz. Bir de ilçemizde bulunan kümbetlerin iç tasarımından ve dışarıda bulunan motiflerden kullanıyoruz. Ben bu işe dedemin marangozluğundan faydalanarak başladım. Dedem marangozluk yaparken ben de minyatür oymacılığa başladım. Normal oymacılığın haricinde daha değişik bir çalışma sitili bu. Genelde yaptığım eserlerde Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait motifler ve ayetlerimizi genelde işlemeye çalışıyorum. Özellikle İslamiyet’i ilk kabul eden kabile olan Kufe Kabilesi’nin yazı şeklini işlemeyi çok seviyorum” dedi.
“Bu sanatı gençlere öğretmeye çalışıyoruz”
Ahlat Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğünün açmış olduğu kurslarda bu sanatı gençlere öğretmeye çalıştığını dile getiren Gülsar, “Bu mesleği ileriki zamanlara götürmemiz için kesinlikle gençlerimizi yetiştirmemiz gerekiyor. Eğitim alınmış olsa bile, üniversitesini bitirilmiş olsa bile bir insanın bence kolunda bir altın bileziğinin olması gerekir. Altın bilezikte o insanın öğreneceği sanattır. Sanat insanlar için çok önemlidir. Edep verir, haya verir. Her şeyden çok çok önemlisi sabır verir. Ben kendim çok sabırsız bir insandım. Bu atölyede sabır ganimet oldu bende” diye konuştu.