Ege Üniversitesinde Önemli Başarı Açıklaması 4 Ayrı Hastaya Gen Tedavisi Uygulandı
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, 4 ayrı hastaya gen tedavisi uygulayarak önemli bir başarı gösterdi. Tedavinin daha sonra Ege Üniversitesi öncülüğünde başka illerdeki hastalara da uygulanması planlanırken, Ege Üniversitesi (EÜ) Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, "Türkiye’de ilk kez akademisyenlerimiz tarafından uygulanmaya başlandı" dedi.
Ege Üniversitesi (EÜ) Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Gen Tedavisi Türkiye Koordinatörü ve EÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kaan Kavaklı ve akademisyenlerle bir araya geldi. Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesinde gerçekleşen toplantıya; EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın yanı sıra Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kutsal Turhan, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemil Gürgün, Hastane Başhekimi Prof. Dr. Tuncay Göksel ve tedavisi tamamlanan hastalar katıldı.
Uluslararası bir ilaç firmasının hemofili hastalarına yönelik geliştirdiği ve kandaki pıhtılaşmayı yeniden sağlayan gen tedavisine Türkiye’den sadece Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yer aldığını söyleyen Rektör Prof. Dr. Budak, Türkiye’de bir ilki daha gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinin akademik performansta Türkiye’de ilk sırada yer aldığını hatırlatan Rektör Prof. Dr. Budak, "Akademisyenlerimiz çok özel bir başarıya daha imza attı. Hemofili hastalarına yönelik olarak gen tedavisi Türkiye’de ilk kez akademisyenlerimiz tarafından uygulanmaya başlandı. Üniversitemiz, bu tedaviyi dünya çapında akredite olmuş saygınlığı olan kuruluşlarla ortaklaşa gerçekleştiriyor. Türkiye’deki hemofili hastalarına çare bulmanın yanında maddi anlamda da ülkemize çok ciddi katkı sağlayacak bir çalışmaya imza attık. Burada Hematoloji ve Genetik Bilim Dalındaki hocalarımız tarihi bir olaya not düştüler ve Türkiye’de ilk kez bir gen hastalığı, gen tedavisi uygulanarak tedavi edilmiş oldu. Hocalarımıza teşekkür ediyorum. Ege Üniversitesi adına Ar-Ge anlamında önemli bir başarı; ayrıca ekonomik anlamda ülkemiz açısından ciddi bir katma değer. EÜ olarak araştırma üniversitesi olma yolunda ilerliyoruz. En güçlü olduğumuz alanlardan birisi de sağlıkta ve ilaç geliştirmede Ar-ge. Sağlık temalı alanda da hem TÜBİTAK hem YÖK, hem de 11. Kalkınma Planı nezdinde bu tür Ar-Ge projelerimizi sürdüreceğiz. Bu proje çıktılarının böyle yararlı bir etkisi olduğu zaman da hem Üniversitemiz, hem Fakültemiz hem de ülkemiz adına bilim insanlarımızla gurur duyuyoruz. Bu önemli ve tarihi başarıdan dolayı akademisyenlerimizi tebrik ediyorum” diye konuştu.
"İlk kez Ege Üniversitesinde gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz”
Gen Tedavisi Türkiye Koordinatörü ve sorumlu araştırmacı Prof. Dr. Kaan Kavaklı da "Gen tedavimiz oldukça başarılı oldu. Tedavinin ardından hastalarımızın faktör düzeyleri normal seviyelere yaklaşmış durumda. Bunun uzun yıllar devam etmesini umut ediyoruz. Burada uygulanan ürün, hastalara zarar vermeyen laboratuvar ortamında üretilen bir virüs. Uygulama damardan 1 saatlik bir serum verilmesi ile gerçekleşiyor. Bu işlem; Amerika, Avrupa ülkeleri ve Avustralya’da yapılıyor. Türkiye’de de bizden sonra birkaç üniversite hastanesinde daha uygulanacak. Biz bu uygulamayı ilk kez Ege Üniversitesinde gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. Tedavi uygulanan hastaların haftada iki kez kan tahlillerini kontrol ediyoruz. Hastaların uygulamanın ardından 1 yıl süren yoğun bir takibi söz konusu. Şimdilik sadece 18 yaşından büyüklerde uyguluyoruz ancak 6-8 ay sonrasında çocuklara da uygulamaya başlayacağız" dedi.
Kaynak: İHA
Uluslararası bir ilaç firmasının hemofili hastalarına yönelik geliştirdiği ve kandaki pıhtılaşmayı yeniden sağlayan gen tedavisine Türkiye’den sadece Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yer aldığını söyleyen Rektör Prof. Dr. Budak, Türkiye’de bir ilki daha gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinin akademik performansta Türkiye’de ilk sırada yer aldığını hatırlatan Rektör Prof. Dr. Budak, "Akademisyenlerimiz çok özel bir başarıya daha imza attı. Hemofili hastalarına yönelik olarak gen tedavisi Türkiye’de ilk kez akademisyenlerimiz tarafından uygulanmaya başlandı. Üniversitemiz, bu tedaviyi dünya çapında akredite olmuş saygınlığı olan kuruluşlarla ortaklaşa gerçekleştiriyor. Türkiye’deki hemofili hastalarına çare bulmanın yanında maddi anlamda da ülkemize çok ciddi katkı sağlayacak bir çalışmaya imza attık. Burada Hematoloji ve Genetik Bilim Dalındaki hocalarımız tarihi bir olaya not düştüler ve Türkiye’de ilk kez bir gen hastalığı, gen tedavisi uygulanarak tedavi edilmiş oldu. Hocalarımıza teşekkür ediyorum. Ege Üniversitesi adına Ar-Ge anlamında önemli bir başarı; ayrıca ekonomik anlamda ülkemiz açısından ciddi bir katma değer. EÜ olarak araştırma üniversitesi olma yolunda ilerliyoruz. En güçlü olduğumuz alanlardan birisi de sağlıkta ve ilaç geliştirmede Ar-ge. Sağlık temalı alanda da hem TÜBİTAK hem YÖK, hem de 11. Kalkınma Planı nezdinde bu tür Ar-Ge projelerimizi sürdüreceğiz. Bu proje çıktılarının böyle yararlı bir etkisi olduğu zaman da hem Üniversitemiz, hem Fakültemiz hem de ülkemiz adına bilim insanlarımızla gurur duyuyoruz. Bu önemli ve tarihi başarıdan dolayı akademisyenlerimizi tebrik ediyorum” diye konuştu.
"İlk kez Ege Üniversitesinde gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz”
Gen Tedavisi Türkiye Koordinatörü ve sorumlu araştırmacı Prof. Dr. Kaan Kavaklı da "Gen tedavimiz oldukça başarılı oldu. Tedavinin ardından hastalarımızın faktör düzeyleri normal seviyelere yaklaşmış durumda. Bunun uzun yıllar devam etmesini umut ediyoruz. Burada uygulanan ürün, hastalara zarar vermeyen laboratuvar ortamında üretilen bir virüs. Uygulama damardan 1 saatlik bir serum verilmesi ile gerçekleşiyor. Bu işlem; Amerika, Avrupa ülkeleri ve Avustralya’da yapılıyor. Türkiye’de de bizden sonra birkaç üniversite hastanesinde daha uygulanacak. Biz bu uygulamayı ilk kez Ege Üniversitesinde gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. Tedavi uygulanan hastaların haftada iki kez kan tahlillerini kontrol ediyoruz. Hastaların uygulamanın ardından 1 yıl süren yoğun bir takibi söz konusu. Şimdilik sadece 18 yaşından büyüklerde uyguluyoruz ancak 6-8 ay sonrasında çocuklara da uygulamaya başlayacağız" dedi.