Probiyotikler Hastalıklardan Koruyor
Prof. Dr. Metehan Özen: 'Üst solunum yolu enfeksiyonları gibi yaygın görülen enfeksiyon hastalıklarından korunmada probiyotiklerin kullanımı büyük önem taşıyor' 'Büyük çoğunluğu virüs kaynaklı olarak ortaya çıkan üst solunum yolu enfeksiyonları, ülkemiz gibi ılıman iklime sahip ülkelerde mevsimsel özellik gösteriyor. Bu nedenle okulların açılmasıyla beraber probiyotik kullanımına başlanarak en az 3 ay devam edilmesi oldukça önemli' 'Çocuklar tarafından rahatça tolere edilebilecek tat ve aromaya sahip probiyotiklerin, aç ya da tok karnına günde tek doz alımı yeterlidir' 'ABD Hastalık Kontrol Merkezi verilerine göre, üst solunum yolu enfeksiyonları erişkinlerde yıllık 20 milyon iş günü kaybına yol açarken, ekonomik etkisinin ABD'de yıllık 40 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor'
Prof. Dr. Metehan Özen, üst solunum yolu enfeksiyonları gibi yaygın görülen enfeksiyon hastalıklarından korunmada probiyotiklerin kullanımının büyük önem taşıdığını belirterek, "Büyük çoğunluğu virüs kaynaklı olarak ortaya çıkan üst solunum yolu enfeksiyonları, ülkemiz gibi ılıman iklime sahip ülkelerde mevsimsel özellik gösteriyor. Bu nedenle okulların açılmasıyla beraber probiyotik kullanımına başlanarak en az 3 ay devam edilmesi oldukça önemli." ifadelerini kullandı.
Abdi İbrahim'den yapılan açıklamada, okulların ve kreşlerin açılmasıyla birlikte ebeveynlerin de çocuklarının sağlığı ile ilgili endişelerinin arttığı, mevsim geçişi, okul dönemi, kalabalık sınıflar ve alanların hastalık sezonunu da beraberinde getirdiği kaydedildi.
Ebeveynlerin, çocuklarının bağışıklıklarını kış dönemine güçlü bir şekilde hazırlamak istediği belirtilen açıklamada, bunun çözümünün ise iyi bir sindirim sistemine sahip olmaktan geçtiği vurgulandı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Metehan Özen, probiyotik tüketimi ile bağışıklığı kuvvetlendirmenin önemine işaret etti. Sırları henüz tam olarak çözülemeyen insan vücudunun 30 trilyon civarında hücrenin birbiriyle koordineli ve dengeli çalışması sayesinde yaşamına devam ettiğini belirten Özen, şunları kaydetti:
"İnsanoğlu, vücudunda bulunan yaklaşık 40 trilyon bakteriyle beraber yaşıyor. Sağlıklı yaşam için atalarımızdan miras kalan bu dengeyi korumalıyız. Bağırsak florası, aslında daha doğru bir isimlendirmeyle, bağırsak mikrobiyotası yararlı ve zararlı mikroplardan oluşuyor. Bağırsak florası mikroplara karşı vücudun korunmasından, gıdaların etkili şekilde sindirilmesinden, gerekli vitaminlerin üretilmesinden ve bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasından sorumludur. Mikrobiyotanın dengesi bozulduğunda zararlı mikroorganizmaların sayısı hızla artıyor ve hastalıklar yaşanıyor. Özellikle fast-food beslenmeyi alışkanlık haline getiren, katkı maddesi yoğun olan ürünlerle beslenen, karın ağrısı ve gaz nedeniyle sindirim problemi yaşayan, stresle boğuşan, sık veya uzun süren enfeksiyon geçiren kişilerin uygun bir probiyotik kullanmasında yarar bulunuyor."
- "Probiyotik, okul döneminde çocukları hastalıklardan koruyor"
Metehan Özen, okul öncesi çocuklarda yılda en az 3-6 kez üst solunum yolu enfeksiyonu atağı yaşandığını belirterek, bu vakaların en az yüzde 40'ında antibiyotik kullanımını gerektirecek komplikasyonlar geliştiğini bildirdi.
Sadece çocukluk çağında değil, erişkinlerde de benzer durumlar yaşanabildiğini aktaran Özen, "ABD Hastalık Kontrol Merkezi verilerine göre, üst solunum yolu enfeksiyonları erişkinlerde yıllık 20 milyon iş günü kaybına yol açarken, ekonomik etkisinin ABD'de yıllık 40 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor." ifadesini kullandı.
Hekim ziyaretlerinin en sık nedeninin akut üst solunum yolu enfeksiyonları olduğunu belirten Özen, bu durumun özellikle çocuklarda ve yaşlılarda büyük önem taşıyan bir sağlık sorunu olduğunu vurguladı.
Özen, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Üst solunum yolu enfeksiyonları çoğunlukla virüs kaynaklı olmakla birlikte gereksiz antibiyotik kullanımının ve toplumda tehlikeli boyutlara ulaşan antibiyotik direncinin en önemli sebebi. Üst solunum yolu enfeksiyonları gibi yaygın görülen enfeksiyon hastalıklarından korunmada probiyotiklerin kullanımı büyük önem taşıyor. Çocuklarda, üst solunum yolu enfeksiyonlarından koruma amaçlı probiyotik kullanımı ile ilgili yapılan klinik çalışmalar ve bunları bir araya getiren meta-analizlerde de belirtildiği üzere, uygun suşları içeren probiyotiklerle 3-6 ay süreli profilaksi yapılması, üst solunum yolu enfeksiyonları sıklığını anlamlı derecede (ortalama yüzde 25-30) azaltmaktadır."
Kreş döneminden başlayarak okul çağı çocuklarında sık antibiyotik kullanımı ve hazır gıda tüketiminin zararlarına karşı düzenli probiyotik kullanımının faydalı etkisi olduğunu belirten Özen, probiyotiklerin sadece bağırsak mikrobiyotasını dengeleyerek kolonizasyon gücünü artırmakla kalmayıp bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkileri sayesinde üst solunum yolu enfeksiyonlarının sıklık ve şiddetini azaltacağını kaydetti.
- "Güçlü bir bağışıklık için probiyotik kullanımı 3-6 ay sürmeli"
Prof. Dr. Metehan Özen, üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmada probiyotiklerin kullanım süresinin önemine işaret ederek, "Büyük çoğunluğu virüs kaynaklı olarak ortaya çıkan üst solunum yolu enfeksiyonları, ülkemiz gibi ılıman iklime sahip ülkelerde mevsimsel özellik gösteriyor. Bu nedenle okulların açılmasıyla beraber probiyotik kullanımına başlanarak en az 3 ay devam edilmesi oldukça önemli. Fayda sağlanabilmesi için çocuklarda ve erişkinlerde grip salgını bitene kadar, yani bahar aylarına dek kullanılmasını tavsiye ediyoruz. Çocuklar tarafından rahatça tolere edilebilecek tat ve aromaya sahip probiyotiklerin, aç ya da tok karnına günde tek doz alımı yeterlidir." ifadelerini kullandı.
Özen, probiyotik etkisi gösteren ürün almak isteyen ebeveynlerin; Avrupa standartlarına sahip kaliteli tesislerde üretilen, içerisinde hangi suşun, hangi miktarda bulunduğu belli olan, son kullanım tarihinde bile aynı dozda probiyotiği barındıran ve muhakkak klinik çalışmalarla faydalı sağlık etkisi gösterilen probiyotikleri tercih etmesi önerisinde bulundu.
Kaynak: AA
Abdi İbrahim'den yapılan açıklamada, okulların ve kreşlerin açılmasıyla birlikte ebeveynlerin de çocuklarının sağlığı ile ilgili endişelerinin arttığı, mevsim geçişi, okul dönemi, kalabalık sınıflar ve alanların hastalık sezonunu da beraberinde getirdiği kaydedildi.
Ebeveynlerin, çocuklarının bağışıklıklarını kış dönemine güçlü bir şekilde hazırlamak istediği belirtilen açıklamada, bunun çözümünün ise iyi bir sindirim sistemine sahip olmaktan geçtiği vurgulandı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Metehan Özen, probiyotik tüketimi ile bağışıklığı kuvvetlendirmenin önemine işaret etti. Sırları henüz tam olarak çözülemeyen insan vücudunun 30 trilyon civarında hücrenin birbiriyle koordineli ve dengeli çalışması sayesinde yaşamına devam ettiğini belirten Özen, şunları kaydetti:
"İnsanoğlu, vücudunda bulunan yaklaşık 40 trilyon bakteriyle beraber yaşıyor. Sağlıklı yaşam için atalarımızdan miras kalan bu dengeyi korumalıyız. Bağırsak florası, aslında daha doğru bir isimlendirmeyle, bağırsak mikrobiyotası yararlı ve zararlı mikroplardan oluşuyor. Bağırsak florası mikroplara karşı vücudun korunmasından, gıdaların etkili şekilde sindirilmesinden, gerekli vitaminlerin üretilmesinden ve bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasından sorumludur. Mikrobiyotanın dengesi bozulduğunda zararlı mikroorganizmaların sayısı hızla artıyor ve hastalıklar yaşanıyor. Özellikle fast-food beslenmeyi alışkanlık haline getiren, katkı maddesi yoğun olan ürünlerle beslenen, karın ağrısı ve gaz nedeniyle sindirim problemi yaşayan, stresle boğuşan, sık veya uzun süren enfeksiyon geçiren kişilerin uygun bir probiyotik kullanmasında yarar bulunuyor."
- "Probiyotik, okul döneminde çocukları hastalıklardan koruyor"
Metehan Özen, okul öncesi çocuklarda yılda en az 3-6 kez üst solunum yolu enfeksiyonu atağı yaşandığını belirterek, bu vakaların en az yüzde 40'ında antibiyotik kullanımını gerektirecek komplikasyonlar geliştiğini bildirdi.
Sadece çocukluk çağında değil, erişkinlerde de benzer durumlar yaşanabildiğini aktaran Özen, "ABD Hastalık Kontrol Merkezi verilerine göre, üst solunum yolu enfeksiyonları erişkinlerde yıllık 20 milyon iş günü kaybına yol açarken, ekonomik etkisinin ABD'de yıllık 40 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor." ifadesini kullandı.
Hekim ziyaretlerinin en sık nedeninin akut üst solunum yolu enfeksiyonları olduğunu belirten Özen, bu durumun özellikle çocuklarda ve yaşlılarda büyük önem taşıyan bir sağlık sorunu olduğunu vurguladı.
Özen, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Üst solunum yolu enfeksiyonları çoğunlukla virüs kaynaklı olmakla birlikte gereksiz antibiyotik kullanımının ve toplumda tehlikeli boyutlara ulaşan antibiyotik direncinin en önemli sebebi. Üst solunum yolu enfeksiyonları gibi yaygın görülen enfeksiyon hastalıklarından korunmada probiyotiklerin kullanımı büyük önem taşıyor. Çocuklarda, üst solunum yolu enfeksiyonlarından koruma amaçlı probiyotik kullanımı ile ilgili yapılan klinik çalışmalar ve bunları bir araya getiren meta-analizlerde de belirtildiği üzere, uygun suşları içeren probiyotiklerle 3-6 ay süreli profilaksi yapılması, üst solunum yolu enfeksiyonları sıklığını anlamlı derecede (ortalama yüzde 25-30) azaltmaktadır."
Kreş döneminden başlayarak okul çağı çocuklarında sık antibiyotik kullanımı ve hazır gıda tüketiminin zararlarına karşı düzenli probiyotik kullanımının faydalı etkisi olduğunu belirten Özen, probiyotiklerin sadece bağırsak mikrobiyotasını dengeleyerek kolonizasyon gücünü artırmakla kalmayıp bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkileri sayesinde üst solunum yolu enfeksiyonlarının sıklık ve şiddetini azaltacağını kaydetti.
- "Güçlü bir bağışıklık için probiyotik kullanımı 3-6 ay sürmeli"
Prof. Dr. Metehan Özen, üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmada probiyotiklerin kullanım süresinin önemine işaret ederek, "Büyük çoğunluğu virüs kaynaklı olarak ortaya çıkan üst solunum yolu enfeksiyonları, ülkemiz gibi ılıman iklime sahip ülkelerde mevsimsel özellik gösteriyor. Bu nedenle okulların açılmasıyla beraber probiyotik kullanımına başlanarak en az 3 ay devam edilmesi oldukça önemli. Fayda sağlanabilmesi için çocuklarda ve erişkinlerde grip salgını bitene kadar, yani bahar aylarına dek kullanılmasını tavsiye ediyoruz. Çocuklar tarafından rahatça tolere edilebilecek tat ve aromaya sahip probiyotiklerin, aç ya da tok karnına günde tek doz alımı yeterlidir." ifadelerini kullandı.
Özen, probiyotik etkisi gösteren ürün almak isteyen ebeveynlerin; Avrupa standartlarına sahip kaliteli tesislerde üretilen, içerisinde hangi suşun, hangi miktarda bulunduğu belli olan, son kullanım tarihinde bile aynı dozda probiyotiği barındıran ve muhakkak klinik çalışmalarla faydalı sağlık etkisi gösterilen probiyotikleri tercih etmesi önerisinde bulundu.