(Özel) Ormanlar Seyyar Kamera İle Koruma Altında

Dünya genelinde ve Türkiye’de son günlerde artan orman yangınları, teknolojik imkanların ormanlarda da kullanımını arttırdı. Özellikle yaz aylarında orman yangınlarına karşı tetikte bekleyen Manisa Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri, teknolojiden de yararlanarak yangınlara karşı savaş açtı. Manisa Spil Dağı ormanlarının yanı sıra İzmir’in Kemalpaşa ilçesindeki ormanlık alan, seyyar yangın gözetleme kamerası ile gözetlenmeye başlandı. Havanın risk durumuna göre Manisa Orman İşletme Müdürlüğü bünyesinde bulunan il genelindeki 9 yangın gözetleme kulesinden herhangi birine konumlandırılan 360 derece dönebilen gece görüşlü kamera yardımıyla 100 bin hektara yakın ormanlık alan 24 saat izleniyor. Rüzgarlı havalarda ormanlık alanda ateş yakmaya çalışan piknikçiler engellenirken, en ufak bir dumanda dahi ekiplerin olay yerine sevk edilmesi sağlanıyor. Cep telefonlarına entegre sistem sayesinde kurumun müdür, müdür yardımları ve orman işletme şefleri tarafından da izlenebilen sistemle yangının büyüklüğüne göre havadan, arazözlerle orman söndürme ekipleri karadan hareket edip yangının başlangıç aşamasında kontrol altına alınması hedefleniyor.

Manisa Orman İşletme Müdürü İlker Özdemir, kamera sistemine ilişkin bilgi verdi. Sistem ile orman yangınlarına karşı büyük avantaj sağladıklarını dile getiren Özdemir, “Orman İşletme Müdürlüğü olarak Manisa’da ormanlarımızın gözetlenmesi, en küçük bir yangında ekiplerimizin yönlendirmesiyle ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Orman yangınları ile mücadelede gözetleme çok önemli bir yere sahip. Kulelerimizin yanında seyyar yangın gözetleme araçlarımız var. Bunları belirli zaman dilimlerinde riskli bölgelerde görevlendirerek gezdiriyoruz. Bu kamera sistemimiz 360 derece dönebiliyor. 24 saat boyunca gece ve gündüz gözetleme görevini görüyor. Diğer yandan takip sistemi ile ekiplerimizi görebiliyoruz. 360 derecelik gözlemle birlikte İzmir’in kuzey tarafı, Manisa’nın güney tarafında Kemalpaşa ormanları, Manisa ormanları tamamen bizim gözetimimiz altında. Yangın harekat merkezindeki arkadaşımız buradan takip ediyor. Küçük dahi olsa herhangi bir duman gördüğü zaman ilk müdahale araçlarını sevk ettikten sonra bize bilgi veriyor. Rüzgar şiddetine göre zaten meteorolojik verileri sürekli takip ediyoruz. İlk sinyal ile birlikte tüm ekiplerimiz hemen hareket ediyor. Aynı zamanda arazide olduğum zaman cep telefonunda da takip edebiliyorum. Tüm işletme şeflerimiz ve müdür yardımcılarımızda bu sistem entegre edilmiş durumda. Rahatlıkla kullanabiliyoruz” diye konuştu.



"Bu havalarda mümkün olduğunca ateş yakmayalım"

Orman yangınlarının yüzde 90’ının insan kaynaklı çıktığına, bu konuda vatandaşların daha duyarlı olması gerektiğine dikkat çeken Özdemir, “İnsanlarımızın mümkünse rüzgarlı havalarda piknik ateşinden ve bahçe temizliğinden mutlaka uzak durmaları gerekiyor. Herkes meteorolojik verileri takip ediyor, herkesin cep telefonu var. Bu havalarda mümkün olduğunca ateş yakmayalım. Ülke ekonomisine milyonlarca lira zarar verdiğimiz gibi yeşil alanlarımızı da yok ediyoruz. Tüm halkımızdan biraz daha duyarlı olmalarını istiyoruz. Kameraların caydırıcı bir etkisi var. İnsanlar bu kameraları gördüğü zaman piknik yapmıyor, ateş yakmıyorlar. Daha duyarlı oluyorlar. Daha dikkatli davranmaları noktasında birbirlerini uyarabiliyorlar. Arkadaşımız saniyesinde bunu görerek ekipleri yönlendirmesi bir oluyor. Bizim yangına ulaşma süremiz 10 dakika. Biz 10 dakikayı stabil halde tutup ilk müdahalemizi 10 dakika içerisinde yapabiliyoruz. İnsanlarımız daha duyarlı olursa orman yangınlarımızda mutlaka başarılı oluruz” diye konuştu.

Kameraların caydırıcı özelliğinin orman yangınlarına karşı olumlu yansıdığını ifade eden Özdemir, şunları söyledi:

"Seyyar yangın gözetleme kamerası ve ekipmanı orman yangınlarda bize büyük avantaj sağlıyor. Öncesinde tedbir almamızı sağlıyor. Havanın nemliliğine ve bulutlu olmasına göre 30 bin ila 100 bin hektarlık ormanı gözetleyebiliyoruz. En ufak bir şüphede en yakın ekibimizin çıkmasını sağlıyoruz. Biz adeta diken üzerinde oradaki haberi dört göz ve dört kulağımızla takip ederek gereken müdahaleyi yapıyoruz. Bizim Arvento dediğimiz sistemimiz ilk kurulduğu vakit dünyada ödül almış bir sistem. Türkiye’de araç takip sisteminin öncüsü biziz. Teknolojiyi kullanan kurumlar arasında ödüllerimiz var. Dozerlerimizden pikaba kadar bizim tüm araçlarımızı bu sistemle takip edebiliyoruz. Bunun faydalarını görebiliyoruz. Teknolojiyi en iyi anlamda kullanmaya çalışıyoruz.

Teknolojiyi kullanamadığımız zaman yangınla mücadelede geri kalacağımızı biliyoruz. Bunun da bilincindeyiz. Her geçen gün kendimizi daha da yenileyerek, yangınla mücadele konusunda kendimizi geliştirerek çalışmalarımıza devam ediyoruz.”