(Özel) Güvercinlerin Ağabeyi Ramazan Okay'ın Başarı Öyküsü

Yetiştirme yurtlarında başlayan hayatını bir başarı öyküsüne çeviren Eyüpsultan’ın tanınan simalarından güvercinlerin ağabeyi Ramazan Okay, Eyüpsultan Camii çevresinde başlattığı “Bereket Zamanı: Güvercinlere Alan Oluşturma” projesini İstanbul’un şehir merkezlerinde ve Kabe’de hayata geçirmek istiyor.

(Özel) Güvercinlerin Ağabeyi Ramazan Okay'ın Başarı Öyküsü


Eyüpsultan Meydanı’nın sevilen isimlerinden “Güvercinlerin Ağabeyi” Ramazan Okay, yetiştirme yurtlarında başlayan yaşam öyküsünü anlattı. Babası cezaevinde ve annesiyle ayrı olduğu için mahkeme kararıyla yetiştirme yurduna bırakılan Okay, bir süre sonra kendisinden yaşça büyük arkadaşlarından şiddet görmeye başladı.

Okay’ın yurttan kaçmasıyla başlayan macerası Eyüpsultan sokaklarında devam etti. Seyyar satıcılıkla hayata tutunmaya çalışan Okay’ın güvercinlere olan ilgisi hayatını değiştirdi. Okay, 2009 yılında Eyüpsultan’da yapılan çevre düzenlemesi için dönemin belediye başkanı İsmail Kavuncu’ya, “Bereket Zamanı: Güvercinlere Alan Oluşturma” projesini sundu. O dönemde Eyüpsultan Camii ve çevresine konan güvercinlerin vatandaşların üstünü kirletmesi büyük bir sorun olarak görülüyordu. Kendisi gibi diğer sokak çocuklarıyla beraber imkansızlıktan dolayı yerli ve yabancı turistlere zorla kuş yemi sattıklarını söyleyen Okay, bu düzeni değiştirmeye karar verdi. Yaşadığı olaylar ve güvercin sevgisi onu, “Bereket Zamanı: Güvercinlere Alan Oluşturma Projesi”ni yapmaya sevk etti.

Güvercinlerin tek bir alanda toplanması ve vatandaşlar tarafından beslenmesi için projeyi olgunlaştıran Ramazan Okay, Eyüpsultan Belediyesi’nin verdiği desteğin ardından her gece cami çevresinde nöbet tutmaya başladı.

Güvercinler için ayırdığı alanı yemleyen Okay, diğer noktalara konan güvercinleri uzaklaştırdı. Bir süre sonra güvercinler yemleneceği ve yıkanacakları yeri öğrenmiş oldu. Bu proje sayesinde güvercinler artık çevredeki vatandaşları rahatsız edemez hale geldi. Güvercinler için oluşturulan alanın önüne yemci dükkanı açan Okay, hayatını artık oradan kazanmaya başladı.



Hayallerini bir adım öteye taşıyan Okay, 23 Nisan etkinlikleri kapsamında 480 çocukla beraber güvercinlere yem ve su verme yarışıyla Guiness Rekorlar Kitabı’na girdi. Okay, güvercin sevgisini yem ve su vermekle bırakmadı. Ahşap sanatıyla güvercin figürleri oluşturmaya başladı.

Güvercinlerin Ağabeyi Ramazan Okay’ın en büyük hayali ise; İstanbul’daki diğer şehir merkezlerinde ve cami avlularında kamuya özel güvercin alanları oluşturmak.

“Hayatımı sokaklarda idame ettirdim”

Yaşam öyküsünün devletin çocuk yuvalarında başladığını ifade eden Okay, “Hayatımı sokaklarda idame ettirdim. Sonra hayat mücadelesi vererek hayata tutunmayı başardım. Babamın cezaevine girmesinden sonra annem ile babamın ayrılması sonucunda mahkeme kararıyla devlet çocuk yurduna vermişler. Bahçelievler 0-6 yaş yetiştirme yurdunda büyüdüm. En son, kalmış olduğum yer de Ağaçlı çocuk ve gençlik merkeziydi. Ama ondan önce Eyüp Çocuk Yuvası’nda kalmıştım. Tekrardan o yuvama gelmek için Eyüp Çocuk Yuvası’na kaçtım. Fakat yuvaya almadıkları için Eyüpsultan’da sokaklarda yaşamaya başladık” dedi.



“Yaşça büyük yuvada kalan arkadaşlarımız bizi dövüyorlardı”

2000’li yıllarda kaldığı yurtlarda çok dayak yediğini ifade eden Okay, “Yani bizden yaşça büyük yuvada kalan arkadaşlarımız bizi dövüyorlardı. Fakat bu durum artık bayıltmaya kadar gitmişti. Yerinde duramayan hiperaktif biriydim. Bu sebepten dolayı beni arkadaşlarımdan kopardılar. Beni başka yurda nakil ettiler. Beni madde bağımlıları ve uyuşturucu kullanan arkadaşlarımızın yanına götürünce bende oraya ayak uyduramadım. Sonra kendimi, sıcak yatağımı ve sıcak yemeğimi bırakarak sokaklara çıktım. Eyüpsultan Hazretleri’ne sığındım” şeklinde konuştu.



“Bütün taşlarda anılarım mevcuttur”

Eyüpsultan Camii’nin avlusunda kaldıklarını ifade eden Okay, “Tamamen tesadüf bir şekilde aynı gün ağabeylerimle yurtlardan kaçtık. Caminin bankında yattım. Daha sonra mezarlıklarında yattım. Daha sonra taşlarında yattım. Bu sürede geçimimizi nasıl yapıyorduk? Kimi zaman mendil satıyorduk, kimi zaman şemsiye satıyorduk. Kimi zaman oyuncak satıyorduk. Kimi zaman boyacılık yapıyorduk. Kimi zaman kağıt topluyorduk. Gerçekten aç kaldık ve dedik ki; ‘Biz hırsız olmayalım, biz kimsenin canını yakmayalım’ Biz sadece ekmekle karnımızı doyurmak için mücadele ediyorduk. Kimi hayır sahipleri de bize üst, baş alıyordu yardımcı oluyordu” diye konuştu.



“Bu projem çevre açısından çok önem arz etmektedir”

Güvercinlerin ağabeyi Ramazan Okay Eyüp Sultan Cami etrafında projesini hayata geçirmeden önce güvercinlerin vatandaşların üstüne pislediğini ifade etti.

Okay, “Gelen vatandaşlar da namaz kılan insanlar, kuşlar üzerlerine pisleyince bundan rahatsız oluyorlardı. Hem de zorla yem satışından da rahatsız olunuyordu. Kimi sünnet çocuğuyla, ailesiyle camiye gelen insanlara zorla yem satmaya çalışıyorduk. Artık bu düzeni değiştirmek istiyordum. Bu sistemi gerçekten o zaman istemiyordum. Ama çaresizlik ve o zaman ki imkanlar bize bunu yaptırdı. Bu alışkanlıklarımızdan kurtulmak için ne yapmalıyım dedim, bir proje başlattım. Hem çevre kirliliği açısından hem çevrenin görünümü açısından çok önemli” dedi.



“Eyüpsultan’a bir vefa borcum var”

2009 yerel seçimlerinde dönemin belediye başkanı İsmail Kavuncu’ya projesini sunduğunu dile getiren Okay, “Sevgili başkanımız ilk başta anlattığımızda bu projeye şaşkınlıkla baktı. Tabi başkanımız da bize güvenerek, inanarak bize cami meydanını emanet etti. Her zaman Eyüp Belediyesi’nin üvey evladı değil öz evladı olarak gayret ettim. Çünkü benim Eyüpsultan’a bir vefa borcum var. Çünkü benim bu devlete, bu millete bir borcum var. Bu borcumu nasıl ödeyebilirim gayretiyle bu projemi başlattım. Projemin ismi de: Güvercinlere Alan Oluşturma Projesidir” ifadelerini kullandı.

“Tam 9 ay boyunca nöbet tuttum”

En büyük amacının çevreyi korumak olduğunu dile getiren Okay, “Orada bu projeye baktım onlarda çok beğendi. Takdir gördü. Tabi başkan beni çağırdı ‘Ramazan bunu başarabilir misin’ dedi.

‘Gerçek mi söylüyorsun?’ dedi.

Ben de ‘Başkanım, siz bize güvenip emanet edersiniz. Biz en iyi şekilde çalışmaya gayret edeceğiz. Takdir-i ilahi Allah’tandır’ dedim. Güvercinleri alamazsam, tezgahı koyamayacağımı söyledi.

Ben de ‘Başkanım gönlümü verdim. Olur olmaz Takdir-i ilahi. Ben tezgah için değil hayvanları sevdiğim için bu Eyüpsultan Camii’ni ziyaret eden vatandaşlara kötü muamele yapıldığı için bu projeyi hayata geçirmek istiyorum’ dedim. Sağ olsun başkanım bize inandı. Tam 9 ay boyunca nöbet tuttum. Uğraşlarım hiçbir zaman boşa gitmedi. Kurban olduğum Allah bize sahip çıktı, burayı almayı başardık” dedi.

Küçükçekmece Belediyesi’nin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliği ile Guinnes Rekorlar Kitabı’na girdiğini aktaran Okay, 480 çocukla kuşlara yem ve su verme yarışını gerçekleştirdiğini söyledi.



“Güvercini ahşap sanatına dönüştürdük”

Güvercin sanatına da ayrıca ilgisi olduğunu aktaran Okay, “Aynı şekilde güvercin sanatı ile ilgili güvercinde nereye gidebiliriz düşüncesi ile hareket edip yaban güvercinlerini ahşap bir şekilde yapmayı tercih ettik. Araştırdım. Hiçbir yerde göremedim ben. Martı var, kedi var derken güvercini araştırdım. Biz güvercini tamamen kültürel etkinlik olarak ahşap sanatına dönüştürdük ve ahşaptan güvercin yaptık. Bunu da ilk Cumhurbaşkanımıza hediye etmek istiyoruz inşallah. Çok kıymetlidir bizim için yaptığımız eser. Bu eseri inşallah Cumhurbaşkanımıza hediye edersek çok mutlu oluruz” diye konuştu.



“Güvercinlerle vatandaşı mutlu kılmak istiyorum”

Daha güzel çevre projelerine imza atmak istediğini belirten Okay, “İnşallah bu projemizde sadece ülkemizdeki milletimizden ve Cumhurbaşkanımızdan, hükumetimizden destek bekliyorum. Ben özellikle Çamlıca Camii, Taksim Camii ve Gaziosmanpaşa Camii, Fatih Camii gibi önemli şehir merkezlerinde de, güvercin alanları oluşturmak istiyorum, cami bahçeleri çöp bahçesi değildir. Özellikle çevremizi iyi kullanalım, iyi temizleyelim” dedi.

Kabe’de incelemeler yaptığını ifade eden Okay, “Bu gördüğünüz şu an ki sistem Kabe’de de vahim durumda. Ben Allah’ın izni ile oradaki yaptığım incelemeleri de Cumhurbaşkanımıza bir rapor haline getirip proje halinde teslim etmek istiyorum. Bu projem Türkiye’de inanıyorum ki yarışmalar da bir numara haline gelecek. İddialıyım bu konuda ve ülkemizde değil Avrupa’ya da bu sistemi uyarlayıp bu sistemi Avrupa’da da yapmak istiyorum” dedi.

Kaynak: İHA