Çin'in Uygur Bölgesinde Sakal Yasağı Uyarısı
İngiliz yayın kuruluşu BBC, Çin'in Sincan bölgesinde din ve inanç özgürlüğüyle ilgili kontrol ve yasakların arttığını bildirdi Görüntülerde, bazı evlerin kapılarında 'belirli dini ibadetler ile gençlerin sakal uzatmasının yasak' olduğuna dair uyarılar dikkati çekiyor.
Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde son yıllarda dini inanç ve özgürlüklerin yasaklandığı yönünde haberler artarken, İngiliz yayın kuruluşu BBC bölgede yaptığı çekimlerde gençlerin sakal uzatması ve belirli ibadetlerin yasak olduğu yönündeki uyarıların yer aldığı Uygur mahallelerini görüntüledi.
Bölgedeki izlenimlerini aktaran BBC muhabiri, Kaşgar'daki en büyük cami İdkah'ın imamıyla görüştü. Cami imamı Mehmet Cuma, sakal bırakmanın yasak olmadığını ve herhangi bir dini baskının bulunmadığını savundu. Ancak muhabir kendilerini bölgeye götüren resmi görevlilerden ayrıldıktan sonra ara sokaklarda gezerken, kapı önlerine ve duvarlara asılmış resmi duyuruların görüntülerini izleyicilerle paylaştı. Uyarılarda söylenenin aksine gençlerin sakal uzatmasının ve belirli dini ibadetlerin yasak olduğuna yönelik Çince ve Uygurca ifadeler dikkati çekti.
Haberde 2015 yılına ait arşiv görüntülerine ve muhabirin önceden bölgeye yaptığı seyahatlere dair izlenimlerine de yer verildi. Arşiv görüntülerinde önceden genç yaşlı yüzlerce insanın Kaşgar İdkah camisine girdiği dikkati çekerken, güncel videolarda az sayıda yaşlının camiye gittiği gözlendi.
Cami imamı Mehmet Cuma, cemaatin neden bu kadar azaldığının sorulması üzerine "Buraya önceden çok kişi geliyordu ama o zamanlar iş yoktu. Şimdi ise insanlar iş yerlerinde ve işleriyle meşgul. Yani onların gün içinde buraya gelip ibadet edecek zamanları yok." diyerek, cemaatin azalma gerekçesinin istihdam artışı olduğunu savundu.
Ayrıca bölgede bazı camilerin yıkıldığı yönündeki iddiaları incelemek için giden BBC ekibinin güzergahındaki yollar ise "tadilat nedeniyle" trafiğe kapatıldı.
Bölgenin eski ve yeni uydu görüntülerinin de kıyaslandığı haberde, birçok mahalle ve caminin artık yerinde olmadığı dikkati çekti.
- Çin’in Uygur bölgesindeki bazı camileri yıktığı iddiası
Çin, uluslararası kamuoyunda "toplama kampları" şeklinde adlandırılan yerlerin "mesleki eğitim merkezi" olduğunu ve buralarda tuttuğu kişileri "aşırıcı fikirlerden arındırarak topluma kazandırmayı" hedeflediğini iddia ediyor.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi. BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise Çin makamları geri çeviriyor.
Guardian gazetesi ve açık kaynak araştırma sitesi "Bellingcat"in geçen ay yayınladığı haberde, Çin'de Uygur Türklerine ait camilerin yıkıldığı iddiasıyla ilgili yeni verilere ulaşıldığı, uydu görüntüleri, bölge sakinleri ve haritalama araçlarıyla 100 cami veya türbe belirlenerek son durumlarının kontrol edildiği kaydedeilmişti.
Kubbe ve minare gibi belirleyici özelliğe sahip 91 yapıdan 31 cami ve 2 büyük türbenin, 2016-2018 yıllarında ciddi şekilde zarar gördüğü ifade edilen haberde, bunlardan 15 cami ve 2 türbenin çok büyük oranda veya tamamen yıkıldığı, diğer yapıların da kapıları, kubbeleri ve minarelerinin ciddi hasar gördüğü veya yıkıldığına dikkat çekilmişti.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Gıng Şuang, bu iddiaların ardından yaptığı açıklamada, "İlgili medyanın söylenti ve dedikodularla bilgi toplama konusunda daha az hevesli olmasını umuyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
Sözcü Gıng, Uygur bölgesinde onlarca dini mekanın yıkıldığı iddialarına ilişkin, "Neden bahsettiğinizi anlamıyorum. Çin, din ve inanç özgürlüğü politikalarını kanunlara göre yönetiyor." savunmasında bulunmuştu.
Kaynak: AA
Bölgedeki izlenimlerini aktaran BBC muhabiri, Kaşgar'daki en büyük cami İdkah'ın imamıyla görüştü. Cami imamı Mehmet Cuma, sakal bırakmanın yasak olmadığını ve herhangi bir dini baskının bulunmadığını savundu. Ancak muhabir kendilerini bölgeye götüren resmi görevlilerden ayrıldıktan sonra ara sokaklarda gezerken, kapı önlerine ve duvarlara asılmış resmi duyuruların görüntülerini izleyicilerle paylaştı. Uyarılarda söylenenin aksine gençlerin sakal uzatmasının ve belirli dini ibadetlerin yasak olduğuna yönelik Çince ve Uygurca ifadeler dikkati çekti.
Haberde 2015 yılına ait arşiv görüntülerine ve muhabirin önceden bölgeye yaptığı seyahatlere dair izlenimlerine de yer verildi. Arşiv görüntülerinde önceden genç yaşlı yüzlerce insanın Kaşgar İdkah camisine girdiği dikkati çekerken, güncel videolarda az sayıda yaşlının camiye gittiği gözlendi.
Cami imamı Mehmet Cuma, cemaatin neden bu kadar azaldığının sorulması üzerine "Buraya önceden çok kişi geliyordu ama o zamanlar iş yoktu. Şimdi ise insanlar iş yerlerinde ve işleriyle meşgul. Yani onların gün içinde buraya gelip ibadet edecek zamanları yok." diyerek, cemaatin azalma gerekçesinin istihdam artışı olduğunu savundu.
Ayrıca bölgede bazı camilerin yıkıldığı yönündeki iddiaları incelemek için giden BBC ekibinin güzergahındaki yollar ise "tadilat nedeniyle" trafiğe kapatıldı.
Bölgenin eski ve yeni uydu görüntülerinin de kıyaslandığı haberde, birçok mahalle ve caminin artık yerinde olmadığı dikkati çekti.
- Çin’in Uygur bölgesindeki bazı camileri yıktığı iddiası
Çin, uluslararası kamuoyunda "toplama kampları" şeklinde adlandırılan yerlerin "mesleki eğitim merkezi" olduğunu ve buralarda tuttuğu kişileri "aşırıcı fikirlerden arındırarak topluma kazandırmayı" hedeflediğini iddia ediyor.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi. BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise Çin makamları geri çeviriyor.
Guardian gazetesi ve açık kaynak araştırma sitesi "Bellingcat"in geçen ay yayınladığı haberde, Çin'de Uygur Türklerine ait camilerin yıkıldığı iddiasıyla ilgili yeni verilere ulaşıldığı, uydu görüntüleri, bölge sakinleri ve haritalama araçlarıyla 100 cami veya türbe belirlenerek son durumlarının kontrol edildiği kaydedeilmişti.
Kubbe ve minare gibi belirleyici özelliğe sahip 91 yapıdan 31 cami ve 2 büyük türbenin, 2016-2018 yıllarında ciddi şekilde zarar gördüğü ifade edilen haberde, bunlardan 15 cami ve 2 türbenin çok büyük oranda veya tamamen yıkıldığı, diğer yapıların da kapıları, kubbeleri ve minarelerinin ciddi hasar gördüğü veya yıkıldığına dikkat çekilmişti.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Gıng Şuang, bu iddiaların ardından yaptığı açıklamada, "İlgili medyanın söylenti ve dedikodularla bilgi toplama konusunda daha az hevesli olmasını umuyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
Sözcü Gıng, Uygur bölgesinde onlarca dini mekanın yıkıldığı iddialarına ilişkin, "Neden bahsettiğinizi anlamıyorum. Çin, din ve inanç özgürlüğü politikalarını kanunlara göre yönetiyor." savunmasında bulunmuştu.