G20 Küresel Şirketlerin 'Vergi Oyununa' Son Vermek İçin Anlaştı
Japonya’nın Fukuoka kentinde buluşan, G20 maliye bakanları ve merkez bankası temsilcilerinin katıldığı iki günlük toplantının ardından 14 maddelik bir sonuç bildirgesi yayımlandı G20 Maliye Bakanları Sonuç Bildirgesi'nden: “Dijitalleşmenin neden olduğu vergi sorunlarının ele alınmasına ilişkin son gelişmeleri memnuniyetle karşılıyor ve iki prensipli bir yaklaşımı olan bu iddialı programı destekliyoruz” “En önemlisi, küresel ticaret ihtilafları ve jeopolitik gerilimler arttı. Bu riskleri masaya yatırmaya devam edeceğiz ve bu konuda gereğinin yapılması için daha fazla adım atmaya hazırız”
BERLİN – G20 ülkelerinin maliye bakanları, Facebook, Google, Amazon ve diğer büyük teknoloji şirketlerinin para kazandıkları ülkelerde vergi yükümlülüklerini azaltmak için kullandıkları yasal boşlukları kapatmak için “küresel ortak kurallar” konusunda anlaşma sağladı.
G20 Dönem Başkanlığı'nı kasım ayı sonuna kadar yürütecek olan Japonya'nın Fukuoka kentinde buluşan G20 maliye bakanları ve merkez bankası temsilcilerinin katıldığı iki günlük toplantının ardından 14 maddelik bir sonuç bildirgesi yayımlandı.
Adil, sürdürülebilir ve modern bir uluslararası vergi sistemi için G20’de iş birliğine devam edileceğine işaret edilen bildirgede, büyümeyi teşvik edici vergi politikalarını geliştirmek için uluslararası iş birliğinin memnuniyetle karşılandığı aktarıldı.
Bildirgede, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) "küresel otomatik bilgi paylaşımı sistemi" ve çok uluslu şirketlerin, sınır ötesi işlemlerde vergi düzenlemelerini ihlal etmesinin önüne geçmeyi hedefleyen "Matrah Aşındırma ve Kar Kaydırma (MAKA-BEPS Base Erosion and Profit Shifting) Eylem Planı"nda yaptığı çalışmaların memnuniyetle karşılandığı belirtilerek, "2020’ye kadar ortak bir çözüme yönelik çabaların iki katına çıkarılacağına" işaret edildi.
G20 maliye bakanları sonuç bildirgesinde, “Dijitalleşmenin neden olduğu vergi sorunlarının ele alınmasına ilişkin son gelişmeleri memnuniyetle karşılıyor ve iki prensipli bir yaklaşımı olan bu iddialı programı destekliyoruz.” ifadesi kullanıldı.
Küresel ekonomik büyümede 2020’ye kadar bir toparlanmanın beklendiğine ve büyümeye yönelik risklerin aşağı yönlü olduğuna yer verilen bildirgede, “En önemlisi, küresel ticaret ihtilafları ve jeopolitik gerilimler arttı. Bu riskleri masaya yatırmaya devam edeceğiz ve bu konuda gereğinin yapılması için daha fazla adım atmaya hazırız.” ifadesine yer verildi.
- OECD, vergide 2012’den beri çalışıyor
G20 bildirgesinde, vergide yaşanan yasal boşlukları dolduracak düzenlemeler iki ana prensip üzerine kuruluyor. Birincisi, bir şirketin, şirket o ülkede ofisi bulundurmuyor olsa bile, ürün ve hizmet sağladığı bu ülkedeki vergilendirme hakkını bölüştürmek üzerine kurulu. Eğer şirketler, gelirlerini düşük vergilerin olduğu off-shore vergi cennetlerine kaydırırsa, ikinci prensip olarak, küresel ortak vergi uygulaması getirilecek.
Vergi gelirlerinde yıllık yaklaşık 500 milyar dolara varan kaybı önlemeyi hedefleyen MAKA Eylem Planı, uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde çok taraflı çözüm üretme mekanizması oluşturarak vergi mevzuatını tek bir çatı altında toplamayı öngörüyor. OECD, MAKA Eylem Planı üzerinde 2012 yılından beri çalışıyor.
Eylem planı kapsamında oluşturulacak yasal zeminle, çok uluslu şirketlerin karlarını, "vergi cennetlerine" kaydırmasının önüne geçilebileceği ve bu şirketlerin adil olarak vergi yükünü paylaşacağı belirtiliyor. Yasal zeminle birlikte, İrlanda gibi ülkelerin çok düşük kurumlar vergisi teşvikleriyle doğrudan yabancı yatırım çekmesi de zorlaşacak.
Kaynak: AA
G20 Dönem Başkanlığı'nı kasım ayı sonuna kadar yürütecek olan Japonya'nın Fukuoka kentinde buluşan G20 maliye bakanları ve merkez bankası temsilcilerinin katıldığı iki günlük toplantının ardından 14 maddelik bir sonuç bildirgesi yayımlandı.
Adil, sürdürülebilir ve modern bir uluslararası vergi sistemi için G20’de iş birliğine devam edileceğine işaret edilen bildirgede, büyümeyi teşvik edici vergi politikalarını geliştirmek için uluslararası iş birliğinin memnuniyetle karşılandığı aktarıldı.
Bildirgede, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) "küresel otomatik bilgi paylaşımı sistemi" ve çok uluslu şirketlerin, sınır ötesi işlemlerde vergi düzenlemelerini ihlal etmesinin önüne geçmeyi hedefleyen "Matrah Aşındırma ve Kar Kaydırma (MAKA-BEPS Base Erosion and Profit Shifting) Eylem Planı"nda yaptığı çalışmaların memnuniyetle karşılandığı belirtilerek, "2020’ye kadar ortak bir çözüme yönelik çabaların iki katına çıkarılacağına" işaret edildi.
G20 maliye bakanları sonuç bildirgesinde, “Dijitalleşmenin neden olduğu vergi sorunlarının ele alınmasına ilişkin son gelişmeleri memnuniyetle karşılıyor ve iki prensipli bir yaklaşımı olan bu iddialı programı destekliyoruz.” ifadesi kullanıldı.
Küresel ekonomik büyümede 2020’ye kadar bir toparlanmanın beklendiğine ve büyümeye yönelik risklerin aşağı yönlü olduğuna yer verilen bildirgede, “En önemlisi, küresel ticaret ihtilafları ve jeopolitik gerilimler arttı. Bu riskleri masaya yatırmaya devam edeceğiz ve bu konuda gereğinin yapılması için daha fazla adım atmaya hazırız.” ifadesine yer verildi.
- OECD, vergide 2012’den beri çalışıyor
G20 bildirgesinde, vergide yaşanan yasal boşlukları dolduracak düzenlemeler iki ana prensip üzerine kuruluyor. Birincisi, bir şirketin, şirket o ülkede ofisi bulundurmuyor olsa bile, ürün ve hizmet sağladığı bu ülkedeki vergilendirme hakkını bölüştürmek üzerine kurulu. Eğer şirketler, gelirlerini düşük vergilerin olduğu off-shore vergi cennetlerine kaydırırsa, ikinci prensip olarak, küresel ortak vergi uygulaması getirilecek.
Vergi gelirlerinde yıllık yaklaşık 500 milyar dolara varan kaybı önlemeyi hedefleyen MAKA Eylem Planı, uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde çok taraflı çözüm üretme mekanizması oluşturarak vergi mevzuatını tek bir çatı altında toplamayı öngörüyor. OECD, MAKA Eylem Planı üzerinde 2012 yılından beri çalışıyor.
Eylem planı kapsamında oluşturulacak yasal zeminle, çok uluslu şirketlerin karlarını, "vergi cennetlerine" kaydırmasının önüne geçilebileceği ve bu şirketlerin adil olarak vergi yükünü paylaşacağı belirtiliyor. Yasal zeminle birlikte, İrlanda gibi ülkelerin çok düşük kurumlar vergisi teşvikleriyle doğrudan yabancı yatırım çekmesi de zorlaşacak.