Sivas'ta 5 Asırlık Ramazan Geleneği
Sivas’ta Ramazan ayının gelmesi ile teravih namazlarından sonra Sivas evliyalarından Şemsettin Sivasi tarafından yazıldığı düşünülen Ya Hannan, Ya Mennan ilahisi okunuyor.
15. yüzyılda Sivas’ta yaşamış Sivas evliyalarından Şemsettin Sivasi tarafından yazıldığı düşünülen ilahi bu yıl da Ramazan’ın ilk teravih namazından sonra tüm camilerde yankılandı. İlahi ramazan ayının ilk 15 günü “Merhaba, Merhaba, şehr-i Ramazan Merhaba” şeklinde başlarken son 15 günüde ise gün “Merhaba, Merhaba, şehr-i Ramazan Merhaba” şeklinde okunuyor.
500 yıllık bir geçmişi var
Sivas’ta asırlardır süre gelen bu gelenekle ilgili açıklama yapan Sivas Vakıflar Bölge Müdürü Cemal Karaca, ilahinin 500 yıllık bir geçmişi olduğunu ifade ederek, " Ramazan ilahisi diye bilinen, Ramazan münacatı diye bilinen, yakarış diye bilinen Sivas halkının genelde dededen oğula intikal eden 500 yıllık bir serencamı olan geçmişi olan bir münacattır. Bu öğretilmez bu alınıp ders çalışılmaz. Bu kulaktan kulağa olduğu için şimdi mescitlerimizde, camilerimizde yavrularımız çocuklarımız arkadan gelirler ve babalarının dedelerinin bu söylediğine adeta bir musiki namesi ile katılırlar. Böylece kulaktan kulağa intikal eden bu sadece intikal etmesi değildir, bakın bu bir aşkın eseridir. Bu muhabbetin eseridir, bu bir samimiyetin eseridir. O samimiyet olmasa o aşk olmasa bugüne kadar gelmezdi. Süleyman Çelebi’nin mevlidi de aynıdır. Onlarca yüzlerce mevlit vardır ama onlarca okunan Süleyman Çelebi’nin mevlididir. Türkiye’de birkaç yerde söylendiği zira şu manada söylenir, lokal manada söylenir. Maraş’ın bir yerinde duyduk, Elbistan tarafında dediler, o da buradan beslenme. Bakıyoruz ki buraya gelen burada manidar olan, Şems hazretlerine ihvan olan kardeşlerimizin burada öğrenip memleketlerinde onlar da onu yaymışlar. Sivas’ta bütün camilerde eğer bu ilahi münacat söylenmezse o camide teravihin olup olmadığı tartışılır. Artık teravihi ile iç içe geçmiş durumdadır, şu andaki bu münacat" dedi.
Kaynak: İHA
500 yıllık bir geçmişi var
Sivas’ta asırlardır süre gelen bu gelenekle ilgili açıklama yapan Sivas Vakıflar Bölge Müdürü Cemal Karaca, ilahinin 500 yıllık bir geçmişi olduğunu ifade ederek, " Ramazan ilahisi diye bilinen, Ramazan münacatı diye bilinen, yakarış diye bilinen Sivas halkının genelde dededen oğula intikal eden 500 yıllık bir serencamı olan geçmişi olan bir münacattır. Bu öğretilmez bu alınıp ders çalışılmaz. Bu kulaktan kulağa olduğu için şimdi mescitlerimizde, camilerimizde yavrularımız çocuklarımız arkadan gelirler ve babalarının dedelerinin bu söylediğine adeta bir musiki namesi ile katılırlar. Böylece kulaktan kulağa intikal eden bu sadece intikal etmesi değildir, bakın bu bir aşkın eseridir. Bu muhabbetin eseridir, bu bir samimiyetin eseridir. O samimiyet olmasa o aşk olmasa bugüne kadar gelmezdi. Süleyman Çelebi’nin mevlidi de aynıdır. Onlarca yüzlerce mevlit vardır ama onlarca okunan Süleyman Çelebi’nin mevlididir. Türkiye’de birkaç yerde söylendiği zira şu manada söylenir, lokal manada söylenir. Maraş’ın bir yerinde duyduk, Elbistan tarafında dediler, o da buradan beslenme. Bakıyoruz ki buraya gelen burada manidar olan, Şems hazretlerine ihvan olan kardeşlerimizin burada öğrenip memleketlerinde onlar da onu yaymışlar. Sivas’ta bütün camilerde eğer bu ilahi münacat söylenmezse o camide teravihin olup olmadığı tartışılır. Artık teravihi ile iç içe geçmiş durumdadır, şu andaki bu münacat" dedi.