Hacettepe Üniversitesi'nden 'Aşı' Uyarısı

Hacettepe Üniversitesi Aşı Enstitüsü: 'Son zamanlarda ülkemizde çocuklarına aşı yaptırmayan ailelerin sayısı tehlikeli bir şekilde artmaktadır. Bu artış devam ettiği takdirde önümüzdeki yıllarda büyük salgınlar kaçınılmaz olacaktır' 'Ülkemizde doğan, yaşayan her bir çocuğun, sakat bırakabilecek, ölümcül olabilecek hastalıklardan korunması için Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz uygulanan aşıları olması gerekmektedir'

Türkiye'de doğan ve yaşayan her çocuğun, sakat bırakabilecek ve ölümcül olabilecek hastalıklardan korunmak için Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz uygulanan aşıları olması gerektiği uyarısı yapıldı.

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Aşı Enstitüsü'nden 24-30 Nisan 2019 Aşı Haftası dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, çocuklarına aşı yaptırmayan aile sayısının son zamanlarda tehlikeli bir şekilde artığı, bu artışın devam etmesi halinde önümüzdeki yıllarda büyük salgınların kaçınılmaz olacağı ifade edildi.

Aşılamanın hem bebek hem çocuk hem de yetişkinlerde görülebilen sakatlık ve ölüme yol açabilen çok sayıda bulaşıcı hastalıktan korunmak için en güvenli, en etkili ve en maliyet etkili yöntem olduğu ifade edilen açıklamada, Türkiye'de 1980'den bu yana uygulanan genişletilmiş bağışıklama programı kapsamında 13 bulaşıcı hastalığa karşı aşı yapıldığı anımsatıldı.

Toplumda aşılama oranlarının azalmasıyla kızamık dahil diğer bulaşıcı hastalıkların, aşılanmamış kişilerde hastalık yaparak özellikle aşılanmamış bebeklere ve çocuklara bulaşabildiği, salgınların söz konusu olabildiği uyarısı dile getirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Salgın, bir bulaşıcı hastalığın bir toplumda beklenenden çok daha fazla sıklıkta ve yaygın olarak görülmeye başlaması olarak bilinir. Ülkemizin ulusal aşılama programına göre 1970 yılından beri uygulanan kızamık aşısı 2006 yılından itibaren kızamık-kabakulak-kızamıkçık aşısı şeklinde 12 aylık olan tüm bebeklere ve ilkokul 1. sınıftaki çocuklara uygulanmaktadır. Bu aşılar 1960'lardan beri tüm dünyada uygulanmaktadır; etkili ve güvenli oldukları bilinmektedir. Bu aşıların toplumda otizme veya kısırlığa yol açmadığı da birçok araştırma ile gösterilmiştir. Ülkemizde çocuklara verem, difteri, boğmaca, tetanoz, sarılık (hepatit A ve hepatit B), menenjit, çocuk felci aşıları yapılmaktadır. Aşılama programı sayesinde bu hastalıklar artık ya hiç görülmemekte ya da çok nadir görülmektedir."

Açıklamada, aşılanmamış çocuk sayısı arttıkça, uzun süredir yaygın aşılanma nedeniyle nadir görülen özellikle kızamık, kızamıkçık, difteri (kuşpalazı), tetanoz gibi ölümcül hastalıkların tekrar hastalık yaparak yayılma fırsatı bulacağı belirtildi.

"Nitekim, ülkemizde 2015 ve 2016 yıllarında yüzde 98'lere varan aşılama oranlarının 2017 yılında yüzde 95-96'lara düşmesi sonucunda, 2018 yılından bu yana kızamık vakalarında belirgin bir artış gözlenmiştir." ifadelerine yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"2016 yılında 9 kızamık vakası görülürken, bu sayı aşılama oranlarındaki hafif azalmayla giderek artmış ve 2017 yılında 69, 2018 yılında ise 510 kızamık vakası görülmüştür. Bu vakaların büyük çoğunluğu beş yaşından küçük aşısız bebek ve çocuklardır. Son zamanlarda ülkemizde çocuklarına aşı yaptırmayan ailelerin sayısı tehlikeli bir şekilde artmaktadır. Bu artış devam ettiği takdirde önümüzdeki yıllarda büyük salgınlar kaçınılmaz olacaktır.

Bütün bunlar göz önüne alındığında, ülkemizde doğan, yaşayan her bir çocuğun, sakat bırakabilecek, ölümcül olabilecek hastalıklardan korunması için Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz uygulanan aşıları olması gerekmektedir. Anne-babaların da bu hastalıkların yayılmasını ve salgınların oluşmasını önlenmek adına, hem çocuklarına hem de topluma karşı sorumluluklarının bilinciyle, çocuklarının hakkı olan tüm aşıları düzenli bir şekilde yaptırmaları çok önemlidir ve gereklidir. Bilinmelidir ki, herhangi bir bulaşıcı hastalık salgınında, ilk etkilenecek ve hastalanacak olanlar daha önce aşılanmamış çocuklar ve bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler olacaktır."
Kaynak: AA