Engel Tanımayanlar Sahnenin Tozunu Attırıyor
Zonguldak'ta zeka geriliği olan kardeşinin sosyal ortamlarda yer alma isteğinden yola çıkan tiyatro eğitmeni Nuray Dibek'in engelli bireylerin de katılımıyla oluşturduğu 15 kişilik tiyatro topluluğu, performansıyla beğeni topluyor Tiyatro eğitmeni Nuray Dibek: 'Kardeşim sayesinde çıktığım bu yolda birçok engelli arkadaşımın sosyal ortamı oldu. Umarım bu yolda ilerleriz, onların bu alanda meslek sahibi olmalarını sağlarız'
GÖKHAN YILMAZ - Zonguldak'ın Kilimli ilçesinde yaşayan tiyatro eğitmeni Nuray Dibek'in zeka geriliği olan kardeşinin sosyal ortamlarda yer alması amacıyla engelli bireylerin de katılımıyla oluşturduğu 15 kişilik tiyatro topluluğu, performansıyla göz dolduruyor.
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü'nde eğitim gördüğü sırada görme engelliler için tiyatro oyunu hazırlayan, daha sonra "engelliler üzerinde uygulamalı tiyatronun işlevselliği" konulu teziyle mezun olan Nuray Dibek (39), bir süre İstanbul'daki rehabilitasyon merkezlerinde bulunan engelliler için oyunlar hazırlayıp sahneledi.
Daha sonra memleketine dönen ve aynı çalışmaları kardeşi Mehmet Dibek (36) için hayata geçirmeye karar veren Dibek, Kilimli Halk Eğitim Merkezi'nde engelliler için tiyatro kursu açılmasını talep etti.
Engelli bireylerin ailelerinden bağımsız zaman geçirebilecekleri ve sosyalleşecekleri kursa katılım sağlamak için Kilimli Engelli Derneği ile iletişime geçen Dibek, özellikle sosyal hayattan uzak duran engellilerin de katılımıyla tiyatro topluluğu oluşturdu.
Dibek, 3 yıllık çalışma sonucu hazırladıkları "Pandomim Gösterisi", "Zoraki Tabip" ve "Safinaz'ın İzdivacı" adlı oyunları, Zonguldak'ın yanı sıra Ankara ve Bartın'da sahneleme imkanı buldu.
Şimdilerde ekibiyle yeni oyunun hazırlıklarını sürdüren Dibek, "Onlar sadece hevesli değil, artık deneyimliler de" dediği engelli bireylerin kendi kazançlarını tiyatro sayesinde sağlamalarının hayalini kuruyor.
- "Profesyonel tiyatro edebiyle çalışıyoruz"
Nuray Dibek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aldığı tiyatro eğitimini fırsata çevirmeye çalıştığını belirterek, üniversitedeki hocaları sayesinde öğrencilik yıllarında engellilere yönelik oyunlar hazırladığını söyledi.
Birçok engellinin sosyalleşmesini, ailelerinden bağımsız kendi ortamlarının olmasını sağladıklarını ifade eden Dibek, "Profesyonel tiyatro edebiyle çalışıyoruz. Her şey ciddi bir şekilde ilerliyor. Oyunun genel taslağı duruyor ama diğer tiyatrolardan farklı olarak engellilerin durumlarına göre yazıyor ve yazılmış bir oyunu uyarlıyoruz." diye konuştu.
Dibek, ilk başta tiyatro topluluğuna katılan engelli bireylerin, "yapamayız" düşüncesiyle hareket ettiğini, zamanla başarılı olup sadece engellilere değil, herkese örnek olduklarını kaydetti.
Tiyatronun engellilerin seslerini duyurmak ve sorunlarına dikkati çekmek için önemli bir araç olduğunu vurgulayan Nuray Dibek, şöyle devam etti:
"Zonguldak'ın yanı sıra Ankara ve Bartın'da da oyunlarımızı sahneleme imkanı bulduk. Ayakta alkışlandılar ve gelen tepkiler, 'Ön yargılarımızı sildiniz.' şeklindeydi. Maalesef 'engelli tiyatrosu' deyince, işlevsiz, içeriği boşaltılmış, daha basit, sanatsal içeriği olmayan oyunlar hayal edilmiş. Tiyatroseverler, çok çalışıldığını, oyunlarda sanatsal yön ve emek olduğunu, sahnede ve sanatta engelli-engelsiz ayrımının olmadığını gördüğünde bizi ayakta alkışladılar ve teşekkür ettiler. Bu da bizim için onur verici."
- "Evlerine alın teriyle maaş getirmelerini hayal ediyorum"
Dibek, engellilerin belediyeler veya devlet tiyatrosu bünyesinde tiyatroculuk yapmasını arzu ettiğini anlatarak, "Onlar sadece hevesli değiller, artık deneyimliler de. Bu deneyimlerinin değerlendirilmesini istiyorum. Başka bir işte çalışamıyorlar. Tiyatro yapabiliyorlarsa buradan gelir sağlayabilirler. Engelli maaşıyla değil de evlerine alın teriyle maaş getirmelerini hayal ediyorum." diye konuştu.
Kardeşinin öğrendiği, ürettiği ve eğlendiği bir ortamda bulunmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Dibek, "Kardeşim sayesinde çıktığım bu yolda birçok engelli arkadaşımın sosyal ortamı oldu. Okuldan mezun olan zihinsel engelli çocuklarımız var, liseden sonra eğitim hayatları bitiyor. Onların aileleri benim yaşadığım kaygıları yaşıyordu. 'Ne yapacağız? Okul bitti, gidecekleri sosyal bir ortam yok.' diyorlardı. Onlar da çok rahat bir şekilde çocuklarını buraya teslim ediyor. Umarım bu yolda ilerleriz, onların bu alanda meslek sahibi olmalarını sağlarız. Engelli-engelsiz ayrımı olmaksızın aynı sahnede var olmak ve çevremize örnek olmak hoşumuza gidiyor. Herkesin hayatına dokunabildiğimizi görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Mehmet Dibek de yeni oyunlarda sahne aldığını, arkadaşlar edindiğini ve tiyatroda olmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti.
Kaynak: AA
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü'nde eğitim gördüğü sırada görme engelliler için tiyatro oyunu hazırlayan, daha sonra "engelliler üzerinde uygulamalı tiyatronun işlevselliği" konulu teziyle mezun olan Nuray Dibek (39), bir süre İstanbul'daki rehabilitasyon merkezlerinde bulunan engelliler için oyunlar hazırlayıp sahneledi.
Daha sonra memleketine dönen ve aynı çalışmaları kardeşi Mehmet Dibek (36) için hayata geçirmeye karar veren Dibek, Kilimli Halk Eğitim Merkezi'nde engelliler için tiyatro kursu açılmasını talep etti.
Engelli bireylerin ailelerinden bağımsız zaman geçirebilecekleri ve sosyalleşecekleri kursa katılım sağlamak için Kilimli Engelli Derneği ile iletişime geçen Dibek, özellikle sosyal hayattan uzak duran engellilerin de katılımıyla tiyatro topluluğu oluşturdu.
Dibek, 3 yıllık çalışma sonucu hazırladıkları "Pandomim Gösterisi", "Zoraki Tabip" ve "Safinaz'ın İzdivacı" adlı oyunları, Zonguldak'ın yanı sıra Ankara ve Bartın'da sahneleme imkanı buldu.
Şimdilerde ekibiyle yeni oyunun hazırlıklarını sürdüren Dibek, "Onlar sadece hevesli değil, artık deneyimliler de" dediği engelli bireylerin kendi kazançlarını tiyatro sayesinde sağlamalarının hayalini kuruyor.
- "Profesyonel tiyatro edebiyle çalışıyoruz"
Nuray Dibek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aldığı tiyatro eğitimini fırsata çevirmeye çalıştığını belirterek, üniversitedeki hocaları sayesinde öğrencilik yıllarında engellilere yönelik oyunlar hazırladığını söyledi.
Birçok engellinin sosyalleşmesini, ailelerinden bağımsız kendi ortamlarının olmasını sağladıklarını ifade eden Dibek, "Profesyonel tiyatro edebiyle çalışıyoruz. Her şey ciddi bir şekilde ilerliyor. Oyunun genel taslağı duruyor ama diğer tiyatrolardan farklı olarak engellilerin durumlarına göre yazıyor ve yazılmış bir oyunu uyarlıyoruz." diye konuştu.
Dibek, ilk başta tiyatro topluluğuna katılan engelli bireylerin, "yapamayız" düşüncesiyle hareket ettiğini, zamanla başarılı olup sadece engellilere değil, herkese örnek olduklarını kaydetti.
Tiyatronun engellilerin seslerini duyurmak ve sorunlarına dikkati çekmek için önemli bir araç olduğunu vurgulayan Nuray Dibek, şöyle devam etti:
"Zonguldak'ın yanı sıra Ankara ve Bartın'da da oyunlarımızı sahneleme imkanı bulduk. Ayakta alkışlandılar ve gelen tepkiler, 'Ön yargılarımızı sildiniz.' şeklindeydi. Maalesef 'engelli tiyatrosu' deyince, işlevsiz, içeriği boşaltılmış, daha basit, sanatsal içeriği olmayan oyunlar hayal edilmiş. Tiyatroseverler, çok çalışıldığını, oyunlarda sanatsal yön ve emek olduğunu, sahnede ve sanatta engelli-engelsiz ayrımının olmadığını gördüğünde bizi ayakta alkışladılar ve teşekkür ettiler. Bu da bizim için onur verici."
- "Evlerine alın teriyle maaş getirmelerini hayal ediyorum"
Dibek, engellilerin belediyeler veya devlet tiyatrosu bünyesinde tiyatroculuk yapmasını arzu ettiğini anlatarak, "Onlar sadece hevesli değiller, artık deneyimliler de. Bu deneyimlerinin değerlendirilmesini istiyorum. Başka bir işte çalışamıyorlar. Tiyatro yapabiliyorlarsa buradan gelir sağlayabilirler. Engelli maaşıyla değil de evlerine alın teriyle maaş getirmelerini hayal ediyorum." diye konuştu.
Kardeşinin öğrendiği, ürettiği ve eğlendiği bir ortamda bulunmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Dibek, "Kardeşim sayesinde çıktığım bu yolda birçok engelli arkadaşımın sosyal ortamı oldu. Okuldan mezun olan zihinsel engelli çocuklarımız var, liseden sonra eğitim hayatları bitiyor. Onların aileleri benim yaşadığım kaygıları yaşıyordu. 'Ne yapacağız? Okul bitti, gidecekleri sosyal bir ortam yok.' diyorlardı. Onlar da çok rahat bir şekilde çocuklarını buraya teslim ediyor. Umarım bu yolda ilerleriz, onların bu alanda meslek sahibi olmalarını sağlarız. Engelli-engelsiz ayrımı olmaksızın aynı sahnede var olmak ve çevremize örnek olmak hoşumuza gidiyor. Herkesin hayatına dokunabildiğimizi görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Mehmet Dibek de yeni oyunlarda sahne aldığını, arkadaşlar edindiğini ve tiyatroda olmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti.