(Özel) Yaban Kedisi Bursa'da Görüntülendi
Bursalı Doğa Fotoğrafçısı Alper Tüydeş, Uluabat Gölü sazlıklarında evcil kedilerin atası olarak bilinen yaban kedisini fotoğraflamayı başardı. Daha önce Karacabey Longozunda bu türü çektiğini belirten Tüydeş, "Hala doğada kalmış olmaları şans. Yaradılışlarından gelen sessizliği onu adeta görünmez kılıyor’’ diyerek sevincini dile getirdi.
Karacabey Belediyesi personeli olan ve aynı zamanda çektiği yaban hayatına dair fotoğraflarla adından söz ettiren Alper Tüydeş, daha önce longozda çektiği yaban kedisini bu kez Uluabat’ta fotoğrafladı. Yaban kedileri nesli tehlike altında olmasa da giderek azalan yaşam alanlarıyla risk altındaki türlerden. Sazlık, çalılık ve ormanlık alanlarda yaşayan yaban kedileri genellikle gece aktif oldukları için arazide insanlara çok nadir denk geliyor.
Tüydeş, Uluabat Gölü’nün bölgedeki canlı yoğunluğuna büyük katkı sağladığını belirterek, "Doğada hala böyle canlıları görüyor olabilmek güzel. Çünkü yuvalanacak alanlarını anız yangınları ile veya tarla açmak uğruna yok ediyoruz. Fare gibi zararlı kemirgenlerle yapılan mücadelelerde kullanılan zehirler doğrudan veya dolaylı yönden bu canlıları da etkiliyor. Tüm bu insan etkenlerine rağmen onları hala sağlıklı bir şekilde görebilmek içimizi ısıtıyor. İnsanların yaşadıkları çevrede bu canlıların da olduğunu bilmesi gerekiyor. Kuruyan ağaçlar, sazlıklar ve bataklıklar bizler için gereksiz görünse de, doğa için hepsi önemli bir beslenme ve barınma alanı. Çevremize bu tarz tahribatlar verirken bunları da düşünmek gerek" dedi.
Türkiye doğasında kedigillerden karakulak, vaşak, saz kedisi ve yaban kedisi olmak üzere 4 tür yer alıyor. İçlerinde en yaygın olanı ise yaban kedileridir. Ancak tüm bu canlılar gece aktif oldukları için kolay kolay insanlar tarafından görülmezler. Öyle ki kırsal mahallelerde yıllardır çiftçilik yapanlar bile bu canlılara denk gelemebiliyor. Çiftçi dostu olan yaban kedileri, tarla fareleri gibi mahsullere zarar veren canlıları avlarlar. Ancak ne yazık ki yanlış tarım politikaları, anız ve saz yangınları bu ile bu türe en çok zararı verenler yine çiftçiler oluyor.
Kaynak: İHA
Tüydeş, Uluabat Gölü’nün bölgedeki canlı yoğunluğuna büyük katkı sağladığını belirterek, "Doğada hala böyle canlıları görüyor olabilmek güzel. Çünkü yuvalanacak alanlarını anız yangınları ile veya tarla açmak uğruna yok ediyoruz. Fare gibi zararlı kemirgenlerle yapılan mücadelelerde kullanılan zehirler doğrudan veya dolaylı yönden bu canlıları da etkiliyor. Tüm bu insan etkenlerine rağmen onları hala sağlıklı bir şekilde görebilmek içimizi ısıtıyor. İnsanların yaşadıkları çevrede bu canlıların da olduğunu bilmesi gerekiyor. Kuruyan ağaçlar, sazlıklar ve bataklıklar bizler için gereksiz görünse de, doğa için hepsi önemli bir beslenme ve barınma alanı. Çevremize bu tarz tahribatlar verirken bunları da düşünmek gerek" dedi.
Türkiye doğasında kedigillerden karakulak, vaşak, saz kedisi ve yaban kedisi olmak üzere 4 tür yer alıyor. İçlerinde en yaygın olanı ise yaban kedileridir. Ancak tüm bu canlılar gece aktif oldukları için kolay kolay insanlar tarafından görülmezler. Öyle ki kırsal mahallelerde yıllardır çiftçilik yapanlar bile bu canlılara denk gelemebiliyor. Çiftçi dostu olan yaban kedileri, tarla fareleri gibi mahsullere zarar veren canlıları avlarlar. Ancak ne yazık ki yanlış tarım politikaları, anız ve saz yangınları bu ile bu türe en çok zararı verenler yine çiftçiler oluyor.