'Cumhur İttifakı 15 Temmuz Gecesi Sokakta Kurulmuştur'
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank: 'Cumhur İttifakı, Türkiye'nin açık bir işgal girişimiyle karşılaştığı 15 Temmuz gecesi, sokakta kurulmuş bir ittifaktır. Türkiye'nin varlığını, bağımsızlığını, birliğin, bütünlüğünü savunan bir ittifaktır'
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Cumhur İttifakı'nın Türkiye'nin açık bir işgal girişimiyle karşılaştığı 15 Temmuz gecesi sokakta kurulmuş bir ittifak olduğunu belirterek, "Türkiye'nin varlığını, bağımsızlığını, birliğini, bütünlüğünü savunan bir ittifaktır." dedi.
Hak-İş Konfederasyonu tarafından Aydın Kültür Merkezi'nde düzenlenen temsilciler toplantısına katılan Bakan Varank, alın teri dökerek helal rızık mücadelesi yürüten tüm işçi ve emekçilere şükranlarını sundu.
Türkiye'nin büyümesi ve milletin refahının yükseltilmesi mücadelesini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde emekçilerle birlikte sürdürdüklerini aktaran Varank, Hak-İş'in 43 yıldır yaptığı işlerle Türkiye'nin en güçlü sendikal mücadelesini veren konfederasyonların başında geldiğini belirtti.
Varank, Hak-İş'in emek mücadelesinde en ön safta yer aldığını aktararak "Biz şuna inanıyoruz, örgütlü toplum güçlü toplumdur. Emeği kutsal gören bir inanışın mensupları olarak, hak mücadelesini de kutsal görüyoruz. O yüzden biz Hak-İş başta olmak üzere Türkiye'de sendikal çalışmaların güçlenmesinden gurur duyuyoruz. Hamdolsun, sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye'de örgütlenmenin önünü açan, darbe yasalarını rafa kaldırıp sendikacılığı güçlendiren yine bizler olduk." dedi.
"Her daim işçimizin, emekçimizin yanında yer aldık." diyen Varank, şöyle devam etti:
"Onların şartlarını iyileştirmenin, haklarını korumanın gayreti içinde olduk. 17 yılda Türkiye'yi 3 buçuk kat büyütürken, bu büyümeden emekçilerimizin de hak ettiği payı almaları için hassasiyet gözettik. Hak-İş'in kıymetli mensupları, bizim bu duruşumuzu gayet iyi bilir. İşte geçtiğimiz sene, çalışma hayatında Türkiye tarihinin en geniş kapsamlı reformunu yine biz gerçekleştirdik. Bir milyona yakın emekçimizi, taşeron sisteminden kurtardık, kamu şemsiyesi altına aldık. Yıllarca işçinin emekçinin yanında olduklarını söyleyen sözüm ona halkçı parti, daha kendi belediyelerindeki işçilere haklarını veremezken, biz slogan değil iş ürettik ve taşeron işçisi kardeşlerimizin haklarını onlara teslim ettik hamdolsun. Bunun da mimari, bu cesur ve tarihi adımın da sahibi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır."
Bu mücadeleyi sürdüren Hak-İş'in bu tarihi adımın en önemli paydaşı olduğunu aktaran Varank, yapıcı katkılarından dolayı Hak-İş Konfederasyonuna teşekkür etti.
Varank, sadece kendi isteklerini dillendiren, toplumun sorunlarına sağır kalan sendikal anlayışını reddettiklerini aktararak, Hak-İş'in emek mücadelesini verirken Türkiye'nin sorunları için de söz söyleyen elini taşın altına koyan bir duruş sergilediğini ifade etti.
Hak-İş'in Türkiye'nin beka mücadelesinde de ön safta yer aldığını belirten Varank, şunları kaydetti:
"Bugün gelinen noktada, Hak-İş'in Cumhur İttifakı'na verdiği desteği ben çok anlamlı ve tarihi bir destek olarak görüyorum. Cumhur İttifakı, Türkiye'nin açık bir işgal girişimiyle karşılaştığı 15 Temmuz gecesi, sokakta kurulmuş bir ittifaktır. Türkiye'nin varlığını, bağımsızlığını, birliğin, bütünlüğünü savunan bir ittifaktır. Cumhur İttifakı, Türkiye'ye kurulan tuzağı görüp, Türkiye için 'gün birlik olma günüdür' deyip 'bir beraber olanların ittifakıdır. İşte 31 Mart'ta da Cumhur İttifakı olarak birlikteliğimizi gösteriyoruz."
Bakan Varank, şunları söyledi:
"31 Mart'ı sadece bir yerel seçim olarak görmediğimizi, bunun beka mücadelemiz yolunda bir viraj olduğunu her yerde ifade ediyoruz. Bu gerçeği söylememiz tabi bazılarını rahatsız ediyor. Eğer CHP Türkiye'ye yönelik saldırılarda yerli ve milli tavır takınsaydı beka meselemiz olmazdı. Eğer Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbesine kontrollü darbe demeseydi, tiyatro söylemlerine alkış tutmasaydı beka meselemiz olmazdı. Eğer Kandil'den talimatlarla yönetilen HDP ile CHP kol kola girmeseydi, bu gizli ve kirli ittifaka İYİ Parti üzerinden milliyetçi kardeşlerimizi de sürüklemek istemeselerdi beka meselemiz olmazdı. Türkiye'ye yönelik saldırıların istisnasız hepsinde alkış tutan bir ana muhalefet olmasa beka meselemiz elbette olmaz, 31 Mart yerel seçimleri de sadece yerel seçimler olarak kalırdı. Ama maalesef durum öyle değil. 31 Mart'ta sözüm ona en ufak bir zayıflık emaresini fırsata çevirip Türkiye'ye saldırmak için pusuda bekleyenleri bizlerde sizlerde çok iyi biliyoruz. Tuzağı da görüyoruz, oyunu da görüyoruz. Ama Allah'ın izniyle, sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Cumhur İttifakı olarak 31 Mart'ta tüm tuzakları tüm oyunları bir kez daha bozacağız."
- "2014'te söz verdiği 133 projenin sadece 13'ünü hayata geçirebilmiş"
Bakan Varank, Türkiye'yi her alanda bağımsız ve güçlü kılmanın mücadelesini verirken Aydın'ın da hak ettiği hizmetleri alması için gayret ettiklerini belirtti.
Kentin milli gelirinin AK Parti hükümeti döneminde 13 kat arttığının altını çizen Varank, bakanlığı tarafından bugüne kadar 800 firmaya yatırım teşviki verdiklerini söyledi.
Varank, Aydın'ın çevre iller tarafından hep gıptayla bakılan bir şehir olduğunu aktararak, şunları kaydetti:
"Ama maalesef son dönemde Aydın, yerel yönetimdeki başarısızlıklar sonucu geri planda kaldı. Aydın'ı 2 dönemdir yöneten bir belediye başkanı var. Özlem hanımın karnesini hem belediye başkan adayımız Mustafa bey hem vekillerimiz çokça dile getiriyorlar. Aydın'da 2014'te söz verdiği 133 projenin sadece 13'ünü hayata geçirebilmiş bir büyükşehir belediye başkanı var. Buraya gelmeden önce bir konuşmasını izledim. Yapamadığımız hizmet varsa engellenmiştir diyor. Şimdi, Özlem hanım beni iyi tanır. Danışmanlık görevimde Özlem hanımın bize iletip de ilgilenmediğimiz hiçbir talebi olmamıştır. Sanırım bunu Özlem hanım da inkar etmeyecektir, bana defalarca teşekkür etti. Biz mesele Türkiye'nin kazancı, Aydın'ın kazancı, milletimize hizmet olunca, partisine görüşüne bakmaksızın herkese yardımcı oluyoruz. Hizmette parti sorulmaz. Ha onu soranları da biliyorsunuz. İşte Hatay'ın belediye başkanının 'oy yoksa yol da yok 'diyerek nasıl milleti azarladığını dalga geçtiğini sizler de izlemişsinizdir. Mustafa Savaş beyefendi su konusundan bahsetti, İstanbul'da CHP'nin bir belediye başkan adayı var o da televizyonlara çıkıp diyor ki 'İstanbul'da suyu ucuzlatacağız.' Fakat İstanbul Büyükşehir Belediyesi ocak ayında suda indirim yapmak için belediye meclisini topladığında bu büyükşehir belediye başkan adayı ve bütün meclis üyeleri olumsuz oy kullandılar. Böyle bir garabetle karşı karşıyayız."
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun bakanların kente gelmesinden rahatsızlık duyduğunu ifade eden Varank, kenti önemsedikleri için geldiklerini, Aydın'ın potansiyeline inandıklarını, bakanların gelmesinin, bu şehre yapılacak yatırımların, hizmetlerin konuşulmasından bir belediye başkanının rahatsız olmaması gerektiğini aktardı.
Cumhur İttifakı ile kentte güçlü bir birliktelik sergilediklerini ifade eden Varank, tarihi bir zaferle kentin kayıp yıllarını hızlıca telafi edeceklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Hak-İş Konfederasyonu tarafından Aydın Kültür Merkezi'nde düzenlenen temsilciler toplantısına katılan Bakan Varank, alın teri dökerek helal rızık mücadelesi yürüten tüm işçi ve emekçilere şükranlarını sundu.
Türkiye'nin büyümesi ve milletin refahının yükseltilmesi mücadelesini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde emekçilerle birlikte sürdürdüklerini aktaran Varank, Hak-İş'in 43 yıldır yaptığı işlerle Türkiye'nin en güçlü sendikal mücadelesini veren konfederasyonların başında geldiğini belirtti.
Varank, Hak-İş'in emek mücadelesinde en ön safta yer aldığını aktararak "Biz şuna inanıyoruz, örgütlü toplum güçlü toplumdur. Emeği kutsal gören bir inanışın mensupları olarak, hak mücadelesini de kutsal görüyoruz. O yüzden biz Hak-İş başta olmak üzere Türkiye'de sendikal çalışmaların güçlenmesinden gurur duyuyoruz. Hamdolsun, sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye'de örgütlenmenin önünü açan, darbe yasalarını rafa kaldırıp sendikacılığı güçlendiren yine bizler olduk." dedi.
"Her daim işçimizin, emekçimizin yanında yer aldık." diyen Varank, şöyle devam etti:
"Onların şartlarını iyileştirmenin, haklarını korumanın gayreti içinde olduk. 17 yılda Türkiye'yi 3 buçuk kat büyütürken, bu büyümeden emekçilerimizin de hak ettiği payı almaları için hassasiyet gözettik. Hak-İş'in kıymetli mensupları, bizim bu duruşumuzu gayet iyi bilir. İşte geçtiğimiz sene, çalışma hayatında Türkiye tarihinin en geniş kapsamlı reformunu yine biz gerçekleştirdik. Bir milyona yakın emekçimizi, taşeron sisteminden kurtardık, kamu şemsiyesi altına aldık. Yıllarca işçinin emekçinin yanında olduklarını söyleyen sözüm ona halkçı parti, daha kendi belediyelerindeki işçilere haklarını veremezken, biz slogan değil iş ürettik ve taşeron işçisi kardeşlerimizin haklarını onlara teslim ettik hamdolsun. Bunun da mimari, bu cesur ve tarihi adımın da sahibi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır."
Bu mücadeleyi sürdüren Hak-İş'in bu tarihi adımın en önemli paydaşı olduğunu aktaran Varank, yapıcı katkılarından dolayı Hak-İş Konfederasyonuna teşekkür etti.
Varank, sadece kendi isteklerini dillendiren, toplumun sorunlarına sağır kalan sendikal anlayışını reddettiklerini aktararak, Hak-İş'in emek mücadelesini verirken Türkiye'nin sorunları için de söz söyleyen elini taşın altına koyan bir duruş sergilediğini ifade etti.
Hak-İş'in Türkiye'nin beka mücadelesinde de ön safta yer aldığını belirten Varank, şunları kaydetti:
"Bugün gelinen noktada, Hak-İş'in Cumhur İttifakı'na verdiği desteği ben çok anlamlı ve tarihi bir destek olarak görüyorum. Cumhur İttifakı, Türkiye'nin açık bir işgal girişimiyle karşılaştığı 15 Temmuz gecesi, sokakta kurulmuş bir ittifaktır. Türkiye'nin varlığını, bağımsızlığını, birliğin, bütünlüğünü savunan bir ittifaktır. Cumhur İttifakı, Türkiye'ye kurulan tuzağı görüp, Türkiye için 'gün birlik olma günüdür' deyip 'bir beraber olanların ittifakıdır. İşte 31 Mart'ta da Cumhur İttifakı olarak birlikteliğimizi gösteriyoruz."
Bakan Varank, şunları söyledi:
"31 Mart'ı sadece bir yerel seçim olarak görmediğimizi, bunun beka mücadelemiz yolunda bir viraj olduğunu her yerde ifade ediyoruz. Bu gerçeği söylememiz tabi bazılarını rahatsız ediyor. Eğer CHP Türkiye'ye yönelik saldırılarda yerli ve milli tavır takınsaydı beka meselemiz olmazdı. Eğer Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbesine kontrollü darbe demeseydi, tiyatro söylemlerine alkış tutmasaydı beka meselemiz olmazdı. Eğer Kandil'den talimatlarla yönetilen HDP ile CHP kol kola girmeseydi, bu gizli ve kirli ittifaka İYİ Parti üzerinden milliyetçi kardeşlerimizi de sürüklemek istemeselerdi beka meselemiz olmazdı. Türkiye'ye yönelik saldırıların istisnasız hepsinde alkış tutan bir ana muhalefet olmasa beka meselemiz elbette olmaz, 31 Mart yerel seçimleri de sadece yerel seçimler olarak kalırdı. Ama maalesef durum öyle değil. 31 Mart'ta sözüm ona en ufak bir zayıflık emaresini fırsata çevirip Türkiye'ye saldırmak için pusuda bekleyenleri bizlerde sizlerde çok iyi biliyoruz. Tuzağı da görüyoruz, oyunu da görüyoruz. Ama Allah'ın izniyle, sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Cumhur İttifakı olarak 31 Mart'ta tüm tuzakları tüm oyunları bir kez daha bozacağız."
- "2014'te söz verdiği 133 projenin sadece 13'ünü hayata geçirebilmiş"
Bakan Varank, Türkiye'yi her alanda bağımsız ve güçlü kılmanın mücadelesini verirken Aydın'ın da hak ettiği hizmetleri alması için gayret ettiklerini belirtti.
Kentin milli gelirinin AK Parti hükümeti döneminde 13 kat arttığının altını çizen Varank, bakanlığı tarafından bugüne kadar 800 firmaya yatırım teşviki verdiklerini söyledi.
Varank, Aydın'ın çevre iller tarafından hep gıptayla bakılan bir şehir olduğunu aktararak, şunları kaydetti:
"Ama maalesef son dönemde Aydın, yerel yönetimdeki başarısızlıklar sonucu geri planda kaldı. Aydın'ı 2 dönemdir yöneten bir belediye başkanı var. Özlem hanımın karnesini hem belediye başkan adayımız Mustafa bey hem vekillerimiz çokça dile getiriyorlar. Aydın'da 2014'te söz verdiği 133 projenin sadece 13'ünü hayata geçirebilmiş bir büyükşehir belediye başkanı var. Buraya gelmeden önce bir konuşmasını izledim. Yapamadığımız hizmet varsa engellenmiştir diyor. Şimdi, Özlem hanım beni iyi tanır. Danışmanlık görevimde Özlem hanımın bize iletip de ilgilenmediğimiz hiçbir talebi olmamıştır. Sanırım bunu Özlem hanım da inkar etmeyecektir, bana defalarca teşekkür etti. Biz mesele Türkiye'nin kazancı, Aydın'ın kazancı, milletimize hizmet olunca, partisine görüşüne bakmaksızın herkese yardımcı oluyoruz. Hizmette parti sorulmaz. Ha onu soranları da biliyorsunuz. İşte Hatay'ın belediye başkanının 'oy yoksa yol da yok 'diyerek nasıl milleti azarladığını dalga geçtiğini sizler de izlemişsinizdir. Mustafa Savaş beyefendi su konusundan bahsetti, İstanbul'da CHP'nin bir belediye başkan adayı var o da televizyonlara çıkıp diyor ki 'İstanbul'da suyu ucuzlatacağız.' Fakat İstanbul Büyükşehir Belediyesi ocak ayında suda indirim yapmak için belediye meclisini topladığında bu büyükşehir belediye başkan adayı ve bütün meclis üyeleri olumsuz oy kullandılar. Böyle bir garabetle karşı karşıyayız."
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun bakanların kente gelmesinden rahatsızlık duyduğunu ifade eden Varank, kenti önemsedikleri için geldiklerini, Aydın'ın potansiyeline inandıklarını, bakanların gelmesinin, bu şehre yapılacak yatırımların, hizmetlerin konuşulmasından bir belediye başkanının rahatsız olmaması gerektiğini aktardı.
Cumhur İttifakı ile kentte güçlü bir birliktelik sergilediklerini ifade eden Varank, tarihi bir zaferle kentin kayıp yıllarını hızlıca telafi edeceklerini sözlerine ekledi.