'Jet Yakıtı Tüketiminin Yüzde 60'I İstanbul Havalimanı'nda Yapılacak'
STAR Rafineri Genel Müdürü Mesut İlter: 'Türkiye'de jet yakıtı pazarı büyüyor. Sadece İstanbul Havalimanı tam kapasite devreye girdiğinde jet yakıtı tüketiminin yüzde 60'ını oluşturacak' 'Türkiye yıllık 5,3 milyon tonluk jet yakıtı ihtiyacının yüzde 90'ını yerli üretimden karşılarken, STAR'dan sonra ithalat sıfırlanacak'
SOCAR Türkiye iştiraki STAR Rafineri Genel Müdürü Mesut İlter, Türkiye'de jet yakıtı pazarının büyüdüğünü belirterek, "Sadece İstanbul Havalimanı tam kapasite devreye girdiğinde, jet yakıtı tüketiminin yüzde 60'ını oluşturacak. Türkiye, yıllık 5,3 milyon tonluk jet yakıtı ihtiyacının yüzde 90'ını yerli üretimden karşılarken, STAR'dan sonra ithalat sıfırlanacak." dedi.
İlter, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin "Enerjide Yeni Dengeler" oturumunda konuştu.
Türkiye'nin birincil kaynaklardan enerji tüketiminin gelecek 10 yılda yüzde 3, sonrasında ise yüzde 2,5 büyümesinin beklendiğini dile getiren İlter, aynı şekilde akaryakıt sektöründe de büyüme beklendiğini söyledi.
Türkiye'nin yıllık 42 milyon ton akaryakıt tüketimi bulunduğunu ve özellikle dizelde ciddi artış yaşandığını belirten İlter, yerli üretimle bunun karşılanamadığını anlattı. İlter şöyle devam etti:
"Geçen yıl 24 milyon ton dizel tüketimi oldu, yüzde 60'ı ithal edildi. STAR Rafineri, 5 milyon ton dizel üretim kapasitesiyle bu ithalat oranını yüzde 40'a düşürecek. Bu düşüş, diğer yakıt türleri için de geçerli olacak. Aynı şekilde Türkiye'de jet yakıtı pazarı da büyüyor. Sadece İstanbul Havalimanı tam kapasite devreye girdiğinde, jet yakıtı tüketiminin yüzde 60'ını oluşturacak. Türkiye, yıllık 5,3 milyon tonluk jet yakıtı ihtiyacının yüzde 90'ını yerli üretimden karşılarken, STAR'dan sonra ithalat sıfırlanacak."
STAR Rafineri'nin yıllık 10 milyon tonluk kapasitesiyle petrokimya sektörüne de önemli katkı sağlayacağını vurgulayan İlter, petrokimyada yeni yatırımların önünün açılabileceğini söyledi.
İlter, Türkiye enerji piyasasının güçlü ve zayıf yönlerini değerlendirirken, ülkenin, coğrafi konumu ve yenilenebilir enerji kaynakları açısından önemli avantajları bulunduğunu ifade etti.
Sektörün döviz kurlarındaki oynaklık ve küresel ekonomideki dalgalanmalara açık olduğuna dikkati çeken İlter, "Yenilenebilir enerjide farkındalık az ve Ar-Ge'deki isteksizliğimiz de zayıf yönlerimizden birisi. Bunları gidermemiz gerekiyor." dedi.
- "Döviz borçları devlet desteğiyle bankalarca yapılandırılmalı"
Akkök Holding Üst Yöneticisi Ahmet Dördüncü de enerji sektöründe yaklaşık 30 milyar dolarlık kısmını özelleştirmelerin oluşturduğu 110 milyar dolarlık yatırım yapıldığını, bu yatırımların büyük kısmının dövizle borçlanarak gerçekleştirildiğini söyledi.
Türkiye'nin arz güvenliği bakımından sıkıntısının olmadığını fakat bu borçların şirketlerin bilançolarında baskı oluşturduğunu belirten Dördüncü, şunları kaydetti:
"Özellikle kurdaki dalgalanma şirketlerin bilançolarını baskılıyor. Bu noktada beklenti, mevcut şirketlerin dövizle olan borçlarının devlet desteğiyle bankalar tarafından yapılandırılması. Başka çaresi yok, aksi taktirde krize doğru dönecek bir süreç. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları projeleri yapıldı ama bunların da nasıl finanse edileceği önemli. Yine dövizle finanse edilirse sorun olur."
Dördüncü, yatırımcıların da fizibilitelerini çok iyi yapmaları gerektiğine işaret etti. Türkiye'de kişi başı elektrik tüketiminin Avrupa'ya göre düşük olduğunu belirten Dördüncü, bu nedenle sektörde hala yatırım gerektiğini ifade etti.
Kaynak: AA
İlter, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin "Enerjide Yeni Dengeler" oturumunda konuştu.
Türkiye'nin birincil kaynaklardan enerji tüketiminin gelecek 10 yılda yüzde 3, sonrasında ise yüzde 2,5 büyümesinin beklendiğini dile getiren İlter, aynı şekilde akaryakıt sektöründe de büyüme beklendiğini söyledi.
Türkiye'nin yıllık 42 milyon ton akaryakıt tüketimi bulunduğunu ve özellikle dizelde ciddi artış yaşandığını belirten İlter, yerli üretimle bunun karşılanamadığını anlattı. İlter şöyle devam etti:
"Geçen yıl 24 milyon ton dizel tüketimi oldu, yüzde 60'ı ithal edildi. STAR Rafineri, 5 milyon ton dizel üretim kapasitesiyle bu ithalat oranını yüzde 40'a düşürecek. Bu düşüş, diğer yakıt türleri için de geçerli olacak. Aynı şekilde Türkiye'de jet yakıtı pazarı da büyüyor. Sadece İstanbul Havalimanı tam kapasite devreye girdiğinde, jet yakıtı tüketiminin yüzde 60'ını oluşturacak. Türkiye, yıllık 5,3 milyon tonluk jet yakıtı ihtiyacının yüzde 90'ını yerli üretimden karşılarken, STAR'dan sonra ithalat sıfırlanacak."
STAR Rafineri'nin yıllık 10 milyon tonluk kapasitesiyle petrokimya sektörüne de önemli katkı sağlayacağını vurgulayan İlter, petrokimyada yeni yatırımların önünün açılabileceğini söyledi.
İlter, Türkiye enerji piyasasının güçlü ve zayıf yönlerini değerlendirirken, ülkenin, coğrafi konumu ve yenilenebilir enerji kaynakları açısından önemli avantajları bulunduğunu ifade etti.
Sektörün döviz kurlarındaki oynaklık ve küresel ekonomideki dalgalanmalara açık olduğuna dikkati çeken İlter, "Yenilenebilir enerjide farkındalık az ve Ar-Ge'deki isteksizliğimiz de zayıf yönlerimizden birisi. Bunları gidermemiz gerekiyor." dedi.
- "Döviz borçları devlet desteğiyle bankalarca yapılandırılmalı"
Akkök Holding Üst Yöneticisi Ahmet Dördüncü de enerji sektöründe yaklaşık 30 milyar dolarlık kısmını özelleştirmelerin oluşturduğu 110 milyar dolarlık yatırım yapıldığını, bu yatırımların büyük kısmının dövizle borçlanarak gerçekleştirildiğini söyledi.
Türkiye'nin arz güvenliği bakımından sıkıntısının olmadığını fakat bu borçların şirketlerin bilançolarında baskı oluşturduğunu belirten Dördüncü, şunları kaydetti:
"Özellikle kurdaki dalgalanma şirketlerin bilançolarını baskılıyor. Bu noktada beklenti, mevcut şirketlerin dövizle olan borçlarının devlet desteğiyle bankalar tarafından yapılandırılması. Başka çaresi yok, aksi taktirde krize doğru dönecek bir süreç. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları projeleri yapıldı ama bunların da nasıl finanse edileceği önemli. Yine dövizle finanse edilirse sorun olur."
Dördüncü, yatırımcıların da fizibilitelerini çok iyi yapmaları gerektiğine işaret etti. Türkiye'de kişi başı elektrik tüketiminin Avrupa'ya göre düşük olduğunu belirten Dördüncü, bu nedenle sektörde hala yatırım gerektiğini ifade etti.