İzmirli Turizmciler Van'da Ağırlandı
Vangölü Havzası Turizm Derneği (VAHATUDER) tarafından İzmir’deki 15 acentenin kadın operatörleri Van’da ağırlandı.
VAHATUDER tarafından düzenlenen ‘Vangölü Havzası İnfosu’ kapsamında İzmir’deki 15 acentenin kadın tur operatörleri Van’a geldi. 22-24 Şubat tarihleri arasında düzenlenen ‘Vangölü Havzası İnfosu’ kapsamında ilk olarak Van Kalesi, savat gümüş, kilim atölyeleri, kedi evi ve eski Van evlerini gezen tur operatörleri, Double Tree BY Hilton Van Otelinde onurlarına düzenlenen yemeğe katıldılar. Van TSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fevzi Çeliktaş’ın açılış konuşmasının ardından konuşan Van Kültür ve Turizm İl Müdürü Muzaffer Aktuğ, İzmirli tur operatörlerinin Van’a gelmesinin çok önemli olduğuna değinerek, “Sizlerin Van’a gelmesi, Van için çok önemli. Yıllarca birtakım olumsuzluklardan dolayı Van talihsizlikler yaşamış ve doğal olarak insanların kafasına birtakım soru işaretleri gelmiş. 1980’li yıllarda nüfus sayısı kadar bu memleket turist alıyordu. Gün geldi Van’a insan gelmemeye başladı.
Olaylar bahane oldu. Deseniz ki bu olaylarda bir kişi hayatını kaybetmiş mi? Hayır, kesinlikle iddia ediyorum, terörden yana Van’da kimse hayatını kaybetmedi. Ama bunu insanlarımıza anlatamadık. Van’a gelmeden, Van’ı görmeden insanlarımızda ne yazık ki bu algı bir türlü değişmedi. Gittiğimiz her yerde anlatıyoruz, Van’a gelin diyoruz. Van çok güzel bir şehir, tarih şehri, kültür kenti, doğa kentidir” dedi.
Van’ın tarihi ve ören yerleri ile turizm alt yapısı hakkında görsel bir sunum yapan Aktuğ, ‘Bizim Eller’ klibini katılımcılara izletti.
DAKA Genel Sekreteri Halil İbrahim Güray ise, son iki yıldır odaklandıkları dört ana eksenden birinin turizm olduğuna vurgu yaparak, “Oldukça önemli turizm potansiyeline sahibiz. Turizm alanında birçok kaynak verdik. Bir de Van; Türkiye’nin, hatta Avrupa’nın Ortadoğu’ya açılan kapısı. Konumu itibariyle önemli bir kent. İran da bizim için önemli bir pazar. Hem Van’da, hem İran’da yapılan etkinliklerle iyi bir koordinasyon içinde olduğumuzu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Geçmişte istenmeyen olaylar yüzünden sorunlar yaşadıklarını dile getiren Güray, “1985-1990 yılları arasında ciddi bir turist akışı vardı. Daha sonra özellikle yabancı turist açısından bitme noktasına geldi. Ama Van, olayların en yoğun olduğu dönemlerde bile hiçbir problem yaşamadı. Şehirde yaşayanlar olarak biz bunu gördük. Van Gölü havzasının her bir karışında ayrı bir güzellik var. Her zaman gelin ve bu güzel havzanın havasını soluyun. Van, Hakkâri, Muş ve Bitlis’te önemli destinasyonlar var. İnanılmaz bir potansiyel var. Buraları herkesin mutlaka görmesini arzu ederiz” diye konuştu.
TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi ve İzmir Rehberler Grubu adına konuşan Elif Canaslan da, “Kendi adıma, ‘keşke daha önce gelseydim’ dedim bugün. Gezdik, harika bir görsellik var burada. Biz istiyoruz ki arkadaşlarımla birlikte sizin gönüllü elçileriniz olalım. Çünkü her bir arkadaşımın ciddi bir potansiyeli var. Bu kaynaklarınızı bizimle paylaşın. Biz özellikle bunlar üzerinde çalışacağız, anlatacağız. ‘Van Gölü’ denince ben sadece Van’ı düşünmüştüm, ama anlıyorum ki geniş bir havzadan söz ediyorsunuz. Bu Van Gölü havzası çok ciddi bir destinasyon. ‘Havza’ olarak butik bir destinasyon oluşturabiliriz. Biz çok hevesliyiz, zaten gelmeden de kendi aramızda çok tartıştık, ne yapabiliriz diye. Bu havzaya tur düzenlemeyi düşünüyoruz. Diğer arkadaşlarım da öyle. İyi ki gelmişiz. İyi ki zorlamışsınız bizi, keşke daha önce zorlasaydınız. İzmir’i nasıl sıkıntısız dolaşıyorsak Van’ı da sıkıntısız dolaşabiliyoruz. Dolayısıyla güneşin doğduğu yer ile battığı yeri neden birleştirmeyelim ki? Bu konuda elimizden ne geliyorsa yapmaya söz veriyoruz” dedi.
Program, VAHATUDER Başkanı Abdullah Tunçdemir ve Ayanıs Turizm Başkan Yardımcısı Aytaç Tunçdemir’in teşekkür konuşması ile sona erdi.
Kaynak: İHA
Olaylar bahane oldu. Deseniz ki bu olaylarda bir kişi hayatını kaybetmiş mi? Hayır, kesinlikle iddia ediyorum, terörden yana Van’da kimse hayatını kaybetmedi. Ama bunu insanlarımıza anlatamadık. Van’a gelmeden, Van’ı görmeden insanlarımızda ne yazık ki bu algı bir türlü değişmedi. Gittiğimiz her yerde anlatıyoruz, Van’a gelin diyoruz. Van çok güzel bir şehir, tarih şehri, kültür kenti, doğa kentidir” dedi.
Van’ın tarihi ve ören yerleri ile turizm alt yapısı hakkında görsel bir sunum yapan Aktuğ, ‘Bizim Eller’ klibini katılımcılara izletti.
DAKA Genel Sekreteri Halil İbrahim Güray ise, son iki yıldır odaklandıkları dört ana eksenden birinin turizm olduğuna vurgu yaparak, “Oldukça önemli turizm potansiyeline sahibiz. Turizm alanında birçok kaynak verdik. Bir de Van; Türkiye’nin, hatta Avrupa’nın Ortadoğu’ya açılan kapısı. Konumu itibariyle önemli bir kent. İran da bizim için önemli bir pazar. Hem Van’da, hem İran’da yapılan etkinliklerle iyi bir koordinasyon içinde olduğumuzu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Geçmişte istenmeyen olaylar yüzünden sorunlar yaşadıklarını dile getiren Güray, “1985-1990 yılları arasında ciddi bir turist akışı vardı. Daha sonra özellikle yabancı turist açısından bitme noktasına geldi. Ama Van, olayların en yoğun olduğu dönemlerde bile hiçbir problem yaşamadı. Şehirde yaşayanlar olarak biz bunu gördük. Van Gölü havzasının her bir karışında ayrı bir güzellik var. Her zaman gelin ve bu güzel havzanın havasını soluyun. Van, Hakkâri, Muş ve Bitlis’te önemli destinasyonlar var. İnanılmaz bir potansiyel var. Buraları herkesin mutlaka görmesini arzu ederiz” diye konuştu.
TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi ve İzmir Rehberler Grubu adına konuşan Elif Canaslan da, “Kendi adıma, ‘keşke daha önce gelseydim’ dedim bugün. Gezdik, harika bir görsellik var burada. Biz istiyoruz ki arkadaşlarımla birlikte sizin gönüllü elçileriniz olalım. Çünkü her bir arkadaşımın ciddi bir potansiyeli var. Bu kaynaklarınızı bizimle paylaşın. Biz özellikle bunlar üzerinde çalışacağız, anlatacağız. ‘Van Gölü’ denince ben sadece Van’ı düşünmüştüm, ama anlıyorum ki geniş bir havzadan söz ediyorsunuz. Bu Van Gölü havzası çok ciddi bir destinasyon. ‘Havza’ olarak butik bir destinasyon oluşturabiliriz. Biz çok hevesliyiz, zaten gelmeden de kendi aramızda çok tartıştık, ne yapabiliriz diye. Bu havzaya tur düzenlemeyi düşünüyoruz. Diğer arkadaşlarım da öyle. İyi ki gelmişiz. İyi ki zorlamışsınız bizi, keşke daha önce zorlasaydınız. İzmir’i nasıl sıkıntısız dolaşıyorsak Van’ı da sıkıntısız dolaşabiliyoruz. Dolayısıyla güneşin doğduğu yer ile battığı yeri neden birleştirmeyelim ki? Bu konuda elimizden ne geliyorsa yapmaya söz veriyoruz” dedi.
Program, VAHATUDER Başkanı Abdullah Tunçdemir ve Ayanıs Turizm Başkan Yardımcısı Aytaç Tunçdemir’in teşekkür konuşması ile sona erdi.