CHP'den Ceren Özdemir'in Ailesine Ziyaret
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun: 'Umarım bundan sonra böyle acı olayları yaşamayız'.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Ceren Özdemir cinayetine ilişkin, "Umarım bundan sonra böyle acı olayları yaşamayız." dedi.
Torun, beraberinde bir grup heyetle birlikte Ordu'nun Altınordu ilçesinde, öldürülen 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Ceren Özdemir'in ailesini evinde ziyaret etti.
İlçeye bağlı Zaferi Milli Mahallesi'ndeki eve gelen Torun, burada baba Yılmaz ve anne Güfer Özdemir'e başsağlığı dileklerini ileterek acılarını paylaştı.
Torun, gazetecilere yaptığı açıklamada, çok üzgün olduklarını ve içlerinin yandığını söyledi.
Böyle bir olayın yaşanmasının kendilerini olduğu gibi tüm Türkiye'yi çok üzdüğünü ifade eden Torun, "Kızımız hayatının baharında, gencecik yaşta ve gelecek hayalleri kurarken maalesef psikopat bir saldırganın saldırısı sonucu hayatını kaybetti." dedi.
"İnsanlık kaybetti, kadınlık kaybetti." ifadesini kullanan Torun, "Aslında Türkiye kaybetti. Görülüyor ki hukuk sistemimizde de eksiklikler var. Bu sürecin yönetilmesinde de bazı eksiklikler var. Umarım bundan sonra böyle acı olayları yaşamayız. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Acımız çok büyük. Ama bundan sonra başka Ceren'ler olmasın, bundan sonra böyle acıları yaşamayalım." diye konuştu.
Gerekli tedbirlerin alınması gerektiğinin altını çizen Torun, şöyle devam etti:
"Bununla ilgili de gerekli çalışmalara bugün itibariyle başladık. Sabah yetkililerden bilgi aldık. Bu konuyu çok yakından takip edeceğiz. Konuya dahil olacağız. Ama şunu söyleyebilirim; bir yandan kadın cinayeti olması, bir yandan böyle bir adi saldırının olması hepimizi çok üzdü. Yarın Ankara'da bununla ilgili bir protesto yürüyüşü hazırlığı var. Biz onu unutmayacağız, unutturmayacağız. Sayın genel başkanımızın da bu yönde bir talimatı var."
Ceren'in bugün doğum günü olduğunu da anımsatan Torun, "Keşke onu kutlarken burada olsaydık. Ama onu rahmet ve minnetle anmak için buradayız. Hiçbir zaman unutmayacağız. Ceren Türkiye'nin bir başka yerinde başka bir şekilde yaşayacak." değerlendirmesinde bulundu.
Bir gazetecinin "Meclis'te bununla ilgili ne gibi adımlar atılabilir" sorusu üzerine Torun, "Yargı sistemindeki infaz sisteminde bazı eksik ve hatalar var. Bu da görülmüş oldu. Mutlaka bu eksikliklerin giderilmesi için konunun takipçisi olacağız. Tekrar böyle bir olayın yaşanmaması için de gerekli olan tedbirlerin alınması adına bu konuyu dikkat çekeceğiz." dedi.
- "Bu problemi büyüklerimiz çözecek"
Baba Yılmaz Özdemir ise "Normalde idama karşıyız ama bu tür vakalarda idam cezası gerekiyor. Yarın yine bunları topluma bırakacaklar. Açığa alacaklar, açıktan yine kaçacaklar. Ben gül gibi çocuğumu 20 yıldır yetiştirmişim. Bunun kararını artık devlet büyükleri verecek. Bizim sorumluluğumuzda değil. Bu problemi büyüklerimiz çözecek." ifadelerini kullandı.
Ceren'in babası, şunları kaydetti:
"Biz devletin koruması altındayız, bizi de koruyacak, çocuklarımızı da koruyacak. Bu vatan hepimizin vatanı. O çocuğumuzu yetiştirmek için bu hale getirmek için 35 senedir garsonluk yapıyorum. Bize düşen vatana millete faydalı çocuklar yetiştirmek. Ben de onu yaptım zaten. Başka da elimden bir şey gelmez."
Kaynak: AA
Torun, beraberinde bir grup heyetle birlikte Ordu'nun Altınordu ilçesinde, öldürülen 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Ceren Özdemir'in ailesini evinde ziyaret etti.
İlçeye bağlı Zaferi Milli Mahallesi'ndeki eve gelen Torun, burada baba Yılmaz ve anne Güfer Özdemir'e başsağlığı dileklerini ileterek acılarını paylaştı.
Torun, gazetecilere yaptığı açıklamada, çok üzgün olduklarını ve içlerinin yandığını söyledi.
Böyle bir olayın yaşanmasının kendilerini olduğu gibi tüm Türkiye'yi çok üzdüğünü ifade eden Torun, "Kızımız hayatının baharında, gencecik yaşta ve gelecek hayalleri kurarken maalesef psikopat bir saldırganın saldırısı sonucu hayatını kaybetti." dedi.
"İnsanlık kaybetti, kadınlık kaybetti." ifadesini kullanan Torun, "Aslında Türkiye kaybetti. Görülüyor ki hukuk sistemimizde de eksiklikler var. Bu sürecin yönetilmesinde de bazı eksiklikler var. Umarım bundan sonra böyle acı olayları yaşamayız. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Acımız çok büyük. Ama bundan sonra başka Ceren'ler olmasın, bundan sonra böyle acıları yaşamayalım." diye konuştu.
Gerekli tedbirlerin alınması gerektiğinin altını çizen Torun, şöyle devam etti:
"Bununla ilgili de gerekli çalışmalara bugün itibariyle başladık. Sabah yetkililerden bilgi aldık. Bu konuyu çok yakından takip edeceğiz. Konuya dahil olacağız. Ama şunu söyleyebilirim; bir yandan kadın cinayeti olması, bir yandan böyle bir adi saldırının olması hepimizi çok üzdü. Yarın Ankara'da bununla ilgili bir protesto yürüyüşü hazırlığı var. Biz onu unutmayacağız, unutturmayacağız. Sayın genel başkanımızın da bu yönde bir talimatı var."
Ceren'in bugün doğum günü olduğunu da anımsatan Torun, "Keşke onu kutlarken burada olsaydık. Ama onu rahmet ve minnetle anmak için buradayız. Hiçbir zaman unutmayacağız. Ceren Türkiye'nin bir başka yerinde başka bir şekilde yaşayacak." değerlendirmesinde bulundu.
Bir gazetecinin "Meclis'te bununla ilgili ne gibi adımlar atılabilir" sorusu üzerine Torun, "Yargı sistemindeki infaz sisteminde bazı eksik ve hatalar var. Bu da görülmüş oldu. Mutlaka bu eksikliklerin giderilmesi için konunun takipçisi olacağız. Tekrar böyle bir olayın yaşanmaması için de gerekli olan tedbirlerin alınması adına bu konuyu dikkat çekeceğiz." dedi.
- "Bu problemi büyüklerimiz çözecek"
Baba Yılmaz Özdemir ise "Normalde idama karşıyız ama bu tür vakalarda idam cezası gerekiyor. Yarın yine bunları topluma bırakacaklar. Açığa alacaklar, açıktan yine kaçacaklar. Ben gül gibi çocuğumu 20 yıldır yetiştirmişim. Bunun kararını artık devlet büyükleri verecek. Bizim sorumluluğumuzda değil. Bu problemi büyüklerimiz çözecek." ifadelerini kullandı.
Ceren'in babası, şunları kaydetti:
"Biz devletin koruması altındayız, bizi de koruyacak, çocuklarımızı da koruyacak. Bu vatan hepimizin vatanı. O çocuğumuzu yetiştirmek için bu hale getirmek için 35 senedir garsonluk yapıyorum. Bize düşen vatana millete faydalı çocuklar yetiştirmek. Ben de onu yaptım zaten. Başka da elimden bir şey gelmez."