'Gladyatörler Şehri'nden Çekiç Sesleri Yükseliyor
Muğla'nın Yatağan ilçesindeki 'Gladyatörler Şehri' olarak bilinen Stratonikeia Antik Kenti'nde bakırcılık yapan 60 yaşındaki Mehmet Çetiner, yok olmak üzere olan mesleğini eşiyle ayakta tutuyor Bakır ustası Mehmet Çetiner: 'Turistler, bakıra işlediğimiz nakışları hayranlıkla izliyor. Alışveriş yapsalar da yapmasalar da başımda yarım saat, bir saat vakit geçiriyorlar' Stratonikeia Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt: 'Ziyaretçiler köy meydanında yürürken duydukları çekiç sesleriyle huzur buluyor. Çekiç sesleri antik kentin musikisi gibi'
DURMUŞ GENÇ - Muğla'nın Yatağan ilçesindeki "Gladyatörler Şehri" olarak bilinen Stratonikeia Antik Kenti'nde bakırcılık yapan Mehmet Çetiner, unutulmaya yüz tutan baba mesleğini eşiyle ayakta tutmaya çalışıyor.
Çetiner, bakırcılığı 7 yaşındayken babasının yanında öğrendi. Kavaklıdere'de mesleğini icra eden Çetiner, yarım asırdan fazla zamandır yaptığı bakırcılığı, Stratonikeia Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt'ün teşvikiyle, antik kentteki tarihi binada sürdürmeye başladı.
Eskihisar Mahallesi'ndeki antik kentte bulunan 5 metrekarelik tarihi binada, ilerleyen yaşına rağmen eşiyle her gün bakır dövme ve işlemesi yapan Çetiner, işine ilk günkü gibi tutkuyla sarılıyor. Çetiner, dükkanında bakırdan cezve, tencere, şekerlik, ibrik ve su tası gibi ürünler yaparak satışa sunuyor.
Mehmet Çetiner, AA muhabirine, yeni ustaların yetişmemesi nedeniyle unutulmaya yüz tutan mesleği 3 bin yıllık antik kentte canlandırmayı hedeflediğini söyledi.
Çetiner, "Bakır işlemeciliğini antik kentte yapmak bana huzur ve mutluluk veriyor. Mesleğime saygımdan ve mesleğin bilinmesi için çaba gösteriyorum. Bakırcılığın devamına katkı sunmak için de Muğla Açık Cezaevi'nde usta öğreticilik yaparak yeni ustalar yetiştiriyorum." dedi.
Turistlerin, bakıra işledikleri nakışları hayranlıkla izlediğini belirten Çetiner, şöyle konuştu:
"Alışveriş yapsalar da yapmasalar da başımda yarım saat, bir saat vakit geçiriyorlar. Burası beni dinlendiriyor. Tüm yorgunluğumu tarihi kalıntıların arasında yankılanan çekiç seslerini dinleyerek atıyorum. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, eşi ve kızıyla antik kentteki bakır atölyemi ziyaret ettiğinde bazı taleplerimizi ilettik. Taleplerimiz hemen karşılık buldu. Cumhurbaşkanımızın ziyaretinin hemen ardından buraya gelen ziyaretçi profili bile değişti. Kenti merak ederek gelen çok ziyaretçi oldu. Gelenler, Cumhurbaşkanımızın gezdiği yollarda yürüyerek fotoğraf çektirmek istiyor."
Yaptığı ürünlerin kente gelen yabancı ziyaretçilerin de ilgisini çektiğini anlatan Çetiner, Yunan ziyaretçilerin kendisinden istedikleri ürünleri yetiştirmeye çalıştığını dile getirdi.
- Çekiç sesleri antik kentin musikisi gibi
Prof. Dr. Bilal Söğüt ise UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan antik kentin tarihin her döneminden izler taşıdığını söyledi.
Kentte antik dönemden bugüne farklı yapılarda çalışma yürüttüklerini anlatan Söğüt, şunları kaydetti:
"Köy meydanıyla ilgili yürüttüğümüz proje önemli. Bu proje Cumhurbaşkanımızın ziyaretinin ardından çok önemli ve güzel bir sürece girdi. Eski zanaatkarları ve ustaları bir araya getirerek kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri yaşatmak istiyoruz. Mehmet usta, Kavaklıdere'de bakırcılığın merkezinde yetişmiş. Şimdi ise burada mesleğini yaşatıp, gelecek kuşaklara aktarıyor. Bu çalışma köy meydanına da inanılmaz bir artı değer katıyor. Ziyaretçiler duydukları çekiç sesleriyle huzur buluyor. Çekiç sesleri antik kentin musikisi gibi. İlerleyen dönemde bu meydanda bakırcılığın yanı sıra sandalet, ahşap ve diğer meslek ustalarını buluşturup, burayı yaşayan bir kent haline getirmek istiyoruz."
Kaynak: AA
Çetiner, bakırcılığı 7 yaşındayken babasının yanında öğrendi. Kavaklıdere'de mesleğini icra eden Çetiner, yarım asırdan fazla zamandır yaptığı bakırcılığı, Stratonikeia Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt'ün teşvikiyle, antik kentteki tarihi binada sürdürmeye başladı.
Eskihisar Mahallesi'ndeki antik kentte bulunan 5 metrekarelik tarihi binada, ilerleyen yaşına rağmen eşiyle her gün bakır dövme ve işlemesi yapan Çetiner, işine ilk günkü gibi tutkuyla sarılıyor. Çetiner, dükkanında bakırdan cezve, tencere, şekerlik, ibrik ve su tası gibi ürünler yaparak satışa sunuyor.
Mehmet Çetiner, AA muhabirine, yeni ustaların yetişmemesi nedeniyle unutulmaya yüz tutan mesleği 3 bin yıllık antik kentte canlandırmayı hedeflediğini söyledi.
Çetiner, "Bakır işlemeciliğini antik kentte yapmak bana huzur ve mutluluk veriyor. Mesleğime saygımdan ve mesleğin bilinmesi için çaba gösteriyorum. Bakırcılığın devamına katkı sunmak için de Muğla Açık Cezaevi'nde usta öğreticilik yaparak yeni ustalar yetiştiriyorum." dedi.
Turistlerin, bakıra işledikleri nakışları hayranlıkla izlediğini belirten Çetiner, şöyle konuştu:
"Alışveriş yapsalar da yapmasalar da başımda yarım saat, bir saat vakit geçiriyorlar. Burası beni dinlendiriyor. Tüm yorgunluğumu tarihi kalıntıların arasında yankılanan çekiç seslerini dinleyerek atıyorum. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, eşi ve kızıyla antik kentteki bakır atölyemi ziyaret ettiğinde bazı taleplerimizi ilettik. Taleplerimiz hemen karşılık buldu. Cumhurbaşkanımızın ziyaretinin hemen ardından buraya gelen ziyaretçi profili bile değişti. Kenti merak ederek gelen çok ziyaretçi oldu. Gelenler, Cumhurbaşkanımızın gezdiği yollarda yürüyerek fotoğraf çektirmek istiyor."
Yaptığı ürünlerin kente gelen yabancı ziyaretçilerin de ilgisini çektiğini anlatan Çetiner, Yunan ziyaretçilerin kendisinden istedikleri ürünleri yetiştirmeye çalıştığını dile getirdi.
- Çekiç sesleri antik kentin musikisi gibi
Prof. Dr. Bilal Söğüt ise UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan antik kentin tarihin her döneminden izler taşıdığını söyledi.
Kentte antik dönemden bugüne farklı yapılarda çalışma yürüttüklerini anlatan Söğüt, şunları kaydetti:
"Köy meydanıyla ilgili yürüttüğümüz proje önemli. Bu proje Cumhurbaşkanımızın ziyaretinin ardından çok önemli ve güzel bir sürece girdi. Eski zanaatkarları ve ustaları bir araya getirerek kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri yaşatmak istiyoruz. Mehmet usta, Kavaklıdere'de bakırcılığın merkezinde yetişmiş. Şimdi ise burada mesleğini yaşatıp, gelecek kuşaklara aktarıyor. Bu çalışma köy meydanına da inanılmaz bir artı değer katıyor. Ziyaretçiler duydukları çekiç sesleriyle huzur buluyor. Çekiç sesleri antik kentin musikisi gibi. İlerleyen dönemde bu meydanda bakırcılığın yanı sıra sandalet, ahşap ve diğer meslek ustalarını buluşturup, burayı yaşayan bir kent haline getirmek istiyoruz."