Nurullah Genç, 'Taşlar Ve Kuşlar'ı Anlattı
Şair Nurullah Genç: 'Hayat karşısında taş gibi değil su gibi olmalı insan. Çünkü hayat sudan yaratılmıştır ve taşları eritir. Taş gibi olmayan su gibi olan insan hayatın taşlarını eritmeye başlar'
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) düzenlediği "33. Haliç Buluşmaları" kapsamında şair ve yazar Nurullah Genç, "Taşlar ve Kuşlar" konulu bir konuşma yaptı.
Moderatörlüğünü UTESAV Mütevelli Heyeti Üyesi İsrafil Kuralay'ın yaptığı etkinlik MÜSİAD Genel Merkezinde gerçekleşti.
Şair Genç, etkinlikte yaptığı konuşmada, taşların insanlara öğrettiği çok büyük dersler olduğunu belirterek, "Taş deyip geçmeyin, hacerül esved mesela öyle güzel bir ders verir ki bize. Kimsenin tarafını tutmadan herkese adil bir şekilde hitap edecek bir hakemliği söyler." diye konuştu.
Taşlardan bir taş olan mezar taşlarının da insanoğluna çok şey söylediğine dikkati çeken Genç, "Hayat karşısında taş gibi değil su gibi olmalı insan. Çünkü hayat sudan yaratılmıştır ve taşları eritir. Taş gibi olmayan su gibi olan insan hayatın taşlarını eritmeye başlar. İşte hayatın taşlarını eriten, su gibi olan insanın mezar taşı ise bize farklı şeyler söyler." değerlendirmesinde bulundu.
Genç, Türkiye'nin son 100 yılının bir taş üzerinden anlaşılabileceğini söyleyerek, o taşın ise "sabır taşı" olduğu ifade etti.
Necip Fazıl Kısakürek'in "sabır taşı" piyesinin hikayesini kısaca anlatan Genç, "39 yıl başında beklediğiniz bir emanetin 1 gün başında beklemeyi beceremediğimiz için bu topraklarda cariye olanların bu topraklara nasıl sultan olduğunu hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Bunu anlamak için Çanakkale'ye de bakabilirsiniz yahut Yakup Kadri de bunu 'Sodom ve Gomore' romanında çok iyi anlatır." ifadelerini kullandı.
Nurullah Genç, bir diğer taşın da "sadaka taşı" olduğunu dile getirerek şunları söyledi:
"İstanbul hakkında yazı yazan bir batılı düşünür şöyle söylemiştir: 'Bir hafta bir sadaka taşının başında bekledim, kimin para koyan, kiminse parayı alan olduğunu anlayamadım.' Yani kim ihtiyaç sahibi kim değildi anlayamadım diyor. Burada esas düşünmemiz gereken nasıl oldu da sadaka taşından yola taş bırakan insanlara dönüşen bir millet haline geldiğimizdir."
Taşlara dair çok fazla konuşulacak şey olduğunu dile getiren Genç, "İstiyorum ki insanımızdan birileri dışarıda yerde taş gördüğünde onu kaldırmaya çalışsın gayemiz budur." dedi.
Genç, kuşlar hakkında görüşlerini Feridüddin Attar'ın Mantıku't Tayr eserinden örnekler vererek açıkladı ve dinleyicilerden gelen soruları cevaplayarak konuşmasını tamamladı.
Kaynak: AA
Moderatörlüğünü UTESAV Mütevelli Heyeti Üyesi İsrafil Kuralay'ın yaptığı etkinlik MÜSİAD Genel Merkezinde gerçekleşti.
Şair Genç, etkinlikte yaptığı konuşmada, taşların insanlara öğrettiği çok büyük dersler olduğunu belirterek, "Taş deyip geçmeyin, hacerül esved mesela öyle güzel bir ders verir ki bize. Kimsenin tarafını tutmadan herkese adil bir şekilde hitap edecek bir hakemliği söyler." diye konuştu.
Taşlardan bir taş olan mezar taşlarının da insanoğluna çok şey söylediğine dikkati çeken Genç, "Hayat karşısında taş gibi değil su gibi olmalı insan. Çünkü hayat sudan yaratılmıştır ve taşları eritir. Taş gibi olmayan su gibi olan insan hayatın taşlarını eritmeye başlar. İşte hayatın taşlarını eriten, su gibi olan insanın mezar taşı ise bize farklı şeyler söyler." değerlendirmesinde bulundu.
Genç, Türkiye'nin son 100 yılının bir taş üzerinden anlaşılabileceğini söyleyerek, o taşın ise "sabır taşı" olduğu ifade etti.
Necip Fazıl Kısakürek'in "sabır taşı" piyesinin hikayesini kısaca anlatan Genç, "39 yıl başında beklediğiniz bir emanetin 1 gün başında beklemeyi beceremediğimiz için bu topraklarda cariye olanların bu topraklara nasıl sultan olduğunu hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Bunu anlamak için Çanakkale'ye de bakabilirsiniz yahut Yakup Kadri de bunu 'Sodom ve Gomore' romanında çok iyi anlatır." ifadelerini kullandı.
Nurullah Genç, bir diğer taşın da "sadaka taşı" olduğunu dile getirerek şunları söyledi:
"İstanbul hakkında yazı yazan bir batılı düşünür şöyle söylemiştir: 'Bir hafta bir sadaka taşının başında bekledim, kimin para koyan, kiminse parayı alan olduğunu anlayamadım.' Yani kim ihtiyaç sahibi kim değildi anlayamadım diyor. Burada esas düşünmemiz gereken nasıl oldu da sadaka taşından yola taş bırakan insanlara dönüşen bir millet haline geldiğimizdir."
Taşlara dair çok fazla konuşulacak şey olduğunu dile getiren Genç, "İstiyorum ki insanımızdan birileri dışarıda yerde taş gördüğünde onu kaldırmaya çalışsın gayemiz budur." dedi.
Genç, kuşlar hakkında görüşlerini Feridüddin Attar'ın Mantıku't Tayr eserinden örnekler vererek açıkladı ve dinleyicilerden gelen soruları cevaplayarak konuşmasını tamamladı.