BBP Genel Başkanı Destici Açıklaması 'Saldırı Müslümanlara Yönelik Olunca Batı'nın Nezdinde Bir Önemi Yok'
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici: '(Tel Abyad'daki bombalı terör saldırısı) PKK ya da YPG terör örgütü, bu saldırıyı Londra, Brüksel, Paris, Berlin, New York'ta gerçekleştirseydi, acaba bugün dünyanın gündemi ne olurdu? O ülkenin açıklamaları nasıl olurdu ve hala PKK/YPG'ye yardım etmeye devam ederler miydi? Ya da onu terör örgütü olarak görmemeye, iş birliğine devam ederler miydi? Tabii ki hayır' 'Saldırı Müslümanlara yönelik olunca, Batılıların kendi coğrafyaları dışında olunca, oradaki hayatını kaybeden insanların maalesef Batı'nın nezdinde bir önemi yok'.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Suriye'nin Türkiye sınırındaki Tel Abyad ilçesinde pazar yerine düzenlenen bombalı terör saldırısına ilişkin, "PKK ya da YPG terör örgütü, bu saldırıyı Londra, Brüksel, Paris, Berlin, New York'ta gerçekleştirseydi, acaba bugün dünyanın gündemi ne olurdu? O ülkenin açıklamaları nasıl olurdu ve hala PKK/YPG'ye yardım etmeye devam ederler miydi? Ya da onu terör örgütü olarak görmemeye, iş birliğine devam ederler miydi? Tabii ki hayır." dedi.
Destici, Alperen Ocakları Genel Başkanı Murat Aslan ile kentte bir davet salonunda düzenlenen Alperen Ocakları Eskişehir İl Başkanı Taha Baksan'ın düğün merasimine katıldı.
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Destici, Suriye'nin Türkiye sınırındaki Tel Abyad ilçesinde, PKK/YPG tarafından düzenlenen ve 13 sivilin ölümü, 20 sivilin yaralanmasıyla sonuçlanan saldırıyı şiddetle kınadığını ve lanetlediğini söyledi.
Saldırıda hayatını kaybeden 13 masum sivil insana Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifa dilediğini ifade eden Destici, şunları kaydetti:
"Bakın, bunların kimliğini biz bilmiyoruz, Kürt mü, Türkmen mi, Arap mıdır? Ama neticede hepsi bizim insanımız ve masumdur. Batı'ya baktığınız zaman bu saldırıya ilgili bir kınama ya da bu saldırıyı gerçekleştiren kanlı YPG terör örgütüyle ilgili bir açıklama duyuyor musunuz? Duymuyorsunuz. PKK ya da YPG terör örgütü, bu saldırıyı Londra, Brüksel, Paris, Berlin, New York'ta gerçekleştirseydi, acaba bugün dünyanın gündemi ne olurdu? O ülkelerin açıklamaları nasıl olurdu ve hala PKK/YPG'ye yardım etmeye devam ederler miydi? Ya da onu terör örgütü olarak görmemeye, iş birliğine devam ederler miydi? Tabii ki hayır ancak saldırı Müslümanlara yönelik olunca, Batılıların kendi coğrafyaları dışında olunca, oradaki hayatını kaybeden insanların maalesef Batı'nın nezdinde bir önemi yok. Zaten dertleri insan değil. İster Kürt, Arap, Türkmen, Hindu, Pakistanlı olsun onların umurunda değil. Onlar için varsa yoksa kendi emperyal çıkarları. Suriye ve Irak'ta sadece petrol, gaz, enerji kaynakları için oradalar. Bunu zaten bizzat ABD Başkanı Trump'ın ağzından duyduk. Irak'ta insanlar sokakta. Neden sokaktalar? Açız, işsiziz, aşımız, ekmeğimiz yok diye sokaktalar."
Dünyanın en önemli petrol rezervlerinin bulunduğu ülkenin insanlarının "açız" diye sokaklarda eylem yaptığına işaret eden Destici, ABD, İngiltere ve Fransa'nın, Irak ve Suriye petrollerinde hakkı olmadığını vurguladı.
Destici, Tel Abyad'daki saldırıyı kınadığını belirterek, bu saldırıya sessiz kalan Batı'yı ve diğer dünya ülkelerini de kınadığını söyledi.
- "Herkes kendi vatandaşını alsın"
Bazı ülkelerin, DEAŞ mensuplarını, vatandaşlıktan çıkarmak suretiyle kendi ülkelerine kabul etmeme gibi çalışmalar yürüttüğüne ilişkin soru üzerine de Destici, kendi vatandaşları olduğu halde, Batılı ülkelerin DEAŞ terör örgütü üyelerini kabul etmemesinin, kendileri açısından kabul edilebilir bir durum olmadığını kaydetti.
Herkesin, kendi vatandaşını alması gerektiğini savunan Destici, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye onların terörist olan vatandaşlarına bakmak zorunda mı? Ya da Türkiye'de, Türkiye'nin kontrol ettiği güvenli bölgelerde barındırmak, hapishanede tutmak zorunda mı? Böyle bir şey yok. Herkes kendi vatandaşını alsın, cezası neyse kendi kanununa göre bunun cezasını versin. Ben vatandaşlıktan çıkardım deyip, bu işin içinden ne İngiltere, Almanya, Fransa çıkamaz. Madem burada ortak bir çözüm aranıyor, o zaman yük tamamen Türkiye'nin sırtına bırakılamaz. Bir taraftan Türkiye'ye işgalci diyeceksiniz, öbür taraftan Türkiye Kürtlere karşı operasyon yapıyor diyeceksiniz, Türkiye'nin bu harekatı DEAŞ'ı tekrar canlandıracak diyeceksiniz ama diğer taraftan da kendi vatandaşınız dahi olan DEAŞ'lıların enterne edilmesi, etkisizleştirilmesi konusunda tek bir adım bile atmayacaksınız. İşte iki yüzlülükleri, sahtekarlıkları burada da ortaya çıkıyor. Her alanda olduğu gibi. Zaten DEAŞ'ı kimin kurduğu, hangi amaca yönelik yönettiği belli. Suriye'nin ve Irak'ın doğal ve enerji kaynaklarını ele geçirmek için kurulmuş terör örgütlerinden biri."
Destici, DEAŞ'ın PKK/YPG'den bir farkı bulunmadığını aktararak, bunların tamamının; emperyalistlerin, siyonistlerin uşakları olduğunu, Türkiye'nin burada kararlı durarak, ABD ya da Avrupa ülkelerinin vatandaşı olan DEAŞ'lıları deport etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Destici, Alperen Ocakları Genel Başkanı Murat Aslan ile kentte bir davet salonunda düzenlenen Alperen Ocakları Eskişehir İl Başkanı Taha Baksan'ın düğün merasimine katıldı.
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Destici, Suriye'nin Türkiye sınırındaki Tel Abyad ilçesinde, PKK/YPG tarafından düzenlenen ve 13 sivilin ölümü, 20 sivilin yaralanmasıyla sonuçlanan saldırıyı şiddetle kınadığını ve lanetlediğini söyledi.
Saldırıda hayatını kaybeden 13 masum sivil insana Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifa dilediğini ifade eden Destici, şunları kaydetti:
"Bakın, bunların kimliğini biz bilmiyoruz, Kürt mü, Türkmen mi, Arap mıdır? Ama neticede hepsi bizim insanımız ve masumdur. Batı'ya baktığınız zaman bu saldırıya ilgili bir kınama ya da bu saldırıyı gerçekleştiren kanlı YPG terör örgütüyle ilgili bir açıklama duyuyor musunuz? Duymuyorsunuz. PKK ya da YPG terör örgütü, bu saldırıyı Londra, Brüksel, Paris, Berlin, New York'ta gerçekleştirseydi, acaba bugün dünyanın gündemi ne olurdu? O ülkelerin açıklamaları nasıl olurdu ve hala PKK/YPG'ye yardım etmeye devam ederler miydi? Ya da onu terör örgütü olarak görmemeye, iş birliğine devam ederler miydi? Tabii ki hayır ancak saldırı Müslümanlara yönelik olunca, Batılıların kendi coğrafyaları dışında olunca, oradaki hayatını kaybeden insanların maalesef Batı'nın nezdinde bir önemi yok. Zaten dertleri insan değil. İster Kürt, Arap, Türkmen, Hindu, Pakistanlı olsun onların umurunda değil. Onlar için varsa yoksa kendi emperyal çıkarları. Suriye ve Irak'ta sadece petrol, gaz, enerji kaynakları için oradalar. Bunu zaten bizzat ABD Başkanı Trump'ın ağzından duyduk. Irak'ta insanlar sokakta. Neden sokaktalar? Açız, işsiziz, aşımız, ekmeğimiz yok diye sokaktalar."
Dünyanın en önemli petrol rezervlerinin bulunduğu ülkenin insanlarının "açız" diye sokaklarda eylem yaptığına işaret eden Destici, ABD, İngiltere ve Fransa'nın, Irak ve Suriye petrollerinde hakkı olmadığını vurguladı.
Destici, Tel Abyad'daki saldırıyı kınadığını belirterek, bu saldırıya sessiz kalan Batı'yı ve diğer dünya ülkelerini de kınadığını söyledi.
- "Herkes kendi vatandaşını alsın"
Bazı ülkelerin, DEAŞ mensuplarını, vatandaşlıktan çıkarmak suretiyle kendi ülkelerine kabul etmeme gibi çalışmalar yürüttüğüne ilişkin soru üzerine de Destici, kendi vatandaşları olduğu halde, Batılı ülkelerin DEAŞ terör örgütü üyelerini kabul etmemesinin, kendileri açısından kabul edilebilir bir durum olmadığını kaydetti.
Herkesin, kendi vatandaşını alması gerektiğini savunan Destici, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye onların terörist olan vatandaşlarına bakmak zorunda mı? Ya da Türkiye'de, Türkiye'nin kontrol ettiği güvenli bölgelerde barındırmak, hapishanede tutmak zorunda mı? Böyle bir şey yok. Herkes kendi vatandaşını alsın, cezası neyse kendi kanununa göre bunun cezasını versin. Ben vatandaşlıktan çıkardım deyip, bu işin içinden ne İngiltere, Almanya, Fransa çıkamaz. Madem burada ortak bir çözüm aranıyor, o zaman yük tamamen Türkiye'nin sırtına bırakılamaz. Bir taraftan Türkiye'ye işgalci diyeceksiniz, öbür taraftan Türkiye Kürtlere karşı operasyon yapıyor diyeceksiniz, Türkiye'nin bu harekatı DEAŞ'ı tekrar canlandıracak diyeceksiniz ama diğer taraftan da kendi vatandaşınız dahi olan DEAŞ'lıların enterne edilmesi, etkisizleştirilmesi konusunda tek bir adım bile atmayacaksınız. İşte iki yüzlülükleri, sahtekarlıkları burada da ortaya çıkıyor. Her alanda olduğu gibi. Zaten DEAŞ'ı kimin kurduğu, hangi amaca yönelik yönettiği belli. Suriye'nin ve Irak'ın doğal ve enerji kaynaklarını ele geçirmek için kurulmuş terör örgütlerinden biri."
Destici, DEAŞ'ın PKK/YPG'den bir farkı bulunmadığını aktararak, bunların tamamının; emperyalistlerin, siyonistlerin uşakları olduğunu, Türkiye'nin burada kararlı durarak, ABD ya da Avrupa ülkelerinin vatandaşı olan DEAŞ'lıları deport etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.