Myanmar, Uluslararası Ceza Mahkemesinin Yargı Yetkisini Reddetti
Hükümet Sözcüsü Zaw Htay, ülkesinin, Roma Statüsü'ne taraf olmadığı gerekçesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesinin kararlarına uyma zorunluluğunun bulunmadığını söyledi.
Myanmar, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) Arakanlı Müslümanlara (Rohingya) karşı işlenen suçlarla ilgili soruşturma başlatılması kararını reddetti.
Hükümet Sözcüsü Zaw Htay, yaptığı açıklamada, UCM'nin, Myanmar üzerinde yargı yetkisinin bulunmadığını söyledi.
Myanmar'ın, mahkemeyi kuran Roma Statüsü'ne taraf olmadığı için UCM'nin kararlarına uyma zorunluluğunun bulunmadığını vurgulayan Htay, "UCM'nin kararı uluslararası hukuka uygun değil." dedi.
Htay, hükümetin ve Myanmar Ordusu'nun konuyla ilgili iki ayrı bağımsız soruşturma komisyonu kurduğunu hatırlatarak, "İnsan hakları ihlallerine rastlanırsa yasalara göre harekete geçeceğiz." ifadesini kullandı.
- UCM'nin yargı yetkisi Bangladeş üzerinden
"Myanmar'ın, Arakanlı Müslümanların güvenlik endişesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesine taraf ülke Bangladeş'e kaçmasına sebep olduğu" gerekçesiyle, mahkemenin Myanmar'da yargı yetkisi bulunuyor.
Myanmar Dışişleri Bakanlığı, 2018'de mahkemenin konuya ilişkin başlattığı ön incelemeyle, "ulusal egemenlik ve diğer devletlerin içişlerine müdahale etmeme" ilkesinin geçersiz kılınmaya çalışıldığını öne sürmüştü.
Uluslararası Ceza Mahkemesi, başsavcı Fatou Bensuda'nın 4 Temmuz 2019'da yaptığı, "Myanmar'ın Arakanlı Müslümanlara karşı işlediği suçlarla ilgili soruşturma" talebini, 14 Kasım'da kabul etmişti.
Öte yandan, Batı Afrika ülkelerinden Gambiya da 11 Kasım'da, Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırımın soruşturulması için UCM'ye başvurmuştu.
- Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Arakan'da 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.
Birleşmiş Milletler'e (BM) göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.
Kaynak: AA
Hükümet Sözcüsü Zaw Htay, yaptığı açıklamada, UCM'nin, Myanmar üzerinde yargı yetkisinin bulunmadığını söyledi.
Myanmar'ın, mahkemeyi kuran Roma Statüsü'ne taraf olmadığı için UCM'nin kararlarına uyma zorunluluğunun bulunmadığını vurgulayan Htay, "UCM'nin kararı uluslararası hukuka uygun değil." dedi.
Htay, hükümetin ve Myanmar Ordusu'nun konuyla ilgili iki ayrı bağımsız soruşturma komisyonu kurduğunu hatırlatarak, "İnsan hakları ihlallerine rastlanırsa yasalara göre harekete geçeceğiz." ifadesini kullandı.
- UCM'nin yargı yetkisi Bangladeş üzerinden
"Myanmar'ın, Arakanlı Müslümanların güvenlik endişesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesine taraf ülke Bangladeş'e kaçmasına sebep olduğu" gerekçesiyle, mahkemenin Myanmar'da yargı yetkisi bulunuyor.
Myanmar Dışişleri Bakanlığı, 2018'de mahkemenin konuya ilişkin başlattığı ön incelemeyle, "ulusal egemenlik ve diğer devletlerin içişlerine müdahale etmeme" ilkesinin geçersiz kılınmaya çalışıldığını öne sürmüştü.
Uluslararası Ceza Mahkemesi, başsavcı Fatou Bensuda'nın 4 Temmuz 2019'da yaptığı, "Myanmar'ın Arakanlı Müslümanlara karşı işlediği suçlarla ilgili soruşturma" talebini, 14 Kasım'da kabul etmişti.
Öte yandan, Batı Afrika ülkelerinden Gambiya da 11 Kasım'da, Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırımın soruşturulması için UCM'ye başvurmuştu.
- Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Arakan'da 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.
Birleşmiş Milletler'e (BM) göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.