(Özel) Üzümde İkinci Hasat Hayali Gerçek Oldu
Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından yürütülen serada üzüm yetiştiriciliği çalışmasıyla kış ortasında üzüm hasadı yapıldı. Sezonda 2 defa hasat yapılabilen çalışmayla piyasada üzümün olmadığı mayıs ile kasım ve aralık aylarında piyasaya üzüm arz edilerek üreticiye önemli bir katma değer sağlanacak.
Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından Manisa’nın önemli geçim kaynağı arasında yer alan üzüm yetiştiriciliğini geliştirmek ve üreticilere katma değer sağlamak amacıyla geçtiğimiz yıl hayata geçirilen "Kapalı sistem serada topraksız sofralık üzüm yetiştiriciliği projesi" meyvesini verdi. Geçtiğimiz Haziran ayında ilk hasadı yapılan serada, hedeflenen ikinci kış hasadı yapıldı.
Proje ile Türkiye’de bir ilke imza atılırken, üzümde ikinci hasat hayali gerçek oldu. Sezonun ilk hasadında dekar başına yaklaşık 3,5 ton üzüm elde edilen serada, ikinci hasatta ilk hasadın yarısı ve ya 3’te 1’i kadar verim elde edildi. Proje ile piyasada üzüm olmadığı mayıs ayları ile kasım ve aralık aylarında piyasaya üzüm sunularak, üretici sezon dışında önemli bir gelir elde edebilecek. Öte yandan çalışma kapsamında tamamen kontrollü şartlarda üretim yapıldığından dolayı ihracatta kalıntı sorunu da ortadan kalkacak. Ayrıca kapalı ortamda üzüm yetiştiriciliği yapıldığından dolayı bazı dönemlerde üzüm üreticilerinin korkulu rüyası haline gelen salkım güvesi zararlısından da üzüm korunmuş olacak.
Projede tarıma uygun olmayan arazilerde de üzüm üretimi yapılarak bölge halkına gelir kapısı açılması hedefleniyor.
"Ülkemize önemli önerilerde bulunacağımızı düşünüyoruz"
Seradan elde edilecek verim analizlerinin üretici ile paylaşılacağını ifade eden Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Akay Ünal, "Buradaki ana amacımız serada kontrollü şartlar altında üzüm yetiştirebilmek. Bir kaç farklı amacımız var. Bunlardan bir tanesi de bir yılda 2 sefer ürün alabilmek yani iki hasat gerçekleştirebilmek. Bugün burada daha önce 1. hasadını yaptığımız ürünlerin 2. hasadını gerçekleştiriyoruz. Daha önce haziran ayında ilk hasadını gerçekleştirmiştik. Şimdi ise Kasım ayının ortasına doğru 2. hasadını gerçekleştiriyoruz. Bu denememizin ilk verim yılı. Buradan önümüzdeki yıllarda ekonomik analiziyle beraber üreticilerimize ve ülkemize önemli önerilerde bulunacağımızı düşünüyoruz" diye konuştu.
"İlk hasadın yarısı kadar ya da 3’te 1’i kadar daha ürün elde edebileceğimizi düşünüyoruz"
Ünal, verim açık alanlardaki bağlara oranla daha yüksek olduğunu belirten Ünal, “3 farklı üzüm çeşidimiz mevcut. 1 tanesi uluslararası literatürde yer alan bir çeşit. Diğer 2 çeşidimiz ise ülkemize has çeşitler. Bunlardan bir tanesi Spil Karası. Daha önce Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü olarak tescil edilen ve ismini anket yoluyla üreticilerimize, halkımıza sorarak belirlediğimiz bir üzüm çeşidimizdi. Erkenci bir üzüm çeşidimiz. Bundan çok umutluyuz. Serada da ilk yıl sonuçlarına göre iyi sonuçlar almaya başladık. Spil Karası üzüm çeşidinde haziran ayında yaptığımız ilk hasatta yaklaşık dekar başına 3,5 ton civarında bir üzüm elde ettik. Bugün hasadımızı gerçekleştirdiğimiz zaman ise aynı yılda 2. hasatta ne kadar ürün elde edebileceğimizi bakacağız. Yaklaşık ilk hasadın yarısı kadar ya da 3’te 1’i kadar daha ürün elde edebileceğimizi düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Tarıma elverişsiz alanlarda üzüm üretimi yapılabilecek
Proje ile tarıma uygun olmayan arazilerin, kirletilmiş arazilerin ya da iklim koşulları bağcılığa uygun olmayan arazilerin sera içerisinde bağ yetiştirilebileceğini de kontrol edeceklerini kaydeden Ünal, “Çalışmamızın aslında bu yıl birinci yılı. Bu fidanlar bu yıl ilk defa üretildi. Bağcılıkta açık araziye diktiğimiz ilk 3 yılı tesis yılı sayılır. Yani üzüm almadan 3 yıl beklemek zorundayız. Ama burada tamamıyla kapalı sistem seramızda tek gözlü çelikler halinde geliştirdiğimiz üzüm çeşitlerimizden aynı yılında ürün elde edebiliyoruz. Tabi bu çalışmamızın daha birinci yılı. Tam olarak bunu üreticilerimize aktarabilmemiz için 2 yıllık sürece ihtiyacımız var. Bu çalışma sonucunda özellikle tarıma uygun olmayan arazilerde, bir şekilde kirletilmiş arazilerde ya da iklim koşulları bağcılığa uygun olmayan arazilerde tam kontrollü sera içerisinde bağ yetiştiriciliğinin yapılıp yapılamayacağını bize net bir şekilde fikir verecek. İlk yıl deneme sonuçlarına göre bunu çok rahat başarabileceğimizi düşünüyoruz” diye konuştu.
"Sezon dışında piyasa ürün arz edilebilecek"
Çift ürün hasadı ile sezon dışında piyasaya üzüm arz edilebileceğini dile getiren Ünal, “Çalışma yapmamızın diğer bir amacı üreticilerimize katkı sağlayabilmek. Çalışmalarımızı hem ulusal hem uluslararası literatürde yayacağız. Üreticilerimize de bunu toplantılarla aktaracağız. Özellikle çift ürün hasadında sezon dışında piyasa ürün arz edilebilecek. Örneğin seramızda bulunan üzüm çeşidi yaklaşık 2 ay önce hasadını gerçekleştirmiş durumdaydı açıkta bir arazide. Ama kasımın ortasına kadar kontrollü şartlarda bunu tutabiliyoruz. Ayrıca bu yıl seramızda bulunan üzüm çeşidine ait ilk hasadımızı haziran ayında gerçekleştirdik. Ama önümüzdeki yıllardan itibaren hasadı daha da öne çekebileceğimizi düşünüyoruz. Mayıs ayında, piyasada ürün yokken piyasaya ürün sunabileceğiz. Ya da kasım, aralık ayında piyasada ürün yokken piyasaya üzüm sunabileceğiz. Bu şekilde bir üretimle üreticilerimiz sezon dışında üzüm üreteceği için katma değeri yani gelirleri daha da fazla olacak” diye konuştu.
İhracatta ilaç kalıntısı sorununu ortadan kaldıracak
Son olarak sera sayesinde temiz, güvenilir ve hastalıksız bir ürün elde ettiklerini sözlerine ekleyen Ünal, “Şu an burada ikliminden suyuna, gübresine, ilacına kadar tamamıyla kontrollü şartlardayız. Bu yüzden içerisindeki besin maddesinden, attığımız ilaca kadar kalıntısız temiz dışarısıyla her hangi bir irtibatı olmayan güvenilir temiz bir ürüne ulaşabiliyoruz. Ayrıca salkım güvesiyle ilgili de bir sıkıntımız yok. Çünkü salkım güvesi bir zararlı. Burada zararlının içeriye girebilme şansı yok. O yüzden salkım güvesiyle ilgili de bir sıkıntımız yok” dedi.
Kaynak: İHA
Proje ile Türkiye’de bir ilke imza atılırken, üzümde ikinci hasat hayali gerçek oldu. Sezonun ilk hasadında dekar başına yaklaşık 3,5 ton üzüm elde edilen serada, ikinci hasatta ilk hasadın yarısı ve ya 3’te 1’i kadar verim elde edildi. Proje ile piyasada üzüm olmadığı mayıs ayları ile kasım ve aralık aylarında piyasaya üzüm sunularak, üretici sezon dışında önemli bir gelir elde edebilecek. Öte yandan çalışma kapsamında tamamen kontrollü şartlarda üretim yapıldığından dolayı ihracatta kalıntı sorunu da ortadan kalkacak. Ayrıca kapalı ortamda üzüm yetiştiriciliği yapıldığından dolayı bazı dönemlerde üzüm üreticilerinin korkulu rüyası haline gelen salkım güvesi zararlısından da üzüm korunmuş olacak.
Projede tarıma uygun olmayan arazilerde de üzüm üretimi yapılarak bölge halkına gelir kapısı açılması hedefleniyor.
"Ülkemize önemli önerilerde bulunacağımızı düşünüyoruz"
Seradan elde edilecek verim analizlerinin üretici ile paylaşılacağını ifade eden Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Akay Ünal, "Buradaki ana amacımız serada kontrollü şartlar altında üzüm yetiştirebilmek. Bir kaç farklı amacımız var. Bunlardan bir tanesi de bir yılda 2 sefer ürün alabilmek yani iki hasat gerçekleştirebilmek. Bugün burada daha önce 1. hasadını yaptığımız ürünlerin 2. hasadını gerçekleştiriyoruz. Daha önce haziran ayında ilk hasadını gerçekleştirmiştik. Şimdi ise Kasım ayının ortasına doğru 2. hasadını gerçekleştiriyoruz. Bu denememizin ilk verim yılı. Buradan önümüzdeki yıllarda ekonomik analiziyle beraber üreticilerimize ve ülkemize önemli önerilerde bulunacağımızı düşünüyoruz" diye konuştu.
"İlk hasadın yarısı kadar ya da 3’te 1’i kadar daha ürün elde edebileceğimizi düşünüyoruz"
Ünal, verim açık alanlardaki bağlara oranla daha yüksek olduğunu belirten Ünal, “3 farklı üzüm çeşidimiz mevcut. 1 tanesi uluslararası literatürde yer alan bir çeşit. Diğer 2 çeşidimiz ise ülkemize has çeşitler. Bunlardan bir tanesi Spil Karası. Daha önce Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü olarak tescil edilen ve ismini anket yoluyla üreticilerimize, halkımıza sorarak belirlediğimiz bir üzüm çeşidimizdi. Erkenci bir üzüm çeşidimiz. Bundan çok umutluyuz. Serada da ilk yıl sonuçlarına göre iyi sonuçlar almaya başladık. Spil Karası üzüm çeşidinde haziran ayında yaptığımız ilk hasatta yaklaşık dekar başına 3,5 ton civarında bir üzüm elde ettik. Bugün hasadımızı gerçekleştirdiğimiz zaman ise aynı yılda 2. hasatta ne kadar ürün elde edebileceğimizi bakacağız. Yaklaşık ilk hasadın yarısı kadar ya da 3’te 1’i kadar daha ürün elde edebileceğimizi düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Tarıma elverişsiz alanlarda üzüm üretimi yapılabilecek
Proje ile tarıma uygun olmayan arazilerin, kirletilmiş arazilerin ya da iklim koşulları bağcılığa uygun olmayan arazilerin sera içerisinde bağ yetiştirilebileceğini de kontrol edeceklerini kaydeden Ünal, “Çalışmamızın aslında bu yıl birinci yılı. Bu fidanlar bu yıl ilk defa üretildi. Bağcılıkta açık araziye diktiğimiz ilk 3 yılı tesis yılı sayılır. Yani üzüm almadan 3 yıl beklemek zorundayız. Ama burada tamamıyla kapalı sistem seramızda tek gözlü çelikler halinde geliştirdiğimiz üzüm çeşitlerimizden aynı yılında ürün elde edebiliyoruz. Tabi bu çalışmamızın daha birinci yılı. Tam olarak bunu üreticilerimize aktarabilmemiz için 2 yıllık sürece ihtiyacımız var. Bu çalışma sonucunda özellikle tarıma uygun olmayan arazilerde, bir şekilde kirletilmiş arazilerde ya da iklim koşulları bağcılığa uygun olmayan arazilerde tam kontrollü sera içerisinde bağ yetiştiriciliğinin yapılıp yapılamayacağını bize net bir şekilde fikir verecek. İlk yıl deneme sonuçlarına göre bunu çok rahat başarabileceğimizi düşünüyoruz” diye konuştu.
"Sezon dışında piyasa ürün arz edilebilecek"
Çift ürün hasadı ile sezon dışında piyasaya üzüm arz edilebileceğini dile getiren Ünal, “Çalışma yapmamızın diğer bir amacı üreticilerimize katkı sağlayabilmek. Çalışmalarımızı hem ulusal hem uluslararası literatürde yayacağız. Üreticilerimize de bunu toplantılarla aktaracağız. Özellikle çift ürün hasadında sezon dışında piyasa ürün arz edilebilecek. Örneğin seramızda bulunan üzüm çeşidi yaklaşık 2 ay önce hasadını gerçekleştirmiş durumdaydı açıkta bir arazide. Ama kasımın ortasına kadar kontrollü şartlarda bunu tutabiliyoruz. Ayrıca bu yıl seramızda bulunan üzüm çeşidine ait ilk hasadımızı haziran ayında gerçekleştirdik. Ama önümüzdeki yıllardan itibaren hasadı daha da öne çekebileceğimizi düşünüyoruz. Mayıs ayında, piyasada ürün yokken piyasaya ürün sunabileceğiz. Ya da kasım, aralık ayında piyasada ürün yokken piyasaya üzüm sunabileceğiz. Bu şekilde bir üretimle üreticilerimiz sezon dışında üzüm üreteceği için katma değeri yani gelirleri daha da fazla olacak” diye konuştu.
İhracatta ilaç kalıntısı sorununu ortadan kaldıracak
Son olarak sera sayesinde temiz, güvenilir ve hastalıksız bir ürün elde ettiklerini sözlerine ekleyen Ünal, “Şu an burada ikliminden suyuna, gübresine, ilacına kadar tamamıyla kontrollü şartlardayız. Bu yüzden içerisindeki besin maddesinden, attığımız ilaca kadar kalıntısız temiz dışarısıyla her hangi bir irtibatı olmayan güvenilir temiz bir ürüne ulaşabiliyoruz. Ayrıca salkım güvesiyle ilgili de bir sıkıntımız yok. Çünkü salkım güvesi bir zararlı. Burada zararlının içeriye girebilme şansı yok. O yüzden salkım güvesiyle ilgili de bir sıkıntımız yok” dedi.