Sedef Hastalığı Farkındalık Haftası
Psoriasis Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Gürer, 'Çocuk ve genç hastalarda en çok streptokokkal boğaz enfeksiyonları, üriner sistem enfeksiyonları, bazı ilaçlar, deride oluşan sıyrık, kesi, çizik gibi yaralanmalar, şiddetli kaşıntı ve şiddetli güneş yanıkları psoriasisi şiddetlendirebilir'
Psoriasis Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Gürer, "Çocuk ve genç hastalarda en çok streptokokkal boğaz enfeksiyonları, üriner sistem enfeksiyonları, bazı ilaçlar, deride oluşan sıyrık, kesi, çizik gibi yaralanmalar, şiddetli kaşıntı ve şiddetli güneş yanıkları psoriasisi (sedef hastalığını) şiddetlendirebilir." değerlendirmesini yaptı.
Psoriasis Derneğinin "29 Ekim Sedef Hastalığı Farkındalık Haftası" dolayısıyla yaptığı açıklamada, sedef hastalığını tetikleyen faktörler, tedavi yaklaşımları ve hastaların yaşam kalitelerini yükseltmeye yönelik bilgiler paylaşıldı.
Psoriasis Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Gürer, sedef hastalığının genetik yatkınlıkla ilişkisinin yüksek olduğunu ancak tetikleyici faktörlerle oluşma riskinin artığını belirterek, "Genetik yatkınlık önemli bir risk faktörüdür. Örneğin sarı ve siyah ırkta görülme sıklığı nispeten daha düşükken beyaz ırkta görülme riski daha fazladır. Psoriasis tipik olarak tetikleyici faktörlerce başlatılabilir veya şiddetlenebilir. Bu faktörlerin varlığı riski artırmaktadır. Özellikle çocuk ve genç hastalarda en çok streptokokkal boğaz enfeksiyonları olmak üzere viral üst solunum yolu enfeksiyonları, üriner sistem enfeksiyonları, bazı ilaçlar, deride oluşan sıyrık, kesi, çizik gibi yaralanmalar, şiddetli kaşıntı ve şiddetli güneş yanıkları psoriasisi şiddetlendirebilir." ifadelerini kullandı.
Stresin, psoriasisi tetiklediğini kaydeden Gürer, hastalığı etkileyen diğer unsurları şöyle anlattı:
"Obezite hastalık riskini artıran bir diğer önemli faktördür. Obez bireylerde kıvrım bölgeleri terleme ve sürtünme nedeniyle travma alanlarıdır, ayrıca bu bölgelerde yerleşen kandida türü mantarlar da tetikleyici rol oynayarak bu alanlarda psoriasis gelişimine yol açar. Sigara ve alkol tüketimi de hastalığın seyrini olumsuz etkilemektedir. Alkol özellikle erkek hastalarda daha dirençli seyre neden olmaktadır. Böyle olunca da sigara ve alkol tüketiminin riski artırdığı rahatça söylenebilir."
- "Sedef hastalığına başka hastalıklar da eşlik ediyor"
Psoraisis Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nahide Onarır Onsun, hastalığın vücutta yarattığı olumsuz etkilerine ilişkin şunları kaydetti:
"Sedef hastalığı büyük oranda deride görülmesine rağmen bazı dışarıdan görünmeyen hastalıklara da yatkınlık oluşturur. Bazı sedef hastalarında eklem tutulumu gözlenebilir ve psoriatik artrit oluşabilir. Bu hastalığın sedef hastalarında gelişme oranı yüzde 20-30 civarındadır. Başlangıçta görülmese bile zaman içinde gelişebilen ve romatizmal hastalıklarla karıştırılabilen psoriatik artrit hastalığına, zamanında tanı ve tedavi yapılmazsa deformitelere ve iş görmezliğe yol açabilir.
Hastalığa klinik muayene ile tanı koymak mümkündür. Dermatoloji uzmanları hastalığı kolayca teşhis edebilir. Başka deri hastalıklarına benzeyen durumlarda ise doğru tanı için biyopsi yapılabilir."
Psoraisis Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sibel Alper ise hastalığın şiddetinin her hasta için duygu durumuna göre ayrı değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, psikolojik yansımalarıyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sedef hastalığı deri belirtileri görünür olduğu ve uzun sürebildiği için hastalarımızın yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler. Ellerde bulunan deri lezyonları bazı mesleklerde çalışmayı, spor yapmayı hatta günlük ev işlerini bile zor hale getirebilir. Hastalığa yakalanmış bireyler, görünümleri hakkında içe kapanık hissedebilirler ve çekingenlik, öz güven eksikliği yaşayabilirler. Kişiler, çalışma hayatında ayrımcılığa ve sosyal izolasyona yol açabilen damgalanma algısı sonucu olarak psikolojik sıkıntı çekebilirler.
Hastalarımızda depresyon ve anksiyete oranı genel nüfusa oranla daha yüksektir. Hastaların yüzde 25'inde depresyon ve anksiyete, yüzde 10'unda ölme isteği, yüzde 5,5'inde intihar düşüncesi görülürken, soysal ve cinsel problemler de yaygın olarak rastlanmaktadır. "
Kaynak: AA
Psoriasis Derneğinin "29 Ekim Sedef Hastalığı Farkındalık Haftası" dolayısıyla yaptığı açıklamada, sedef hastalığını tetikleyen faktörler, tedavi yaklaşımları ve hastaların yaşam kalitelerini yükseltmeye yönelik bilgiler paylaşıldı.
Psoriasis Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Gürer, sedef hastalığının genetik yatkınlıkla ilişkisinin yüksek olduğunu ancak tetikleyici faktörlerle oluşma riskinin artığını belirterek, "Genetik yatkınlık önemli bir risk faktörüdür. Örneğin sarı ve siyah ırkta görülme sıklığı nispeten daha düşükken beyaz ırkta görülme riski daha fazladır. Psoriasis tipik olarak tetikleyici faktörlerce başlatılabilir veya şiddetlenebilir. Bu faktörlerin varlığı riski artırmaktadır. Özellikle çocuk ve genç hastalarda en çok streptokokkal boğaz enfeksiyonları olmak üzere viral üst solunum yolu enfeksiyonları, üriner sistem enfeksiyonları, bazı ilaçlar, deride oluşan sıyrık, kesi, çizik gibi yaralanmalar, şiddetli kaşıntı ve şiddetli güneş yanıkları psoriasisi şiddetlendirebilir." ifadelerini kullandı.
Stresin, psoriasisi tetiklediğini kaydeden Gürer, hastalığı etkileyen diğer unsurları şöyle anlattı:
"Obezite hastalık riskini artıran bir diğer önemli faktördür. Obez bireylerde kıvrım bölgeleri terleme ve sürtünme nedeniyle travma alanlarıdır, ayrıca bu bölgelerde yerleşen kandida türü mantarlar da tetikleyici rol oynayarak bu alanlarda psoriasis gelişimine yol açar. Sigara ve alkol tüketimi de hastalığın seyrini olumsuz etkilemektedir. Alkol özellikle erkek hastalarda daha dirençli seyre neden olmaktadır. Böyle olunca da sigara ve alkol tüketiminin riski artırdığı rahatça söylenebilir."
- "Sedef hastalığına başka hastalıklar da eşlik ediyor"
Psoraisis Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nahide Onarır Onsun, hastalığın vücutta yarattığı olumsuz etkilerine ilişkin şunları kaydetti:
"Sedef hastalığı büyük oranda deride görülmesine rağmen bazı dışarıdan görünmeyen hastalıklara da yatkınlık oluşturur. Bazı sedef hastalarında eklem tutulumu gözlenebilir ve psoriatik artrit oluşabilir. Bu hastalığın sedef hastalarında gelişme oranı yüzde 20-30 civarındadır. Başlangıçta görülmese bile zaman içinde gelişebilen ve romatizmal hastalıklarla karıştırılabilen psoriatik artrit hastalığına, zamanında tanı ve tedavi yapılmazsa deformitelere ve iş görmezliğe yol açabilir.
Hastalığa klinik muayene ile tanı koymak mümkündür. Dermatoloji uzmanları hastalığı kolayca teşhis edebilir. Başka deri hastalıklarına benzeyen durumlarda ise doğru tanı için biyopsi yapılabilir."
Psoraisis Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sibel Alper ise hastalığın şiddetinin her hasta için duygu durumuna göre ayrı değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, psikolojik yansımalarıyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sedef hastalığı deri belirtileri görünür olduğu ve uzun sürebildiği için hastalarımızın yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler. Ellerde bulunan deri lezyonları bazı mesleklerde çalışmayı, spor yapmayı hatta günlük ev işlerini bile zor hale getirebilir. Hastalığa yakalanmış bireyler, görünümleri hakkında içe kapanık hissedebilirler ve çekingenlik, öz güven eksikliği yaşayabilirler. Kişiler, çalışma hayatında ayrımcılığa ve sosyal izolasyona yol açabilen damgalanma algısı sonucu olarak psikolojik sıkıntı çekebilirler.
Hastalarımızda depresyon ve anksiyete oranı genel nüfusa oranla daha yüksektir. Hastaların yüzde 25'inde depresyon ve anksiyete, yüzde 10'unda ölme isteği, yüzde 5,5'inde intihar düşüncesi görülürken, soysal ve cinsel problemler de yaygın olarak rastlanmaktadır. "